Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/404 E. 2021/1100 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/404 Esas – 2021/1100
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/404 Esas
KARAR NO : 2021/1100

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : … – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/05/2021
KARAR TARİHİ : 07/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile; 24/09/2015 tarihinde …’ın, …’in sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın kaza yapması sonucu yaralandığı ve sakat kaldığı, …’ın maluliyeti sebebiyle Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyasında maddi tazminat davası açtıkları, bu dava dosyasında kusur ve maluliyet raporu alındıktan sonra karar aşamasında …’ın tüm hak ve alacaklarını 24/04/2019 tarihli temlik sözleşmesi ile davacı …’a devrettiği, devirden sonra Adana 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyasında davanın kabulüne karar verildiği, karara davalı tarafça itiraz edildiği ve dosyanın istinafa gönderildiği, istinaf mahkemesi ise yapılan ıslahın temlikten sonra yapılmış olduğu ve ıslahın temlik alan … yerine temlik eden … adına yapılmış olması nedeniyle davalarını 3,000,00 TL yönünden kabul ettiği, geri kalan miktar yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verdiği, gerekçe olarak hak ve alacaklarını temlik eden …’ın temlikten itibaren taraf sıfatını yitirmiş olması olarak gösterildiği, Bölge Adiye ahkemesi kararından açıkça anlaşıldığı gibi alınan raporların ve yapılan temlik sözleşmesi ile ilgili bir sorunun olmadığı, sadece taraf sıfatını yitirmiş davacı(… adına ıslah yapılmış olmasını hatalı bulmuştur) yani alınan raporların ve yapılan temlik sözleşmesinin kesinlik kazandığı, kalan miktar için temlik alan davadı … yönünden davalarını yeniden açtıkları, bu nedenle öncelikle davanın kabulü ile 35.792,87 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; Temlik alacaklısı olan davacı yanın , Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Daiesinin 2020/… esas- 2021/… Karar nolu ilamından sonra 2918 sayılı KTK’nın 97. Maddesi uyarınca temlik alacağı için davalı müvekkili sigorta şirketine, özel dava şartı olan başvuru şartını yerine getirmediği, bu nedenle davacı yanın dava açmadan önce başvurduğu arabuluculuk yolunda da arabuluculuk şartı gerçekleşmediği, yasa gereği başvuru şartı yerin getirilmeden davacı yanın işbu davayı açtığından hakklarında faiz,yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, Davacı yanın davasının husumet yokluğundan reddinin gerektiği. sigorta alacağından kaynaklı temlik işleminin, temlik edenin ve temlik olunanın sigortacılık faaliyeti yapmaya yetkili kişiler olması gerektiğinden, davacının da sigortacılık işi yapmaya yetkisi olmadığından, davacı yanın davasının husumet yokluğundan reddine karar verilmesinin gerektiği, davalı müvekkilinin sigorta şirketinin açık kabulü olmadan davalının açık kabulü olmadan davacının alacağını, temlik etmesini, zararın tazmin riski devam ederken temlik edenin söz konusu risk üzerinde tasarruf etmesi ve temlik olunanın bu riski, tazminat alacağının doğup doğmadığı belirsiz iken temlik almasını “sigortacılık faaliyeti” kapsamında değerlendirileceği, buna göre sigorta alacağı ile adi alacak arasında önemli bir ayrıma gidildiği, sigorta alacağının temlikinin ileride tahsil edilip edilmeyeceği belirli olmadığından aslında rizikonun temliki olduğu ve bunun kanuni tanımı ile sigortacılık faaliyeti olduğu vurgusunun yapıldığı, temlik alanın da sigortacı olmadığından yola çıkılarak kanuni temlik engeli olmasından sebep temlikin geçersiz sayılacağı. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davacı vekili tarafından verilen 18/11/2021 tarihli feragat dilekçesi ile; davalı ile sulh oldukları, davadan feragat ettikleri, davalı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığı, feragate göre karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen 07/12/2021 tarihli dilekçesi ile; davacı tarafın uyaptan gönderdiği 18.11.2021 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi, davacının feragati nedeniyle vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce yapılan inceleme sonucunda feragat beyanının; HMK’nun 307. maddesi gereğince kesin hükmün hukuki neticelerini hasıl eden ve dolayısıyla davaya son veren taraf işlemlerinden olduğu, mahkememizce başkaca bir delil araştırılması cihetine gidilmemiş ve vaki feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL maktu red karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 122,26 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 62,96 TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Talepleri doğrultusunda taraf vekilleri lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına,
HMK.’nın 333.maddesi uyarınca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Arabuluculuk asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
İlişkin taraf vekillerinin yokluklarında kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okunup açıkça anlatıldı.

Katip …
E İmzalıdır

Hakim …
E İmzalıdır