Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/21 E. 2021/1034 K. 19.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/21
KARAR NO : 2021/1034

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C….)

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR :1- … – (T.C….)

2- … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 09/01/2021
KARAR TARİHİ : 19/11/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … şirket hissesinin %21,875 oranında ortağı olduğunu, müvekkilinin diğer ortak ve şirket yetkilileri ile anlaşamadığını, bu nedenle Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyasında şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma davası, Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyası ile dağıtılmayan şirket kar payı için davası ikame edildiğini, davalar devam ederken taraflar arasında anlaşma sağlandığını ve 03/01/2020 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkilinin sözleşmedeki yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirdiğini, ancak davalı borçlu tarafın sözleşmenin kendilerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, sözleşmeye göre davalıların en geç 1 hafta içinde 30.000 TL avukatlık ücretini, en geç 3 ay içinde de müvekkili şirket hisselerinin tamamını 2.000.000,00 TL bedel karşılığında satın alacaklarını, ancak sözleşmenin üzerinden 7 ay geçmesine rağmen müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, sözleşmenin 10. Maddesine göre yükümlülüklerini yerine getirmeyen tarafın karşı tarafa 300.000 TL cayma tazminatı ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinin kararlaştırıldığını, noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini, yine ödeme yapılmaması üzerine Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine icra takibinin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalılar vekili mahkememize sunmuş olduğu 19/02/2021 havale tarihli dilekçesinde; davalı şirketin kurucusunun davacının babası olduğunu, dava dışı şirket sahibinin vefatı sonrası davacının eşi …’in davalı şirkete hissedar olduğunu, dava dışı eski hissedar …’in borçlarından dolayı şirkete ait lokantalara gelen hacizler nedeniyle müvekkili firmanın itibarının büyük ölçüde zedelendiğini, müvekkili şirketin …’da bulunan şubesine davacının eşinin borcundan dolayı haciz işlemi uygulandığını, diğer şubesine alacaklı olduğunu söyleyen bir takım insanların geldiğini, işyerinde olay çıkarttıklarını, buna rağmen şirket ortaklarının şirketten çıkarma yoluna gitmediklerini, davacının eşi aleyhine icra takipleri başlayınca bu takiplerden kurtulmak amacıyla şirkette bulunan hissesini eşine devrettiğini, davacının eşinin borçlarından dolayı sürekli olarak şirkete ait işyerlerine gelerek para istediğini, davacının eşinin şirket müdürüne ve diğer hissedarlara baskı kurmaya başladığını, sahip olduğu hissesine değerinin çok üzerinde fahiş bir bedel istemeye başladığını, davacının ve eşinin ortaklıktan çıkmak istemesi ve bu ortaklık payı için davacı tarafından şirkete birtakım davalar açıldığını, açılan davalar sonucunda davalı şirkete kayyum atandığını, kayyum tarafından hazırlanan rapor sonucunda müvekkili Ayhan’ın davacının hissesi için istediği fahiş bedeli kabul etmek zorunda kaldığını, dosyanın konusunun ve taraflarının aynı olması nedeniyle Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, davacının hissesinin müvekkili … tarafından satın alınmasından dolayı diğer müvekkili şirkete husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava İİK’nun 67.maddesi gereğince açılan itirazın iptali davası olup deliller bu çerçevede toplanarak değerlendirilmiştir.
Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı icra dosyasında, alacaklı davacı borçlu davalılar hakkında 17/07/2020 tarihinde 03/01/2020 tarihli sözleşme dayanak gösterilmek sureti ile 300.000,00 TL asıl alacak, 30.000,00 TL avukatlık ücreti, 1.900,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 344.226,00 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış, süresinde yapılan itiraz üzerine takip durmuştur.
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonunda; 21/01/2020 tarih ve 2020/… karar sayılı kararında; davacı vekilinin davadan vazgeçmesi sonucunda davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde: Davacının davalı şirketin ortağı olduğu, diğer davalı … ile 03.01.2020 tarihli protokol imzaladıkları, davalı …’ın kendi adına asaleten şirket adına vekaleten bu protokolü imzaladığı, protokolde davacının şirket hissesini davalı …’a satacağı davalı şahsın ise bu hisseyi 2.000.000 TL bedel ile satın alacağı, bedelini ise 3 ay içeresinde davacıya ödeyeceği, ayrıca protokolün imzası sırasında davacının yapmış olduğu masraf ile avukatlık ücreti olmak üzere toplam 30.000TL’nin davacıya davalı … tarafından ödenmesinin kararlaştırıldığı, hisse bedeli olan 2.000.000 TL ile 30.000TL masrafın ödenmemesi üzerine davacı tarafından davalılar aleyhine Adana 7. İcra Dairesinin 2020/… E sayılı dosyası ile 03/01/2020 tarihli protokol dayanak gösterilerek 300.000 TL cayma tazminatı , 30.000 TL avukatlık ücreti olmak üzere işlemiş faizi ile birlikte toplam 344.226,00TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, davalılar tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu bunun üzerine davacının mahkememize cayma tazminatı asıl alacağı olan 300.000 TL yönünden itirazın iptali için dava açtığı, davanın 1 yıllık yasal süre içerisinde açıldığı, davacının hissesinin bulunduğu davalı şirketin limited şirket olduğu, 6102 sayılı TTK’nın hisse devrine yönelik 595.maddesinde; esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemlerin yazılı şekilde yapılacağı ve tarafların imzalarının noterce onanacağının düzenlendiği, bu düzenlemenin ayrıca hisse devrini taahhüt eden ön akitler açısından da geçerlilik şartı olduğu, somut olayda davaya konu 2.000.000TL bedelle davacının hissesini davalı …’a devrine ilişkin 03.01.2020 tarihli şirket hisse satış vaadi sözleşmesinin adi yazılı şekilde yapıldığı, söz konusu sözleşmenin yasanın öngördüğü şekil şartına uyulmadan yapılmış olduğu, dolayısıyla hisse devrini taahhüt eden bu protokolün geçersiz olduğu, protokolde hisse bedelinin devrinden başka olarak belirlenen davacının talep ettiği ve takibe konu cayma tazminatı ile avukatlık ücretinden kaynaklı masrafların bu protokole, diğer bir deyiş ile devre bağlı talepler olduğu, adi yazılı şekilde yapılan sözleşmenin geçerlilik kazanamayacağı dolayısıyla geçersiz bir sözleşmeye dayanılarak cayma tazminatı talep edilemeyeceği anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2- Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 59,30 TL harcın peşin ödenen 3.402,12 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 3.342,82 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesaplanan 29.450,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalılara ödenmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-T.C. Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.360,00 TL Arabuluculuk Ücretinin 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. Maddeleri gereğince, 6183 sayılı kanuna göre davacıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek taraf vekillerin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza