Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/213 E. 2021/819 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/213
KARAR NO : 2021/819

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C. …)

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … A.Ş. – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/03/2021
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/06/2016 tarihinde sürücü … idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğu … plakalı sayılı motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 10 TL geçici iş göremezlikten 10 TL ‘de kalıcı iş göremezlikten olmak üzere toplam 20 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ;Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 06/04/2021 havale tarihli dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 26/04/2016-2017 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sınırlı olduğunu, kusur oranının ve davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, müterafik kusurun ve hatır taşımasının tespiti ile tazminattan indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davanın, 6102 sayılı TTK’ nın 5/A maddesi gereğince; dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu ticari davalardan olduğu, 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibraz edildiği, dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıya ait tedavi evrakları, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiş, davacıların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmıştır.
03/06/2016 tarihinde sürücü … idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halinde iken müvekkilinin yolcu konumunda bulunduğu … plakalı sayılı motosikletin çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı yaralanmıştır.
… plakalı 26/04/2016-2017 tarihleri arasında davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanmıştır. Dava tarihinden önce başvuru yapılmış ancak herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
Adana 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/… esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda; 16/05/2017 tarih ve 2017/… karar sayılı karar ile, sanık …’in cezalandırılmasına karar verilmiştir. Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan 18/04/2017 tarihli raporda; sürücü …’in asli, sürücü …’in ise tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Adana CBS’nın 2016/… soruşturma sayılı dosyasında yürütülen soruşturma sonunda; 12/08/2016 tarihli uzlaştırma raporuna göre; şüpheli …’in eyleminin uzlaşma kapsamında olduğu, müşteki … ile uzlaşmanın sağlandığı görülmüş ve bu neden ile şüpheli … hakkında kamu adına Kovuşturmaya Yer Olmadığına kararı verilmiştir.
KTK’nın 111.maddesinde, “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir.
Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” denilmiştir.
Diğer taraftan TCK’nın 73/7 maddesinde; “Kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.” denilmiştir.
CMK’nın 253. maddesinde uzlaştırma düzenlenmiş, 253/19. fıkrasında ise, “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü bulunmaktadır.
Şu halde, CMK’nın 253/19. maddesindeki hüküm, KTK’nın 111 ve TCK’nın 73/7 maddesindeki hükümlerden bağımsız, uzlaşmaya özel ve öncelikle uygulanması gereken bir hüküm niteliğindedir. Bir başka anlatımla soruşturma sırasında, müşteki ve şüphelinin anlaşarak uzlaşması ve takipsizlik kararı verilmesinden sonra KTK’nın 111 maddesi gereğince, bu anlaşmanın ya da uzlaşmanın iptali istenemez. Ayrıca henüz kamu davasının açılmadığı soruşturma evresinde şikayetten vazgeçilmesi nedeniyle takipsizlik kararı verilen durumlarda TCK’nın 73/7. maddesi uygulanmaz.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı sigortacı tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı aracın sebebiyet verdiği trafik kazasında davacının yaralandığı, davacının bedensel zararlarından davalının 2918 sayılı Yasanın 85/1, 91. vd. maddeleri gereğince poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğu ancak Adana CBS’nın 2016/… soruşturma soruşturma sayılı dosyasında müşteki ve şüphelinin uzlaştıkları ve bu nedenle kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına kararı verildiği, davacının uzlaşmayı uzlaşma teklif formunda yazılanlarla kabul ettiğini beyan ederek uzlaşma raporunu imzaladığı, uzlaşma teklif formunun “n bendinde : uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat, eski halin iadesi veya diğer bir tazminat davası açılamaz. Açılmış olan davadan feragat etmiş sayılır.” hükmünün bulunduğu davacının teklif formunu bu şekilde kabul ederek imzaladığı ve uzlaşmanın taraflar arasında usulüne uygun şekilde yapıldığı anlaşıldığından anlatılan nedenler ile CMK’nın 253/19. maddesi gereğince tazminat davası açılamayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2- Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 35,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesaplanan 20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6- arabulucukluk ücretini yazalım
7-Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345. Maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343. Maddesi gereğince mahkememize ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile KESİN olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA