Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/445 E. 2021/1007 K. 09.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/445 Esas – 2021/1007
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/445 Esas
KARAR NO : 2021/1007
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … T.A.Ş – …

VEKİLİ : … – …
DAVALI : … -TC Kimlik No: …
VEKİLİ : … – …
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 01/06/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesiyle özetle; müvekkil bankanın davalının kefil olduğu 03.04.2013 tarihili ticari krediyi borçlularına verdiğini, 31.03 , 04.07 , 23.06 , 22.06 , 14.06, 02.06 , 30.05.2017 tarihlerinde kat ihtarnamesi gönderilerek borçlarının ödenmesinin istenildiğini, borçların ödenmediğini, bu nedenle asıl borçlu ve davalı kefile icra takibi başlatıldığını, asıl borçlu borca itiraz etmediğinden onun hakkında takibe devam edildiği ancak kefil hakkında takibin durduğunu, itiraz dilekçesindeki borca ve faize itirazın haksız olduğunu, bu nedenle hakkında başlatılan 7 tane icra takibine yönelik itirazların iptali ile %20 icra inkar tazminatı talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tek bir genel krediye kefil olduğunu o kredininde 40.000,00 TL olduğunu ve o borcunda çok önceden ödendiğini, bankanın haksız takip yaparak müvekkilinin kefaletinin sınırsız olarak değerlendirdiğini, davaya konu edilen kredi evraklarındaki kefalet sözleşmesinin kanuna aykırı olduğunu, kefalet miktarının azami miktarı ve kefalet tarihinin kefilin el yazısı ile yazılması gerektiğini, kefalet sözleşmesindeki müvekkiline ait tek şeyin imza olduğunu, geri kalan kısımların sonradan doldurulduğunu bu nedenle davanın reddi %20 kötü niyet tazminatı talep ettiklerini beyan etmiştir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa ile ve son olarak 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesiyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik yapılarak “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” hükmü getirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan 80.058,17 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; banka kredi sözleşmesi alacağı nedeniyle başlatılan Adana 10. İcra Müdürlüğü 2017/… Esas, Adana 14. İcra Müdürlüğü 2018/…-…-…-…-…-… Esas sayılı takip dosyalarına yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
İtirazın iptali davası; takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde borçluya karşı açtığı bir eda davasıdır. Ancak normal bir eda-alacak davasından farklı olarak icra takibi içerisinde açılır ve takip hukukuna özgü bir takım sonuçlar doğurur. İİK 67 maddesi uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın %20’den aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
Tarafların üzerinde anlaşamadıkları hususun; takibe konu kredi miktarı kadar borcun bulunup bulunmadığı borç var ise miktarı hususunda toplandığı görülmüştür.
Genel Kredi Sözleşmesi, hesap özetleri, gönderilen ihtarname, dava konusu şirkete ait ticaret sicil dosyası mahkememiz dosyası arasına ibraz edilmiştir.
Davaya konu edilen 03.04.2013 tarihli Genel Kredi Sözlemesinin incelenmesinden; davacı banka ile dava dışı … arasında 250.000 TL üst limitli kredi sözleşmesinin imzalandığı, davalı …’ın ise bu kredi sözleşmesine 250.000 TL limitle müteselsil kefil gözüktüğü anlaşılmıştır.
Dosyada hesap yönünden bankacı bilirkişi vasıtasıyla inceleme yaptırılmıştır.
Bankacı bilirkişi Prof. Dr. … mahkememiz için verdiği 21.02.2019 tarihli raporunda; davacı banka ile dava dışı … arasında 250.000 TL üst limitli kredi sözleşmesinin imzalandığı, davalı …’ın ise bu kredi sözleşmesine 250.000 TL limitle müteselsil kefil olduğunu, kefaletin geçerli olduğunu, bu kredi borçlarının ödenmemesi nedeniyle kat ihtarnamesinin gönderildiğini, davalının borcu ödemediğini, yapılan hesaplamalara göre; takip tarihi itibariyle masraf dahil davalının 29.057,57 TL. nakdi kredi borcundan sorumlu tutulabileceğini rapor etmiştir.
Davalı vekilinin kefalet sözleşmesinin geçerliliğine yönelik olarak kredi belge asılları ile şahit imza ve yazı örnekleri celb edilmiş ve müteakiben dosya imza incelemesi için ATK K Fizik İhtisas Dairesine tevdi edilmiştir. ATK Fizik İhtisas Dairesinin mahkememize ibraz etmiş olduğu 01/09/2021 tarihli raporunda özetle; ” İnceleme konusu sözleşmenin 22. sayfasında “Kefiller” bölümünde “Ad Soyad” bölümünde ve “Kefil Beyanı” bölümünün en altındaki “…” yazıları, “Adres” bölümündeki “… mah. … cad. No 19. ADANA” yazıları ve “Kefil Beyanı” bölümünün en altta “03.04.2013” tarih yazıları ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu yazıların …’ın eli ürünü olduğu,İnceleme konusu sözleşmenin 22.sayfasında “Kefil Beyanı” bölümünde “Salih Şerpınar firmasına Genel Kredi Sözleşmesine istinaden” yazıları ile …’ın mukayese yazıları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu yazıların mevcut mukayese yazılarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı, Bu bölümde geri kalan yazılar aynı tip harflerle yazdırılmadığından değerlendirme yapılamadığı” hususu rapor edilmiştir.
Davacı vekili rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuş, davalı vekili rapora karşı beyan dilekçesi sunmuştur. Mevcut rapor hükme ve denetime elverişli görüldüğünden itirazların reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı TBK 584. maddesi şu şekildedir:
Madde 583-Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler. Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.
Toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka ile dava dışı … arasında 250.000 TL üst limitli kredi sözleşmesinin imzalandığı, davalı …’ın ise bu kredi sözleşmesine 250.000 TL limitle müteselsil kefil gözüktüğü, bu sözleşme uyarınca kullandırılan ve ödenmeyen kredi borcu için dava dışı asıl borçlu ile davalı aleyhine Adana 10. İcra Müdürlüğü 2017/… Esas, Adana 14. İcra Müdürlüğü 2018/…-…-…-…-…-… Esas sayılı takip başlatıldığı, TBK 583. maddesi uyarınca kefaletin geçerli olabilmesi için; kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesinin şart olduğu, dava konusu kredi sözleşmesinde kanuni şart düzenlemesine dair kefilden alındığı iddia edilen “kefalet beyanı” bölümündeki yazılı beyanın Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 01.09.2021 tarihli raporu ile davalıya ait olmadığının belirlenmesi nedeniyle davalının sözleşmeden doğan borca kefaleti geçerli olmadığı anlaşılmakla davanın reddi gerekmiş ve davalı kefilin kefalet beyanındaki el yazısının davacı banka memurları nezaretinde doldurulması gerektiği dikkate alındığında, kefalet beyanındaki el yazısının davalıya ait olmadığını bilebilecek durumda olan davacı bankanın geçersiz kefalete rağmen icra takibi başlattığına kanaat getirilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm fırkrası tesis edilmiştir.
KARAR:
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin kabul edilerek dava değeri olan 80.058,17 TL’nin %20’sine isabet eden kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 966,91 TL harcın mahsubu ile bakiye 907,61 TL’nin karar kesinleşmesi ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. uyarınca hesap olunan 11.207,56 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinden mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine verilecek dilekçe ile ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸

Hakim …
¸

**Bu Evrak 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunun Kapsamında DYS üzerinden E-İmza ile İmzalanmıştır. **