Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/761 E. 2021/776 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/761 Esas
KARAR NO : 2021/776
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –


VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – T.C.Kimlik No:…

VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 24/09/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın müşterisi olan …’nın çek hesabından 22.01.2018 tarihinde 66.000,00 TL para çekildiğini, ancak davalı … tarafından bankaya sunulan çekin sahte olması sebebi ile bankanın zarara uğradığını, bu nedenle Adana C. Bassavcılığı 2018-… sayılı suç duyurusunda bulunduklarını ve davalı aleyhine Adana 5. İcra Dairesi 2018-… sayılı takip dosyası başlattıklarını, davalının borca itiraz ettiğini bu nedenle itirazın iptali ile davalı hakkında %20 icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ilgili çeki ticareti dolayısıyla ciro yoluyla aldığını ve iyi niyetli olduğunu, bankaca sahteliği anlaşılamayan çekin, müvekkilince de anlaşılamayacağını, bu nedenle basiretli tacir gibi davranmayarak sahte çek dolayısıyla ödeme yapan bankanın müvekkilinden ödeme talep edemeyeceğini bu nedenle davanın reddini talep ettiklerini , tanık dinletme talebinin bulunduğunubeyan etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa gereği yazılı yargılama usulüne göre başlatılan dava 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesi sonrası 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” şeklinde değiştirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan 76.386,90 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflarca dosyaya ibraz edilen dilekçeler ve tüm dosya tetkikinden, taraflar arasındaki ihtilafın; sahte çek nedeniyle davalıya ödenen bedelin iadesi talebiyle başlatılan Adana 5. İcra Müdürlüğü 2018/… sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Adana 5. İcra Müdürlüğü 2018/… sayılı takip dosyasının incelenmesinden; davacının, davalı aleyhine 11.04.2018 tarihinde ilamsız takipte bulunduğu görülmüştür. Takip talebinde; 75.330,46 TL asıl alacak, 1.006,13 TL işlemiş faiz ile 50,31 TL BSMV alacağına takip tarihinden itibaren %9,75 oranında faiz uygulanarak tahsili talep edildiği, davalı vekilinin işbu icra takibine itiraz ettiği, takibin itarezen durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu sahte çekin incelemesinden; keşidecisinin … , lehtarının …, düzenleme tarihinin 20.01.2018, bedelinin 66.000,00 TL, seri numarasının … olduğu anlaşılmıştır.
Malatya İcra Müdürlüğü 2018/… sayılı takip dosyasının incelenmesinden; dava dışı …’nın, davacı banka aleyhine 13.02.2018 tarihinde sahte çek nedeniyle hesabından ödenen bedelin iadesi amacıyla ilamsız takipte bulunduğu görülmüştür. Takip talebinde; 66.000,00 TL asıl alacak, 370,23 TL işlemiş faiz alacağına takip tarihinden itibaren %9,75 oranında faiz uygulanarak tahsili talep edildiği, dosyanın infazen kapatıldığı anlaşılmıştır.
Adana CBS 2018/… sayılı resmi belgede sahtecilik soruşturma dosyasının incelemesinden; davalı … hakkında suç bulgusuna rastlanılmadığından KYOK kararı verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı tanığı … dava konusu olay hakkında dinlenilmiştir. Tanık ” Davalı … benim uzaktan akrabam olur, ama kendisiyle sık sık görüşürüz, kısmen karşılıklı olarak ticaret yaparız, zaman zaman birbirimizden mal alıp satarız, zaman zamanda beraber ortak bir işe gireriz, bu çek aslında benim ticari ilişkim açısından aldığım bir çektir, bu çeki … isimli şahıstan aldım, ben bu kişiye daire satmıştım, daire karşılığı 4 adet çek aldım, sadece dava konusu bu çek müşteri çekiydi diğerleri kendisine aitti, dava konusu çekin tahsil edilmesi amacıyla …’a ben verdim, tarih olarak 22/01/2018’di, … çekin arkasını cirolayarak tahsil için bankaya götürdü, çeki aldığım kişi … diye hatırladığım kişiden bu çeki almış, çeki ben elimle teslim aldım, hatta güvenirliğini sorgulamak amacıyla findexsten sorgulamasını bile yaptım, sorgulamalarda çekin sağlam olduğunu görünce teslim aldım, … abim yani davalı gidip çeki tahsil etmiş çeki tahsil ettikten yaklaşık 4 saat sonra banka …’ı arayarak ilgili çekte problem çıktığını bu nedenle bankaya gelmesi gerektiğini söylemişler, bende beraber bankaya gittik, orda yeniden çeki findexsten sorgulattık, çekte bir problem gözükmüyordu, hatta çek sahteyse polis çağırın tutanak tutsun dedim, şube müdürü gerek yok çekin sahteliğinden emin değiliz dedi, çekin ilk keşidecesi ile görüşüldü o çekin sahte olduğunu iddia etti, daha sonra biz bankadan ayrıldık, çekin sahte olduğunun ne ben ne de … bilemiyorduk, anlaşılacak gibi değildi, banka bile anlayamadı, dedi. Benim konuyla ilgili bildiklerimi bu kadardır,” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık beyanları üzerine Kredi Kayıt Bürosuna dava konusu sahte çekin sorgulama bilgileri sorulmuş; müzekkereye cevaben ilgili çekin 12.12.2017 tarihinde sorgulandığı bilgisi verilmiş; sorgulama neticesindeki çekin sahtelik bilgisine ulaşılamamıştır.
Dava konusu olaydaki alacak hesabının yapılması için bankacılık ve kıymetli evrak hukuku alanında hesaplamaya haiz nitelikli hesap bilirkişisinden rapor alınmıştır. Bilirkişi Prof. Dr. … 01.12.2020 tarihli raporunda özetle; TTK 812 uyarınca muhatap bankanın sahte çeki ödemesi sebebiyle sahtecilik ve tahrifat fiilini işleyen faile başvurabileceğini, ancak muhatabın son cirantacı hamile başvurup başvuramayacağı hususunun takdirinin mahkemede olduğunu, doktrin ve Yargıtay kararlarına göre hamile başvurulabilmesi için hamilin kötü niyetli veya ağır kusurlu olması gerektiğini, ancak Yargıtay kararlarında sahte imza ile çek düzenlenmesi hususu ile çek yaprağının tamamen sahte olmasının farklı değerlendirildiğini, davacı bankanın ödediği bedel nedeniyle davalının sorumluluğuna gidebileceğini, takdirin mahkemede olduğunu rapor etmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş; taraf vekilleri ayrı ayrı itiraz dilekçesi sunmuştur. İtirazlara binaen bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 06.04.2021 tarihli ek raporunda özetle; tarafların itirazlarının değerlendirilmesinde; findeks çek sorgu ekranından ilgili çekin sahteliğine dair bilginin alınamadığını, verilen bilginin sadece çek sahibinin ekonomik durumuyla ilgili olduğunu, kök rapordaki değerlendirmelerin tekrarlanarak davacı tarafça Malatya İcra Dairesine yapılan ödeme dikkate alınarak davacının 75.330,46 TL asıl alacak,1.006,13 TL işlemiş faiz ile 50,31 TL BSMV alacağının olacağını rapor etmiştir.
Davalı vekili rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuş; mevcut raporlar hükme ve denetime elverişli görüldüğünden itirazların reddine karar verilmiştir.
İtirazın iptali davası; takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde borçluya karşı açtığı bir eda davası olup alacaklının alacağını ispat etmesi gerekir. Ancak normal bir eda-alacak davasından farklı olarak icra takibi içerisinde açılır ve takip hukukuna özgü bir takım sonuçlar doğurur. İİK 67 maddesi uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın %20’den aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda; taraflar arasındaki ihtilafın; davacı bankanın davalıya sahte çek nedeniyle ödeme yapması, yapılan ödemenin sahte çekten kaynaklandığının anlaşılması üzerine hesabından ödeme yapılan dava dışı şahsın davalı banka aleyhine Malatya İcra Dairesi kanalıyla takip başlatması, davacı bankanın işbu borcu ödeyerek, davalı aleyhine rücu iddiasıyla icra takibi başlatması, icra takibinin itiraza uğramasından kaynaklı olduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf ilgili çeki işleme koymadan evvel Findeks aracılığı ile sorgulama yapıldığını bu şekilde tahsil işlemine koyduğunu iyi niyetli olduğunu beyan etmiştir. Findeks aracılığı ile dava konusu çekin sorgulama yapılması davacı bankanın sahte çek nedeniyle ödeme yaptığı davalıya rücu hakkını ortadan kaldırmayacak olup davalının bu iddiaları ancak sorumluluk isnadında bulunduğu kişilere karşı kendi iç rücu ilişkisinde değerlendirilebilecektir. Bu nedenlerle dosyaya sunulan belgeler ile bilirkişi raporunun uyumlu olduğu da göz önüne alınarak; davacı tarafın davasını ispat etmiş olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, alacağın ihtilaflı olması nedeniyle likit olmadığına kanaat getirilerek icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR :
1-Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın KABULÜ ile borçlu davalının Adana 5. İcra Müdürlüğünün 2018/… Esas saylı dosyasındaki borca İTİRAZININ İPTALİ ile takibin takip talebi şartlarında DEVAMINA.
2- Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 5.217,98 TL karar ve ilam harcından, 922,57 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.295,41 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan AAÜT uyarınca hesap olunan 10.730,30 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 922,57 TL peşin harç olmak üzere toplam 958,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından harcaması yapılan 13 tebligat gideri 115,20 TL, 4 müzekkere gideri 33,30 TL, bilirkişi ücreti 1.000,00 TL olmak üzere toplam 1.148,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır