Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/955 E. 2021/1102 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/955 Esas – 2021/1102
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/955 Esas
KARAR NO : 2021/1102

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … LİMİTED ŞİRKETİ – …

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 04/12/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesi ile; Tarımsal girdi alanında Türkiye’nin en büyük özel kuruluşu olan ve İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2020 listesinde …’inci sırada yer almakta olan davacı şirketin, uzun yıllardır hem kendi faaliyetlerinde hem de iştiraklerinde “…” ibaresi ile faaliyet gösterdiği, ancak 2021 yılında kurulan davalının, davacı şirketin ticari unvanı ile iltibas oluşturacak derecede bir ticaret unvanı altında kurulmuş olması nedeniyle, iş bu davanın açılması gerektiği, davacı şirket tarafından “…” ibaresini taşıyan birden fazla marka tescil edildiğinden anılan markaların “…” niteliğinde olduğu, davacı şirket kendisiyle özdeşleşen ve içerisinde “…” ibaresini içeren birden fazla markanın sahibi olduğu, dolayısıyla, davacı şirket tarafından tescil edilen markaların … niteliğinde olduğu, davalının davacı şirket ile özdeşleşmiş ibareyi kullanması davacının tanınmışlığından faydalanmasına ve haksız yarar elde etmesine imkân oluşturacağı, netice itibarıyla açıklanan nedenlerle, “…” markasının asıl ve gerçek hak sahibinin davacı şirket olduğu, davacı şirket ile benzer ve iltibas oluşturacak nitelikteki tüm kullanımlar ile her türlü mecradaki tescilin davacı şirket ile yine iltibas oluşturacağının sabit olduğu, haksız rekabetin önlenmesi ve davalının unvanındaki “…” İbaresinin Ticaret Sicilinden TERKİNİNE, Kararın Masrafı Davalıdan Alınarak En Yüksek Üç Tirajlı Gazeteden Birinde İlanına ve Davalının Bağlı Bulunduğu Sicil Müdürlüğüne Bildirilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı tarafın cevapları alınamamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı tarafça, davanın ticari dava olduğu değerlendirilerek mahkememize dava açılmışsa da;
TTK’nun 3. maddesi ise, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 4. maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızınaynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Diğer yandan TTK’nun 5. maddesinde; “Aksine düzenleme bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
6102 sıyılı TTK’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 1. Maddesi gereği, göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının müvekkili şirket adına tescilli markayı ve ticari unvanı kullanmasının haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz oluşturduğunu ileri sürerek davalının tescil ettirdiği unvanın terkini talep ve dava etmiştir. Diğer bir anlatımla, davacı, talebini genel korumaya ilişkin TTK hükümlerine göre oluşturmuş ise de,aynı zamanda marka hakkına ilişkin hükümlere dayalı maddi vakıalara da dayanmış olup, özel korumaya ilişkin 556 sayılı KHK hükümlerinin de tartışılması gereklidir.
6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununda markanın korunması, başvuru, tescil ve tescil sonrası işlemler ile bu hakların ihlaline dair hukuki ve cezai yaptırımların düzenlenmiştir.
10/01/2017 tarihli 29944 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren ve 556 sayılı KHK’yı yürürlükten kaldıran 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156. Maddesinde; görevli mahkemenin, Fikri ve Sınai haklar hukuk mahkemesi olduğu, Fikri ve Sınai haklar hukuk mahkemesi kurulmamış olan yerlerde bu mahkemenin görev alanına giren dava ve işlere, o yerdeki asliye hukuk mahkemesince bakılacağı belirtilmiştir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 30.05.2018 Tarihli ve 839 Sayılı Kararı ile;
Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesinin kurulmadığı ve yargı çevresinin bu mahkemelerin bulunduğu mahallere bağlanmadığı yerlerde;
A-) Fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinin görev alanına giren dava ve işlere;
a) Bir asliye hukuk mahkemesi olan yerlerde bu mahkemenin,
b) İki asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye hukuk mahkemesinin,
c) İkiden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan yerlerde ise 3 numaralı asliye hukuk mahkemesinin, Bakmasına,
Görevlendirmenin 30.05.2018 tarihi itibariyle faaliyette bulunan asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinin sayısına göre yapılmasına, daha sonra faaliyete geçirilecek mahkemelerin dikkate alınmamasına, iş bu kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren yeni açılacak davaların mezkûr mahkemelere tevzi edilmesine karar verildiği anlaşılmakla; Sinai Haklar Kanunu’ndan kaynaklanan davalara bakmakla Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olup, mahkememiz bu hususta görevsizdir. (11 HD 2016/1112 E. 2017/3706 K., 2016/9531 E. 2018/1641K.)
Görev hususu HMK 114/c maddesi gereğince dava şartı olup, her aşamada görevsizlik kararı verilmesi de HMK 115/1. maddeye göre mümkün olduğundan mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Görev hususunun re’sen her zaman dikkate alınabileceğinden HMK 114-1/c ile 115-2 gereğince mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-Mahkememizin görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra istem halinde dosyanın HSYK tarafından bu davalara bakmakla görevlendirilen Adana Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
4-Taraflarca bu başvurunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
5-Dosyanın gönderilmesi halinde yargılama giderlerinin görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
6-Dosyanın gönderilmesinin istenmemiş olması ve talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
7-HMK 333 gereğince artan gider avansının hükmün kesinleşmesine müeakip davacıya resen iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe veya zabıt katibine yapılacak beyanla Adana İstinaf Mahkemesi’nin ilgili dairesine gönderilmek üzere Mahkememize yapılacak olan istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı