Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/2061 E. 2021/674 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

K A R A R

ESAS NO : 2017/2061
KARAR NO : 2021/674
BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI : …
Yüreğir VD …

VEKİLLERİ : Av. …

Av. …

Av. …

DAVALI : 1- …


VEKİLLERİ : Av. …

Av. …

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 19/06/2017
Birleşen Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… esas 2017/… karar sayılı dosyası,
DAVACI : …
Yüreğir V.D. – …

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …. ve Tic Ltd Şti


VEKİLİ : Av. …

Av. …

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/10/2017
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARAR YAZIM
TARİHİ : …

I- DAVA
1. Asıl Dosya
Davacı vekili 19.06.2017 tarihli dilekçe ile davalı aleyhine sözleşmeden dönme istemli dava açmıştır. Dilekçeye göre; taraflar arasındaki 06.11.2014 tarihli sözleşme ile davalı şirket; 2 adet PLC kontrollü 18 ton/h kapasiteli 12 bar işletme basınçlı 900 m2 ısıtma yüzeyli buhar kazanını davacı şirketin Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikasına kurmayı üstlenmiştir. Sözleşmeye konu ilk buhar kazanı 2015 yılı Ağustos sonunda, bir süre sonra da ikinci kazanın kurulumu yapılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı tarafa 2.117.842,00 TL ödeme yapılmıştır.
Bir süre sonra kurulumu yapılan kazanların sözleşmede taahhüt edilen 12 bar basınçta 18 ton/h buhar kapasitesine ulaşmadığı, makinelerde sorunlar bulunduğu (baca gazında siyah duman, contalarda kaçak) gözlenmiştir. Bunun üzerine davalı tarafa sözlü olarak ve mail yoluyla sorunlar iletilmiştir. Davalı taraf teknik personelini göndererek sorunları gidermeye çalışmış ise de makinelerdeki ayıplar giderilememiştir. Makinelerdeki ayıplar giderilmediği için davacı taraf başka firmalardan leasing yoluyla başka buhar kazanları kiralamak zorunda kalmıştır.
Sözleşmeye konu makinelerin ayıplı olması nedeniyle sözleşmedeki verimin alınamaması nedeniyle davacı tarafın 6102 sayılı TTK 23/1-c yollamasıyla 6098 sayılı TBK 229 ve 230 maddesindeki seçimlik haklardan sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığı belirtilerek ayıplı makine ve ekipmanların geri alınarak 2.117.842 TL’nin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile birlikte davacı tarafa iadesine karar verilmesi talep edilmiştir.
2. Birleşen Dosya
Davacı vekili 09.10.2017 tarihli dilekçe ile davalı aleyhine sözleşmeden dönme, bu kabul edilmediği taktirde ayıp nedeniyle bedelde indirim ve ayıplı ifa nedeniyle tazminat istemli dava açmıştır. Dilekçeye göre; taraflar arasındaki 07.10.2015 tarihli sözleşme ile davalı şirket; 1 adet PLC kontrollü 18 ton/h kapasiteli 12 bar işletme basınçlı 900 m2 ısıtma yüzeyli buhar kazanını davacı şirketin Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikasına kurmayı üstlenmiştir. Sözleşmeye konu buhar kazanının kurulumu yapılmıştır. Sözleşme uyarınca davalı tarafa 1.040.300,00 TL ödeme yapılmıştır.
Bir süre sonra kurulumu yapılan kazanın sözleşmede taahhüt edilen 12 bar basınçta 18 ton/h buhar kapasitesine ulaşmadığı, makinelerde sorunlar bulunduğu (döner ızgaralı palet kırılarak rulmanlar dağılmış ve kazan 2-3 gün durmuştur) gözlenmiştir. Sözleşmeye konu kazan 19.02.2017 tarihinde patlamıştır. Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/… değişik iş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırılmıştır. Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda; mevcut kazanda yeterli sensör bulunmadığı, PLC sisteminin kazanın güvenli çalışması için yeterli olmadığı, makaraların yeterli sertlikte olmaması nedeniyle oluşan gaz sıkışması nedeniyle patlamanın meydana geldiği belirtilmiştir. Adana 11. Noterliğinde düzenlenen 13.03.2017 tarih … yevmiye sayılı ihtarname ile ayıplı imalat nedeniyle kazanın patladığı davalı tarafa bildirilmiştir.
Sözleşmeye konu makinelerin ayıplı olması nedeniyle davacı tarafın 6098 sayılı TBK 475 maddesindeki sözleşmeden dönme hakkını kullandığı belirtilerek ayıplı makine ve ekipmanların geri alınarak 1.040.300,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren uygulanacak reeskont faizi ile birlikte davacı tarafa iadesine, bu kabul görmediği taktirde ayıp oranında bedelden indirim yapılmasına ve ayıplı ifa yüzünden fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 10.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/…-… sayılı birleştirme kararı üzerine yargılama mahkememizce yürütülmüştür.
Davacı vekili 19.02.2019 tarihli dilekçe ile birleşen dosyadaki ayıplı ifaya dayalı kısmi olarak talep edilen 10.000 TL tazminat isteminden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
II- SAVUNMA
1. Asıl Dosya
Davalı vekili 06.09.2017 tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. Dilekçeye göre; taraflar arasındaki sözleşme satım değil eser sözleşmesi tipine girmektedir. Davacı taraf usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmamıştır. TBK 478 maddesi uyarınca eser sözleşmesinden doğan talepler teslimden itibaren 2 yıl sonra zamanaşımına uğrar. Mayıs 2015 yılında teslim ve faaliyete başlayan 1. Kazana dayalı istem zamanaşımına uğramıştır. Davacı taraf kaliteli kömür kullanmadığından, cüruf temizliği yapmadığından söylenen problemleri yaşamıştır. Bunun dışında davacı taraf üretilen kazanlarda davalının onayı olmadan değişiklikler (ekonomizer, baca fanı ve buhar hattında değişiklikler) yapmıştır. Bu nedenle sistem garanti dışı kalmıştır. 2. Buhar kazanının çok küçük rötuşlarla çalışması mümkün olduğu için sözleşmenin feshi istenemez. İki yıllık kullanımdan sonra kullanılamayacak ölçüde bir ayıbın varlığı ispatlanmadığı sürece sözleşmeden dönülemeyeceği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
2. Birleşen Dosya
Davalı vekili 21.11.2017 tarihli cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur. Dilekçeye göre; davacı taraf usulüne uygun ayıp ihbarında bulunmamıştır. Davacı taraf ilki Mayıs 2015 yılında teslim ve Haziran başında faaliyete başlayan 1. Kazan, sonrasında aynı evsafta ikinci kazandan sonra 3. Kazan siparişini vermek suretiyle davalının ürettiği kazanın kalite ve servisinden memnun kaldığını göstermiştir. Dava konusu 3. Kazanda 19.02.2017 tarihinde meydana gelen patlama gaz sıkışmasından değil sistemin cehennemlik/yanma odasını çevreleyen çift cidarlı duvarların arasındaki suyun atmosfer ile bağlantısını kesen ve davacı tarafça sonradan eklenen vanaların kapalı tutulmasından kaynaklanmıştır. Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/… değişik iş sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporu kabul edilemez. Çünkü patlamanın meydana geldiği döner ızgaralı yakma sistemi baca yoluyla atmosfere açık olduğundan patlamaya neden olacak gaz sıkışmasının oluşması mümkün değildir. Bunun dışında yanma sisteminin birçok yerinde kapaklı pencere bulunmaktadır. Döner ızgaranın yan taraflarındaki hava kanallarının içinde kendi ağırlığı ile kapalı duran en ufak basınçta dışa açılan 8 adet klape bulunmaktadır. Bunun dışında hava fanları böylesi bir basıncın oluşmasına engeldir. Buhar kazanının kabulüyle birlikte TBK 477 maddesi uyarınca davalının sorumluğunun kalmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
III- DELİLLER
1. Birleşen dosyadaki davaya konu kazan finansal kiralama yoluyla alınmıştır. … AŞ tarafından düzenlenen 19.09.2017 tarih Ref:… sayılı yazıda kiracı …. Ve Tic. AŞ’ne finansal kiralama sözleşmesine konu buhar kazanının patlaması nedeniyle açılacak her türlü dava ve icra takibi için muvafakat edildiği beyan edilmiştir.
2. Taraflar arasında düzenlenen 06.11.2014 tarihli sözleşme ile davacı şirket davalı şirkete; 2 adet PLC kontrollü 18 ton/h kapasiteli 12 bar işletme basınçlı 900 m2 ısıtma yüzeyli buhar kazanını 2.117.842,00 TL bedelle imal ve kurulumunu yaptırmıştır.
Taraflar arasında düzenlenen 07.10.2015 tarihli sözleşme. Bu sözleşme ile davacı şirkete davalı şirketten 1 adet PLC kontrollü, 18 ton/h kapasiteli, 12 bar işletme basınçlı, 900 m2 ısıtma yüzeyli buhar kazanını 12.10.2015 tarihli finansal kiralama sözleşmesiyle temin edilen kaynakla 1.040.300,00 TL bedelle imal ve kurulumunu yaptırmıştır.
1. kazan Haziran 2015, 2. Kazan Ağustos 2015 ve 3. Kazan Aralık 2015 döneminde devreye alınmıştır.
3. Sarıçam Emniyet Müdürlüğü görevlileri tarafından tutulan 19.12.2017 tarihli Olay Tutanağına göre; aynı saat 20.45 sıralarında ihbar üzerine … sayılı … ünvanlı işletmede buhar kazanının patlamış olduğu tespit edilmiştir.
Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi tarafından düzenlenen 20.02.2017 tarihli İtfaiye Yangın Raporuna göre; 19.02.2017 Pazar günü saat 20.15’te …. Tic. AŞ güvenlik görevlisi …’ın itfaiyeyi arayarak üzerine …. Ve Tic. AŞ’de yangın olduğunu ihbar etmiştir. Olay yerine giden itfaiye görevlileri “kömürlü buhar kazan alanında meydana gelen patlama neticesinde çıkan yangın itfaiye personeli ve … personeli ile birlikte söndürülmüş, buhar kazanı vanaları açılarak basınç düşürme işlemi gerçekleştirilmiştir”.
4. …. Ve Tic. AŞ’nin istemi üzerine Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 20.02.2017 tarihinde keşif ve bilirkişi incelmesi yapılmıştır. Bilirkişi makine mühendisi Prof. Dr. … tarafından 07.04.2017 tarihli düzenlenmiştir. Rapora göre patlama nedeniyle kazan binası ve çevresindeki çelik konstrüksiyon bina ve kaplamamalarında hasar meydana gelmiştir. Sepetli vinç yardımıyla bina ve kazanın fotoğrafları çekilerek hasar tespiti yapılmıştır. Raporda şu tespitlere yer verilmiştir:
Patlama; yanmamış kömürden çıkan gazın (CO) kazan cehennemliğinde birikmesi sonucu meydana gelmiştir. Oluşan iç basınç nedeniyle cehennemliğin ve döner ızgaralı katı yakıt yakma sistemi parçalanarak hasar görmüştür. Döner ızgaralı katı yakıt yakma sistemi zemine doğru çökme yapmıştır. Izgaraya kömür besleyen kömür bunkeri ise patlamanın etkisiyle yola doğru fırlamıştır.
Buhar kazanlarında herhangi bir patlama ve hasar meydana gelmemiştir. Buhar borularından kaynaklı bir patlama tespit edilmemiştir.
Yeterli miktarda sensor ve gelişmiş kontrol ünitesi ile donatılmış bir kazanda alevin söndüğü algılandığı anda kazan içerisine kömür beslemesi kesilerek, kazan içerisindeki kömür dışarı taşınarak, patlama kapağı açılarak patlama riski ortadan kaldırılabilmektedir. Mevcut kazanda yeterli sensor bulunmamaktadır.
PLC kontrolü sadece kazan sıcaklığını algılamaktadır.
Tesisteki aynı vasıftaki PLC kontrollü 18 ton/h kapasiteli 12 bar işletme basınçlı 900 m2 ısıtma yüzeyli 2 buhar kazanı çalışır vaziyettedir.
Patlama nedeniyle oluşan hasarın giderilmesi için bina ve hasarlı kazanın onarımı için KDV dahil 354.000 TL, kazanın hasarsız bölgeleri kullanılarak yeni kazan montaj edilmesi halinde ise bina hasarı dahil 415.000 TL’dir.
5. 07.10.2015 tarihli sözleşmeye konu kazan için … tarafından … numaralı sigorta poliçesi düzenlenmiştir. Poliçede teminatlar arasında; makine kırılması, GLKHHNK ve Terör, hırsızlık, hukuksal koruma bulunmaktadır. Yangın olayı üzerine sigorta şirketi tarafından … numaralı hasar dosyası oluşturulmuştur. …. Ltd. Şti. tarafından 15.05.2017 tarihli ekspertiz raporu düzenlenmiştir. Raporda şu tespitlere yer verilmiştir:
Kazanın bakımlı olduğu söylenemez.
Kazandaki patlama gaz (CO) sıkışması patlaması değildir. Baca çekişi çok yüksek oluşu kömürün girişinden itibaren eksi basınçta kalması sağlanır ki alev ve kül tozu pencerelerden dışarı püskürmesin. Bu hacimde gaz sıkışması mümkün değildir.
Sigortalı (…) tarafından kazan sistemine müdahale edilerek eklentiler (ekonomizer ve vana) yapılmıştır. Atmosfere açık olan yanma odası atmosfere kapalı hale getirilmiştir. Yanma odası çift cidarında bulunan su sirkülasyon boru devresi vanalarının kapatılması (personel kusuru/kullanıcı hatası) nedeniyle sirkülasyonu duran suyun buharlaşmasıyla basınç artmış ve patlamaya neden olmuştur. Patlamanın meydana geldiği çift cidarlı palet sisteminin üst kapağı incelendiğinde patlamanın gaz basıncı ile değil çift cidar arasında geçen su borularındaki buhar basıncı ile meydana geldiği sonucuna varılmıştır.
Hasar miktarı 85.000 TL sovtaj tenzilinden sonra işçilik/konaklama dahil 225.000,00 TL’dir.
6. Uzman Raporları
6.1 Davacı taraf (…) Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 02.08.2018 tarihli raporu sunmuştur. Raporda şu tespitlere yer verilmiştir:
Kazan sisteminin verim değeri ile ilgili bir bilgiye rastlanmaıştır.
OMNIA tarafından kazan sistemine sonradan ilave edilen ısı değiştirici ünitesi işletmenin sıcak su ihtiyacını karşılamak üzere sonradan kurulmuştur. Kurulan bu sistem, kazan verimi veya kazan sisteminin herhangi bir ünitesinin çalışması üzerinde olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır. Ancak davalı firmanın iddia ettiği gibi ısı değiştirici için ilave edilen vanaların herhangi bir nedenle kapalı unutulması ve bu sebeple patlamanın meydana gelmesi halinde zararlar garanti kapsamına çıkacaktır.
Kazan sisteminin veriminin net olarak belirlenmesi için Prof. Dr. … raporunda belirtilen yöntem ve ölçümlerin yapılması gerekmektedir. Mevcut kazan sistemlerinde atık külün kalorifik değerinin 850-1600 kcal/kg aralığında olması yanma odasındaki yanmanın tam olmadığını göstermektedir. Bu bilgi ışığında gerekli ölçüm yapılmamış olsa da kazan veriminin taahhüt edilen %90 verim değerine ulaşmadığı düşünülmektedir.
Patlama sonrası oluşan tahribatın ölçüsü (tavan yok olmuş, bunkerin içerisinde kömür olmasına rağmen uzağa fırlamış olması, yakma sisteminin altındaki tuğlaların tamamen dağılması, cehennemlik ile palet sistemini birbirine bağlayan cıvataların boydan boya kopmuş/parçalanmış olması) dikkate alındığında patlamanın cehennemlik içerisinde meydana geldiğini düşündürmektedir. Patlamanın bu derece şiddetli olabilmesi için soğutma suyu tarafının değil büyük ölçekli olarak cehennemliğin her tarafında hatta kazan tarafında patlama meydana gelmiş olması muhtemeldir.
Kazan sistemi atmosfere açık bir sistem olduğundan cehennemlik kısmında biriken gazın çok yüksek basınçlara çıkması mümkün görülmemekle birlikte cehennemlikte biriken gazların hava ile reaksiyona girerek yanması suretiyle patladığı düşünülmüştür.
6.2 Davalı taraf Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 30.04.2018 tarihli raporu sunmuştur. Raporda şu tespitlere yer verilmiştir:
Kazan verim testlerinde uluslararası ölçekte kabul gören farklı standartlar (7 adet) uygulanmaktadır. Amerikan ASME standardı PTC-4-1 en çok kabul gören standarttır. Kazan verimi için standart bir yöntem belirlenmeden ve gerekli ölçüm, analiz, hesaplamalar yapılmadan kazanın verimli/verimsiz çalıştığını söylemek gerçekçi değildir.
Patlama cehennemlik olarak tabir edilen yanma bölgesinde meydana gelmiştir. Kazan borularının bulunduğu bölüm patlamadan etkilenmemiştir. Sıcak su/buhar hatları hariç kazan, atmosferik bir kazan olduğundan gaza sıkışması ile artacak basınç kazanı patlatacak seviyelere ulaşmadan kazanın zayıf noktalarından kaçarak gaz basıncı düşecektir. Cehennemlik bölgesindeki su soğutmanın kazan su buhar çevriminden bağımsız olarak çalışmaktadır. Başlangıçta atmosfere açık olarak tasarlanan bu sistemde sonradan yapılan değişiklikle soğutma suyu çeviriminde vanaların kapalı olması nedeniyle buhar basıncının kontrolsüz bir şekilde artması sonucu meydana gelmiş olması yüksek ihtimaldir. İki cidar arasındaki su cebinin birbirinden ayrılması ve aradaki pimleri kopartması bu seçeneği güçlendirmektedir.
7. Keşif ve Bilirkişi Raporları
7.1 Mahkememizce dava konusu buhar kazanlarının bulunduğu işletmede 10.01.2018 tarihinde birinci keşif yapılmıştır.
Davacı tanığı … davacı firmada teknik müdür olarak çalıştığını beyan etmiştir. Tanığın anlatımına göre; davalı firmadan ilk kazan hiçbir zaman belirtilen buhar tonajı ve basıncını yakalayamadı. Bunun dışında ekonomizer sisteminde arıza çıkıyor, borular delinip su kaçakları oluşuyordu. Durum karşı tarafa telefon, mail ve mesajla sürekli iletilmiştir. Davalı taraf defalarca uzmanlarını gönderip düzeleceğini söylemiştir. Daha sonra alınan üçüncü kazanda da benzer sorunlar yaşanmıştır. Karşı tarafla birlikte çalışılarak değişikler yapılmıştır. fanlar iyi çekmediği için değiştirilmiştir. Bu işlemlerden hemen sonra üçüncü kazan patlamıştır.
Davacı tanığı … davacı firmada bakım müdürü olarak çalıştığını beyan etmiştir. Tanığın anlatımına göre; ilk kazanın montajı 2015 yılı yaz ayında yapılmıştır. Montaj işlemi yaklaşık 3 ay sürmüştür. Kazanlardan hiçbir zaman sözleşmede taahhüt edilen buhar basınç kapasitesi ve verimi elde edilemiyordu. Kazanlarda yaşanan sorunlar WhatsApp mesajıyla sürekli karşı tarafa bildirilmiştir. Karşı taraf teknik ekibini göndererek onarım yapmaya çalışmıştır. Kazanlarda değişimler yapılarken karşı tarafın çalışanları fabrikadaydı. Üçüncü kazanda ekonomizer delinmesi, palet kilitlenmesi, kaçaklar, boru delinmesi, yanma odasının delinmesi, fan arızaları olmuştur.
Davacı tanığı … davacı firmada kazan operatörü olarak çalıştığını beyan etmiştir. Tanığın anlatımına göre; kazanlar kurulduktan sonra önce 4 ton civarında çalıştırılmıştır. Sonra tam kapasite ile çalıştırılmak istenmiş ancak taahhüt edilen kapasitede verim alınamamıştır. Karşılaşılan sorunlar karşı tarafa bildirilmiş ve onların bilgisi dışında bir şey yapılmamıştır. Sorunlar devam edince davalı şirketin elemanlarının olduğu dönemde ekonomizer yerine multisiklon denilen sistem takılmıştır. Bu değişimi davalı tarafın ekibi yapmıştır. Buna rağmen tam verim yine alınamamıştır.
Davacı tanığı … davacı firmada üretim ve teknik bölüm müdürü olarak çalıştığını beyan etmiştir. Tanık, tanık …’ın anlatımına benzer şekilde beyanda bulunmuştur.
Davalı tanığı … davalı firmada bakım ustası olarak çalıştığını beyan etmiştir. Tanığın anlatımına göre; birinci kazanın kurulumunda kendisi de bulunmuştur. Bir iki ay sonra birinci kazanın bacasından siyah duman atıldığı şikayeti gelmesi üzerine yıkanmış kömür kullanıldığında bu sorun kalmamıştır. Ayrıca 1. kazanın içinin tıkandığı görülünce tıkanıklar hilti ile giderilince bu kazan tam kapasite ile çalışmıştır. İkinci kazandan hiçbir sorun yaşanmamıştır. 1. kazanda davacı taraf ekonomizer ve baca fanını değiştirmiştir. Davacı firmada yaşanan sorun kömür kalitesinden kaynaklanıyordu. Bunun dışında yanma odası tabir edilen yerin çıkışına konulmaması gerektiği halde karşı tarafça vana konulmuştu. Aynı kazanların başka yerlerde kurulan örneklerinde gıda firmalarında conta patlaması dışında sorun tespit edilmemiştir.
Davalı tanığı … davalı firmada usta yardımcısı olarak çalıştığını beyan etmiştir. Tanığın anlatımına göre; bacadan siyah duman çıktığı şikayeti üzerine geldiklerinde alevlerin geçiş noktasına giden yerde cürufların buraları tıkadığı gözlenmiştir. Bunun nedeni kömürün tozlu ve yıkanmamış olmasıdır. Buradaki cüruflar hilti ile temizlenip sorun giderilmiştir.
Davalı tanığı … davalı firmada usta olarak çalıştığını beyan etmiştir. Tanığın anlatımına göre; bacadan siyah duman çıktığı şikayeti üzerine geldiklerinde alev geçişlerinin bulunduğu yerdeki boruların tıkalı olduğu gözlenmiştir. Bunun nedeni kömürün kirli olmasıdır. Yapılan uyarılara rağmen karşı taraf uyarıları dikkate almamıştır. 1. Kazan kurulduğunda 20 ton verim alındığı bizzat görülmüştür.
Davalı tanığı … davalı firmada satış pazarlama sorumlusu olarak çalıştığını beyan etmiştir. Tanığın anlatımına göre; bacadan siyah duman çıktığı şikayeti üzerine geldiklerinde bunun kömürden kaynaklı olduğu değerlendirilmiştir. Kömür deposundaki kömürler hortumla yıkanıp sisteme verildikten sonra siyah duman tamamen kesilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından 02.04.2018 tarihli rapor ile ek raporlar düzenlenmiştir. Raporlarda şu tespitlere yer verilmiştir:
Kazanlarda patlama kapakları bulunmamaktadır. Mevcut hava ayar kapakları ve klipsli bakım kapakları patlama kapağı görevi görecek vasıfta değildir. Kazan içindeki vakumu ölçecek bir sistem bulunmamaktadır. Kazan için sıcaklığı ölçen sıcaklık transmitterleri bulunmamaktadır. Sıcaklık ve basınçla bağlantılı fan otomasyonu yetersizdir. Kazanlarda kurum üfleme sistemi bulunmamaktadır. Ekonomizer sisteminde su ve duman giriş, çıkış sıcaklıklarını takip edecek sistem bulunmamaktadır. Kömür serme yükseklik otomasyonu mevcut değildir.
Patlayan kazan 1 yıl, diğer kazanlar 1,5 yıl çalıştırılmıştır. Kapasite raporlarına göre patlayan kazan en fazla %75 kapasite ve %60-70 verimle çalışmıştır. Kazanlar beklenen faydayı sağlamadığından gizli ayıplıdır. Kazandaki ayıp kullanım hatasından kaynaklanmamaktadır. Yapılacak tadilat ve onarımla buhar basınç ve kapasitesinin istenilen seviyeye getirilemeyeceği düşünülmektedir.
Davalı tarafın ileri sürdüğü gibi vanalar kapalı olsaydı, yanma odasının iç tarafları ve özellikle kazana yakın olan çıkış bölgesi daha sıcak olacağı için buharlaşma bu bölgeden başlayacaktı ve yanma odasının üst bölgesi daha geniş sac ile imal edildiği için, patlayan bölgeye göre daha az rijit olduğu için patlamanın bu bölgeden olması beklenirdi. Bu nedenle patlamadan önce vanaların kapatılmadığı değerlendirilmiştir.
Kazandaki patlamanın nedeni; yanma odasında eksik yanmadan dolayı gazların tahliye edilmemesi, vakum kontrolü ve emniyeti olmadığından sürekli içeriye basılan yakma havası ve içeride biriken CO’nun ani olarak parlayıp infilakıyla patlama gerçekleşmiştir.
7.2 Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından seçilen (ikisi ODTÜ’den) bilirkişi kurulu tarafından 09.10.2019 tarihli rapor düzenlenmiştir. Raporda şu tespitlere yer verilmiştir:
Kapasite; buhar kazanlarında elde edilen buhar miktarını gösteren bir büyüklüktür. Dava konusu kazanlara ilişkin sözleşmede 18 ton/h olarak belirlenmiş ancak verim tanımlanmamıştır. Bu tür sistemlerde verimi artırmak için ekonomizer gibi ek sistemler sisteme entegre edilebilir. Davacı tarafça sunulan ve kazanların tam kapasitede çalıştırılmadığı zamanlara ilişkin test sonuçları, performans raporları ve tutanaklar üzerinden değerlendirme yaparak kazanların taahhüt edilen kapasitede olmadığı kanaatine ulaşmak mümkün değildir. Kazan kapasitesinin tespiti için performans testlerinin bilimsel bir şekilde yapılması gerekir.
Patlama sonrası fotoğraflardan görüldüğü üzere kazan borularının bulunduğu bölge patlamadan etkilenmemiştir. Döner ızgaraların çalıştırılması sonucu cehennemlik olarak tanımlanan yanma odasının çift cidarlı çerçevesinde eksik kalan suyun aniden beslenmesi ve ardından çok hızlı buharlaşarak genleşip patlaması şeklinde olayın gerçekleştiği düşünülmektedir. İki cidar arasındaki su cebinin birbirinden ayrılması ve aradaki pimlerin kopması bu görüşü kuvvetli olasılık yapmaktadır. Bu tespite göre eserin ilk tasarımında ayıplı olduğu söylenemez. Ancak sistem üzerinde sonradan yapılan değişiklikle açılması unutulmuş bir vananın sonradan açılmasıyla patlamanın gerçekleştiği kanaati en güçlü ihtimal olarak değerlendirilmektedir.
7.3 Mahkememizce dava konusu buhar kazanlarının bulunduğu işletmede 26.02.2020 tarihinde ikinci kez keşif yapılmıştır.
Bilirkişi kurulu tarafından 27.05.2020 tarihli rapor düzenlenmiştir. Raporda şu tespitlere yer verilmiştir:
Dosyadaki teknik bilgi ve çizimlere dayanarak verim ve kapasite hesapları teorik olacaktır. Kazanın çalıştırılması ile yapılacak ölçümlere göre verim hesabı ve buhar kapasitesi hesaplanabilecektir. Ancak sistem tekrar çalıştırılsa dahi sistemde borularda oluşan kireç taşı, kazan duvarlarında borularda, bacada meydana gelen kurum tabakasının temizlenmesinin zorluğu nedeniyle ilk kurulum aşamasında elde edilen verim değerine ulaşmayacağı açıktır.
7.4 İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından seçilen (ikisi İTÜ’den) bilirkişi kurulu tarafından 03.03.2021 tarihli rapor düzenlenmiştir. Raporda şu tespitlere yer verilmiştir:
Hederli kazanlarda su borularında buhar üretilmektedir. Yanma odasından gelen yüksek sıcaklıktaki yanma sonu gazları, su borularının dış yüzeyinden 3 kez dolaşımlı olarak geçerken suyun buharlaşmasını sağlamaktadır. Bu buhar kapasitesini ve verimi belirleyen ana unsurdur. Kazan tasarımında su borularının geometrisi, boyu/çapı ve dizilimi, yanma sonu gazlarının hızı, su boruları içerisinde akan suyun hızı sıcaklığı önemlidir. Bu nedenle kazanın çalışması sırasındaki işletme şartları (yakıt cinsi, yakıt debisi, yanma sonu gazların sıcaklığı, hızı, dolaşım yönleri, kazan basıncı vs.) buhar kapasitesi ve verim için çok önemlidir. Zamanla kazanın su boruları üzerinde yanma sonu gazları ile birlikte is ve kurum birikmesi olur. Ayrıca su borularının iç tarafında da kireç tabakası oluşur. Böylece ısı geçişi kötüleşir. Bu nedenle kazanın periyodik bakımlarının yapılması önemlidir. Bununla birlikte hiçbir zaman başlangıçtaki ilk hali tekrar sağlaması mümkün olmaz. Bu nedenle kazan veriminin yıllar içerisinde düşmesi normaldir.
Asıl dosyada dava konusu olan iki kazanın sözleşmede belirlenen özelliklere uygun olup olmadığının belirlenebilmesi için mutlaka bilimsel yöntem ve standartlara göre testler yapılması gerekmektedir. Dosyaya sunulan cüruf analizlerinin hangi işletme şartlarında alındığı belli olmadığından buna dayanarak yanma ve verim analizi yapılamaz. Mevcut kazanlar uzun süre kullanılmadığından kazanların yeniden kurularak çalıştırılması iş sağlığı/güvenliği açısından güvenli olmayacaktır. Ayrıca kazanlar başlangıçtaki durumunu kaybettiğinden (duman yollarındaki ve kazan borularındaki is kurum birikmesi, su borularındaki kireçlenme vs.) yapılacak testler kazanların teslim anındaki ayıplı olup olmadığı konusunda veri olmayacaktır. Sonuç itibariyle hangi kapasite ve işletme şartlarında çalışıldığı belli olmayan, bilimsel şekilde yapıldığı belli olmayan test sonuçları, çalışma performansları raporları ve tutanaklar ile kazanların kapasite edimini yerine getirip getirmediği konusunda teknik bir değerlendirme yapılamaz.
Patlama sonrası elde edilen hasar bulgu ve fotoğraflarına göre çift cidarlı çerçevesini birbirine bağlayan pimlerin bağlantı yüzeylerinden ayrılması su cebinde oluşacak ani buhar oluşumunun neden olacağı yüksek basınç artışını düşündürmektedir. Böylece 3. Kazandaki patlamanın su soğutmalı çift cidarlı çerçevesinin patlamasının neden olduğu görüşene varılmıştır. Muhtemelen su cebini besleyen soğutma suyunun vanaları ile kesilmiş iken tekrar açılması ile suyun burada çok hızlı ve kontrolsüz bir şekilde buharlaşarak yüksek basınçlara çıkması patlamaya neden olmuştur.
IV- GEREKÇE
1. Dava konusu kazanlar davalı tarafından imal ve montaj edildiğinden taraflar arasındaki sözleşmeler TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi (yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği) niteliğindedir. Kanun, eserin ayıplı olması durumunda işsahibine eseri gözden geçirme ve bunu uygun bir süre içerisinde yükleniciye ihbar yükümlüğü getirmiştir. TBK 475. Maddesinde de eserin ayıplı olması halinde işsahibine seçimlik haklar vermiştir. Bunlar sözleşmeden dönme, bedelde indirim ve ücretsiz onarım haklarıdır. Sözleşmeden dönme hakkının kullanılabilmesi için eserin işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aykırı olması gerekmektedir. Eser sözleşmesinden doğan davalar 2 yıllık (taşınmazlar için olan hariç) zamanaşımı süresine tabidir. Eserin ayıplı olduğunu ispat yükü işsahibine düşmektedir.
2. Asıl dosyadaki davanın konusunu 06.10.2014 tarihli sözleşme ile imal ve montajı yapılan iki kazanın sözleşmedeki teknik özelliklere (kazanların 18 ton/saat buhar kapasitesine ulaşmadığı, baca gazında siyah duman, contalarda kaçak) uygun olmadığı iddiası oluşturmaktadır. Davacı taraf kazanların ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme hakkı kapsamında bedelin iadesini talep etmektedir.
Bu kazanlardan ilki Haziran 2015, ikincisi Ağustos 2015 tarihinde montajı tamamlanarak işletmeye alınmıştır.
Her iki tarafın karşılıklı layihaları, sundukları mailler ve tanık beyanlarından sözleşme konusu ilk kazanın kurulumundan bir iki ay sonrasında bacadan siyah duman, contalarda kaçak şikâyeti şeklinde ihbar yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu bildirimler üzerine davalı taraf değişik tarihlerde kendi elemanlarını göndererek kazanlar üzerinde işlemler yaptırmıştır. Sonuç itibariyle dava tarihi dikkate alındığında davalı tarafın zamanaşımında savunmasında bulunduğu ilk kazan için dava 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmıştır. Bu nedenle bu savunma yerinde görülmemiştir.
Davalı taraf siyah duman çıkmasının davacı tarafın kalitesiz ve sözleşmeye aykırı kömür kullanmasından kaynaklandığını beyan etmiştir. Dinlenen davalı tanıkları da kendi gözetimlerinde yıkanan kömür kullanıldığında bu sorunun sona erdiğini beyan etmiştir. Dava kapsamında alınan bilirkişi raporundaki görüşler davalı tanıklarının anlatımını teyit ettiğinden bu vakıaya dayalı ayıp iddiası yerinde görülmemiştir. Esasen bu ve conta patlamasına dayalı ayıp iddiası özellikle son bilirkişi raporundaki buhar kazanları ile periyodik bakımları hakkındaki açıklamalara göre sözleşmeden dönmeyi gerektirecek vakıalar değildir.
Davacı taraf davalı tarafından imal edilen kazanların hiçbir zaman taahhüt edilen 18 ton/saat buhar kapasitesine ulaşmadığını ileri sürmüştür. Bu konuda her iki tarafın tanıkları zıt beyanlarda bulunduğundan tanık beyanları tek başına dikkate alınmamıştır. Buhar kapasitesi konusunda Prof. Dr. …; kazan sisteminin veriminin net olarak belirlenmesi için Prof. Dr. … raporunda belirtilen yöntem ve ölçümlerin yapılması gerekmekle birlikte davacı tarafın sunduğu cüruf raporuna göre yanma odasındaki yanmanın tam olmadığını ve bunun sonucu olarak taahhüt edilen %90 verim değerine ulaşılamayacağı belirtmiştir. İlk keşif sonrası düzenlenen Prof. Dr. … ve arkadaşları tarafından düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda; davacı tarafın kapasite raporlarına göre kazanın en fazla %75 kapasite ve %60-70 verimle çalıştığı belirtilmiştir. Bunun dışındaki diğer 4 bilirkişi raporunda ise bu konuda görüş belirtilebilmesi için mutlaka bilimsel yöntem ve standartlara göre testler yapılması gerektiği, cüruf analizleri ve hangi kapasite ve işletme şartlarında çalışıldığı belli olmayan, test sonuçları, çalışma performansları raporları ve tutanaklar ile kazanların kapasite edimini yerine getirip getirmediği konusunda teknik bir değerlendirme yapılamayacağı belirtilmiştir. Bilirkişi raporlarında, mevcut kazanlar uzun süre kullanılmadığından kazanların yeniden kurularak çalıştırılmasının iş sağlığı/güvenliği açısından güvenli olmayacağı da belirtilmiştir. Bu görüş dikkate alınarak kazanların tekrar kurulumunun yapılarak bilimsel testlerle buhar kapasitesinin ölçümü yaptırılamamıştır. Az önce belirtildiği gibi eserin ayıplı olması durumunda Kanun işsahibine bazı yükümlükler getirmiştir. İşsahibi tacir olduğunda TTK’da tacire bazı yükümlükler getirmektedir. Bunun en tipik örneği tacirin bütün faaliyetlerinde basiretli hareket etme yükümlülüğüdür. Eserin ayıplı olduğunu ispat yükü işsahibine düşmektedir. TBK 474/2 maddesinde “Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre mahkememiz, dava konusu iki kazanın sözleşmede taahhüt edilen 18 ton/saat buhar kapasitesini taşımadığı yönündeki iddia konusunda; tanık anlatımlarının delil olmayacağı, Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … ve arkadaşları tarafından belirtilen görüşün herhangi bir bilimsel test ve sonuca dayanmaması nedeniyle delil olmayacağı kanaatine varmıştır. Tacir olan davacının basiretli hareket etme yükümlüğü kapsamında kazanları sökmeden önce delil tespiti yoluyla ehil bilirkişiler vasıtasıyla bilimsel testlere göre rapor aldırması gerekirdi. Sonuç itibariyle davacı tarafça kazanların ayıplı olduğu ispatlanmadığından asıl dosyadaki davanın reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
3. Birleşen dosyadaki davanın konusunu 07.10.2015 tarihli sözleşme ile imal ve montajı yapılan üçüncü kazanın sözleşmedeki teknik özelliklere (kazanların 18 ton/saat buhar kapasitesine ulaşmadığı), 19.02.2017 tarihinde imalat ayıbı nedeniyle patladığı iddiası oluşturmaktadır. Davacı taraf; kazanın ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönme hakkı kapsamında bedel iadesi, bu kabul görmediği taktirde ayıp oranında bedelden indirim yapılması ve 10.000 TL tazminat isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili 19.02.2019 tarihli dilekçe ile 10.000 TL tazminat isteminden feragat etmiştir. Bu nedenlerle bu istem reddedilmiştir.
Bu kazan Aralık 2015 tarihinde montajı tamamlanarak işletmeye alınmıştır.
Sarıçam Emniyet Müdürlüğü görevlileri ile Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi tarafından düzenlenen İtfaiye Yangın Raporuna göre; 19.02.2017 Pazar günü saat 20.15 sıralarında …. Ve Tic. AŞ’de yangın olduğu tespit edilmiştir. Kömürlü buhar kazan alanında meydana gelen patlama neticesinde çıkan yangın itfaiye personeli ve … personeli ile birlikte söndürülmüştür. Davacı taraf bu patlamanın eserin ayıplı olmasından kaynaklandığını, davalı taraf ise kullanıcı hatası sonucu gerçekleştiğini ileri sürmüştür. Patlamanın imalat ayıbı nedeniyle meydana geldiğini ispat yükü işsahibi olan davacı tarafa düşmektedir.
Her iki tarafın karşılıklı beyanları, tanık anlatımları, ekspertiz raporu ve bilirkişi raporlarından dava konusu kazanın tesliminden sonra davacı tarafça kazanda eklentiler (ekonomizer ve vana) yapılmıştır. Bu konu sabit ve ihtilafsızdır. Ancak kazanın yanma odası çift cidarında bulunan ve davacı tarafça sisteme sonradan eklenen su sirkülasyon boru devresi vanalarının patlama öncesi kapalı unutulup unutulmadığı taraflar arasında çekişme konusudur. Öncelikle davacı taraf kazan sisteminde yapılan değişiklerin davalı tarafın bilgisi dahilinde yapıldığını ileri sürmüş davalı taraf ise bu değişikliklere onaylarının olmadığını savunmuştur. Davacı taraf değişiklik konusunda davalı tarafın onayına ilişkin belge sunmamıştır. Bununla birlikte her iki tarafın tanık anlatımlarından kazan sistemine sonradan yapılan değişikliklerden davalı tarafın bilgisinin olduğu sabittir. Ancak bu öğrenme yapılan değişikliklerden kaynaklı sorunlara davalı tarafça garanti verildiği sonucunu doğurmamaktadır. Tacir olan işsahibinin yükleniciye karşı sahip olduğu hakları korumak için kazan sistemine yaptıracağı değişikliklere yüklenicinin yazılı onayını alması gerekirdi.
Kaza sonrası ilk incelemeyi yapan itfaiye raporunda belirtilen vanaların açık/kapalı olduğu konusunda bir tespit bulunmamaktadır. Keza Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 20.02.2017 tarihinde yapılan keşif ve Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 07.04.2017 tarihli raporda da bu yönde bir tespit bulunmamaktadır. …. Ltd. Şti. tarafından 15.05.2017 tarihli ekspertiz raporunda ise vananın kapalı olduğu belirtilmiştir. Davacı vekili belirtilen vananın patlama sonrası kapatıldığını açıklamıştır. Mahkememizce yapılan ilk keşifte yer alan Prof. Dr. … ve arkadaşları tarafından düzenlenen ek raporda belirtilen vananın patlama öncesi kapalı olmadığı görüşüne yer verilmiştir.
Bununla birlikte Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve arkadaşları ile Prof. Dr. … raporunda patlamanın, kazanda CO gazı birikmesi sonucu meydana geldiği belirtilmiştir. Buna karşılık ekspertiz raporu, Prof. Dr. …, Prof. Dr. … ve Dr. …, Prof. Dr. … ve Prof. Dr. … raporunda ise başlangıçta atmosfere açık olarak tasarlanan sistemde sonradan yapılan değişiklikle soğutma suyu çeviriminde vanaların açılması unutulmuş vananın açılmasıyla buhar basıncının kontrolsüz bir şekilde artması sonucu meydana geldiği belirtilmiştir. Kazandaki patlamanın nedeninin ne olduğu tamamen teknik bir konu olmakla birlikte hasara ilişkin fotoğraflardaki buhar/su borularının geçtiği çift cidarlı çerçevesinin birbirinden ayrılmış olması patlamanın yüksek buhar basıncı ile önce buradan başladığını gösterdiği, buna kapalı unutulan ve sonra açılan vananın neden olduğu sonucuna varılmıştır.
Kazanın sözleşmede taahhüt edilen kapasiteyi sağlamadığına yönelik iddia konusunda ise asıl dosyadaki açıklamalar bu kazan için de geçerlidir.
Bu nedenlerle ayıplı olduğu ispatlanmayan üçüncü buhar kazanına ilişkin davanın da reddi gerektiği kanaatine varılmıştır.
V- KANUN YOLLARI
6100 sayılı HMK 341. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle miktar veya değeri 5.880,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Mahkememizdeki dava konusu bu tutarın üzerinde olduğundan hükme karşı tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunmaktadır.
İstinaf talebinin kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer asliye ticaret mahkemesine verilecek dilekçeyle yapılması gerekmektedir.

H Ü K Ü M

I)1- Asıl dosyadaki davanın reddine,
2- Birleşen dosyadaki davanın reddine,
II)1- Asıl davada alınması gereken 59,30 TL red harcından peşin alınan 36.167,45 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 36.108,15 TL harcın hüküm kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
2-Birleşen davada alınması gereken 59,30 TL red harcından peşin alınan 17.936,50 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 17.877,20 TL harcın hüküm kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
III)1-Asıl davada davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 101.946,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
2-Birleşen davada davalı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 69.560,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
IV)Her iki dava yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
V)Her iki dava yönünden davalı tarafından yapılan 10.000,00 TL talimat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
VI)HMK’nun 297/ç bendi uyarınca artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …