Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/931 E. 2021/1089 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/931 Esas
KARAR NO : 2021/1089

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.Kimlik No: …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … AŞ –

TASFİYE MEMURU : … – T.C.Kimlik No:…

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- … – T.C.Kimlik No:…

DAVA : İpoteğin Fekki ve Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan ipoteğin fekki ve menfi tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’un davalılarlardan …. A.Ş ile anlaşarak bu firmaya ait sigara ürünlerini satmak için … … San. Ve Tic. Ltd. Şti kurduklarını müvekkilinin bu şirkette 470/500 paya sahip iken davalı …. Şirket lehine yapılan anlaşma nedeniyle 05.11.2008 tarihinde ipotek verdiğini, müvekkilinin şirketteki hissesini noter aracılığıyla diğer davalı … … 2009 yılında şirketin tüm aktif ve pasifleriyle devrettiğini, ancak …nın devraldığı şirketi sürdüremediğini ve …. ‘ın uğramış olduğu zararı karşılamak üzere sözleşme gereği ipotek bedelini …dan istediğini, …nın’da bu bedeli banka üzerinden ödediğini belirterek müvekkiline Mersin 8. İc. Müd. 2010/… sayılı dosyasından takip başlattığını, müvekkilinin icra bedeli olan 88.350,00 TL ödeme yaptığını, ödeme yapıldığına dair hem kendilerinde hemde ilgili icra dosyasında davalı … …nın el yazısı olan dilekçe örneğinin bulunduğunu, bu nedenle her iki davalıyada ipotek gereğince borçlarının kalmadığını bu nedenle ipotek gereğince borçlu olmadıklarının tespiti ile ilgili ipoteğin fekkine karar verilmesini talep etmiştr.
CEVAP :Davalı taraflarca süresinde cevap dilekçesi verilmemiştir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa gereği yazılı yargılama usulüne göre başlatılan dava 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesi sonrası 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” şeklinde değiştirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan 88.350,00 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilafın; Adana … Mah. … Ada, … parsel, … cilt, 212,00 m2’lik taşınmaz üzerindeki 05/11/2008 tarihli 88.350,00 TL’lik ipotek için davacının davalılara borçlu olup olmadığı, ipoteğin fekki talebinin uygun olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Davaya konu Adana … Mah. … Ada, … parsel, … cilt, 212,00 m2’lik taşınmaz takdiyat bilgileri dosyaya celp edilmiştir. İlgili evrağın incelemesinden taşınmazın … adına kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde 05/11/2008 tarihli 88.350,00 TL’lik …. A.Ş lehine birinci dereceden ipotek verildiği anlaşılmıştır.
Dava ve iddia konusu edilen Mersin 8. İcra Müdürlüğü 2010/… Esas sayılı dosyası ile Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/… E. 2012/… K. Sayılı dosyaları mahkememiz dosyası arasına celp edilerek incelenmiştir.
Mersin 8. İcra Müdürlüğü 2010/… sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı…. A.Ş tarafından borçlu davacı … hakkında 285.574,00 TL asıl alacak, 16.806,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 292.380,92 TL alacak için dava konusu taşınmaz hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, ilgili alacağın 18.04.2011 tarihli alacağın temliği sözleşmesi ile …. Ltd. Şti’ye temlik edildiği, icra dairesinin yazı cevabına göre alacaklı vekilinin 16/04/2012 tarihli satıştan vazgeçme beyanı üzerine satış işleminin düşürülmesine karar verildiği, 14/12/2013 tarihinde dosyanın takipsizlik nedeniyle düşürüldüğü anlaşılmıştır.
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/… E. 2012/… K. sayılı dosyasının incelemesinden; davacısının … olduğu, davalısının …. Ltd. Şti olduğu, dava konusunun yine mahkememiz dosyası ile aynı şekilde menfi tespit ve ipoteğin fekki olduğu, davanın uzlaşma nedeniyle feragat ile neticelendiği kararın 17.10.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin aslını sunduğu ve yapılan ihtarata rağmen isticvap duruşmasına katılım sağlanmayarak itiraza uğramayan 21.02.2017 tarihli Mersin 8. İcra Müdürlüğü 2010-… sayılı dilekçesinin incelemesinde; davalı …’nın kendisinin ve dava dışı …. Ltd. Şti adına çift imzalı talep dilekçesi düzenlendiği, içeriğinde ilgili ipoteğe dayalı icra takibinde tüm alacak ve haklarının alınması sebebiyle icra ve ipotek işlemlerinin kaldırılmasının talep edildiği ancak icra dairesinin 05.01.2021 tarihli yazı cevabına ilgili talep evrağının dosya içeriğine girmediğinin bildirildiği görülmüştür.
…. Ltd. Şti’nin özlük dosyasının celp edilerek incelenmesinde; davalı …’nın 04.01.2010 tarihinden itibaren imzaya yetkili kişi olduğu anlaşılmıştır.
Davacı ve davalı tarafın defterlerinin incelenmesi suretiyle bir mali müşavir, bir ticaret hukuku ve şirketler hukuku alanında hesaplamaya haiz nitelikli hesap bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; davacının davalı …. A.Ş’den aldığı disbirütörlük sözleşmesi karşılığında Adana … Mah. … Ada, … parsel, … cilt, 212,00 m2’lik taşınmaza 88.350,00 TL bedelli ipotek tesis ettirdiğini, ilgili ipotek nedeniyle davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, takip dosyasına bir ödeme yapılmadığından takibin kapatılmadığını, dava dışı … adlı firmanın davacı tarafa verdiği delil olarak sunulan ancak icra dosyası içeriğine girmediğinden davacının bu borç nedeniyle sorumluluğunun devam ettiği rapor edilmiştir.
Davacı vekili ile davalı şirket vekili rapora karşı itiraz ve beyan dilekçesi sunmuşlardır. Tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; tarafların ticari defterlerini sunmamaları sebebiyle defter incelemesinin yapılamadığını, dava dosyası ve takip dosyasının içeriğinde ödeme belgesine rastlanılmadığının, ancak taşınmazın ipotek yoluyla paraya çevrilmesi amacıyla Mersin 8. İcra Müdürlüğü 2010/… sayılı takip dosyasında ipotekli gayrimenkulun satışa çıkarıldıktan sonra alacaklı tarafça satışın durdurulmasının talep edildiği ve bu güne kadar yeniden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gidilmemiş olması ayrıca dosya içeriğinde sunulan Mersin 8. İcra Müdürlüğü ithafen yazılan 16/04/2012 tarihli dilekçe içeriğinde davacıdan haricen tahsilat yapıldığının kuvvetle muhtemel olduğu 16/02/2012 tarihinden sonra takip dosyasında herhangi bir işlem yapılmadığı takip dosyasının 14/12/2013 tarihinde takipsizlik nedeni ile düştüğü hususu da mahkemenin takdirinde olduğunun rapor etmiştir.
Davalı şirket vekili ek rapora karşı itiraz dilekçesi sunarak; ipotek alacağının davalı … adlı firmaya temlik edildiğini, bu nedenle ipotekle alacaklarının kalmadığını, davanın kendileri açısından pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini beyan etmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı TMK m. 6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir.Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda; davacı tarafın davalı …. A.Ş’den aldığı disbirütörlük sözleşmesi karşılığında Adana … Mah. … Ada, … parsel, … cilt, 212,00 m2’lik taşınmaza 88.350,00 TL bedelli ipotek tesis ettirdiği, bu ipotek nedeniyle davalı … isimli firmanın davalı aleyhine Mersin 8. İcra Müdürlüğü 2010/… sayılı takip dosyası başlattığı, ilgili takip dosyasındaki alacağın dava dışı …. Ltd. Şti’ye 18.04.2011 tarihinde temlik edildiği, davacının Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/… E. 2012/ K. sayılı dosyasında dava dışı …. Ltd. Şti aleyhine menfi tespit ve ipoteğin fekki davası açtığı, işbu dosyada anlaşma sağlanması sebebiyle dosyadan feragat edildiği, icra dosyasında satış işleminden vazgeçildiği, takip dosyasının takipsizlik nedeniyle 14/12/2013 tarihinde düştüğü, davacı vekilinin aslını sunduğu ve yapılan ihtarata rağmen isticvap duruşmasına katılım sağlanmayarak itiraza uğramayan 21.02.2017 tarihli Mersin 8. İcra Müdürlüğü 2010-… sayılı dilekçesinin davalı …’nın kendisinin ve dava dışı …. Ltd. Şti adına ipotek işlemine dair alacağın tahsil edilmesi nedeniyle borcun kalmadığı nedeniyle takibin kaldırılmasına yönelik çift imzalı talep dilekçesi düzenlendiği, ilgili dilekçenin yazım tarihi itibariyle davalı … …nın dava dışı …. Ltd. Şti’de imzaya yetkili olduğu, … isimli firma vekilinin ilgili ipotek alacağını dava dışı …. Ltd. Şti’ye temlik ettikleri beyanı dikkate alınarak; ipotek alacaklısının tapu kütüğünde davalı …. A.Ş olarak gözükmesi, dosyadaki belge ve tespitlere göre davacının ilgili ipotek nedeniyle davalı …. A.Ş ile dava dışı temlik alacaklısı …. Ltd. Şti isimli firmaya bir borcunun kalmadığı anlaşılmakla hakkındaki davalı şirket hakkındaki davanın kabulü gerektiği, ipotek alacaklısının temlik işlemine rağmen tapuya bildirilmemesi sebebiyle halen davalı …. A.Ş olarak gözüktüğünden davada aktif husumetinin bulunduğu, diğer davalı … lehine bir ipotek tesisinin bulunmaması sebebiyle hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle red edilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm yasalara ve hukuka uygun görülmüştür.
KARAR :
1-Davanın davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-Davanın davalı … …. A.Ş. yönünden KABULÜ ile; davacının davalıya Adana … Mahallesi, … ada, … parsel, … cilt, 212,00 metre karelik taşınmaz üzerindeki 88.350,00 TL’lik ipotek nedeniyle borcunun olmadığının tespiti ile ilgili ipoteğin fekkine,
3-İİK’nun 28.maddesi uyarınca kısa kararın bir örneğinin Yüreğir Tapu Sicil Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 6.035,18 TL karar ve ilam harcından, 1.508,80 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.526,38 TL harcın davalı … …. A.Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 1.508,80 TL peşin harcı olmak üzere toplam 1.544,70 TL’nin davalı … …. A.Ş.’den alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine kabul ve red oranlarına göre hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 12.285,50 TL vekalet ücretinin davalı … …. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 17 tebligat gideri 240,60 TL, 7 müzekkere gideri 30,20 TL, 2 bilirkişi ücreti 1.700,00 TL olmak üzere toplam 1.970,80 TL yargılama giderinin davalı … …. A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından davalı … için harcaması yapılan 10 tebligat gideri 173,80 TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır