Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/381 E. 2021/624 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/381 Esas – 2021/624
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/381 Esas
KARAR NO : 2021/624

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …. LTD. ŞTİ. – Vergi No: …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … A.Ş.
(ESKİ ÜNVANI:… A.Ş) … Vergi Dairesi: …

VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İstirdat ve Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILMA TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan abonelik sözleşmesinden kaynaklı menfi tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin plastik firması olduğunu, elektrik alımını davalıdan aldığını, davalının faturalama yaparken son endeksleri yanlış göstererek mükerrer faturalandırmalar yaptığını, faturlandırmalara itiraz edildiğinde haksız yere ceza tahakkuk ettirildiğini, bu cezai faturalar ile mükerrer endekslerden dolayı; … nolu abonelik için 15.02.2018 tarihli fatura için 26.000,00 TL, 13.03.2018 tarihli fatura için 6.600,00 TL, 10.04.2018 tarihli fatura için 62.843,18 TL borçlu olunmadığının tespitine, … nolu abonelik için 15.02.2018 tarihli fatura için 3.100,00 TL borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen bu bedelin ödeme tarihinden itibaren faizi ile istirdatını, 10.04.2018 tarihli fatura için 20.696,23 TL borçlu olunmadığının tespitine, neticede toplamda 119.239,41 TL borçlu olmadığının tespiti ile mükerrer ödediği 3.100,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle istirdadını talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tüm faturaların usulüne uygun tahakkuk ettirildiğini, faturaya itirazlara verdikleri cevapların uygun irdelenmediğinden bu davanın açılmasına sebebiyet verildiğini, fatura bedellerinin yanlış olduğunu beyan etselerde bu hususun davacı yanca ispatlanamadığını, davacının abonelik kaydının …. Tic. Ltd. Şti olduğunu, davanın farklı ünvanlı bir şirketçe açıldığından husumet yokluğundan davanın reddini talep etmişlerdir.
YARGILAMA USULÜ :
Öncelikle 15.03.2018 tarihinde 7101 sayılı yasa gereği yazılı yargılama usulüne göre başlatılan dava 22/07/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 58 inci maddesi sonrası 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4’üncü maddesinin ikinci fıkrasında “Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/01/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır” şeklinde değiştirilmesi sebebiyle, mahkememizde açılan 119.239,41 TL’lik dava için basit yargılama usulü uygulanmıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE :
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacı ile davalı arasındaki elektrik abonelik sözleşmesi uyarınca hukuka aykırı olarak bedel tahsili talep edilip edilmediği, davacı tarafça ödenen faturalarda hukuka aykırı alacak kalemlerinin bulunup bulunmadığı, var ise bu bedel miktarlarının ne kadar olduğu hususunda
Mahkememiz, dava açılışından sonra tensip kararı ile birlikte, gerekli gördüğü bilgi ve evrakları dosya arasına celp edilmesi için ilgili mercilere müzekkereler yazmış, dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa tebliğe çıkarılarak, her iki taraf içinde yargılama usul ve esaslarına dair gerekli ihtaratlar yapılmıştır.
Davacının ticaret sicil gazetesi ilanına göre eski ünvanının … Ltd. Şti iken …Tic. Ltd. Şti olması nedeniyle husumete ilişkin itirazlar kabul görmemiştir.
Dava konusu elektrik abonelik dosyası ile elektrik faturaları ödeme bilgileri ile beraber celp edilerek borçsuzluk ve istirdat iddiasına yönelik tespit ve hesap yönünden elektrik mühendisi bilirkişi tarafından inceleme yapılmıştır.
Bilirkişi 26.06.2019 tarihli raporunda özetle; davacının sadece 2018/01 dönemine ait faturasında fazla tüketimin tahakkuk ettirildiğinin tespit edildiğini, davacının ödemesi gereken fatura bedelinin 24.711,97 TL olduğunu ilk fatura bedeli olan 31.421,59 TL’nin ödenmiş olması halinde bu bedelden 6.709,62 TL’nin iade edilmesi gerektiğini rapor etmiştir.
Taraf vekilleri rapora karşı ayrı ayrı itiraz ve beyan dilekçesi sunmuştur. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 26/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflarca imzalanan 01/03/2017 tarihli sözleşmenin incelenmesinde ceza bedeli ile ilgili olarakr sadece 9.5 maddesine göre tüketici olan davacının 1 yıl olan sözleşme süresinin sona ermesinden önce sonlandırması halinde o ana kadar tahakkuk etmiş olan aylık en yüksek fatura tutarının 2 katı oranında ceza bedelinin 10 gün içerisinde ödenilmes igerektiği tespit edilmiş ise de, dava dosyası içerisinde sözleşmeninbu tarihi itibariyle davacı tarafından tek taraflı olarak süresinden önce sonlandırılmış olduğuna dair de herhangi bir bilginin de bulunmadığını rapor etmiştir.
Taraf vekilleri ek rapora karşı ayrı ayrı itiraz ve beyan dilekçesi sunmuştur. Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için bilirkişiden yeniden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi 09/04/2020 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda özetle; … müşteri nolu abonelik için, 2018/01 dönemine ait 26/02/2018 son ödeme tarihli 31.421,59 TL bedelli faturadan dolayı hatalı okunan 15.140,24 kwh tüketim miktarı karşılığı olarak KDV dahil 6.709,92 TL bedelden sorumlu olunmadığını, diğer fatura ve gecikme bedellerinden sorumlu olunduğunu, ceza bedellerinin ise her iki abonelik içinde haksız olarak tahakkuk ettirildiği şeklinde hükme varılması halinde ise 20/04/2018 son ödeme tarihli 75.072,20 TL tutarlı fatura dolayısıyla 53.256,94 TL + %18 KDV olmak üzere toplam 62.843,19 TL bedelden sorumlu olunmayacağı kanaatine varıldığını, toplamda bu abonelik için 6.709,92 + 62.843,19=69,553,11 TL borçlu olduğunu, … müşteri nolu abonelik için ceza bedellerinin ise her iki abonelik içinde haksız olarak tahakkuk ettirildiği şeklinde hükme varılması halinde ise 20/04/2018 son ödeme tarihli 36.814,75 TL tutarlı fatura dolayısıyla 17.539,18 TL + %18 KDV olmak üzere toplamda 20.696,23 TL bedelden sorumlu olunmayacağını rapor etmiştir.
Taraf vekilleri ikinci ek rapora karşı da ayrı ayrı itiraz ve beyan dilekçesi sunmuştur.Taraf vekillerinin 09/04/2020 tarihli ek rapora karşı itirazların değerlendirilmesi, ayrıca davalı vekili tarafından sunulan 29/12/2020 tarihli ödeme beyan dilekçesi dikkate alınarak; dava dilekçesinde dava konusu edilen her fatura için ayrı ayrı sorumlu ve sorumlu olunmayan bedellerin hüküm kurmaya elverişli şekilde terditli olarak değerlendirilme yapılması için bilirkişi incelemesine yönelik mali müşavir bilirkişininde eklenerek yeniden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi heyeti 17/05/2021 tarihli raporunda özetle; davacı adına tahsis edilen … numaralı abonelik için düzenlenen 15/02/2018 tarihli 31.421,59 TL bedelli faturanın başlangıç endeksi yanlış gösterilmek suretiyle yanlış hesapla yapıldığını yapılan bu yanlışlıktan dolayı davalı şirket tarafından davacıdan KDV dahil 6.709,62 TL fazla ücret talep edildiğini; davacı adına tahsis edilen … numaralı abonelik için düzenlenen 15/02/2018 tarihli faturada hesaplama hatasının bulunmadığını bu faturadan ötürü borcun ödenmiş olması sebebiyle davacının davalıya borcunun bulunmadığını bu fatura için her ne kadar 3.100,00 TL fazla ödeme yapıldığı iddia edilmiş olsa da davacının fazla bir ödemesi bulunmadığından istirdat talebinin yerinde olmadığı her iki abonelik dosyası için tahakkuk ettirilen cezai fatura bedelleri hususuna ilişkin olarak da hatalı fatura tanzim edilmesi ve fatura bedelinin zamanında ödenmiş olması nedeniyle ayrıca ödenmeyen fatura bedeli var ise bu bedeli gecikme zammıyla istenebileceği sözleşmenin feshini gerektirmediği ödenmeyen fatura bedellerinden dolayı davalının elinde davacının teminatı bulunduğu hususuna ilişkin takdirinin mahkemede olduğunu rapor etmişlerdir.
Bilirkişi heyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş rapora karşı süresi içerisinde herhangi bir itiraz veya beyan dilekçesi sunulmamıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı TMK m. 6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural, menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf o vakıayı ispat etmelidir.
Menfi tespit davasında borçlu ya borçlanma iradesinin bulunmadığını ya da borçlanma iradesi bulunmakla birlikte daha sonra ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürebilir.Borçlu borcun varlığını inkar ediyorsa, bu durumlarda ispat yükü davalı durumunda olmasına karşın alacaklıya düşer. Borçlu varlığını kabul ettiği borcun ödeme gibi bir nedenle düştüğünü ileri sürüyorsa, bu durumda doğal olarak ispat yükü kendisine düşecektir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin incelenmesi sonucunda; davacı taraf ile davalı taraf arasında iki adet elektrik tedarik aboneliği sözleşmesi bulunduğu, davacının bu sözleşmeler gereğince yüksek bedelli olarak gördüğü faturalara itiraz ettiği, davalının bu aşamadan sonra davalı aleyhine cezai bedel faturaları düzenlediği, hükme esas alınan 17/05/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının tüketim borçlarının her fatura açısından belirlendiği, davalının borçlu olunmadığı tespit edilen bedeller açısından alacaklı olduğunu ispat edemediği, davacının istirdat talebinin yerinde olmadığı, ayrıca davacı yana düzenlenen faturaların bir kısmının hatalı hesapla düzenlenmesi, davacının faturaya ilişkin kısmende olsa haklı olması nedeniyle hakkında ödememezlik iddiasıyla cezai fatura düzenlenemeyeceği hususu dikkate alınarak 10.04.2018 tarihli cezai faturalara ilişkin davalının borçlu bulunmadığına takdir getirilmiş, dava konusu edilen diğer tüketim faturalarına ilişkin davanın kabulü ve reddine dair aşağıdaki şekilde ayrı ayrı hüküm kurulmuştur.
KARAR :
1-Davanın … nolu abonelik yönünden;
a) 13/03/2018 tarihli faturaya istinaden açılan davanın reddine,
b)10/04/2018 tarihli tarihli faturaya istinaden açılan davanın kabulü ile bu faturaya ilişkin davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
c) 15/02/2018 tarihli faturaya istinaden davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya iş bu fatura nedeniyle 6.709,62 TL borçlu olmadığının tespitine,
2-Davanın … nolu abonelik yönünden;
a) 15/02/2018 tarihli faturaya istinaden açılan menfi tespit davasının kabulü ile bu faturaya ilişkin ödeme yapıldığından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, iş bu fatura nedeniyle davacı tarafından yapılan fazla bir ödeme bulunmadığından istirdat talebinin REDDİNE,
b)10/04/2018 tarihli tarihli faturaya istinaden açılan davanın kabulü ile bu faturaya ilişkin davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
3-Alınması gereken 6.164,91 TL karar ve ilam harcından, 2.036,32 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 4.128,59 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 2.036,32 TL peşin harç olmak üzere toplam 2.072,22 TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacı lehine menfi tespit davası yönünden kabul ve red oranlarına göre hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 12.523,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı lehine menfi tespit davası yönünden kabul ve red oranlarına göre hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 3.883,55 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı lehine istirdat davası yönünden hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 3.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 17 tebligat gideri 177,20 TL, 9 müzekkere gideri 58,50 TL, iki bilirkişi ücreti 1.250,00 TL olmak üzere toplam 1.485,70 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.124,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Adana Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır