Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/400 E. 2022/102 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/400 Esas
KARAR NO : 2022/102
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :…
VEKİLİ : Av. … E Tebligat adresi mevcut
DAVALI : … TC….- …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2021
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı … arasında imzalanan “ Taahhüt senedi” bulunduğu, … abone, … sicil numaralı … Limited Şirketi’nin 25/12/2018 tarihi itibari ile müvekkili kuruma toplam borcu olan 5961.24 TL’yi ve iş bu abonelikten doğmuş ve doğacak borçları ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, abonelik sözleşmesinin altında davalının imzasının bulunduğu, taahhüt senedi uyarınca taahhüdün yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, iş bu ödenmeyen su kullanımlarının tahsili nedeniyle MTS 2020/… Sayılı Dosyası ile borçlular aleyhine icra takibi açıldığı, davalı-borçlu … söz konusu borca itiraz ettiği, … ise itiraz etmemiş ve 9.İcra Müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosya ile icra takibine geçildiği, icra takibine yapılan haksız itirazın iptaline, takibin devamına ve borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir.6102 sıyılı TTK’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği alsiye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki haline gelmiştir. Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 1. Maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
TTK’nun 3. maddesi ise, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
TTK’nun 4. Maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.Diğer yandan TTK’nun 5. Maddesinde; “Aksine düzenleme bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari dava niteliğinde olabilmesi için her iki tarafın da tacir olması, uyuşmazlığın da tarafların ticari işletmelerinden kaynaklanması gerekmektedir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, Adana Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 08/07/2021 tarihli cevabi yazısı kapsamına göre, davalının avukatlık faaliyetlerini yürütmek üzere vergi kaydının bulunduğunun belirtildiği, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünün 17/06/2021 tarihli yazısı ile Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından verilen cevabi yazıda davalının sicil kayıtlarında bulunmadığı, davalının faaliyetinin tacir niteliğinde olmadığı, uyuşmazlığın davalının ticari işletmesinden kaynaklanmadığı, 6102 sayılı TTK’nın 4, 5 ve 11.maddesinin 2.fıkrasındaki düzenlemelere göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek, görevli ve yetkili mahkemenin Adana Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
4-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize veya eşdeğer başka bir mahkemeye verilecek bir dilekçe ile, İSTİNAF YOLU açık olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır