Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/320 E. 2021/1074 K. 01.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/320
KARAR NO : 2021/1074

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … -(T.C….)

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2021
KARAR TARİHİ : 01/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkili şirketin zirai gübre ve ilaç satımı yaptığını, davalının da müvekkili şirketten ilaç ve gübre satın aldığını, bu alım satım sonucunda müvekkilinin fatura kestiğini ancak davalının fatura bedellerini ödemediğini, bunun üzerine Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E. Sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takip durduğunu beyan ederek, davalının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazının iptali ile takibin devamına, %20′ den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı taraftan aldığı gübre karşılığında davacı tarafın deposuna 07/08/2020 tarihinde 9250 kg mısır verdiğini, geriye kalan 6.000 TL borcunu da elden bizzat ödediğini, ancak davacı tarafın borcunu ödediğine dair herhangi bir makbuz, fatura vermediğini, davacının başka çiftçileri de aynı şekilde mağdur ettiğini, davacının yalan beyanda bulunduğunu, haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Adana 8. İcra Dairesinin 2020/… E. Sayılı dosyasında, alacaklı davacı, borçlu davalı hakkında 03/12/2020 tarihli fatura bedelinden dolayı 23.224,64 TL asıl alacak, 148,73 TL işlemiş faiz ile birlikte toplam 23.373,37 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatmış, itiraz üzerine takip durmuştur.
Adana Vergi Dairesinin 16/04/2021 tarihli yazı cevabında; davalının Kozan Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelir getirici kazanç olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel vergi kimlik numarası aldığı belirtilmiştir.
Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda davalının sicil kayıtlarında kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından verilen cevabi yazıda davalının sicil kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da Ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Aksine düzenleme bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. (TTK’nın 5/1.) TTK’nun 3. maddesi ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez.
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, Adana Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün müzekkeremize cevaben gönderdiği 16/04/2021 tarihli cevabi yazısı kapsamına göre, davalının gelir getirici kazanç olmaksızın bazı iş ve işlemlerde kullanılan potansiyel vergi kimlik numarası aldığının bildirildiği, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünün 26/10/2021 tarihli yazısı ile Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği tarafından verilen cevabi yazıda davalının sicil kayıtlarında bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177.maddesinin 1.fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan alım satımlara ilişkin nakdi limit sınırını aşmadığı, değerleri itibariyle davalının faaliyetinin tacir niteliğinde olmadığı ve esnaf kabul edilmesi gerektiğinin anlaşıldığından, 6102 sayılı TTK’nın 4, 5 ve 11.maddesinin 2.fıkrasındaki düzenlemelere göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilerek, görevli ve yetkili mahkemenin Adana Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
4-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343. Maddesi gereğince mahkememize ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekili ile davalı asilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza