Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/366 E. 2021/786 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/366 Esas
KARAR NO : 2021/786

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : …- …
VEKİLİ : Av. … E Tebligat adresi mevcut
DAVALI : … TC…. – …
VEKİLİ : Av. … E Tebligat adresi mevcut

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile; 12.02.2011 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka numaralı araç ile dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka numaralı aracın çarpışması ile … plakalı araçta yolcu konumunda olan davalı-borçlu …’in yaralanması sonucunda yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, … plakalı araç, müvekkil … A.Ş. nezdinde 06.01.2011-06.01.2012 tarihlerini kapsar şekilde ve … numaralı poliçe ile ZMMS teminatı altında olduğu, davacı … TTK hükümleri uyarınca 17.05.2013 tarihinde EFT yoluyla zarar gören davalı …’e 17.116,00 TL ödeme yaparak davalının kaza sebebiyle uğradığı zararı tazmin ettiği, ancak davalının, kötüniyetli ve haksız olarak 27.05.2014 tarihinde müvekkili … A.Ş. ile … plakalı aracın sigortalı olduğu dava dışı … A.Ş. aleyhine Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesinde cismani zarar sebebiyle tazminat davası açtığı, Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/… E ve 2019/… K sayılı dosya kapsamında alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesi’nin 29.05.2019 tarihli raporuna göre; araç içi trafik kazasına bağlı yaralanmasının maluliyetine sebep olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı bildirildiği, dosya kapsamında bilirkişi kurulu tarafından yapılan inceleme sonucunda davalının sürekli maluliyetinin bulunmadığının belirlendiği, mahkeme tarafından verilen hükümde özetle; müvekkil sigorta şirketinin yaptığı 17.116,00 TL ödeme göz önüne alınarak; davalı …’in maddi zararının karşılandığı ve bu yüzden kalıcı iş göremezlik talebinin reddine, geçici iş göremezlik talebi hakkında ise konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği, karar tarihi 23.12.2019 olduğu, bu kararla müvekkili alacaklı sigorta şirketinin davalı borçluya yersiz ödeme yaptığı sübuta erdiği, müvekkili sigorta şirketinin davalıya borcunun bulunmadığı mahkeme kararıyla sabit olduğu, yapılan ödemenin hukuki dayanaktan yoksun hale geldiği, müvekkili şirketin borçlu olmadığı halde yersiz ödeme yaptığı ve bu suretle davalının sebepsiz olarak zenginleştiği, sebepsiz zenginleşmeye konu olan meblağın iadesi için müvekkili sigorta şirketi tarafından, 17.09.2020 tarihinde davalı …’e 17.116,00 TL’nin geri ödenmesi amacıyla ihtarda bulunulduğu, ancak söz konusu ihtara karşı herhangi bir cevap verilmediği, ödemenin de yapılmadığı, 10.11.2020 tarihinde 17.116,00 TL ve işlemiş yasal faizi 11.703,07 TL olmak üzere toplamda 28.819,07 TL’nin iadesi amacıyla Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2020/… E sayılı dosyası ile davalı-borçlu aleyhinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlu …’in kendisine gönderilen ödeme emrine karşı 04.02.2021 tarihinde borca ve ferilerine haksız olarak itiraz ettiği ve takibin durmasına sebebiyet verdiği, bu nedenlerle müvekkili sigorta şirketinin borçlu olmadığı halde davalı-borçluya ödediği tutarın iadesi amacıyla açtığı icra takibine karşı haksız olarak yapılan itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; öncelikle davacının talep etmiş olduğu alacak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu m:109/4 ve m: 111 / 2 gereği zamanaşımına uğradığı, motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar şeklinde olduğu, sorumluluğa ilişkin tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir şeklinde açıklandığı, davacı … (…) Sigorta Şirketince 17.05.2013 Tarihinde Davacıya kalıcı maluliyeti sebebiyle 17.116,00 TL Ödeme yapıldığının görüldüğü, iş bu Ödeme İbra yolu ile yapıldığı, ibra nedeniyle yapılan ödemenin ancak 2 yıl içerisinde iptal edilebilir olduğu; Aynı zamanda Rücu sebebinin varlığı halinde de kanun 2 yıllık zamanaşımı süresini öngördüğü, bu nedenlerle; Davacının talep etmiş olduğu Rücuen Tazminat alacağı Zamanaşımı uğradığından öncelikle Zamanaşımı nedeniyle davanın Reddine Karar verilmesinin gerektiği, davacı Müvekkiline yapılan ödemenin Maluliyet nedeniyle Tazminat ödemesi olduğu; Dava dilekçesinde Ankara 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014 / … Esas sayılı dosyasından alınan Adli Tıp Kurumu Maluliyet raporundan bahsedildiği, maluliyet raporunda kalıcı maluliyetin bulunmadığı ancak müvekkilde geçici maluliyetin bulunduğundan bahsedildiği, karar içeriğinde Davacının Maddi Zararının bulunmadığından değil yapılan Ödeme Göz Önünde bulundurulduğunda davalı …’in Zararının Karşılanmış olması sebebiyle davanın Reddine Karar verildiği, mahkeme Kararında Kalıcı İş görmezlik yönünden Red Kararı verilmesi, Yapılan Ödemenin Yersiz veya fazla ödeme olması veyahut Zarar bulunmadığından değil; Aksine Davalı …’in Zararının Karşılanması nedeniyle Kalıcı İş Görmezlik Talebinin Reddine Karar verildiği, Geçici İş Görmezlik talebi yönünden ise Davanın Konusuz Kalmadığına karar verildiği, yerel Mahkeme Kararında da Bahsedildiği üzere; iş bu Ödeme ile Davalı …’in Zararının karşılandığından bahsedildiği, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Somut olayda, davacı tarafından, ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan aracın yaptığı trafik kazası sonucunda, davalının yaralanmış olduğu, açılan hasar dosyası kapsamında alınan aktüer raporu doğrultusunda ve konuya ilişkin poliçe ve sair belgeler incelenmek sureti ile davalı oluştuğu iddia edilen maluliyetine bağlı olarak 17.116,00 TL ödeme yapılmış ve davalı tarafın ödemeyi yetersiz bularak Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesine dava açtığı, yapılan yargılama neticesinde alınan 10/06/2019 tarihli Adli Tıp Raporunda davalının yaralanmasının maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığının tespit edildiği, bu maluliyet raporunun alındığı Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… esas sayılı dosyasında kalıcı iş göremezlik talebinin reddine, geçici iş göremezlik yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, bu kararın tarafların istinaf etmemesi üzerine kararın kesinleştiği buna bağlı olarak ödemenin sehven yapıldığı ileri sürülerek, ödemenin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iadesi talep edilmiştir.
Davacı … ancak sigorta poliçesi çerçevesinde ödeme yapmakla yükümlü olup, kendisi tarafından düzenlemiş olan poliçeye dayalı olarak ödeme yaparken basiretli bir tacir gibi davranarak gerekli incelemeyi yapması gerekirken bu şekilde davranmamış ve poliçe teminatında olmayan bir ödemeyi iradi olarak gerçekleştirmiştir.
Her ne kadar TBK’nın 78/1 maddesi “Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.” hükmünü havi ise de, davacı … şirketinin, kendi düzenlemiş olduğu poliçeye dayalı olarak yaptığı ödemeyi “kendisini borçlu sanarak” yapmış olduğunu ileri sürmesi mümkün değildir.
Bu durumda, poliçede teminat dışı kaldığı halde yapılan ödemenin lütuf (ex gratia) ödemesi olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu ödemenin davacı … şirketine sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak talep hakkı vermeyeceği dikkate alınmadan, davacı vekilinin istinaf başvurusu haksız bulunmuştur. (Yargıtay 17. HD. 2016/12674 esas ve 2019/4847 karar sayılı ilamı)
Açıklanan sebeplerle, dosya içeriği, tarafların dayandığı ve davanın niteliği gereğince y sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca ödenen paranın davalıdan istirdadının talep edilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Açılan davanın REDDİNE,
Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL maktu red karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 348,06 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 288,06 TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davalı vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak 4.322,86 TL nispi vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına
Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
İlişkin taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar usulen açıkça okunup anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
E İmzalıdır

Hakim …
E İmzalıdır