Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/331 E. 2022/89 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/331 Esas – 2022/89
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/331 Esas
KARAR NO : 2022/89

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … – …

DAVA : Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/04/2021
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlu … tarafından … emrine … … Şubesi aracılığıyla düzenlenen 30.03.2017 tarihli … numaralı 20.000,00 TL’lik çekin birtakım ciranta silsileleri sonucunda müvekkili bankanın hamiline geçtiğini, müvekkili bankaya ciro edilen söz konusu çekin 1.410,00 TL’lik sorumluluk bedeli düşüldükten sonra 18.590,00 TL’lik kısmının karşılıksız olduğunun anlaşıldığını, çekin zamanaşımına uğradığından dolayı taraflarınca keşideciye karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılamadığını, bu nedenle taraflarınca TTK 644. Maddeye dayanarak sebepsiz zenginleşme davası açma zorunluluğu doğduğunu, TTK m.644’te kambiyo senetlerine özgü olarak öngörülen sebepsiz zenginleşme BK m.61 vd.’daki sebepsiz zenginleşmeden farklı olduğunu, çek bedelini ödemekle yükümlü olan keşidecinin kanuni formaliteleri yerine getirmeyen hamilin ödemeyi talep edememesi nedeniyle sebepsiz zenginleşmiş olduğunu, sebepsiz zenginleşme karine olarak varsayıldığından ispat yükü keşidecinin yani davalının üzerinde olduğunu, davalının temel ilişki bazında sebepsiz zenginleşmediğini ispatlamakla yükümlü olduğunu, açıklanan gerekçelerle borcunu ödemekten kaçınan çek keşidecisi aleyhine söz konusu 18.590,00 TL’nin çekin tanzim tarihinden itibaren temerrüt faiziyle birlikte müvekkili bankaya ödenmesine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ;
Davalı taraf herhangi bir savunmada bulunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın, 6102 sayılı TTK’ nın 5/A maddesi gereğince; dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu ticari davalardan olduğu, 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibraz edildiği, dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.
… … Şubesi tarafından verilen yazı cevabı ekinde bulunan çeki ilişkin bilgiler dosya arasına alınmıştır.

Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: TTK’nın uyuşmazlık konusu ile ilgili maddeleri olan 808 ve 732. Maddesinde ;
Madde 808- (1) Zamanında ibraz edilmiş olan çekin ödenmemiş olduğu ve ödememe hâli;
a) Resmî bir belge, “protesto” ile,
b) Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle, çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla,
c) Bir takas odasının, çek zamanında teslim edildiği hâlde ödenmediğini tespit eden tarihli bir beyanıyla,
sabit bulunduğu takdirde hamil; cirantalar, düzenleyen ve diğer çek borçlularına karşı başvurma haklarını kullanabilir.
Madde 732- (1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
(3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir. Şeklinde düzenlemelerin olduğu,
Somut olayda davacı taraf; muhatabı … … Şubesi olan davalı borçlu … tarafından … emrine düzenlenen 30.03.2017 tarihli 20.000 TL tutarlı … numaralı çekin kendilerine ciro edildiği, söz konusu çekin sorumluluk bedeli olan 1.410 TL’lik kısmın düşürüldüğünde 18.590 TL’lik kısmının karşılıksız çıktığından bahisle çekin keşidecisi olan davalıdan sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince ibraz tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği, mahkememizce çekin ait olduğu bankaya müzekkere yazıldığı çek bilgilerinin gönderildiği, çekin keşidecisinin davalı olduğunun ve çekin karşılıksız çek olduğunun bildirildiği, çekin karşılıksız olması sebebiyle TTK 818/1-m ve 732. maddesi uyarınca çek hamili davacı bankanın lehtar ve cirantaya karşı başvurma hakkının düştüğü, çeki düzenleyen davalının ise TTK 732. maddesi uyarınca davacıya karşı sorumluluğunun devam ettiği, dava dilekçesinin davalıya tebliğ edildiği herhangi bir beyanda bulunulmadığı, sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükününü davalıda olduğu, bu yönde bir delil ve iddianında bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulüne,
18.590,00 TL alacağın temerrüt tarihinden (çekin ibraz tarihinden) itibaren işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 1.269,88 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu 93,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-A.A.Ü.T. gereğince takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Arabuluculuk Bürosu tarafından T.C. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, arabuluculuk faaliyeti sonucu anlaşma sağlanamadığı gözetilerek 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. Maddeleri gereğince, 6183 sayılı kanuna göre davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,

Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza