Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/253 E. 2021/965 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/253 Esas – 2021/965
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/253
KARAR NO : 2021/965

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ V.N. …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … – (T.C. …)

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin takip tarihi itibariyle davalıdan 26.390,52 TL’lik alacağının tahsili için Adana 11. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… sayılı dosyasında takip işlemlerinin başlatıldığını, bu takibe yapılan itiraz neticesinde takibin durduğunu, davalı ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği işlem neticesinde hesabında bulunmayan paraları müvekkili bankadan alarak haksız kazanç elde ettiğini, müvekkili bankayı toplamda 24.030,00 TL zarara uğrattığını, bu fiili gerçekleştirirken ATM’ye yaptığı dışarıdan fiziki müdahale sonucunda ATM’nin hasar gördüğünü, bu nedenlerle Adana Cumhuriyet Savcılığı’nın 2020/… soruşturma sayılı dosyası ile …, Sedat Özaltun, Envar Uluadam ve Serdar Bozdağ hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, davalının Adana 11. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… sayılı icra takibine vaki haksız, yersiz ve dayanaksız itirazının iptali ile takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin devamını, %20’den az olmamak kaydı ile takdir olunacak tazminatın davalıdan tahsilini, yargılama giderleri, arabuluculuk ücretinin davalıdan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davalı taraf herhangi bir savunmada bulunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Adana 11.İcra Müdürlüğü’nün 2020/… esas sayılı dosyasında; davacı tarafından borçlu-davalı aleyhine 07/12/2020 tarihinde, ATM’ye dışarıdan … eli ile zorlayan müdahale sonucu ATM’nin oluşturduğu hata sonrası hesabında işlem tutarı kadar bakiye olmamasına rağmen muhtelif tarihlerde aynı yöntem ile ATM’den haksız kazanç sağlanarak oluşturulan banka zarar bedeli ile ATM’ye yapılan fiziki müdahale sonrası hasar gören ATM’nin tamiri için servis hizmeti ve parça değişim fatura bedeli dayanak gösterilmek sureti ile 24.030,00 TL ATM’den haksız kazan nedeniyle banka zararı, 2.360,52 TL ATM’ye verilen zarar olmak üzere toplam 26.390,52 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmıştır.
Dava İİK’nun 67.maddesi gereğince açılan itirazın iptali davası olup deliller bu çerçevede toplanarak değerlendirilmiştir.

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da Ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Aksine düzenleme bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. (TTK’nın 5/1.)
TTK’nun 3. maddesi ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, Davalının, davacıya ait ATM’ye fiziksel müdahalesi neticesinde hesabında para bulunmadığı halde davacı banka ATM’sinden para çektiği, haksız kazanç elde ettiği, davacı bankayı toplamda 24.030,00 TL zarara uğrattığı, davalının parayı almak için davacı banka ATM’sine gerçekleştirdiği fiziki güç sebebiyle ATM’nin hasar gördüğünden bahisle davacı tarafından sebepsiz zenginleşilen kısım ile ATM’de oluşan zararın tazmini için takip başlatıldığı davalı tarafça takibe itiraz edilmesi üzerine mahkememize itirazın iptali davası açılmış ise de; Ticaret mahkemelerinin bir dava hakkında yargılama yapabilmesi için davanın mutlak ya da nispi ticari dava olması gerektiği, taraflardan davalının tacir olmadığı davanın nispi ticari dava niteliğinde olmadığı, her ne kadar 6102 Sayılı TTK’nnı , 4/1-f maddesinde ise bankacılık işlemlerinden kaynaklanan davaların mutlak ticari davalardan olduğu düzenlenmiş ise de, davanın bütününe bakıldığında davacıya ait ATM’ye gerçekleştirilen müdahale sonucunda sağlanan haksız zenginleşmenin ve ATM’de oluşan hasarın tazminin talep edildiği, bankacılık işlemlerinden kaynaklanan bir durumun somut olayda mevcut olmadığı anlaşıldığından, davanın ticari dava niteliğinde olmadığı, açıklanan nedenlerle yargılamanın ticaret mahkemelerinin görev alanına girmediği, görev hususunun HMK 114/c maddesi gereğince dava şartı olduğu, her aşamada görevsizlik kararı verilmesi de HMK 115/1. maddeye göre mümkün olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,

3-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
4-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343. Maddesi gereğince mahkememize ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza