Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/3 E. 2022/95 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/3 Esas – 2022/95
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/3 Esas
KARAR NO : 2022/95

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACILAR : … MİRASÇILARI:
1- … – …
2- … – …
3- … – …
4- … – …
5- … – …
6- … – …
7- … – …
8- … – …
9- … – …
10- … – …
VEKİLLERİ : … – …

DAVALI : … A.Ş- …
VEKİLİ : … – …

DAVA : (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 05/01/2021
KARAR TARİHİ : 25/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ortak miras bırakın …’in … ilçesi … köyü … parselde kayıtlı taşınmazını oğlu …’in kullanacağı kredi için 09/11/2009 tarihinde 60.000,00 TL bedelle ipotek verdiğini, kullanılan kredilerin tamamının ödenmesinden sonra …’in ipoteğin kaldırılmasını talep etmesine rağmen sonuç alınamadan vefat ettiğini, bu konuda mirasçılarının da talepte bulunmasına rağmen fek yazısı alamadıklarını, davalı bankanın, dava dışı …’a ait … mahallesi … parsel ile … parseller üzerinde de ipotek tesis edilerek kredi vermeye devam ettiğini, bankanın tahsile tekerrür olmamak üzere Adana 6.icra müdürlüğü 2020/… esas ve Adana 8.İcra müdürlüğü 2020/… esas sayılı dosyalarında başlattığı takiplere konu kredilerin müteveffanın ölümünden sonra kullanıldığını, 2020/… sayılı icra takibine konu senetlerdeki imzanın murisin imzasına benzemediğini, kaldı ki murisin okuma yazma bilmediğini, gönderilen ihtarnamede senetlerden hiç bahsedilmediğini, davalı bankanın yaptığı icra takibinin usulsüz ve hukuka aykırı olduğunu belirterek öncelikle her iki icra takibinin tedbiren durdurulmasına, takiplerin iptaline, müvekkillerinin bu icra dosyalarından dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, ipoteğin fekkine, %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini dava ve talep etmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın hukuki yarar yokluğundan esasa girmeden reddi gerektiğini, Adana 3.icra hukuk 2020/… esas gereği dosyaya aynı iddialarla itiraz ettiklerini, derdest bir dava varken yeni bir dava açılmasında hukuki yarar olmadığını, ihtarnamenin varislere de gönderildiğini , murisin imzalarının GKS deki imzalarla aynı olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Adana 6. İcra Dairesi’nin 2020/… esas sayılı dosyasında alacaklı … A.Ş. , borçlular …, …, … ve … hakkında 25/09/2020 tarihinde, 21/01/2019 tanzim 11/09/2020 vade tarihli 1.000.000,00 TL, 14/05/2010 tanzim 11/09/2020 vade tarihli 80.000,00 TL bedelli, 11/09/2012 tanzim 11/09/2020 vade tarihli 200.000,00 TL, 13/11/2009 tanzim 11/09/2020 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli senetlerden dolayı 663.373,00 TL asıl alacak, 755,00 TL asıl alacak, 1.999,21 TL faiz alacağı, 1.990,11 TL komisyon, 144,00 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 668.261,32 TL üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatmıştır. 21/01/2019 tanzim tarihli 1.000.000,00 TL tutarındaki senedin keşidecisi …, lehtarı …’tir. Toplam 330.000,00 TL tutarındaki diğer senetlerde ise … keşideci … ise lehtardır. Senet bedellerinin nakden ahzolunduğu yazılıdır. Bu icra takibinde …’in 330.000,00 TL ‘den sorumlu tutulması istenilmiştir.
Adana 8. İcra Dairesi’nin 2020/… esas sayılı dosyasında ise, alacaklı … A.Ş tarafından borçlular …, … ve … hakkında 09/10/2020 tarihinde 511.668,25 TL asıl alacak, 143.659,62 TL işlemiş faiz, 9.690,65 TL BSMV, 2.040,20 TL takip öncesi masraf olmak üzere toplam 667.058,72 TL üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatmış, takip talebinde aynı alacak için Adana 6. İcra Dairesinin 2020/… esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığından bahisle tahsilde tekerrür oluşmamak üzere tahsil talebinde bulunulmuştur. Takibin dayanağı olarak 09/11/2009 tarihli … yevmiye numaralı ipotek, 15/03/2017 tarihli … yevmiye numaralı ipotek ve Beyoğlu 48. Noterliği’nden 17/08/2020 tarihinde gönderilen … yevmiye numaralı ihtarname gösterilmiştir. Bu ihtarda; … ile banka arasında kredi sözleşmesinden dolayı açılmış, … ile …’in kefil sıfatı ile imzaladıkları kredi borcunun ödenmediği, kredi borçlarının teminatı olarak …’in … ilçesi … köyü … parseli, …’ın ise … ilçesi … ve … parselleri ipotek verdiği, hesabın 17/08/2020 tarihinde kat edildiği belirterek toplam 640.416,41 TL tutarındaki borcun 1 gün içinde ödenmesi istenilmiştir.
… adına kayıtlı … ilçesi … köyü … parsel üzerine, …’e vekaleten … tarafından 09/11/2009 tarihinde … lehine birinci dereceden ve 60.000,00 TL limitle ipotek tesis edilmiştir. Bu ipotek …’in gerek asaleten gerekse de kefaleten açılmış yada açılacak kredilerin teminatı olarak ve fekki bildirilinceye kadar tesis edilmiştir. Keza dava dışı … kendisine ait ve … mahallesi … ve … parseller üzerine 15/03/2017 tarihinde …’in kredi borçları için 750.000,00 TL limitle … lehine ipotek tesis etmiştir.
… ile … arasında 02/05/2008 tarihli 15.000,00 TL limitli, 10/10/2007 tarihli 10.000,00 TL limitli, 28/08/2008 tarihli 28.000,00 TL limitli kredi sözleşmeleri imzalanmıştır. … ile … arasında ise 10/09/2012 tarihli 200.000,00 TL ve 12/09/2013 tarihli 200.000,00 TL limitli kredi sözleşmeleri imzalanmıştır. Bu iki sözleşmeye … kefil olarak katılmıştır. Diğer taraftan … ile banka arasında 27/10/2014 tarihli 300.000,00 TL, 16/03/2017 tarihli 500.000,00 TL, 02/03/2018 tarihli 1.000.000,00 TL tutarında genel kredi sözleşmeleri imzalanmıştır. Son üç sözleşmede … kefil değildir. İhtarnameye ve icra takiplerine konu olan 16/03/2017 tarihinde kullandırılan 240.000,00 TL tutarındaki tarımsal kredi, 04/10/2017 tarihinde kullandırılan 34.650,00 TL tutarındaki tarımsal kredi, 16/03/2017 tarihli 500.000,00 TL limitli sözleşmeye istinaden, üretici karttan 18/04/2018 tarihinde kullanılan 276,00 TL, 24/05/2018 tarihinde kullandırılan 106.000,00 TL tutarındaki tarımsal kredi, 20/08/2019 tarihinde kullandırılan 115.000,00 TL, 21/08/2019 tarihinde kullandırılan 15.067,94 TL ve 06/01/2020 tarihinde kullandırılan 108.000,00 TL tutarındaki tarımsal krediler 02/03/2018 tarihli sözleşmeye istinaden açılmıştır.
Adana 7. Noterliğinde düzenlenen 11/11/2020 tarihli veraset ilamına göre; … 23/04/2015 tarihinde vefat etmiş, geride yasal mirasçı olarak … dışındaki davacıları bırakmıştır. Ancak nüfus kayıtlarına göre … onun oğludur.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … 15/12/2021 tarihli raporunda özetle; davaya konu kredilerin dayanağının murisin kefil olarak imzasının bulunmadığı 27/12/2014, 16/03/2017 ve 02/03/2018 sözleşmeler olduğunu, kambiyo takibine konu olan senetlerin teminat fonksiyonu kalmadığını, murisin verdiği ipotekten dolayı 60.000,00 TL limitle sınırlı olmak üzere sorumluluğun devam ettiğini beyan etmiştir.
İİK’nun 45. maddesinde rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusunun iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkındaki 167’nci madde hükmünün mahfuz olduğu, aynı kanunun 167. maddesinde ise alacağı çek, poliçe veya emre muharrer senede müstenit olan alacaklının, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte bulunabileceği düzenlenmiştir.
Yargıtay 12. HD. son kararlarında; borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe geçilmesi halinde, alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapamaz. Bu husus kamu düzeni ile ilgilidir. Şeklinde karar vermektedir.(Yargıtay 12.HD. : 2021/2856 E. 2021/8252 K. vs.) Ancak bankacılık işlemlerinden kaynaklanan itirazın iptali davalarının temyiz inceleme merci olan Yargıtay 19. ve 11. Hukuk Darileri’nin bu yönde bir kararı bu yoktur. Yargıtay 19. HD.’nin 2018/1758 E. 2020/1218K. , 2016/14244 E. 2017/6108 K. ,11. HD’nin 2016/9939 E. 2018/2421 K. sayılı vb. kararlarında, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla hem kambiyo senetlerine özgü icra takibi ile beraber ayrıca ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapmasında bir engel bulunmadığı belirtilmiştir.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 28.maddesinin birinci fıkrasına göre ; “Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer.” Borçlanma ehliyeti de ortadan kalkar. Mirasçılar ölüm tarihine kadar olan kredi borçlarından sorumlu olacak, ölüm tarihinden sonra kullandırılan krediler nedeniyle herhangi bir sorumluluğu bulunmayacaktır. (Yargıtay 11. HD 2020/2863 E. 2020/5194 K. , 19 HD 2015/16676 E. 2016/5885 K. Ankara BAM 21. HD 2018/461 E. 2018/1449 K., )
Bankalar, Bankalar Kanunu çerçevesinde faaliyet göstermek zorundadırlar. Bu yüzden bir kimseye mal satarak veya açıktan para vererek bono alamazlar. Senetlerin kredi ilişkisinden dolayı dolayı düzenlendiği iki tarafın da kabulündedir. Davalı, senetlerin kredi borçlarının tahsili için düzenlendiğini, teminat için verilmediğini savunmuştur. Senetlerin üzerinde teminat için verildiğini gösteren bir kayıt yoktur. Bedel kaydı olarak “nakden” yazılmıştır. Ancak takip konusu krediler 16/03/2017 ve 02/03/2018 tarihli genel kredi sözleşmelerine istinaden kullandırılmıştır. Senetlerin keşide tarihleri çok daha öncesine aittir. Senet tutarları ile dava konusu kredilerin tutarları ve takibe intikal ettirilen miktarları ile senet miktarları örtüşmemektedir. Bu kredilerin kullanıldığı tarihlerde … Ölüdür. Bu nedenlerle senetlerin kredi borçlarının teminatı olarak düzenlendiği kabul edilmeli ve …’in sorumlu olduğu kredi borcu olup olmadığı ve miktarı araştırılmalıdır. Senetlerin, teminat amacıyla verilmediği , tahsil için verildiği kabul edilse dahi, takip ve dava konusu krediler onun onun ölümünden sonra … tarafından imzalanan ve …’in kefaletinin bulunmadığı kredi sözleşmelerinden dolayı kullanılmıştır. Bu nedenlerle sözkonusu senetlerin, bu kredi borçlarının teminatı yada tahsili amacıyla kullanılmaları mümkün değildir. (Yargıtay 19. HD 2016/14044 E. 2018/999 K., 2018/1381 E. 2020/879K., 2016/2530 E 2016/12603 K.)
İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve MK’nun 851 ve 881. maddelerinde belirtilen azami meblağ ipoteğinde (üst sınır ipoteği, limit ipoteği) borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat oluşturacağı ipotek akit tablosunda limitle sınırlanabilir. MK’nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan alacak, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşması mümkün değildir (HGK’nun 1989/11-294 E., 1989/378 K. sayılı ve 24.05.1989 tarihli kararı). İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek maliki sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur.( (Yargıtay 12. HD 2016/30722 E. 2017/2771 K.)
…’in maliki olduğu … parsel sayılı taşımazda, …’in asaleten yada kefil olarak kullandığı yada kullanacağı kredilerin teminatı olarak banka lehine tesis ettiği ipotek 60.000,00 TL limitli üst sınır ipoteğidir. İpotek, kişisel bir alacağı güvence altına alma amacını güden, kıymetli evraka bağlı olmayan ve bir taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesi olanağını sağlayan sınırlı ayni haktır. İpotek taşınmazın aynını takip eder. Taşınmazın devri yada malikin ölümü ile mirasçılara intikali sonucu kendiliğinden son bulmaz. Bu durumda … mirasçılarının, dava konusu kredi borçlarından ipotek limiti ile sınırlı olarak sorumlu oldukları kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davacıların ortak miras bırakanı …’in … ile asıl borçlu sıfatıyla 02/05/2008 tarihli 15.000,00 TL limitli, 10/10/2007 tarihli 10.000,00 TL limitli, 28/08/2008 tarihli 28.000,00 TL limitli kredi sözleşmeleri imzaladığı, ayrıca oğlu … ile … arasında ise 10/09/2012 tarihli 200.000,00 TL ve 12/09/2013 tarihli 200.000,00 TL limitli kredi sözleşmeleri imzalandığı, murisin 23/04/2015 tarihinde vefat ettiği, Toplam 330.000,00 TL tutarındaki 14/05/2010 tanzim 11/09/2020 vade tarihli 80.000,00 TL bedelli, 11/09/2012 tanzim 11/09/2020 vade tarihli 200.000,00 TL, 13/11/2009 tanzim 11/09/2020 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli senetlerde …’in keşideci …’in lehtar olduğu, davaya konu kredi borçlarının murisin ölüm tarihinden sonra …’in imzaladığı kredi sözleşmeleri gereğince kullandırıldığı, bu sözleşmelerde …’in imzasının bulunmadığı, nedenleri yukarıda tartışıldığı üzere bu senetlerin davaya konu kredi borçlarının teminatı yada tahsili amacıyla kullanılamayacağı anlaşıldığından mirasçıların Adana 6. İcra Dairesinin 2020/… E. Sayılı icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar vermek gerekmiştir. Adana 8. İcra Dairesi’nin 2020/… E. Sayılı icra takibinin ise ipoteğin paraya çevrilmesi amacıyla yapıldığı, murisin 60.000,00 TL limitli ipotek verdiği, ölümüyle ipoteğin kendiliğinden son bulmadığı, bu ipoteğin …’in asaleten yada kefil olarak kullandığı yada kullanacağı kredilerin teminatı olarak verildiği, üst sınır ipoteğinde, borçtan şahsen sorumlu olmayan ipotek malikinin sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu anlaşıldığından mirasçıların Adana 8. İcra Dairesi’nin 2020/… esas sayılı dosyasında ipotek limiti(60.000,00 TL) üzerinde kalan kısımdan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve sonuçta davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. …, mirasçı olmasının yanı sıra ayrıca asıl borçlu olup, bu sıfatla sorumluluğu devam ettiğinden infazda tereddüt oluşmaması için bu husus hükümde ayrıca belirtilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
A-) Davacıların Adana 6. İcra Dairesinin 2020/… E. Sayılı icra takibinde, borçlulardan …’ in mirasçısı sıfatıyla borçlu olmadıklarının tespitine, icra takibinin … mirasçıları yönünden iptaline, (…’in asıl borçlu olarak sorumluluğu devam etmektedir)
B-)Davacıların Adana 8. İcra Dairesi’nin 2020/… E. Sayılı icra takibinde, … mirasçıları olarak takip girişi tutarın (667.058,72 TL) … İlçesi … Köyü … Parselde tesis edilen ipotek limitinin (60.000,00 TL) üzerinde kalan 607.058,72 TL ‘lik kısmından dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitine (…’in asıl borçlu sıfatıyla sorumluluğu devam etmektedir),
İpoteğin kaldırılması talebinin reddine,
2-Davacıların kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-Alınması gereken 64.010,00-TL karar harcından, peşin alınan 17.027,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 46.982,72 TL TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıların peşin olarak ödediği 17.027,28 TL harcın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
4-Davacılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden kararın verildiği tarihte yürürlükte olan AAÜT’ne göre hesaplanan 63.902,94 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
Davanın reddedilen kısmı üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 8.600,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacılar tarafından yapılan 975,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına isabet eden 916,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, kalan masrafın davacılar üzerinde bırakılmasına,
6-Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2022

Başkan …
E-İmza

Üye …
E-İmza

Üye …
E-İmza

Katip …
E-İmza