Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/422 E. 2021/997 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/422
KARAR NO : 2021/997

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 04/06/2021
KARAR TARİHİ : 12/11/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plakalı kamyonetin 21/07/2020 tarihinde kasko sigorta poliçesi ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, 31/07/2020 tarihinde müvekkilinin seyir halinde iken karşı istikametten gelen başka bir araçla çarpışmamak için yaptığı bir manevra nedeniyle kaza meydana geldiğini, oluşan kaza nedeniyle müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini, kazadan sonra davalı şirkete başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin aracını ticari olarak kullandığını, oluşan kazadan dolayı yaklaşık 3 ay serviste kalan araçtan yararlanamadığını belirtilerek15.000,00 TL ‘nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ;Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 08/07/2021 havale tarihli dilekçesinde; yetki itirazında bulunarak yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ekspertiz raporunda davacının aracında meydana gelen hasar tutarının 14.000,00 TL olduğunu, 02/07/2021 tarihinde bu miktarın davacı tarafa ödenmiş olduğunu, müvekkilinin başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacının talep etmiş olduğu tutarın fahiş olduğunu, müvekkili şirketin kaza tarihindeki hasar tutarı ile poliçedeki özel kloz gereğince sorumlu olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da Ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Aksine düzenleme bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görelidir. (TTK’nın 5/1.)
TTK’nun 3. maddesi ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tükecici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Mersin Valiliği Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü tarafından verilen 16.06.2021 tarihli cevabi yazıda … plakalı davacı adını kayıtlı aracın kullanım amacının hususi olduğu bildirilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; Uyuşmazlığın kasko sigorta poliçesinden kaynaklı sigortalının sigortacısına karşı sigorta poliçesinden kaynaklı tazminat talebine ilişkin olduğu, sigortalı aracın kullanım amacının hususi olarak ruhsata işlendiği, hukuki işlemin tüketici işleminden kaynaklandığı, davaya bakmak görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu anlaşıldığından ve görev hususunun HMK 114/c maddesi gereğince dava şartı olduğu, her aşamada görevsizlik kararı verilmesinin HMK 115/1. maddeye göre mümkün olduğu gözetilerek mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ADANA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
4-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343. Maddesi gereğince mahkememize ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza