Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/263 E. 2021/931 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/263 Esas – 2021/931
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/263
KARAR NO : 2021/931

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … TCKN:… – …

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/03/2021
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı hakkında takibe konu … tesisat numaralı kaçak elektrik tutanağında belirtilen elektrik kullanım bedelinin ödenmemesi üzerine Adana 3. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun yasal süresi içerisinde borçlu bulunmadığını belirterek borca itiraz edip icra takibini durdurduğunu, borçlunun itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, borçlunun itirazının kabul edilebilir vasıfta olmadığını, bu nedenle haksız itirazın kaldırılması ve icra takibinin devamı için iş bu itirazın iptali davasını açmak ikame etmek zaruretinin hasıl olduğunu, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Adana 3. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasında, alacaklı davacı borçlu davalı hakkında 11/11/2020 tarihinde kaçak elektrik tüketiminden dolayı tahakkuk ettirilen faturalardan dolayı asıl alacak ve işlemiş faizi ile birlikte toplam 16.264,12 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış, süresinde yapılan itiraz üzerine takip durmuştur.
11/11/2020 tarihinde … İli, … İlçesi, … Mah. Sanayi Cd. No:… adresindeki iş yerinde “Perakende Satış Sözleşmesi olmaksızın enerji kullanıldığından” bahisle Kaçak Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağı düzenlenmiştir. Tutanakta iş yerinin vasfı ticarethane olarak gösterilmiştir.
… Vergi Dairesi’nin 30/03/2021 tarihli yazı cevabında; davalının gerçek usulde vergilendirilen ve bilanço esasına göre defter tutan mükellef olduğu belirtilmiştir.
Adana Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 16/04/2021 tarihli yazı cevabında …’in tacir olarak kaydının olmadığı bildirmiştir.
Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Bİrliği’nin 21/04/2021 tarihli yazı cevabında …’in Metallerin kaplanması ve İşlenmesi Faaliyetleri mesleği ile sicil kaydı yaptırmış olduğunun ve halen devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da Ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Aksine düzenleme bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. (TTK’nın 5/1.)
TTK’nun 3. maddesi ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, Adana Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün müzekkeremize cevaben gönderdiği 30/03/2021 tarihli cevabi yazısı kapsamına göre, davalının gerçek usulde vergilendirilen ve bilanço esasına göre faaliyette bulunduğu, Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünün 16/04/2021 tarihli yazısında davalının sicil kayıtlarında olmadığının ve Adana Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin 21/04/2021 tarihli yazı cevabında davalı …’in Metallerin kaplanması ve İşlenmesi Faaliyetleri mesleği ile sicil kaydı yaptırmış olduğunun ve halen devam ettiğinin bildirildiği, Vergi Dairesince gönderilen cevabı yazının ekinden davalının213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177.maddesinin 1.fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan alım satımlara ilişkin nakdi limit sınırını aşmadığı, değerleri itibariyle davalının faaliyetinin tacir niteliğinde olmadığı ve esnaf kabul edilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, her ne kadar tutanakta taşınmazın vasfı ticarethane olarak yazılmış ise de davalının anlatılanlardan anlaşılacağı üzere esnaf olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 4, 5 ve 11.maddesinin 2.fıkrasındaki düzenlemelere göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli ve yetkili mahkemenin Adana Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM: Nedenleri gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
4-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343. Maddesi gereğince mahkememize ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/10/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza