Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/46 E. 2021/974 K. 09.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/46 Esas – 2021/974
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/46 Esas
KARAR NO : 2021/974

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
4- … – …
VEKİLLERİ : … – …
… – ….
DAVALI : 1- … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : 2- … –
VEKİLİ : … – ….

DAVA : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/03/2013
KARAR TARİHİ : 09/11/2021
YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri …’in eşi, … ve …’in babası …’in 15/04/2012 günü … plakalı aracı ile seyir halinde iken, Adana İl Özel İdaresi tarafından yapılan ve bu İdarenin bakım ve sorumluluğunda olan yolun bozuk olması nedeniyle yoldaki çukura girerek direksiyon hakimiyetini kaybettiğini, DSİ Genel Müdürlüğü sorumluluğunda bulunan su kanalının iç duvarına çarptığını, çarpma neticesinde bilincini kaybettiğini ve araçta boğularak hayatını kaybettiğini, trafik kazası tespit tutanağında, yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşun yol üzerinde münferit çukurların bulunduğu yerlerin işaretlenmemesinden dolayı 2. Derecede kusurlu olduğunun belirtildiğini, müteveffanın … ilçesi Müftülüğünde İmam Hatip ünvanı ile çalıştığını, 2012 yılı nisan ayındaki maaş bordrosuna göre brüt maaşının 2.698,00 TL, net maaşının ise 1.998,31 TL olduğunu, müteveffanın görevli olduğu caminin görev tahsisli hizmet evinde oturduğunu, müteveffa …’un vefatından sonra görev tahsisli hizmet evinden ayrılmak zorunda kaldığını, müteveffanın ölümü ile eşi ve çocuklarının maddi desteğinden mahrum kaldığını, çocuklarının küçük olduğunu, babalarının yokluğuna alışamadıklarını, bu durumdan çok etkilendiklerini belirterek, fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalmak kaydıyla mali mesuliyet sigortacısının sorumluluğu poliçe limit ve içeriği ile sınırlı olmak kaydıyla, müteveffanın eşi … için 100.000,00 TL, müteveffanın çocukları … için 50.000,00TL, … için 50.000,00TL, … için 50.000,00TL olmak üzere toplam 250.000,00TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren, müteveffanın eşi … için 10.000,00TL, çocukları … için 5.000,00TL, … için 5.000,00TL, … için 5.000,00TL olmak üzere toplam 25.000,00TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP ARTTIRIM :Davacılar vekili 30.09.2014 tarihli dilekçe ile davacı … için 375.288,08 TL, davacı … için 56.135,42 TL, davacı … için 95.179,55 TL ve davacı … için 75.657,48 TL olmak üzere toplam 602.260,53 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi poliçe limiti olan 225.000,00 TL ile sınırlı sorumlu ve dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizden, diğer davalı ise zararın tamamından ve kaza tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizinden sorumlu olmak üzere müteselsil olarak davalılardan tahsilini talep etmiştir. Bu dilekçede sigorta şirketinden manevi tazminat istemlerinin bulunmadığı da belirtilmiştir.
SAVUNMA:
Davalı Adana İl Özel İdaresi (6360 sayılı Yasa uyarınca … Adana İl Özel İdaresi yerine geçmiştir) vekili 03.06.2013 tarihli dilekçe ile davanın reddini savunmuştur. Dilekçeye göre; idareye izafe edilen kusur kabul edilmemektedir. Kazanın olduğu yoldaki levhalara göre hız limiti 50 km/h’dir. Kazada idarenin kusurlu olmadığı belirtilerek davanın reddi talep edilmiştir. 6360 sayılı Yasa uyarınca İl özel İdaresi yerine geçen … vekili 17.06.2014 tarihli dilekçe ile davanın reddini savunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili 10.06.2013 tarihli cevap dilekçesi ile; … plakalı aracın 25.08.2011/2012 dönemi için ZMM sigortasının davalı tarafından yapıldığını, bedeni zararlarda kişi başına poliçe limitinin 225.000 TL olduğunu, kaza nedeniyle davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığını, manevi zararın teminat dışında olduğunu belirtilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
15.04.2012 tarihli Kaza Tespit Tutanağına göre; … idaresindeki … plakalı araç yol üzerindeki çukurdan geçerek direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu sürücünün ölümüyle sonuçlanan kaza meydana gelmiştir. Tutanağa göre olayda sürücü, yol ve manevra kurallarına uymamaktan asli kusurludur. Yolun yapım ve bakımından kuruluş ise yol üzerindeki münferit çukurlar nedeniyle ikinci dereceden kusurludur.
… C. Başsavcılığı 2012/… soruşturma numaralı dosya ile yürüttüğü soruşturma sonucunda, olayda sürücü dışında kusurlu olmadığından kamu adına kovuşturma yapmama kararı almıştır.
Dosyadaki aile nüfus kayıt tablosuna göre; … doğumlu …’in vefatı ile geride eşi … (…), kızı … (…), kızı … (…) ve oğlu … (…) kalmıştır.
… numaralı poliçenin incelenmesinden … plakalı aracın 25.08.2011 tarihinden başlamak üzere 1 yıl süreyle ZMM sigortasının davalı şirket tarafından yapıldığı anlaşılmıştır. Sigortalı …’tir. Poliçeye göre kişi başına ölüm ve yaralanma teminatı 200.000 (kaza tarihinde 225.000) TL’dir. Davacı tarafın dava ettiği tutar sigorta limitini aşmaktadır.
Kaza 15/04/2012 tarihide … ilçesi …- … … Kontrol kesiminde meydana gelmiştir. Davacılar ilk olarak Adana il Özel İdaresi’ne karşı Adana 2. İdare Mahkemesi’nin 2012/… Esas sayısına kayıtlı tazminat davasını açmışlardır. Mahkemenin 2012/… K sayılı kararı ile; davanın adli yargıda bakılması gereğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir. Davacılar bu kez hem Adana İl Özel İdaresi’ne hem de … A.Ş. ne karşı 01/03/2013 tarihinde Adana 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/… E. sırasına kaydedilen davayı açmışlar. Mahkemenin 2013/… K sayılı kararı ile; davaya ticaret mahkemesinde bakılması gereğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, dava Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2013/… E. sırasına kaydedilmiş, daha sonra 2014/… Esas numarasını almıştır. Yargılamanın devamı sırasında Adana İl Özel İdaresi tarafından, sorumluluğun ve dosyanın …’ne devredildiği için davanın …’na yöneltilmesini talep edilmiştir.
Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından 30.04.2014 tarihli raporuna göre; sürücü …; yola gereken dikkatini vermemesi, hızını mevcut şartlara göre ayarlamaması, dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanması nedeniyle olayda %40 kusurludur. Yolun bakım ve denetiminden sorumlu Adana İl Özel İdaresi ise köy yolundaki münferit çukurlara zamanında müdahale etmemesi, trafik güvenliğini sağlayacak şekilde gerekli tedbirleri almaması nedeniyle olayda %60 oranında kusurludur.
Yapılan 06.09.2013 tarihli tahkikata göre müteveffa … sağlığında imamlık yapmaktadır. Müteveffanın maaş bordroları … Müftülüğünden getirtilmiştir.
Bilirkişi … tarafından hazırlanan 04.09.2014 tarihli rapor ve ek rapora göre; PMF yaşam tablosu esas alınarak müteveffanın olay tarihinde 31 yaşında olduğu bakiye ömrünün 37 yıl olduğu, olayda %40 oranında kusurlu olduğu, davalı idarenin ise %60 kusurlu bulunduğu, eşin evlenme ihtimalinin %2 olduğu kabul edilerek hesaplama yapılmış, kusur oranlarına göre ve poliçe limitinden dolayı garame hesabı yapılarak davalıların sorumlu olduğu tutarlar ayrı ayrı belirlenmiştir. Toplam 628.767,56 TL zarar hesaplanmış, bunun 377.260,53 TL sinin idarenin %60 oranındaki kusuruna isabet ettiği, kalan 251.507,01TL sinin sigortalının %40 oranındaki kusuruna isabet ettiği, poliçe limitinin 225.000,00 TL olması nedeniyle … AŞ nin sorumluluğu yönünden garame hesabı yapılmıştır. Buna göre raporda oluşturulan hesaplama tablosu aşağıdaki gibidir.
DAVACI
YAKINLIK
YAŞI
BAKİYE ÖMRÜ
DESTEK SÜRELERİ
TOPLAM ZARAR
… (POLİÇE LİMİTİNE G. GARAMETEN)
ADANA İL ÖZEL İDARESİ (ADANA BÜYÜKŞEHİR B) %60 KUSUR ORANINA GÖRE SORUMLULUĞU)


32
36
29+7
391.805,45 TL
140.204,81 TL
235.083,27 TL

çocuk
10
54
12
58.606,09 TL
20.971,77 TL
35.163,65 TL

çocuk
4
59
18
78.987,37 TL
28.265,06 TL
47.392,42 TL

çocuk
3
60
15
99.368,65 TL
35.558,36 TL
59.621,19 TL
TOPLAM

628.767,56 TL
225.000,00
377.260,53 TL
Mahkememizin 2014/… E 2015/… K sayılı kararı ile bu rapor esas alınarak; Maddi tazminata ilişkin davanın kabulü ile;” Davacı … için 375.288,08 TL(davalı Sigorta şirketi 140.204,81 TL kısmından ve davalı … tamamından müteselsil sorumlu olmak kaydı ile) ,Davacı … için 56.135,42 TL (davalı Sigorta şirketi 20.971,77 TL kısmından ve davalı … tamamından müteselsil sorumlu olmak kaydı ile), Davacı … için 75.657,48 TL (davalı Sigorta şirketi 28.265,06 TL kısmından ve davalı … tamamından müteselsil sorumlu olmak kaydı ile) ,Davacı … için 95.179,55 TL (davalı Sigorta şirketi 35.558,36 TL kısmından ve davalı … tamamından müteselsil sorumlu olmak kaydı ile)’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, hükmedilen tutarların dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizinden davalı sigorta şirketinin ve 15/04/2012 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizinden davalı …nin müteselsil sorumlu olmasına, Davalı Sigorta şirketi yönünden manevi tazminat talebinin reddine, Diğer davalı yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile; Davacı … için 55.000,00 TL, davacı … için 35.000,00 TL, davacı … için 35.000,00 TL ve davacı … için 35.000,00 TL manevi tazminatın 15/04/2012 tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalı …’nden alınarak davacılara ödenmesine, ” karar verilmiş, bu kararın davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. HD’nin 2015/… E 2018/… K sayılı ilamı ile “davaya bakma görevinin idari yargıya ait olduğu, keza somut olayda hizmet kusuruna dayanıldığından bahisle … hakkındaki davanın yargı yolu caiz olmadığından dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi” gereğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkememizce; 2020/… E 2020/… K sayılı 25/02/2020 tarihli karar ile; ” … hakkında açılan davanın idari yargının görevli olması nedeniyle dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddine, … AŞ hakkındaki dava yönünden verilen karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına “karar verilmiştir. Bu karar 01/07/2020 tarihinde kesinleşmiştir.
Davacıların, Yargı yolu uyuşmazlığının giderilmesi için Uyuşmazlık mahkemesine yapmış oldukları başvuru sonucunda; Uyuşmazlık mahkemesi’nin 14/12/2020 tarihli 2020/… E 2020/… K sayılı kararı ile; “adli yargının görevli olduğuna” karar verilmiştir. Bu nedenle yargılamaya yeniden mahkememizde devam edilmiştir.
On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair 6360 sayılı Kanunun 1. maddesinin ikinci fıkrasında, Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırlarının il mülki sınırları olduğu hükmüne yer verilmiş olup; aynı maddenin beşinci fıkrasında ise, birinci, ikinci ve dördüncü fıkrada sayılan illerdeki il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı hükmüne yer verilmiştir.
Aynı kanunun geçici 1. maddesine göre; Bu Kanundaki devir, tasfiye ve paylaştırma işlemlerini yürütmek üzere bir komisyon kurulması gerekmektedir. Keza tüzel kişilikleri kaldırılan belediye ve köylerin personeli, her türlü taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları, komisyon kararıyla ilgisine göre bakanlıklara, büyükşehir belediyesi, bağlı kuruluşu veya ilçe belediyesine devredilmesi gerekmektedir.
Adana Valiliği İl Mahalli İdareler Müdürlüğü’nün 21/01/2015 tarihli yazısı ile; dava dosyalarının (Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı’nın 26/05/2014 tarihli 8515 sayılı yazısı ile ) …’ne devredildiği bildirilmiştir. Davalı … kazanın olduğu yolun belediyenin sorumluluk alanında olmadığından husumet itirazında bulunmuştur.
Adana 1. İdare Mahkemesi’nin 2014/… E 2015/… K sayılı kararı ile; 6330 sayılı kanun uyarınca Adana İl Özel İdaresi’nin tüzel kişiliğinin kaldırılması üzerine mülga Adana İl Özel İdaresi Hukuk Müşavirliği’nin takibinde bulunan dava dosyalarının Devir, Tasfiye Ve Paylaştırma Komisyonu kararı olmaksızın davacı kuruma gönderildiği, dosyaların yeniden değerlendirilmesi amacıyla yapılan başvurunun Adana Yatırım ve İzleme Koordinasyon Başkanlığı’nın 15/05/2014 tarih ve 23/05/2014 tarihli işlemleri ile reddedildiği, 499 adet dava dosyasının herhangi bir değerlendirme yapılmadan ve ilgilisi belirlenmeden komisyon kararı olmaksızın davacı kuruma devredildiği, 6360 sayılı kanuna uygun bir devir işlemi yapılmadığından bahisle idari işlemin iptaline karar vermiştir. Bu iptal kararından sonra Devir Tasfiye Ve Paylaştırma Komisyonu’nun 07/04/2016 tarihli kararı ile söz konusu kazadan kaynaklanan tazminat dosyalarının (aralarında eldeki davada bulunmaktadır) …’ne devrine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 2014/… E 2015/… K sayılı kararı ile; hüküm altına alınan ve … A.Ş. nin sorumluluğunda bırakılan maddi tazminat tutarları ve ferileri (toplamı poliçe limiti olan 225.000,00 TL) … AŞ tarafından davacılara ödenmiştir.
Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; KTK’nın 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi, İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin, Kanun’un 92. Maddesinin (i) Bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan iptallerine karar vermiştir.
Bu iptal kararından sonra Yargıtay 17. ve 4. HD.’nin TRH 2010 Yaşam Tablosunun ve Progresif rant tekniğinin esas alınarak tazminat hesabı yapılması gerektiği yönündeki kararları bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD. 2019/3292 E. 2021/1848 K., 2020/2628 E. 2021/2552 K., 4. HD 2021/14534 E. 2021/3594 K.)
7327 sayılı kanun ile değiştirilen 2918 sayılı KTK’nın 90. Maddesi gereğince, sürekli sakatlık tazminatı, ulusal doğum ve ölüm istatistikleri kullanılarak hazırlanan hayat tablosu, zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarında yüzde 2’yi geçmemek üzere belirlenen iskonto oranı ve sürekli sakatlık oranı esas alınarak hayat anüiteleri ile genel kabul görmüş aktüerya kurallarına uygun olarak,hesaplanması gerekir. Ancak 7327 sayılı kanun, 23. maddesi gereğince yayımı tarihinde yürürlüğe girer. Kanun 19/06/2021 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir ve yürürlük tarihinden sonraki poliçe ve olaylara uygulanması gerekmektedir.
Diğer taraftan davacı vekili 19/10/2020 tarihli dilekçesi ile, asgari ücreti ve memur ücretlerine olan artıştan dolayı güncel verilere göre yeni bir hesap yapılmasını talep etmiştir. Ancak Mahkememizin 2014/… E 2015/… K sayılı kararı yalnızca … tarafından temyiz edilmiş, davacılar tarafından temyiz edilmediği gibi bu karara esas alınan bilirkişi raporuna davacılar itiraz etmemiş, bu rapora göre taleplerini arttırmışlardır. Bu durumda değişen asgari ücret ya da artan memur maaşlarına göre yeni bir hesap yapılmasının, davalı lehine oluşan usuli kazanılmış hak nedeniyle sonucu değiştirmeyeceği düşünülmüştür. (Yargıtay 17. HD. 2020/3949 E. 2021/2563 K., HGK 2016/21-817 Esas ve 2020/167 karar)
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davacıların desteği …’in idaresindeki araçla seyir halinde iken 15/04/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybettiği, meydana gelen kazada …’in %40, davalı idarenin ise %60 oranında kusurlu olduğu, yolun kazanın meydana geldiği tarihte Adana İl Özel İdaresi’nin sorumluluğunda olduğu, ancak 06/12/2012 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 6360 sayılı kanun ile Adana İl Özel İdaresi’nin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı, bu yolda meydana gelen ve davanın konusu oluşturan kaza nedeniyle açılan tazminat davalarının bu yasaya göre oluşturulan komisyon kararı ile …’ne devredildiği, bu nedenle belediyenin Adana İl Özel İdaresi’nin yerine geçtiği, davacıların destekten yoksunluktan kaynaklanan maddi zararlarından ve manevi zararlarından davalı idarenin sorumlu olduğu, 2014/… E 2015/… K sayılı karara esas alınan bilirkişi raporuna davacıların itiraz etmediği ve söz konusu karar ile … AŞ’nin sorumluluğunda bırakılan kısımların bu karar tarihinden sonra davacılara ödendiği , bu kısımlar hakkındaki davanın konusuz kaldığı, kaldı ki söz konusu kararın … AŞ yönünden kesinleştiği anlaşıldığından, … AŞ hakkındaki dava yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacılar vekilinin 30/09/2014 tarihli talep arttırım dilekçesi ile istediği maddi tazminat tutarlarından, … AŞ tarafından yapılan ödemeler kadar … hakkındaki maddi tazminat talepleri kısmen konusuz kaldığından bu kısımlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına, …’in kalan 235.083,27 TL ye ilişkin talebinin kabulüne, …’in kalan 35.163,65 TL ye ilişkin talebin kabulüne, …’in kalan 47.392,42 TL ye ilişkin talebin kabulüne, …’in kalan 59.621,19TL ye ilişkin talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise; kazanın oluş şekli, kusur durumları, davacıların müteveffaya yakınlık dereceleri, paranın satın alma gücü, kazanın tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, özel hal ve şartlar, hak ve nesafet kuralları gözetilerek davacılardan … için 55.000,00 TL , … için 35.000,00 TL, … için 35.000,00 TL, … için 35.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olacağı düşünülerek … hakkındaki manevi tazminat taleplerinin bu miktarlar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. Konusuz kalan kısımlar yönünden dava tarihindeki haklılık durumuna göre vekalet ücretine karar verilmesi gerekiyor ise de bu kısımlar için vekalet ücretinin … A.Ş. tarafından ödendiği görülmüştür.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-… A.Ş. hakkındaki karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2- … hakkındaki dava yönünden,
A) Maddi tazminat talepleri için;
…’in 375.288,08 TL tutarındaki maddi tazminat talebinin 140.204,81 TL lik kısmı konusuz kaldığından bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kalan 235.083,27 TL ye ilişkin talebin kabulüne, 235.083,27 TL nin 15/04/2012’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
…’in 56.135,42 TL maddi tazminat talebinin 20.971,77 TL lik kısmı konusuz kaldığından bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kalan 35.163,65 TL ye ilişkin talebin kabulüne, 35.163,65 TL nin 15/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
…’in 75.657,48 TL tutarındaki talebinin 28.265,06 TL tutarındaki kısmı konusuz kaldığından bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kalan 47.392,42 TL ye ilişkin talebin kabulüne, 47.392,42 TL nin 15/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
…’in 95.179,55 TL tutarındaki talebinin 35.558,36 TL si konusuz kaldığından bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kalan 59.621,19TL ye ilişkin talebin kabulüne, 59.621,19 TL nin 15/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
B) … hakkındaki manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne,
… için 55.000,00 TL , … için 35.000,00 TL, … için 35.000,00 TL, … için 35.000,00 TL manevi tazminatın 15/04/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı …’ndan alınarak davacılara ödenmesine,
3-Maddi tazminat taleplerinin hüküm altına alınan kısımlarının toplamı üzerinden(377.260,53 TL) hesaplanan 25.770,66 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 939,30 TL ile maddi tazminat talebinin arttırılması için ödenen 1.971,65 TL harcın mahsubu ile kalan 22.859,71 TL harcın davalı …’dan alınarak Hazineye irat kaydına,
Davacıların peşin ödedikleri 939,30 TL harç ile maddi tazminat talebinin arttırılması için ödedikleri 1.971,65 TL harcın davalı …’dan alınarak davacılara ödenmesine,
Manevi tazminat taleplerinin kabul edilen kısımları üzerinden hesaplanan 10.929,60 TL karar harcının davalı …’dan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Maddi tazminat taleplerinin konusuz kalan kısımları dışında hüküm altına alınan kısımları üzerinden AAÜT’ne göre;
Davacı … için 235.083,27 TL üzerinden hesaplanan 24.905,83 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı … için 35.163,65 TL üzerinden hesaplanan 5.274,54 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı … için 47.392,42 TL üzerinden hesaplanan 6.961,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacı … için 59.621,19 TL üzerinden hesaplanan 8.550,75 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
5- Manevi tazminat taleplerinin kabul edilen kısımları üzerinden AAÜT gereğince davacı … için 7.950,00 TL vekalet ücretinin, davacı … için 5.250,00 TL vekalet ücretinin, davacı … için 5.250,00 TL vekalet ücretinin ve davacı … için 5.250,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacılara ödenmesine,
Manevi tazminat taleplerinin reddedilen kısımları üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 6.750,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacı …’ten, 4.080,00 TL vekalet ücretinin vekalet ücretinin davacı …’ten alınarak davalı …’na ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 1.448,80 TL-TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacılara ödenmesine,

7-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine, Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek taraf vekillerin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …