Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/972 E. 2021/1149 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/972
KARAR NO : 2021/1149

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ-…
VEKİLİ :Av. …-…
DAVALI : …. LTD. ŞTİ. – …

DAVA : Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı)
DAVA TARİHİ : 10/12/2021
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :…

Mahkememizde görülmekte olan Tasarrufun İptali (İİK 277 ve devamı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin, alacaklarına karşılık dava dışı … Ltd. Şti.nin davalıdan olan hak ve alacaklarını temlik aldığını, alacakları için Adana Genel İcra Md. 2021/… esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, davalı adına kayıtlı taşınmazlar için yapılan malvarılığı sorgulamalarında borçluya ait menkul, araç ve taşınmazın tespit edilemediğini, borçlunun yüklü miktarda KDV iadesi alacağının olduğunu fakat bu alacağını da takibin açılmasından hemen sonra 3.kişilere temlik edildiğini, taşınmazlarının da devredildiği, borçlunun açıkça mal kaçırma kastıyla hareket ettiğini, KDV temliklerinin kime yapıldığının Mardin Vergi Dairesi’nden sorulabileceğini, müvekkilinin alacağının 2.000.000,00 TL civarında olduğunu ve mevcut durumda tahsilinin mümkün bulunmadığını, takip sonrası yapılan hak ve alacaklarının 3.kişiye devrine dair tasarrufun İİK’nın 277 vd. Maddeleri ile TBK’nın 19. Md. gereğince hükümsüzlüğünün tespiti ile iptaline, 3.kişiye ödenmiş olması halinde 3.kişiden tahsil ve tazminine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin müştereken ve mütessilen davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da Ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Aksine düzenleme bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın Asliye Ticaret Mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görelidir.(TTK 5/1.)
TTK’nun 3. maddesi ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
Dava; İİK 277 ve devamı maddeleri ile TBK’nın 19. Md. gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Muvazaaya dayanan davalar ile tasarrufun iptali davaları için gerek HMK, gerek TBK, gerekse İİK’da görevli mahkemeye ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmediğinden genel hükümlere göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekecektir.
İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali davalarında amaç; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Ayni nitelikte değil şahsi nitelikte dava olduğu gibi bu tür davalar sonuçları itibarıyla daha çok lehine tasarrufta bulunulan 3.kişilerin hukukunu ilgilendirmekte, her somut olay özelliğine göre temelinde muvazaa veya haksız fiil gibi kabul edilebilecek tasarruflar nedeniyle alacaklı zarara uğramaktadır. Bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmadığı gibi 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda bu konuda yeni bir düzenleme de bulunmamaktadır. Bu sebeplerle tasarrufun iptali davalarına bakmak görevi Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir.(Yargıtay 17.HD ESAS NO : 2013/3101 KARAR NO : 2013/4187,2018/5465 E. 2020/3970 K.)
Yargıtay HGK’nun 10.02.2016 gün, 2014/17-2389 Esas ve 2016/129 Karar sayılı kararında “…ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nın 283. maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olmadığından 6100 sayılı HMK’nın 2. Maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kaldığı” belirtilmiştir.
Görev hususu HMK 114/c maddesi gereğince dava şartı olup, her aşamada görevsizlik kararı verilmesi de HMK 115/1 maddeye göre mümkün olduğundan mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, Adana Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna, karar kesinleştikten sonra İKİ HAFTA içerisinde taraflarca talep edilir ise, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine,
2-HMK’nın 331/2 md. Gereğince; davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde, yargılama giderlerine görevli mahkemece hükmedilmesine. Davaya görevli mahkemede devam edilmemesi halinde talep üzerine dosya üzerinden bu durum tespit edilerek yargılama giderleri hakkında karar verilmesine,
3-Dair, HMK.’nun 34/1 ve 345. Maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343. Maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza