Emsal Mahkeme Kararı Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1305 E. 2021/1019 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
“TÜRK MİLLETİ ADINA”
T.C.
ADANA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/1305 Esas
KARAR NO : 2021/1019

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALILAR : 1- … – ….
2- … – … …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2016
KARAR TARİHİ : 14/12/2021

BİRLEŞEN İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2017/… ESAS 2018/… KARAR SAYILI DOSYASI

DAVACILAR : 1- … – …

: 2- … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALI : …
ANONİM ŞİRKETİ – … …

VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Alacak (Ticari İş Tellallığı Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2017
KARAR TARİHİ: 15/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) ve alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … adına borçlu aleyhine yapılan icra takibinin borçlunun haksız ve yersiz itirazı ile durdurulduğunu, bu itirazların yasal dayanaktan yoksun olduğunu, borçlunun borca yönelik itirazı haksız olup, iptal edilmesi gerektiğini, müvekkili ile davalılar … ve … birlikteliği arasında 17/03/2014 tarihinde akdedilen Ortak Çalışma Prensipleri adını taşıyan sözleşmeye göre ortaklık … adına pazarlama çalışmaları yürüterek müşteri kazanması yapılarak kazandırılan müşterilerin belirtilen vadelerde borcunu ödememesi halinde tahsilat sorumluluğunun … ve … ortaklığına olacağını, tahsilatın yapılmaması halinde ödenmeyen borç tutarının ortaklığa borç olarak kaydedileceğini, … ve … ortaklığı tarafından getirilen müşteriler olan …. Ltd. Şti , … Ltd. Şti ve …. Ltd. Şti.’nin Adana 9. İcra Müdürlüğü’nden alınan hesap özetlerinde gösterildiği üzere edimlerini yerine getirmediğini, bunun üzerine … ve … ortaklığı aleyhine ilamsız icra takibi başlatılmışsa da haksız ve yersiz itiraz sonucu takibin durduğunu, davanın kabulüne, alacağın tahsili için yapılan icra takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun borca, faizlere , faizlerin oranına ve tüm ferilerine itirazın iptaline, takibin devamına, en az % 20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatına ve yargılama giderleriyle birlikte dava vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyadaki dava dilekçesinde davacı vekili özetle; taraflar arasında imzalanan 17.03.2014 tarihli sözleşmenin 03.12.2015 tarihinde davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde feshedildiğini ve bu durumun elektronik posta yolu ile davacı asillere bildirildiğini, davalı tarafından bildirilen fesih nedeninin taraflar arasında yapılan sözleşmeye bir aykırılık teşkil etmediğini, ayrıca davalının müşteri portföyüne kazandırılan müşterilerin, sözleşmenin sona ermesini takip eden 12 ay süre ile davalı tarafından çalışılamayacağı konusunda taraflarca anlaşıldığını ancak davalı firmanın bu şirketlerle çalışmaya devam ettiğini, açıklanan nedenlerle bildirdikleri müşterileri davalıya kazandırıp kazandırmadıkları hususunu ortaya çıkartmak amacıyla davalı şirketin 01.01.2014 tarihinden önceki ticari defterlerinin incelenmesini, sözleşmenin fesih tarihi olan 01.12.2015 tarihinden itibaren 12 ay içinde çalışılıp çalışmadığının tespiti ve çalışılmış ise müvekkillerinin hak etmiş oldukları komisyonun hesaplanabilmesi için davalı şirketin bu döneme ilişkin defterlerinin incelenerek davacıların hakettiği komisyon hesabının yapılmasını ve ortaya çıkan bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesi talebi ile şimdilik 500,00 TL’ nin tahsiline karar verilmesini, davacıların, davalıya kazandırdığı müşteri portföyünün bedelinin hesaplanıp dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile şimdilik 500,00 TL’nin tahsili ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının usul yönünden reddine ve mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini, davacının davasının esas yönünden reddine davacının açıkca kötü niyetli olmasından dolayı % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosya cevap dilekçesinde davalı vekili özetle; haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve dava vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, davanın Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde davalı aleyhine açmış oldukları itirazın iptali davası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Asıl dava, Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E sayılı takip dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup, davacı vekili tarafından itirazın iptali ile takibin devamı ve davalıların %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiştir.
Birleşen dava ise, taraflar arasında imzalanan 17.03.2014 tarihli sözleşmenin 03.12.2015 tarihinde davalı şirket tarafından haksız feshi iddiasıyla davacıların hakettiği komisyon miktarının ve davacıların davalıya kazandırdığı müşteri portföy bedelinin ödenmesi talebini içerir alacak davası olduğu anlaşılmıştır.
Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… E sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmış, yapılan incelemesinde; davacı … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 27/09/2016 tarihli, 40.927,93 TL diğer, 11,77 TL avans faizi olmak üzere toplam 40.939,70 TL’lik ilamsız icra takibi başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, takip dayanağının 26/09/2016 düzenleme tarihli, 26/09/2016 faiz başlangıç tarihli, 40.927,93 TL tutarındaki sözleşmenin oluşturduğu anlaşılmıştır.
İİK 67. maddesi uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın %20’den aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir. Davacının davasını süresi içinde açmış olduğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davasında, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür.
Dosyaya ibraz edilen hükme esas almaya elverişli mali müşavir bilirkişisi 16/04/2019 tarihli raporunda; taraflar arasında 17/03/2014 tarihinde yapıldığı anlaşılan ortak çalışma prensipleri başlıklı sözleşmenin amaç kısmında; ortaklık ile … şirketi arasında karşılıklı iş geliştirme hedefleri doğrultusunda İngiltere parsiyel ihracat pazarlama ve İngiltere parsiyel ithalat pazarlamasında hizmet karşılığı komisyon usulü çalışma yapılmasına yönelik ortak çalışma olduğunun belirtildiği, anlaşma süresinin 15/03/2014- 30/12/2014 tarihleri arası olduğu, sözleşmenin 25. maddesinde ortaklık veya … şirketinin bu sözleşmeyi süresi dolmadan tek taraflı olarak fesih etme yetkisine sahip olacakları, 26. maddesinde ise süregelen işlerin aksamaması sebebiyle ortaklık ve … şirketinin sözleşmeyi fesih etme taleplerini 30 gün öncesinden birbirlerine yazılı olarak bildireceklerinin düzenlendiği, davacı ile … Ltd Şti. arasında 11/04/2015 tarihinde ticari ilişkinin başlamış olduğu, ilgili firmanın davacıya 2.896 euro (30/11/2015 tarihindeki karşılığı 8.959,64 TL) borcunun kaldığı, davacı tarafından defter kayıtlarına ilgili firmadan olan alacağının kur farkından dolayı 01/01/2016 tarihinde 120.100.1467 nolu hesaba 7.779,79 TL olarak kayıt edilmiş olduğu, davacı tarafından ilgili firma aleyhinde Adana 9.İcra Müdürlüğü’nün 2015/… sayılı dosyasıyla 8.905,48 TL asıl, 317,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.223,15 TL üzerinden icra takibinin açılmış olduğu, davacı ile …. Ltd. Şti. arasında 01/08/2015 tarihinde ticari ilişkinin başlamış olduğu, davacı tarafından ilgili firmanın 9.795 (30/11/2015 tarihindeki karşılığı 30.303,77 TL) euro borçlandırıldığı, firmanın hiç ödeme yapmadığı, davacı tarafından defter kayıtlarına ilgili firmadan olan alacağının kur farkından dolayı 01/01/2016 tarihinde 120.100.2886 nolu hesaba 31.124,59 TL olarak kayıt edilmiş olduğu, davacı tarafından ilgili firma aleyhinde Adana 9.İcra Müdürlüğü’nün 2015/… sayılı dosyasıyla 30.070,65 TL asıl, 501,73 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 30.572,38 TL üzerinden icra takibinin açılmış olduğu, davacı ile … Ltd .Şti arasında 31/03/2014 tarihinde ticari ilişkinin başlamış olduğu, davacı tarafından ilgili firmanın 43.026,94 borçlandırıldığı, firmanın ödediği tutar olan 14.934,22 TL’nin mahsubu neticesinde ilgili firmanın davacıya 28.092,72 TL borcunun kaldığı, davacı tarafından defter kayıtlarına ilgili firmadan olan alacağının 01/01/2016 tarihinde 120.100.2304 nolu hesaba 28.092,72 TL olarak kayıt edilmiş olduğu, 3.415,70 TL bakiye borcu kaldığı, davacı tarafından ilgili firma aleyhinde Adana 9.İcra Müdürlüğü’nün 2015/… sayılı dosyasıyla 28.092,72 TL asıl, 1.654,97 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 29.747,69 TL üzerinde icra takibinin açılmış olduğu, davalılar tarafından dava dilekçesinde belirtmiş oldukları iddialarla ilgili firmaların davacıya ödeme yaptığı ile ilgili olarak dava dosyasına herhangi bir belge ibraz etmemiş oldukları, dosya kapsamına göre davacının davalılardan icra takip tarihi itibariyle 40.794,75 TL asıl alacağının mevcut olduğu, davacının talep ettiği faize icra takip tarihi olan 27/09/2016 tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Aynı bilirkişinin 14/01/2021 havale tarihli ek raporunda, taraflar arasında imzalanan 17/03/2014 tarihli sözleşmenin fesih tarihinin 03/12/2015 olduğu, 12 aylık müşteriye gitmeme süresi kuralının bitiş tarihinin 03/12/2016 olduğu, 03/12/2015 tarihi ile 03/12/2016 tarihleri arasında davacının sunmuş olduğu müşteri listesine göre davalı şirketin iş bu müşterilere düzenlemiş olduğu navlun fatura bedelleri incelenmekle; Mahkememiz dava dosyasıyla birleşen İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas, 2018/… Karar sayılı dosyasından dolayı bu dosyada davacı olan … ve diğer davacının … şirketine kazandırmış olduğu müşterilerden dolayı 12 aylık çalışmama yasağı süresi içerisinde … Şirketinin bu firmaların bazılarıyla çalıştığı anlaşılmış olup, mahkemece davalıların komisyon bedeli hak ettiği yönünde kanaat oluşursa davalıların ilgili sözleşmeye göre 19.769,98 Euro (77.470,64 TL) komisyon bedeli alacağının doğacağı kanaati belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan itirazlar kapsamında, dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetinin 05/07/2021 tarihli raporuna göre; davaya konu olayda taraflar arasında 17/03/2014 tarihinde akdedilen sözleşmenin 01/12/2015 tarihinde davacı şirket tarafından feshedildiği, davalı tarafın sözleşmenin feshinden itibaren 01/12/2015-01/12/2016 tarihleri arasındaki 12 aylık döneme ilişkin komisyon talebinde bulunduğu, komisyon talebi için 10/02/2017 tarihinde İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açıldığı, 6098 sayılı TBK m. 540/1 hükmünde komisyoncunun vekalet verene karşı dürüstlük kuralarına aykırı davranması halinde ücret alma hakkını kaybedeceğinin öngörüldüğü, … Ltd. Şti’nin kuruluşu sonrasında taşımaların bu şirkete yönlendirildiği iddiası ispatlanacak olursa davalı tarafın sözleşmenin feshinden sonraki 12 aylık süreçteki komisyon hakkını kaybedeceğinin söylenebileceği, Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2016/… esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalılardan 40.794,75 TL asıl alacağının olduğu, davalıların daha önce temerrüde düşürüldüğü tespit edilmediğinden takip tarihinden avans faizi talep edilebileceği, TTK m. 930/1 hükmündeki bir yıllık zamanaşımı süresi dikkate alındığında 01/01/2016-01/12/2016 tarihleri arasında doğan komisyon ücretleri için zamanaşımı süresinin dolmadığı, taraflar arasındaki sözleşmeye göre 01/01/2016-01/12/2016 dönemi için yapılan hesaplamada 18.895,61 Euro komisyon ücretinin tespit edildiği belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından, asıl dava davacısı … ile davalılar … ve … arasında 17/03/2014 tarihli “Ortak Çalışma Prensipleri” başlıklı sözleşme imzalanmış olduğu, davacı ile davalıların getirdiği müşterilerden dava dışı firmalardan olan … Ltd Şti. arasında 11/04/2015 tarihinde ticari ilişkinin başlamış olduğu, diğer dava dışı firma olan …. Ltd. Şti. İle davacı arasında 01/08/2015 tarihinde ticari ilişkinin başlamış olduğu, dava dışı diğer firma olan … Ltd .Şti ile davacı arasında 31/03/2014 tarihinde ticari ilişkinin başlamış olduğu, ve ilgili firmaların davacıya defter kayıtlarına göre borçlu oldukları anlaşılmakla; davacının davalıların getirdiği bu müşterilerden alacaklı olması sebebiyle davalıların edimlerini yerine getirmedikleri iddiası ile davacının davalılar aleyhine sözleşmeden kaynaklı olarak Adana 2.İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasıyla toplam 40.939,70 TL üzerinden 27/09/2016 tarihli icra takibi başlatmış olduğu, davalıların itirazı ile takibin durduğu ve davacı tarafça iş bu asıl davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. Davalılar tarafından ise, taraflar arasında imzalanan 17/03/2014 tarihli sözleşmenin 03/12/2015 tarihinde davacı tarafça haksız olarak feshinden dolayı, 12 aylık müşteriye gitmeme süresi kuralına davacının uymadığı ve bu yasak süre içerisinde davacı … Şirketinin bu firmaların bazılarıyla çalışması sebebiyle hak kazandıkları komisyon bedelinin ve müşteri portföy bedelinin ödenmesi talebiyle birleşen İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas, 2018/… Karar sayılı dosyası ile dava açılmış, bilirkişilerce dosyada yapılan defter incelemelerinde davacı şirketin yasaklı olduğu 03/12/2015 – 03/12/2016 tarih aralığında firmaların bazılarıyla çalışmalarının bulunduğu tespit edilmiş, birleşen dosya davacılarının komisyon ücretine ve portföy bedeline hak kazanıp kazanmadıklarının tartışılması gerekmiştir.
Davacı …, taraflar arasındaki sözleşmeyi 01.12.2015 tarihinde feshetmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 25. maddesinde tarafların sözleşmeyi süresi dolmadan tek taraflı olarak feshetme yetkisine sahip olduğu öngörülmüştür. Sözleşmenin 26.maddesinde ise tarafların sözleşmeyi feshetme taleplerini 30 gün öncesinden birbirlerine yazılı olarak bildirecekleri öngörülmüştür. Davacı şirket tarafından davalı tarafa gönderilen epostada, davalının sözleşmeye aykırı davranışları sebebiyle 01.12.2015 itibarı ile 1 aylık ön bildirime gerek kalmaksızın fesih hakkının kullanıldığı bildirilmiştir. Buna göre davalının sözleşmeye aykırı davranışlarının bulunup bulunmadığının ispat yükü davacıda olup, davacı şirket, fesih ihbarnamesinde davalıların yükleri başka firmalara verdiği, davacıdan habersiz kurduğu şirket üzerinden pazarlama yapıldığının tespit edildiğini ileri sürmüştür. Davacı şirket, … Ltd. Şti’nin davalıların ekibinde yer alan … tarafından kurulduğunu, kuruluş adresinin …’ın annesinin evi olup, sonradan adres değişikliği yapıldığı, davacı şirketin … firmasının yüklerini taşırken daima faturayı firma adına düzenlediği, … firması kurulduktan sonra davalıların ekibinin, … firmasının yüklerinin taşınmasından kaynaklı faturaların … adına kesilmesini talep ettikleri ileri sürülmüş ve yazışmalar dosyaya sunulmuştur.
Dosyaya sunulan Ticaret Sicil Gazetesi incelendiğinde … Ltd. Şti’nin 04.02.2015 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, şirketin tek ortağının … ve kuruluş adresinin “…, No: …/… Kadıköy/İstanbul” olduğu, 21.10.2015 tarihinde şirket merkez adresinin “… , …/…” şeklinde değiştirildiği, davalılardan …’ın annesi …’ın sistemde kayıtlı adres bilgileri sorgulandığında yurtiçi iş yeri adresi olarak “… …/…” adresinin olduğu tespit edilmiş, iddia edilen …’ın 04/03/2015 – 11/09/2015 tarih aralığında davalı …’ın annesi …’ın sigortalı çalışanı olduğu, davacı tarafın sunduğu eposta yazışmalarında … Ltd. Şti’ne fatura kesilmesi hususunda bir sorunun mevcut olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca ihtarnamede Laspar firmasının yüklerinin davacı şirkete verilmesi istenmiştir. Taraflar arasındaki eposta yazışmaları, ihtarnamedeki talep dikkate alındığında, mahkemede davalılar tarafından başka taşımacılara müşteri gönderildiği kanaati oluşmuştur.
Buna göre, 6098 sayılı TBK m. 540/1 maddesinde komisyoncunun, vekâlet verene karşı dürüstlük kurallarına aykırı davranması halinde ücret alma hakkını kaybedeceği düzenlemesi mevcuttur. Dosyada mevcut tüm deliller ve dosya kapsamı incelendiğinde dava dışı … Ltd. Şti’nin kuruluşu sonrasında taşımaların bu şirkete yönlendirildiği kanaatine varılmakla davalı tarafın fesih sonrası 12 aylık süreçteki komisyon hakkının söz konusu olamayacağı kabul edilmiş, sözleşmede böyle bir hüküm bulunmadığı görülmekle davalıların müşteri portföy bedeline yönelik talebi de yerinde görülmemiştir.
Öte yandan dosya kapsamına göre ticari defter ve belgelerin incelenmesi neticesinde alınan bilirkişi raporlarından asıl davada davacının davalılardan icra takip tarihi itibariyle 40.794,75 TL asıl alacağının mevcut olduğu, davacının talep ettiği faize icra takip tarihi olan 27/09/2016 tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davalılar tarafından dava dilekçesinde belirtmiş oldukları iddialarla ilgili firmaların davacıya ödeme yaptığı ile ilgili olarak dava dosyasına herhangi bir belge de ibraz etmemiş oldukları görülmekle; hesap raporu hükme esas alınarak asıl davanın kısmen kabulü ile Adana 2. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 40.794,75 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihi olan 27/09/2016 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının dava dışı firmalardan alacaklı olup olmadığının tespitinin yargılamayı gerektirdiği ve alacağın bu nedenle likit olmadığı değerlendirilmekle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davalıların kötüniyet tazminatına yönelik taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş, birleşen İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/… Esas, 2018/… Karar Sayılı dosyası yönünden; davacıların açıklanan sebeplerle komisyon ücreti ve portföy bedeline hak kazanamadıkları kabul edilmekle birleşen davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A) Mahkememizin asıl davası yönünden;
1-Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Adana 2. İcra Müdürlüğünün 2016/… Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin 40.794,75 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihi olan 27/09/2016 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi üzerinden devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Davalıların kötüniyet tazminatına yönelik taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine,
2-Alınması gereken 2.786,68 TL karar harcından, peşin alınan 494,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.292,23 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 6.103,32 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarıca reddedilen kısım üzerinden hesap olunan 144,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 494,45 TL peşin harcın tamamının davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.100,00 TL bilirkişi ücreti ve 231,00 TL davetiye gideri olmak üzere toplam 2.331,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre 2.307,69 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
B) Mahkememiz iş bu dava dosyası ile birleşen İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… Esas, 2018/… Karar Sayılı Dosyası yönünden;
Açılan davanın REDDİNE,
Alınması gereken 59,30 TL karar harcından, peşin alınan 31,40 TL hacın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davalı kendini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı – birleşen dosya davalısı vekilinin yüzüne karşı, davalılar – birleşen dosya davacıları vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize verilmek üzere bir başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile Adana Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça ve usulen okunup anlatıldı.14/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza

Not: 5070 sayılı yasa hükümleri uyarınca e-imza ile imzalanmıştır.