Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/100 Esas – 2022/56
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
K A R A R
ESAS NO : 2018/100
KARAR NO : 2022/56
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … – TC Kimlik No: …
…
VELİ : … – TC Kimlik No: …
…
VELİ : … – TC Kimlik No: …
…
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … Anonim Şirketi – VD: …
VEKİLİ : Av. Halim Göçmüş –
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/02/2018
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
KARAR YAZIM
TARİHİ : …
I- DAVA
Davacı vekili 07.02.2018 tarihli dilekçe ile davalı aleyhine belirsiz alacak davası açmıştır. Dilekçeye göre; … plakalı aracın ZMM sigortası davalı tarafından düzenlenmiştir. 20.10.2017 tarihinde … idaresindeki sigortalı aracın yaya geçidinde karşıdan karşıya geçen davacıya çarpması sonucu davacı kalıcı olarak çalışma gücü kaybına uğramıştır. Davacının uğradığı zararın (25 TL kalıcı çalışma gücü kaybı, 25 TL geçici iş görmezlik zararı ve 25 TL hasta bakım ücreti) karşılanmadığı ileri sürülerek fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere toplam 75 TL’nin kaza tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
II- SAVUNMA
Davalı vekili 05.03.2018 tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. Dilekçeye göre; kazaya karışan aracın ZMM poliçesi davalı tarafından düzenlenmiştir. Davacı taraf sigorta şirketine başvuru yapmadan dava açmıştır. Davanın öncelikle bu nedenle reddi gerekir (KTK m 97). Kusur ve maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumundan aldırılması gerektiği belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir.
III- DELİLLER
1. 20.10.2017 tarihli kaza tespit tutanağına göre … idaresinde … – … istikametinde seyreden … plakalı araç kendisine fasılalı yeşil ışık yanarken karşıdan karşıya geçen yaya …’e çarparak yaralanmasına neden olmuştur. Tutanağa göre sürücü yaya geçidine yaklaşırken hızını azaltmamak kuralını ihlal etmiştir. … karşıdan karşıya geçişlerde işaretlere uymamak kuralını ihlal etmiştir.
2. Kaza nedeniyle Gölbaşı 1. Asliye Ceza Mahkemesine 2018/… esas sayılı dosya ile kamu davası açılmıştır.
3. … numaralı poliçenin incelenmesinden … plakalı aracın 19.09.2017 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle ZMM sigortasının davalı sigorta şirketi tarafından düzenlendiği anlaşılmıştır. Poliçeye göre kişi başına sakatlık ve ölüm teminatı 330.000 TL’dir. Kaza nedeniyle sigorta şirketine 15.01.2018 tarihinde başvuru olmuş ancak tazminat ödemesi yapılmamıştır.
4.1 Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi tarafından 04.01.2019 tarihli rapor düzenlenmiştir. Rapora göre; 2006 doğumlu yaya … kavşak başında kırmızı ışık yandığı sırada yaya topluluğu ile birlikte karşıdan karşıya geçmesi nedeniyle bu davranışı kazanın oluşumunda %50 etken olmuştur. Sürücü …; meskun mahalde kavşağa yaklaşırken okul çıkışındaki öğrenci ve yaya topluluğunu göz önünde bulundurarak hızını azaltmaması nedeniyle olayda %50 kusurludur.
4.2 Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından 07.01.2021 tarihli rapor düzenlenmiştir. Rapora göre; 2006 doğumlu yaya … ışık kontrollü yaya geçidinden karşıya geçmeden önce gerekli kontrolleri yapmaması, kırmızı ışıkta durmaması, araca ilk geçiş hakkını vermemesi olayın oluşunda asli (%75) müessir olmuştur. Sürücü …; kendisine hitaben yeşil ışık yanmakla birlikte meskun mahalde kavşağa yaklaşırken okul çıkışındaki öğrenci ve yaya topluluğunu göz önünde bulundurarak hızını azaltmaması nedeniyle olayda %75 kusurludur.
5.1 Davacı tarafça sunulan ve Ç.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı tarafından “İlgili Makama” hitaben düzenlenen 18.07.2019 tarihli rapora göre; 30 Mart 2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Özürlülük Ölçütü ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri esas alındığında kaza nedeniyle davacı %5 oranında tüm vücut fonksiyon kaybına uğramıştır. Davacının geçici iş görmezlik süresi ise 9 aya kadar uzayabilecektir.
5.2 Davacının kaza nedeniyle uğradığı; geçici iş görmezlik süresi, çalışma gücü kaybı ve bakıma muhtaç olup olmadığının belirlenmesi amacıyla ilgili mercilerden tedavi belgeleri getirtilerek 07.11.2018 tarihli ara kararı ile Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulundan rapor alınmasına karar verilmiş ve kuruma yazı yazılmıştır. Davacı tarafa bu konuda gerekli işlemleri (kurumca belirlenen muayene randevu gün ve saatinde hazır olup muayene yaptırmak, gerekli film, grafi vb. Tetkikleri yaptırmak, muayene ücretlerini karşılamak, kurumun isteği üzerine sevk edilen hastanede muayene ücretlerini karşılamak, kurumun veya sevk edildiği hastanenin rapor tanzimi için belirlediği kurallara uymak) yapmak üzere 3 haftalık kesin süre verilmiştir. Ara kararında davacı tarafın karara uymaması halinde; çalışma gücü kaybı oranı konusunda bilirkişi incelemesi/rapor alınması yönündeki delilden vazgeçmiş sayılacağı, bu konuda yeniden süre verilmeyeceği, diğer delillerin değerlendirilmesi sonucunda davacı tarafın bu yöndeki iddialarının ispatlanmamış kabul edilebileceği ihtar edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 26.02.2019 tarihli yazı ile rapor tanzim edilebilmesi için; kişinin yeni çekilecek kırık/yaralanma alanını içine alan grafilerin DICOM formatında raporları ile birlikte gönderilmesini ve kişinin 25 Eylül 2019 tarihinde muayene için hazır olması gerektiği belirtilmiştir.
Davacı vekili 17.06.2019 tarihli dilekçede ön raporda belirtilen tetkikleri Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yaptırmak istediklerini beyan etmiştir. Bu talep üzerine Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine 20.06.2019 tarihli yazı yazılmış ve 03.04.2019 tarihli ara kararında davacı vekiline ön rapordaki işlemler için yeniden 4 haftalık kesin süre verilmiştir. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi tarafından mahkememize verilen 02.11.2020 tarihli cevapta …’in hastaneye başvuru yapmadığı bildirilmiştir.
ATK tarafından istenen tetkikler için ayrıca Ç.Ü. Tıp fakültesi Hastanesine de müzekkere yazılmıştır. Bu Hastane tarafından mahkememize verilen 20.09.2021 tarihli cevapta …’in hastaneye başvuru yapmadığı bildirilmiştir
Bunun üzerine dava dosyası ve toplanan tıbbi belgeler mevcut haliyle gönderilerek kurumdan rapor istenmiştir. Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 03.11.2021 tarihli raporda ön raporda belirtilen tetkiklerin yaptırılmaması ve kişinin muayeneye gelmemesi nedeniyle istenen hususlarda görüş açıklanamayacağı belirtilmiştir.
IV- GEREKÇE
6098 sayılı TBK 50. maddesi şu şekildedir:
Madde 50- Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.
Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.
6100 sayılı Yasanın 190. maddesi şu şekildedir:
Madde 190- (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.
Somut uyuşmazlığın konusunu 20.10.2017 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle davacının uğradığı kalıcı özürlülük, geçici iş görmezlik ve tedavi süresince bakıcı gideri zararı oluşturmaktadır. HMK 190. maddesi uyarınca sigortalanan araç sürücüsünün kusurunu, özürlülük oranı, iyileşme süresi içerisinde davacının bakıcı yardımına muhtaç olduğunu, uğranılan zararı ispat yükümlülüğü davacı taraftadır. Verilen kesin süreye karşılık davacı taraf bu konuların tespiti amacıyla yapılması gereken muayeneden kaçınmıştır. Mevcut tıbbi belgelere göre de bu konularda görüş bildirilemediği Adli Tıp Kurumunca bildirilmiştir. Böylelikle özürlülük oranı ve bakıma muhtaçlık ispatlanmamıştır. Kaza tarihi itibariyle davacı 18 yaşından küçük olduğundan yerleşik Yargıtay kararlarına göre geçici iş görmezlik zararı bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
V- KANUN YOLLARI
6100 sayılı HMK 341. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle miktar veya değeri 8.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Somut olayda, mahkememizdeki dava belirsiz alacak davası olduğundan ve henüz davacının alacağı belirlenmediğinden hükme karşı tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunmaktadır.
İstinaf talebinin kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçeyle yapılması gerekmektedir.
H Ü K Ü M
1- Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcının mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 75,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından harcaması yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …