Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/12 E. 2021/960 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/12 Esas – 2021/960
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2021/12
KARAR NO : 2021/960

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – (T.C. …)

VEKİLİ : … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLLERİ : … – …
… – …

DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2019
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetleDavalı bankanın tüketici … ile genel kredi sözleşmesi düzenlediğini, müvekkilinin ise kefil olduğunu, davalı bankanın müvekkili hakkında Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyası ile müvekkil … adına icra takibine başladığı, müvekkilinin takibe konu sözleşmede kefil olarak bulunduğunu, sözleşmenin akdedildiği tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı kanun ile değişik 4077 sayılı TKHK 10/3 maddesinde belirtildiği, üzere davalı-alacaklının dava dışı asıl borçluya icra takibi başlatması gerektiğini, bu icra takibinde dosya borçlusunun borcu ödeme kabiliyetini olmadığını tespit ederek aciz vesikası alması gerektiğini, alacaklı asıl borçlu ile ilgili aciz vesikası aldıktan sonra ancak kefile icra takibi açabileceğini, bu nedenle ilgili icra dosyasında müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, davalı bankanın %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa üzerinde tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ;Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müteselsil kefil sıfatıyla genel kredi sözleşmesini imzaladığını, asıl borçlu … ve davacı …’e noter aracılığı ile ihtarname gönderildiğini, her iki tarafın da ihtarnameye itirazının bulunmadığını, borçlu … hakkında Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas ve 2015/… esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlattıklarını, ancak asıl borçlunun taşınmazının bulunmadığını, alacağı tahsile yetecek miktarda malvarlığı bulunmadığını bu sebeple davacı için Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini belirterek davanın reddine, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava ilk olarak Adana 2. Tüketici Mahkemsi’nde açılmış, mahkemenin 2019/… E. 2020/… K. Sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize gönderilmekle, yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
Davacı banka ile dava dışı … arasında 08/04/2014 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmıştır. Bu sözleşmeye davacı 62.000,00 TL limit ile müteselsil kefil olmuştur. Kefalet sözleşmesinde davacının imzaları bulunmaktadır.
Adana 12.İcra Müdürlüğünün 2015/… esas sayılı icra dosyasında; alacaklı … T.A.Ş. tarafından borçlu … hakkında 78.050,34 TL asıl alacak üzerinden 22/05/2015 tarihinde icra takibi başlatılmıştır.
Mahkememizce bilirkişi olarak tayin edilen … 13/04/2021 havale tarihli raporunda; davacı …’ün müteselsil kefil olduğu 62.000 TL tutarındaki Genel Kredi Sözleşmesine istinaden 36.000 TL anapara tutarlı Traktör Kredisi kaynaklı 45.196,09 TL ‘den ayrıca 3.005,80 TL bakiyeye ulaşan … sorumlu olduğunu, davacının 62.000 TL tutarındaki dayanak sözleşmedeki kefaletten doğan sorumluluklarının devam ettiğini, ancak dava dışı …’ın 14/03/2014 tarihinde 100.000 TL tutarlı dayanak sözleşmeye istinaden kullanmış olduğu 22.000 TL tutarındaki Traktör Kredisi için davacının 29.065,09 TL’den sorumlu olmadığını, davacının traktör kredisinden kaynaklı 44.748,38 TL ve … kaynaklı 3.375,375 TL olmak üzere toplam 48.123,75 TL ‘den sorumlu olduğunu belirtmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı banka ile dava dışı kişi arasında kredi sözleşmesinin imzalandığı, davacının da bu kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve kefil sıfatıyla imza attığı, asıl borçlunun borcunun ödememesi nedeniyle davalı banka tarafından, müşterek borçlu ve kefil olan davacıya karşı 08.04.2014 tarihli genel kredi sözleşmesi ile 26.02.2014 genel kredi sözleşmesine dayanılarak toplam 78.050,34 TL asıl alacak üzerinden icra takibine geçildiği, davacı tarafından, davalı-alacaklının dava dışı asıl borçluya icra takibi başlatması gerektiğini, bu icra takibinde dosya borçlusunun borcu ödeme kabiliyetini olmadığını tespit ederek aciz vesikası alması gerektiğini, alacaklı asıl borçlu ile ilgili aciz vesikası aldıktan sonra ancak kefile icra takibi açabileceğini, bu nedenle ilgili icra dosyasında davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi için, mahkememize iş bu davacının açıldığı, dosyanın bankacılık alanında uzman bir bilirkişiye tevdi edildiği, 13/04/2021 havale tarihli raporunda; davacı …’ün müteselsil kefil olduğu 62.000 TL tutarındaki Genel Kredi Sözleşmesine istinaden 36.000 TL anapara tutarlı Traktör Kredisi kaynaklı 45.196,09 TL ‘den ayrıca 3.005,80 TL bakiyeye ulaşan … sorumlu olduğunu, davacının 62.000 TL tutarındaki dayanak sözleşmedeki kefaletten doğan sorumluluklarının devam ettiğini, ancak dava dışı …’ın 14/03/2014 tarihinde 100.000 TL tutarlı dayanak sözleşmeye istinaden kullanmış olduğu 22.000 TL tutarındaki Traktör Kredisi için davacının 29.065,09 TL’den sorumlu olmadığını, davacının traktör kredisinden kaynaklı 44.748,38 TL ve … kaynaklı 3.375,375 TL olmak üzere toplam 48.123,75 TL ‘den sorumlu olduğunun tespit edildiği, davacının takibe konu 26.02.2014 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefil olarak imzasının bulunmadığı, dolayısıyla bu sözleşmeden kaynaklı bir sorumluluğunun olmadığı, 08.04.2014 tarihli Genel Kredi sözleşmesinde müştereken ve müteselsilen kefil olarak imzasının bulunduğu, kefaletin TBK’nın 583 ve 584 maddelerine uygun olduğu, davacıyı bağladığı, icra takibinde BSMW ve işlemiş faize yönelik takip talebinde bir alacak kalemi bulunmadığından anaparadan sorumlu olduğu kanaatine varılmış olup, kefaletinin bulunduğu 08.04.2014 tarihli 62.000 TL tutarındaki Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan 36.000 TL anapara tutarlı Traktör Kredisinden ayrıca 3.000,00 TL anapara tutarlı … sorumlu olduğu anlaşıldığından davalı bankanın istenebilecek borcun üzerinde takip yaptığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, anlatılan nedenlerle Adana 12. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… sayılı dosyasında yürütülen icra takibine esas olan 08/04/2014 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırılan traktör kredisi için 36.000,00 TL asıl alacak, hasat kart için 3.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 39.000,00 TL asıl alacaktan davacının sorumlu olduğu, bu nedenle 39.050,34 TL’den borçlu olmadığının tespitine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, İİK’nun 72/5. maddesi uyarınca kötüniyet tazminatı verilebilmesi için menfi tespit davası açılmasına sebep olan takibin haksız ve kötüniyetli olması gerektiğinden ve iş bu olayda davacının kısmen borçlu olduğunun anlaşılması karşısında kötü niyetin varlığından söz edilemeceğinden (Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/1407 Esas 2018/2716 Karar) davacının kötü niyet tazminatına ilişkin talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile;
Adana 12. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… sayılı dosyasında yürütülen icra takibine esas olan 08/04/2014 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırılan traktör kredisi için 36.000,00 TL asıl alacak, hasat kart için 3.000,00 TL asıl alacak olmak üzere toplam 39.000,00 TL asıl alacaktan davacının sorumlu olduğu, bu nedenle 39.050,34 TL’den borçlu olmadığının tespitine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 2.664,09 TL’den peşin ödenen 123,12 TL’nin mahsubu ile bakiye 2.540,97 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu 754 TL yargılama giderinden kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 376,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,kalan masrafın davacının üzerinde bırakılmasına,
4-Davacının peşin olarak ödediği 123,12 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-A.A.Ü.T. Gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 5.857,55 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.03/11/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA