Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/146 E. 2021/1092 K. 03.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/146 Esas
KARAR NO : 2021/1092

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … (T.C….)- …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … (T.C….) – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 03/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesi ile; davacı …’in, …da’ki serasında kullanılmak üzere davalı şirketten malzeme almak istediği ve bu alışveriş için toplam 90.000,00 TL’ye anlaştıkları, davacının davalı şirkete aralarındaki alım-satıma istinaden bankası …, Yapı Kredi; bedelleri 30.000 -60.000 TL, Seri Numaraları …-… olan 2 adet çeki düzenleyerek teslim ettiği, davalı şirketin, davacıya 30.000 TL’lik malzemenin faturasını E-arşiv fatura olarak kesip hemen göndereceğini söylediği, hatta faturayı da kestiği ancak daha sonra faturayı sistemden iptal ettiği. davacının ne verilen çeklere ne de iptal ettirdiği faturaya istinaden davalıdan hiçbir şekilde mal almadığı, ancak bu arada 30.000,00 TL bedelli çekin günü geldiği, davacının herhangi bir icra emriyle karşılaşmamak için ödemesini gerçekleştirdiği, 60.000,00 TL bedelli diğer çekin ise davacının yaptığı resmi araştırmaya göre faktoring şirketlerine kötüniyetli olarak cirolanarak faturasız teslim edildiği, davalının kötü niyetli olarak teslim edemeyeceğini bildiği mal ve hizmetler karşılığında davacının iradesini sakatlayıp bu çekleri kendisinden aldığı fakat malları teslim etmediği, malları teslim edilmeyen davacının, bu mallar için verdiği 60.000,00 TL bedelli çekin ödenmesinin önüne geçmek; günü geldiği ve herhangi bir cebri icra takibiyle karşılaşmamak için ödemek zorunda kaldığı 30.000,00 TL bedelli çekin istirdatına karar verilmesi talep edilmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ:
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile; davalı ile davacı arasında herhangi bir ticari işin söz konusu olmadığı. Dava konusu çeklerin, dava dışı üçüncü kişi olan …’DAN olan davalının alacağına karşılık olarak, …’nun alacaklı olduğu firma tarafından keşide edildiği, borçlu olduğu kişi adına değil de doğrudan doğruya davalı adına çekler keşide edilerek , … tarafından getirilerek borcuna karşılık olarak davalıya teslim edildiği. Davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari alım satım söz konusu olmadığı. Dolayısıyla, davacının dilekçesinde dayanak teşkil ettiği alım satım olmadığından ve işbu çeklerin ne suretle düzenlendiği cevap dilekçesinde detaylı şekilde arz ve izah edildiği üzere işbu davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen 13/10/2021 tarihli bilirkişi raporu ile;
A. Davacı …’in; Yasal defterlerinin. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil teşkil ettiği,
B. Davacı …’in 2020 Yasal defterlerinde dava dışı üçüncü kişi olan …’nun alacaklı olduğu, ya da fatura düzenlediği ya da çek aldığına dair bir kayda rastlanmadığı, Sonuç itibari ile Davacı …’in 2020 Yasal defterlerinde dava dışı üçüncü kişi olan … ile ticari ilişkisini gösteren bir kayda rastlanmadığı,
C. Davacının … seri no lu 30.000,00-TL tutarında …, çekini davalı …’a verdiğine dair 30.03.2020 tarih ve … yevmiye kaydı kayıt ettiği ve bu çekin … aracılığı ile ödediğine dair 31.08.2020 tarih ve … yevmiye kaydı ile kayıt yaptığı tespit edildiği,
D. Davacının Davalıya verdiğini iddia ettiği … seri no lu 60.000,00-TL tutarında Yapı Kredi çekini davalıya verdiğine dair davacının defterlerinde yevmiye kaydına rastlanmadığı,
E. Davalı …’ın; Yasal defterlerden Defteri kebir ve Envanter defterinin yazdırılmadığının tespit edilmiş olup 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil teşkil etmediği ,
F. Davalının 2020 yılı defterleri incelendiğinde; dava dışı üçüncü kişi olan …’nun davalıya borçlu olduğuna dair bir kaydın olmadığı yine dava dışı üçüncü kişi olan …’ya davalı tarafından kesilen bir fatura olmadığı ve Dava konusu çeklerin dava dışı üçüncü kişi olan …’nun davalıya verdiğine dair bir kaydın olmadığı tespit edildiği,
G. Dava dışı üçüncü kişi olan … ile davalı arasında ticari ilişki olduğuna dair bir kayda rastlanmadığı,
H. Davalinin 2020 yılı defterlerinde Davacının dava konusu çekleri verdiğine dair bir kayda rastlanmadığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Öncelikle, borcun dayanağını teşkil eden kambiyo senedinin hukuksal niteliğini irdelemekte yarar vardır. Bütün mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak, uygun bir asıl borç ilişkisine, bir illi ilişkiye dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan bu ilişki “kambiyo ilişkisi” olarak anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu “kambiyo Taahhüdü”nde bulunmuş olur.
Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl-temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır.
Çek, kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödemeyi içeren havaledir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davaya konu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, davaya konu çeklerin davalıdan alınacak mallara karşılık avans olarak verildiğini, ancak davalı tarafından malların teslim edilmediğini, bu sebeple çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürmüştür. Davalı ise, davaya konu çeklerin avans olarak verilmediğini, çekin ödeme aracı olduğunu, ispat yükünün davacıda bulunduğunu savunmuştur. Çek, bir ödeme aracıdır. TBK.’nın 207. maddesinin ikinci fıkrasında da asıl olanın peşin satış olduğu düzenlenmiştir. Buna göre davacının malları teslim aldığının kabulü gerekir. Dava konusu çekleri avans olarak verdiğini, çekler bedeli kadar malları teslim almadığını iddia eden davacının, bu iddialarını yazılı delillerle ispat etmesi gerekmektedir. Davacı söz konusu çekten dolayı borçlu bulunmadığını iddia ederek borçlu bulunmadığının tespitine ve ödenmiş olan çekin istirdatına karar verilmesini talep etmiş olmakla birlikte iddiasını ispata yarar herhangi bir yazılı delil sunamamış, yine yemin deliline de dayanmamıştır. Davacının iddiasını ispatlayamamış olduğu anlaşılmakla, davalının beyanlarının çekin talili niteliğinde olmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Açılan davanın REDDİNE,
Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL maktu red karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 1.536,98 TL harcın mahsubu ile fazla yatırılan 1.477,68 TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davalı vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak 12.500,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına
Yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
İlişkin taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar usulen açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı