Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/301 E. 2022/68 K. 19.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/301 Esas – 2022/68
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/301
KARAR NO : 2022/68

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : … – …

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 19/01/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen İstirdat davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleşmesinin ardından müvekkilinin maaşına haciz konulduğunu, takibe konu alacağın müvekkilinin eşine ait şirket adına olan kredi kartı borcuna ilişkin olduğunu, müvekkilinin de bu borca kefil olduğu iddiası ile takip başlatıldığını, kredi kartına kefaletin söz konusu olamayacağını, bundan dolayı menfi tespit davası açtıklarını, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın istinaf edilmesi üzerine Adana BAM 9. Hukuk Dairesinin 2019/… esas sayılı dosyası ile kararın kaldırılmasına karar verildiğini, yargılama sürecinde müvekkilinin maaşından düzenli olarak kesinti yapıldığını, menfi tespit davası sonuçlanmadan icra takibi yapıldığını belirterek müvekkilinden haksız ve hukuka aykırı olarak tahsil etmiş olduğu bedellerin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 24/05/2021 havale tarihli dilekçesinde; istirdat davasının açılmasında hukuki yarar olmadığını, istirdat davasının ödemenin yapıldığı tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiğini, davanın açılmasına sebebiyet verenin müvekkili banka olmadığını, dava dışı …. Ltd. Şti. İle müvekkili banka arasında 30/04/2013 tarihinde Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığını, 75.000,00 TL bedelli bu sözleşmeyi dava dışı … ve davacı …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davacının dava dışı şirketin müvekkili bankadan kullandığı kredi kartlarından doğmuş veya doğacak borçları için müteselsil kefil olduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ticari bir sözleşme olduğunu, davacının ise tacir olduğunu ve sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda 25/04/2019 tarih ve 2019/… karar sayılı karar ile; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bilirkişi … tarafından hazırlanan raporda; davalı bankanın 15.047,74 TL ana para, 2.199,38 TL işlemiş faiz, 428,47 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 17.675,59 TL alacağı olduğunu belirtmiştir.
Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyasında alacaklı davalı borçlu davacı hakkında 21/07/2016 tarihinde 17.012,70 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatmıştır.
Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/… esas sayılı dosyası ile Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… esas sayılı dosyasının tamamı dosyamız arasına alınmıştır.
Tüm dosya kapsamından: Davacının Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… E. Sayılı takip dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespiti için Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açtığı, Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/… E. Sayılı dosyası üzerinden yargılama yapılarak 25/04/2019 tarih ve 2019/… karar sayılı karar ile; davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davacı tarafından kararın istinaf edildiği, Adana BAM 9.HD.’nin 2019/…E. 2021/…K. Sayılı ilamı ile ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulduğu ve davanın tam kabulüne karar verildiği, davacı vekili tarafından mahkememize Adana 3. Ticaret Mahkemesinin 2016/… E. Sayılı dosyası üzerinden verilen ilk karardan sonra Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… E. Sayılı takip dosyasına müvekkilinin maaşından kesintiler yapılarak ödemeler yapıldığı, yargılama sürecindeyken menfi tespit dosyası sonuçlanmadan icra takibinin infaz edildiğinden bahisle davalıya ödenen paraların istirdatı için mahkememize iş bu davanın açıldığı, uyuşmazlığın ne olduğu, İİK.nun 72. Maddesinde düzenlenen istirdat davası mı, yoksa TBK.nun 78. Maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme davası mı olduğu, davanın yasal süresi içerisinde açılıp açılmadığı hususlarının tartışılmasının gerektiği, nitelemenin mahkemeye ait olduğu, somut olay bakımından davalı banka tarafından, davacı aleyhine kredi sözleşmesine dayanarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı tarafından 16/11/2016 tarihinde menfi tespit davası açıldığı, yargılama sonunda 25/04/2019 tarihinde kısmen kabul kararı verildiği, davacı tarafından Adana 4. İcra Müdürlüğünün 2016/… E. Sayılı takip dosyasına yapılan ödemelere ilişkin tarih ve bilgileri gösterir belgelerin dosyamız arasına alındığı, davacı tarafından ilk olarak 16/11/2016 tarihinde olmak üzere çeşitli tarihlerde ödemeler yapıldığı son ödemenin 08/08/2019 tarihinde yapılarak icra dosyasının infaz edildiği, tarihlere bakıldığında ödemelerin dava devam ederken gerçekleştirildiğinin görüldüğü davacının borçlu olmadığı parayı icra baskısı altında ödemek durumunda kaldığını iddia ettiği, bu bakımdan davanın İİK’nun 72.maddesinde düzenlenen istirdat davası olduğu, yapılan ödeme sonucu davalı tarafın sebepsiz zenginleştiğinin iddia edilmesinin davanın başlı başına TBK’nun 78.maddesinde düzenlenen sebepsiz zenginleşme davası olması sonucunu doğurmayacağı, ödemenin icra dosyasına veya haricen yapılmış olmasının istirdat davası açmak bakımından önemsiz olduğu, önemli olanın, ödemenin, takibin kesinleşmesinden sonra ve icra tehdidi altında yapılması olduğu, istirdat davasının, kanunda özel olarak düzenlenmiş bir dava türü olup, bu özel düzenleme yok sayılarak genel hüküm olan sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, İİK.nun 72. maddesinde düzenlenen istirdat davasının, sebepsiz zenginleşme davasının özel bir hali olduğu ve genel düzenlemeye göre öncelikle uygulanması gerektiği, buna göre davanın İİK.nun 72. maddesinde düzenlenen istirdat davası olduğu değerlendirilerek, İİK’nun 72 maddesinde takibe itiraz etmemiş veya itirazın kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı ödemek mecburiyetinde kalan şahsın ödediği tarihten itibaren bir sene içinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebileceğinin düzenlendiği, istirdat davasının ödeme tarihinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiği, hak düşürücü sürenin mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, , davacı tarafından son ödemenin 08/08/2019 tarihinde yapıldığı, iş bu davanın ise 08/04/2021 tarihinde açıldığı, bir yılllık hak düşürücü sürenin dava tarihi itibari ile dolduğu anlaşıldığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 80,70 TL ‘den peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacından alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesaplanan 1000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına )
6-T.C. Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00 TL Arabuluculuk Ücretinin 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. Maddeleri gereğince, 6183 sayılı kanuna göre davacıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek taraf vekillerin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza