Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/302 E. 2021/933 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/302
KARAR NO : 2021/933
HAKİM : …
KATİP : … …
DAVACI : … – (TCKN:…)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- … – …
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülen 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline davalı şirketin Yüreğir Vergi Dairesine olan borcundan dolayı Yüreğir Vergi Dairesi Müdürlüğünce ellerinde somut delil bulunmadan müvekkilinin adına haciz bildirisi düzenlendiğini, e haciz bildirisi düzenlenerek ve e tebliğ tarihi itibarıyla ve sonrasında davalı şirkete herhangi bir borcunun ve ödemesinin bulunmadığını, müvekkilinin e mail adresine haciz bildirisi gönderildiğini fakat o tarihlerde müvekkilinin kızının vefat etmesi nedeniyle tebligattan haberi olmadığını, ilgili Yüreğir Vergi Dairesi sistemlerinde kayıtlı bulunan telefon numarasına e tebliğ ile ilgili bildirim yapması gerekirken bildirim yapmadığını, 2019 yılı içerisinde vergi dairesi kayıtlarından da anlaşılacağı üzere Yüreğir Vergi Dairesi mükellefi … Ltd. Şti den 2019 yılında herhangi bir mal alışının olmadığını, defter ve kayıtlardan da anlaşılacağı üzere … Ltd, Şti den 2018 yılından vadeli alınan malların bedelleri en son 02/04/2019 tarihinde olmak üzere ödendiğini, anılan şirkete 03/04/2019 tarihi ve sonrası itibarıyla herhangi bir borcunun ve ödemesinin bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu işlemin iptali için dilekçe ile müracaat etmiş ancak vergi dairesince herhangi bir işlem yapılmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı Adana Vergi Dairesi vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; davacının Ceyhan Vergi Dairesinin mükellefi olduğunu, Yüreğir Vergi Dairesinin mükellefi olan … …. Ltd. Şti. İle ticari ilişkisi bulunduğunu, 13/05/2019 tarihinde davacıya haciz bildirisinin tebliğ edildiğini, tebliğ edilen haciz bildirisine 20/08/2019 tarihinde davacının cevap verdiğini, tebliğ edilen haciz bildirisine 7 gün içerisinde cevap vermenin yasal bir zorunluluk olduğunu, davacının haciz bildirisinin tarafına tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içerisinde amme borcu olan şirkete borcunun olmadığı yada borcunu ödediği iddiasında itirazında bulunmadığını, yedi günlük itiraz süresini kaçırması üzerine iş bu davayı açma yoluna gittiğin belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava ilk olarak Adana 14.Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, mahkemenin 2019/… esas 2020/… karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmekle yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
6335 Sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir.
Dava 6183 Sayılı AATUHK’nun 79. maddesi gereğince açılmış menfi tespit istemine ilişkindir.
Anılan yasa maddesinde “Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır” şeklinde ifade edildiği üzere, haciz ihbarnamesine 7 günlük sürede itiraz etmeyen üçüncü kişilerin 1 yıl içinde açacağı menfi tespit davalarının genel mahkemelerde bakılacağı öngörülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenler ile; 6100 sayılı HMK’nın ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile 01/07/2012 tarihinden itibaren açılan davalarda artık asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişkinin iş bölümü değil görev ilişkisi olduğu somut olayda da davanın bu tarihten sonra, 18/09/2019 tarihinde 6183 sayılı Yasa’nın 79/4. maddesine dayanılarak açılmış bulunduğu göreve ilişkin hususun dava şartı olduğu ve yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınabileceği anlaşıldığından 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, görevli ve yetkili mahkemenin Adana 14 Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ( Benzer Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/1429E. 2019/9707 K sayılı ilamı ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/697 K. 2021/3233 K. Sayılı ilamı)
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin görev yönünden reddine, Adana Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna,
2- Adana 14. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geldiğinden, Mahkememizin kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için Adana Bölge Adliye Mahkemesi’ ne gönderilmesine,
4-HMK’nın 331/2.maddesi uyarınca yargılama harç ve giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2021Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza