Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“TÜRK MİLLETİ ADINA”
T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/249 Esas
KARAR NO : 2022/17
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … –
…
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 13/01/2017
KARAR TARİHİ : 11/01/2022
YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili mahkemeye verdiği dava dilekçesi ile, müvekkili hakkında davalı şirketçe Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası ile 16/06/2017 tarihinde ilamsız icra takibine girişildiğini, icra dosyasının tebligatının da usul ve yasaya aykırı bir şekilde 06/07/2017 tarihinde muhtara yapıldığını, müvekkilinin takip işlemlerini sonradan öğrendiğinden yasal süresi içerisinde borca itiraz edemediğini, müvekkilinin dosyada alacaklı olarak gözüken … … Ltd. Şti nezdinde 64 adet … Bitkisel Ürün Sigortası Poliçesi ile bir ilgi ve bağlantısının bulunmadığını, müvekkilinin 2016 yılı içerisinde kendisini … bölge müdürü olarak tanıtan … adlı şahsa … sigortası yaptırmak istediğini beyan ettiğini, … adlı şahsın müvekkilinden sigorta işlemlerinde yardımcı olacağını beyan ederek 15.000,00 TL nakit parayı elden alıp müvekkiline kendisinin yönlendireceği acenteden poliçeleri kestireceğini beyan ettmiş ancak müvekkilinin hiçbir şekilde aranmadığını, 1,5 yıl geçtikten sonra … şirketi acentesi olan … … Ltd. Şti tarafından müvekkiline haciz işlemi başlatıldığını, müvekkilinin davalı şirketi tanımadığını, davalı şirketçe davaya konu poliçe sayısı 64 olarak belirtilmiş ise de, dosya içerisinde tanzim edilen 8 adet poliçe bulunduğunu, bu poliçelerin altında ve eklerinde müvekkili …’ya ait bir imza veya ikinci nüshasını teslim aldığına dair bir beyan veya belgenin bulunmadığını, davalı sigorta acentesince, müvekkilinin bilgisi ve oluru dışında tanzim edilip, sigorta şirketine ödeme yapıldığı iddası ile tanzim edilen ve icra dosyasına sunulan müvekkilinin imzasının olmadığı poliçelerin prim tutarı olan 40.193,03 TL’lik borca itiraz ettiğini belirterek, müvekkili hakkıda yapılan icra işlemlerden elde edilecek olan paranın dava neticeleninceye kadar alacaklıya verilmemesi hakkında teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespit edilmesini, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile davaya konu icra dosyasında belirtilen alacak miktarının %40’ı üzerinden kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili şirketin … A.Ş’nin prim tahsiline yetkili acentesi olduğunu, davacı …’nın … İli, … İlçesi, … Köyünde ve … İli, … İlçesi … Köyünde bulunan tarım arazileri üzerinde bulunan meyve ürünlerini, 8 adet bitkisel ürün sigorta poliçesi ile 2016 yılı hasat için dolu, fırtına, hortum, yangın, heyalan, deprem, dolu kalite kaybı ve sel ve su baskını riskleri için sigorta yaptırdığını, … A.Ş ile müvekkili arasında imzalanan 11.12.2014 tarihli acentelik sözleşmesinin 15. maddesi gereğince müvekkili şirketin prim tahsiline yetkili olduğunu, davacı sigorta ettiren prim borçlusu sigorta poliçelerinden kaynaklı borcunu ödemediği için hakkında Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı icra takibi yapıldığını, icra dosyasındaki takip talebi incelendiğinde 8 adet poliçeye hasren yapıldığını, ödeme emrinde 64 adet poliçe yazmasının icra müdürlüğünce yapılan hatadan kaynaklandığının anlaşıldığını, poliçelerin davacının bilgisi ve onayı ile davacı yararına düzenlendiğini belirterek, davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere belirlenecek tazminatın, davacı borçludan tahsili ile davalı müvekkile ödenmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyasına dayanak yapılan … bitkisel üretim sigorta poliçelerinden doğan alacak iddiasına karşılık, davacının bu takipten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti amacıyla açılan menfi tespit davasından ibaretttir.
Adana 10.İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde; davalı … tarafından davacı … aleyhine 19/06/2017 tarihinde 40.193,03 TL asıl alacak ve 5.251,18 TL faiz olmak üzere toplam 45.444,21 TL’lik ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının farklı bedellerde bir kısım sigorta poliçesi olduğu anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur. İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2020/5671 Esas, 2021/3553 Karar sayılı ilamında; “…Menfi tespit davasında ispat yükünün kural olarak alacaklı tarafta olduğu ancak bu kuralın uygulanabilmesi için borçlunun hukuki ilişkiyi inkar etmesinin ve borcun hiç doğmadığını ileri sürmesinin gerektiği, menfi tespit davasını açan borçlunun, kendisinden talep edilen alacağın ve bunun dayandığı hukuki ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip başka bir nedenle aradaki hukuki ilişkinin geçersiz olduğunu ya da sona erdiğini ileri sürmesi halinde ise ispat yükünün yer değiştirip borçluya ait olacağı..” belirtilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen 30/01/2020 tarihli sigorta konusunda uzman bilirkişi raporunda; Davalı … … Ltd.Şti.’nin, doğrudan poliçe düzenleme ve tahsilat yetkisine sahip acente olduğu, dosyada mevcut bulgulara göre prim tahsilatına yetkili olduğu ve acenteliğini yaptığı sigorta şirkeline karşı, düzenlediği poliçelerin prim borçlarından dolayı sorumlu olduğu, dava konusu yapılan poliçelere ait hasar ödemelerinin davacı sigortalı hesabına yatırıldığına ilişkin dekontlara göre, poliçeden kaynaklı olarak … AŞ.’ne prim borcunun bulunmadığı, sigortalı davacı tarafından ödenmesi gereken prim tutarlarının ödendiğine ilişkin ayrıca yazılı belge sunulması gerektiği, bu hususta soyut beyandan başka, iş bu yargılama dosyasında somut herhangi bir delil bulunmadığı, davalı acentenin prim borçlarını sigortalıdan talep elmeye hakkı bulunduğu, dosyanın incelenmesinde, düzenlenen poliçelerin içeriğinde yazılı bulunan sigorta bedeli ile tahakkuk ettirilen primler ve düzenlenen zeyilnameler sonucu sigortalı hesabına alacak kaydedilen tutarların, prim tahakkuklarında ve poliçe içeriğinde ilk verilerin ve primlerin tahakkukunun görülemediği, sigorta bedeline uygun prim tutarlarını ihtiva etmediği kanaati hasıl olduğundan, mevcut poliçeler üzerinden prim tahakkuk ve borç/alacak tutarınm hesaplanmasının mümkün olamayacağı, … AŞ. tarafından, 25.10.2017 tarihli numaraları yazılı poliçelerin tüm taksitlerinin acente … Ltd.Şti. tarafından ödenmiş olduğu ve prim borcunun bulunmadığı belirtilmekle birlikte; hangi poliçe için peşinat primlerin ve taksitlerin miktarlarını poliçe bazında zeyilnameler ile sigortalıya alacak yazılan primleri de gösterecek şekilde detaylı bir doküman gönderilmemiş olduğu,… … Şubesine yazılan müzekkerinin cevabı dosyaya gelmemiş olup, … … Şubesinden dava konusu ile ilgisi olmayan ve … AŞ. Tarafından düzenlenen poliçe ile … Şubesi nezdinde açılan kredilere ilişkin belgelerin, uyuşmazlık ile ilgili bulunmadığı, … AŞ. Genel Müdürlüğü nezdinde, davacı adına düzenlenmiş ve yukarıda numarası yazılı 8 adet poliçenin başlangıcından itibaren tüm zeyilnameler ile birlikte suretlerinin, ayrıca prim tahakkuklarını Devlet desteği ile sigortalının ödemesi gereken tutarları, zeyilname ile sigortalıya alacak kaydı yapılan tutarların Devlet desteği ve sigortalı payının mahsubu yapılarak açıklamalar ekine cari hesap föyü de eklenmek suretiyle ayrı ayrı gösterecek şekilde istenmesi ile dosyaya alınmasının gerektiği, gerek … AŞ. ve gerekse davalı acente, … AS. (… AŞ). acentesi sıfatıyla hareket ettiklerinden, polçelerin ve zeyilnamelerin suret, sigortalıya isabet eden nihai prim borcuna ilişkin bilgi ve belgelerin … AŞ.’den de istenerek dosyaya alınmasının gerektiği, mevcut poliçelere göre tahakkuk ve zeyilnameler ile sigortalıya iadesi yapılan poliçelerden sadece üçünde 2.893,95TL., 3.799,31 TL ve 2.368,15TL. olmak üzere toplamda 9.061 41TL. bakiye prim tahakkukunun bulunduğu hesaplanmakla birlikte, eksik belgeler nedeniyle bu hesaplamanın sonuç olarak sağlıklı olmayacağı belirtilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen 30/10/2020 tarihli sigorta konusunda uzman bilirkişi ek raporunda; kök raporda yer alan açıklamaları tekrarla birlikte; dosyanın incelenmesinde, düzenlenen poliçelerin içeriğinde yazılı bulunan sigorta bedeli ile tahakkuk ettirilen primler ve düzenlenen zeyilnameler sonucu sigortalı hesabına alacak kaydedilen tutarların, prim tahakkuklarında ve poliçe içeriğinde ilk verilerin ve primlerin tahakkukunun görülemediği, sigorta bedeline uygun prim tutarlarını ihtiva etmediği kanaati hasıl olduğundan, mevcut poliçeler üzerinden prim tahakkuk ve borç/alacak tutarının hesaplanmasının mümkün olamayacağı, … AŞ. tarafından, 25.10.2017 tarihli yazıda yukarıda numaraları yazılı poliçelerin tüm taksitlerinin acente … Ltd.Şti. tarafından ödenmiş olduğu ve prim borcunun bulunmadığı belirtilmekle birlikte; hangi poliçe için peşinat primlerin ve taksitlerin miktarlarını poliçe bazında zeyilnameler ile sigortalıya alacak yazılan primleri de gösterecek şekilde detaylı bir doküman gönderilmemiş olduğu, … AŞ. Genel Müdürlüğü nezdinde, davacı adına düzenlenmiş ve yukarıda numarası yazılı 8 adet poliçenin başlangıcından itibaren tüm zeyilnameler ile birlikte suretlerinin, ayrıca prim tahakkuklarını Devlet desteği ile sigortalının ödemesi gereken tutarları, zeyilname ile sigortalıya alacak kaydı yapılan tutarların Devlet desteği ve sigortalı payının mahsubu yapılarak açıklamalar ekine cari hesap föyü de eklenmek suretiyle sigortalının ödemesi gereken net prim rakamının ayrı ayrı gösterecek şekilde istenmesi ile dosyaya alınmasının gerektiği, mevcut poliçelere göre tahakkuk ve zeyilnameler ile sigortalıya iadesi yapılan poliçelerden sadece üçünde 2.893,95TL, 3.799,31 TL ve 2.368,15TL olmak üzere toplamda 9.061,41TL bakiye prim tahakkukunun bulunduğu hesaplanmakla birlikte, eksik belgeler nedeniyle bu hesaplamanın sonuç olarak sağlıklı olmayacağı, … AŞ. ve davalı … … Ltd.Şti. tarafından davacı tarafa ait ve dava konusu yapılan 8 adet poliçelerle cari hesap kaydının dosyaya sunulması ile iadelerin mahsuplarından sonra Devlet Desteği hariç, davacı sigortalının ödemesi gereken net prim tutarlarının hesaplanabilmesi için, dosyadaki belgelerden belirtildiği gibi hesaplama yapılabilmekte olup, davacı adına dava konusu 8 poliçe için poliçe bazında davalı nezdinde Mali Müşavir Bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği belirtilmiştir.
… A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabı dosya arasına alınmıştır.
Dosyaya ibraz edilen hükme esas almaya elverişli, 26/04/2021 tarihli mali müşavir ve sigorta konusunda uzman bilirkişisi heyet raporunda; davacı adına, davalı aracılığı ile 8 adet Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigorta Poliçesinin düzenlendiği, daha sonra sigorta eksperlerince yapılan tespitlere göre muhtelif tarihlerde verim azalışı nedeniyle Zeyilnameler düzenlenerek hesaplanan prim alacaklarının davacının borcundan mahsup edildiği, yapılan netleştirme sonucunda davacının 31.833,98 TL prim borcunun kaldığı, dava dışı … A.Ş. tarafından, 11.12.2020 tarihli cevabı yazının incelenmesinden; Prim ödemelerinin acente (davalı şirket) tarafından yapılmış olduğu ve prim iadelerinin de acenteye yapıldığı, yapılan bu iadelerden sonra davacının borcunun 31.833,98 TL kaldığı, davacı tarafından dava dosyasına sunulmuş herhangi bir ödeme belgesi bulunmadığı gibi dava dilekçesinde de ödeme iddiasında bulunmadığından takip tarihi itibariyle davacının, davalı şirkete 31.833,98 TL asıl borcunun olduğu, davalı tarafın takip talebinde 5.251,18 TL faiz talep ettiği ancak talep edilen faizin hangi tarihte ne kadar alacak için talep edildiğinin açıklanmadığı gibi davalı tarafından, dava dışı … A.Ş.’ne davacının prim borcuna karşılık yapmış olduğu ödemelerin belgeleri sunulmadığından, davalı tarafından talep edilen faiz alacağının hesaplanmasının mümkün olmayacağı belirtilmiştir.
Yapılan itirazlar sebebiyle dosya önceki bilirkişi heyetine yeniden tevdii edilmiş, dosyaya ibraz edilen hükme esas almaya elverişli, 20/09/2021 tarihli mali müşavir ve sigorta konusunda uzman heyet bilirkişi ek raporunda; Kök bilirkişi raporunda yapılmış bir hesap hatası bulunmadığından kök raporda belirtilen davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 31.833,98 TL asıl alacağının olduğu, davalı tarafın takip talebinde 5.251,18 TL faiz talep ettiği ancak talep edilen faizin hangi tarihe kadar alacak için talep edildiğinin açıklanmadığı gibi davalı tarafından dava dışı … A.Ş. prim borcuna karşılık yapmış olduğu ödemelerin belgeleri dava dosyasına sunulmadığından davalı tarafından talep edilen faiz alacağının hesaplanmasının mümkün olmayacağı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, davacı ile davalı şirket arasında oluşturulan … Bitkisel Üretim Sigorta Poliçesinden kaynaklı davacının prim borcu bulunup bulunmadığına dayalı uyuşmazlık sebebiyle, davacı … hakkında davalı şirketçe Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı dosyası ile 19/06/2017 tarihinde ilamsız icra takibine geçildiği, davacının çiftçi olup ürünlerini hasara karşı 8 adet devlet destekli … sigorta poliçesi ile sigortalatmış olduğu, davacı tarafça herhangi bir ödeme iddiasında bulunulmadığı, buna ilişkin dava dosyasına ödeme belgesi nev’inde herhangi bir belge de sunmamış olduğu, dosyaya ibraz edilen defter ve belgeler ile bunlara dayanılarak alınan hükme esas almaya elverişli 26/04/2021 tarihli bilirkişi heyeti kök raporunda ve 20/09/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda; davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 31.833,98 TL asıl alacağının olduğu, davalı tarafın takip talebinde 5.251,18 TL faiz talep ettiği; ancak talep edilen faizin hangi tarihe kadar alacak için talep edildiğinin açıklanmadığı gibi davalı tarafından dava dışı … A.Ş. prim borcuna karşılık yapmış olduğu ödemelerin belgelerinin de dava dosyasına sunulmadığından davalı tarafından talep edilen faiz alacağının hesaplanmasının mümkün olmayacağının belirtildiği anlaşıldığından, davalının faiz alacağına ilişkin talebini ispat edemediği kanaatine varılmış, rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyası nedeni ile 8.359,05 TL asıl alacak ve 5.251,18 TL faiz olmak üzere toplam 13.610,23 TL borçlu olmadığının tespitine, (Takibin 31.833,98 TL asıl alacak üzerinden devam olunmasına), fazlaya dair taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan, davacı tarafça alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir. Menfi tespit davası açmak zorunda bırakılan borçlunun tazminat talep edebilmesi için gerekli koşullar; bu yönde bir talep olması, borçluya karşı icra takibi yapılmış bulunması ile takibin haksız ve kötü niyetli olmasıdır. Başka bir ifadeyle; İcra İflas Kanunu’nun 72/5. maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötü niyetli olması halinde, istem varsa, davacı (borçlu) lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötü niyetli olması da gerekmekte olup ispat yükü takibin kötü niyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nun üzerindedir. (Yargıtay 3.Hukuk Dairesi’nin 2021/4543 Esas, 2021/7504 Karar, Hukuk Genel Kurulunun 17/03/2010 tarihli ve 2010/19-123 E. 2010/154 K., 07/12/2011 tarihli ve 2011/13-576 E. 2011/747 K. ve 20/03/2013 tarihli ve 2012/19-778 E. 2013/250 K.) Dosya kapsamından, davalının kötüniyetli olduğu davacı tarafça ispat edilemediğinden davacının % 20 tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İle;
Davacının davalıya Adana 10. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… Esas sayılı takip dosyası nedeni ile 8.359,05 TL asıl alacak ve 5.251,18 TL faiz olmak üzere toplam 13.610,23 TL borçlu olmadığının tespitine, (Takibin 31.833,98 TL asıl alacak üzerinden devam olunmasına)
Fazlaya dair taleplerin reddine,
Koşulları oluşmadığından davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 929,71 TL karar harcının, peşin alınan 686,40 TL ve 89,70 TL tamamlama harçtan mahsubu ile bakiye 153,61 TL harcın karar kesinleştiğinde davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 776,10 TL harcın tamamının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 164,50 TL davetiye gideri ve 18,00 TL müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.193,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre 358,05 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine adesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize verilmek üzere bir başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Adana Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 11/01/2022
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
Not: 5070 sayılı yasa hükümleri uyarınca e-imza ile imzalanmıştır