Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/169 E. 2021/1176 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/169 Esas – 2021/1176
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
ASLİYE TİCARET 2. MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/169
KARAR NO : 2021/1176

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : …’ Velayeten … ve … – …

VEKİLİ : … – …
DAVALI : 1- … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …
DAVALILAR : 2- … – …
3- … – …
VEKİLİ : … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24.02.2021
KARAR TARİHİ : 17.12.2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Davacı tarafından açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’ün 26.02.2020 tarihinde kardeşi dava dışı … ile karşıdan karşıya geçmekte iken araç sahibi davalı …, araç sürücüsü davalı … olan … plakalı aracın çarpması sonucu müvekkilinin ağır yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 500,00-TL geçici iş göremezlik, 500,00-TL kalıcı maluliyet tazminatının yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 35.000,0-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işletilecek mevduata uygulanan en yüksek faizle birlikte davalılardan … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı Sigorta Şirketi vekili mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde, müvekkili şirket hakkında açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle (eksik belge) nedeniyle reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … ve … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde, açılan davanın müvekkiller yönünden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıya ait tedavi evrakı, davacıya ait ustalık belgesi, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiş, davacının ve davalıların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmıştır.
SGK tarafından davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
25.02.2021 tarihli tensip zaptının 24 maddesi ile davacı vekiline sağlık raporu ibrazı için kesin süre verildiği, ayrıca 08.10.2021 tarihli duruşmanın bir nolu ara kararı gereğince davacı vekiline kaza tarihi ile uyumlu yönetmelik hükümleri çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunu ibraz etmek ve bu raporu da sigorta şirketine de ibraz ettiğini belgelendirmek üzere 4 haftalık kesin süre verilmesine kesin süre içerisinde sağlık kurulu raporunun ibraz edilmediği ve sigorta şirketine sunulmadığı takdirde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği yönünde ihtarat yapıldığı ve davacı vekilince kaza tarihi ile uyumlu bir sağlık kurulu raporu sunulmadığı görüldü.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; Anayasa Mahkemesinin 17.07.2020 tarih ve 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı 09.10.2020 tarih ve 31269 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kararında; 2918 Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinin 1. Fıkrasında yer alan ”Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları ile Belirlenen Belgeleri” ibaresinin iptaline ilişkin başvuruyu değerlendirmesinde özetle; sigorta şirketine başvuru zorunluluğu kapsamında zorunlu mali zorunluluk sigortası genel şartlarında belirlenen belgelerin sigorta şirketine ibrazının gerekli olduğu, bu gerekliliğin zarara uğrayan kişiye ödenecek tazminatın sigorta şirketi tarafından belirlenebilmesinin işin doğası gereği olduğu, söz konusu belgelerin bilim ve teknoloji alanındaki gelişmelere bağlı olarak değişebileceği, gerek bedensel zararlar gerekse mal varlığı zararının ispatı amacıyla düzenlenen belgeleri düzenlemeye yetkili kurumlar ya da düzenlenecek belgelerin niteliği zaman içinde değişebileceği gibi ispat için gereken belgelerin sayısının da değişebileceği dolayısıyla bu belgelerin genel şartlar ile belirlenmesi, genel şartların ön görülme kapsamında olduğu gibi genel şartların haiz olduğu ikincil mevzuat hükümlerine de uygun düşeceği şeklindeki gerekçe ile motorlu taşıt işletilmesi sebebiyle kişinin uğradığı zararın bir an önce tazmin edilmesinin bu şartlar yerine getirilmekle mümkün olabileceği KTK 99 maddesinin 1.fıkrasındaki ibarenin, Anayasanın 5., 17.ve 35.maddeleri gereği devlete yüklenen pozitif yükümlülüklerle bağdaşmadığının söylenemeyeceği, dolayısıyla itirazın reddi gerektiği belirtilmiş olup, Yargıtay Hukuk 17. Dairesinin 2018/… esas 2020/… karar sayılı ilamında da KTK 97. Maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta şirketine başvurusunun gerekli olduğu, trafik sigortası genel şartlarının ek 6.maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğunun yazılı olduğu, bu belgeler arasında sağlık kurul raporunun da yer aldığı, burada sayılanların başvuru sırasında eklenmesinin zorunlu olup olmadığının yorum yolu ile değiştirilemeyeceği, sağlık kurulu raporu eklenmeden yapılan başvurunun usulüne uygun olarak bir başvurudan söz edilemeyeceği, bu nedenle davalı sigorta aleyhine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin verdiği kararın düzeltilerek onanmasına karar verildiği, belirtilen bu hususun HMK 114/2 gereğince diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler kapsamında yer aldığı, davacı vekiline kaza ve poliçe tarihi dikkate alınarak kaza tarihi ile uyumlu yönetmelik çerçevesinde düzenlenmiş sağlık kurulu raporunu davalı sigorta şirketine ibraz edip etmediği, etmiş ise bir örneğini sunması, sağlık kurulu raporu sunmamış ise davacı vekiline sağlık kurulu raporunu temin ederek ibraz etmek üzere HMK’nun 114/2 ve 115/2 gereğince 4 haftalık kesin süre verildiği, verilen süre içerisinde davacının dava şartını yerine getirmediği anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğundan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 59,30-TL harçtan peşin olarak ödenen 122,96-TL harcın mahsubu ile bakiye 63,66-TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk Bürosu tarafından T.C. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 6183 sayılı kanuna göre davacıdan tahsil edilerek Hazineye irat kaydına,
6-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına )
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe veya zabıt katibine yapılacak beyanla Adana İstinaf Mahkemesi’nin ilgili dairesine gönderilmek üzere Mahkememize yapılacak olan istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi 17/12/2021

Katip …
e- imzalıdır

Hakim …
e- imzalıdır