Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/443 E. 2021/1050 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/443 Esas – 2021/1050
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/443
KARAR NO : 2021/1050

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … -(T.C. …)

VEKİLİ : … – …

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/06/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … nolu tesisatın ticari amaçlı kullanıcısı olduğunu, davalının müvekkili şirketin bilgisi dışında gerekli yükümlülükleri yerine getirmeden kaçak elektrik kullanımı yaptığının tespit edildiğini, EPDK Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42.md gereğince düzenlenen kaçak elektrik fatura bedelini ödemediği için Adana 6. İcra Müdürlüğü’ nün 2020/… E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine icra takibinin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı kuruma ödemesi gereken bir borcunun bulunmadığını, 2017-2018 yıllarında müvekkilinin … ilçesinde bulunan açık pazar yerinde eşi adına bir manav dükkanı kiraladığını, kiraladığı dükkanın elektrik aboneliğini de kendi adına aldığını, 2019 yılında açık pazar yerinin yıkıldığını bunun üzerine müvekkilinin yeni bir yer kiraladığını, ancak bu yeni yerin elektrik abonesine bir türlü ulaşamadığını, iki ay kadar komşu esnafın elektriğini kullandığını, yeni elektrik aboneliği alır almaz davacı kuruma dilekçe ile başvurarak önceki yıkılan dükkanındaki elektrik aboneliğinin iptalini talep ettiğini, ancak davacı kurum elemanlarınca eski işyeri yerine yeni işyerinin elektrik aboneliğinin iptal edildiğini, müvekkilinin bu durumdan haberinin olmadığını, aboneliğin iptaline rağmen elektriğinin kesilmediğini, bu şekilde birkaç ay elektrik kullandığını, kendisine elektrik faturası gelmeyince durumu davacı kuruma ihbar ettiğini, davacı kurum elemanlarının bir yanlışlık olduğunu ve durumu düzelteceklerini beyan ederek müvekkilini geri çevirdiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Adana 6. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasında, alacaklı davacı borçlu davalı hakkında 17/06/2020 tarihinde kaçak elektrik tüketiminden dolayı tahakkuk ettirilen faturadan dolayı asıl alacak ve işlemiş faizi ile birlikte 13.484,67 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış, süresinde yapılan itiraz üzerine takip durmuştur.
10/03/2020 tarihinde Adana İli, … İlçesi, … adresindeki iş yerinde “Perakende Satış Sözleşmesi olmaksızın enerji kullanıldığından” bahisle Kaçak Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağı düzenlenmiştir. Tutanakta iş yerinin vasfı ticarethane olarak gösterilmiştir.
Adana Vergi Dairesinin 22/06/2021 tarihli yazı cevabında; davalının 01/01/2008 tarihi itibariyle belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda taze sebze ve meyve perakende ticareti faaliyetleri işine başladığı, 12/06/2015 tarihinde işini terk ettiği, gerçek usulde vergilendirildiği, 2015 yılı sonuna kadar işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu belirtilmiştir.
Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü 29/06/2021 tarihli yazı cevabında …’ün tacir olarak kaydının olmadığı bildirmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da Ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Aksine düzenleme bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. (TTK’nın 5/1.)
TTK’nun 3. maddesi ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, Adana Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün müzekkeremize cevaben gönderdiği 22/06/2021 tarihli cevabi yazısı kapsamına göre, davalının gerçek usulde vergilendirilen ve işletme esasına göre faaliyette bulunduğu, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünün 29/06/2021 tarihli yazısında davalının sicil kayıtlarında olmadığı Vergi Dairesince gönderilen cevabı yazının ekinden davalının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177.maddesinin 1.fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan alım satımlara ilişkin nakdi limit sınırını aşmadığı, değerleri itibariyle davalının faaliyetinin tacir niteliğinde olmadığı ve esnaf kabul edilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, her ne kadar tutanakta taşınmazın vasfı ticarethane olarak yazılmış ise de davalının anlatılanlardan anlaşılacağı üzere esnaf olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 4, 5 ve 11.maddesinin 2.fıkrasındaki düzenlemelere göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli ve yetkili mahkemenin Adana Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
4-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343. Maddesi gereğince mahkememize ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA