Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/103 E. 2021/739 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2021/103 Esas – 2021/739
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/103 Esas
KARAR NO : 2021/739

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : … TİCARET ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : HASIMSIZ

DAVA : Ticari Şirket (Ayni Sermaye Tespiti)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Mahkememizde görülen Ayni sermaye tespiti davasının yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin hissedarı olan … ve …’ in maliki oldukları, … İli … İlçesi … Mahallesi … ada … nolu parsel numaralı taşınmazı hisseleri oranında sermeye ayni sermaye olarak kullanılmak istediklerini belirterek narenciye bahçesi niteliğindeki taşınmazın hem tarla hem de narenciye bahçesi olarak değerinin ayrı ayrı tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Adana Ticaret Sicili’nin … sırasında kayıtlı … Ticaret A.Ş’ 26.928.752,00-TL sermayeli bir şirkettir. …, …, …, … ve … A.Ş olmak üzere 5 ortağı bulunmaktadır.
… İli, … İlçesi, … Mahallesi … Ada, … parsel numaralı, tarla vasfındaki 589.835,70 m² yüzölçümündeki taşınmazın … ve … adına müştereken kayıtlı olduğu, taşınmazın kaydında komşu … parsel lehine geçit hakkı bulunduğu, ayrıca Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… E. Ve Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/… E. Sayılı dosyalarında davalı olduğu konusunda şerh bulunduğu görülmüştür.
Yargılamanın devamı sırasında taşınmazın üzerindeki geçit hakkı kaldırılmıştır. Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/… E. Sayılı dosyasında 2021/… K. Sayılı 28/05/2021 tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiş, ancak bu karar Temyiz edilmiş olup, henüz kesinleşmemiştir. Davanın konusu … ile … aleyhine açılmış tapu iptali ve tescil davası olup, taşınmazın aynına ilişkindir. Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/… E. Sayılı dosyası ve bu dosya ile birleşen davalar ise, tasarrufun iptaline ilişkin olup, dava konusu taşınmazı ilgilendiren ve önceki maliklerden … aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. ( Adana 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/… E. 2016/… K.)
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 342. Maddesinde; “Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurlarının ayni sermaye olarak konulabileceği” belirtilmiş olup, aynı yasanın 343.maddesinde ise; Konulan ayni sermaye ile kuruluş sırasında devralınacak işletmelere ve ayınlara, şirket merkezinin bulunacağı yerdeki asliye ticaret mahkemesince atanan bilirkişilerce değer biçilir. Değerleme raporunda, uygulanan değerleme yönteminin somut olayın özellikleri bakımından herkes için en adil ve uygun seçim olduğu; sermaye olarak konulan alacakların gerçekliğinin, geçerliğinin ve 342 nci maddeye uygunluğunun belirlendiği, tahsil edilebilirlikleri ile tam değerleri; ayni olarak konulan her varlık karşılığında tahsis edilmesi gereken pay miktarı ile Türk Lirası karşılığı, tatmin edici gerekçelerle ve hesap verme ilkesinin icaplarına göre açıklanır. Bu rapora kurucular ve menfaat sahipleri itiraz edebilir. Mahkemenin onayladığı bilirkişi kararı kesindir. Hükmü bulunmaktadır.
Anonim şirketin sermaye şirketi olması, alacaklılara karşı yalnız şirket tüzel kişiliğinin mal varlığı ile sorumlu olması sebebiyle, şirket sermayesinin korunması ihtiyacı doğmuştur. Sermayenin korunması ilkesi şirketler hukukunun temel ilkelerinden birisidir. İlkenin amacı ve gayesi, sadece şirket alacaklılarını koruma değil, şirketin kendisini, pay sahiplerini ve menfaati olan diğerlerini ( işçiler, genel ekonomik düzen vb. ) de korumaktır. TTK’da bu ilke kapsamında; anonim şirketin asgari belirli bir sermaye miktarı ile kurulabilmesi ( TK…./I ), şirketin ya da sermaye arttırmının ticaret siciline tescilinden önce sermayenin tamamının taahhüt edilmiş olması zorunluluğu ( TK…./I, 335 ), şirketin tek pay sahibi olacak şekilde kendi paylarını iktisap etmesi yasağı (TK.338/III ), üzerinde sınırlı ayni hak, haciz veya tedbir bulunan malvarlığı unsurlarının ayni sermaye olarak konulması yasağı ( TK.342/I ), hizmet edimleri, kişisel emek, ticari itibar ve vadesi gelmemiş alacakların sermaye olarak getirilememesi ( TK.342/I ) gibi bazı tedbirler getirilmiştir.
Mahkemelerce tapu kayıtlarına konulan “davalıdır şerhi’nin” hukuki mahiyeti üzerinde durmak gerekmektedir. TMK’da “davalıdır şerhi” terimi hiç geçmemektedir. Davalı şerhi terimi ile kastedilmek istenen anlama, en yakın olan terim, “çekişmeli haklar şerhi” terimidir. TMK’nın 1010 maddesinde; “Aşağıdaki sebeplere dayanan tasarruf yetkisi kısıtlamaları, tapu kütüğüne şerh verilebilir: 1- Çekişmeli hakların korunmasına ilişkin mahkeme kararları,…” düzenlemesine yer verilmiştir. Çekişmeli haklar şerhinin, dava konusu taşınmazın üçüncü bir kişiye devir ve temlikini önleme fonksiyonu bulunmamaktadır. Bu şerhin en önemli fonksiyonu üçüncü kişilerin iyi niyet iddialarını engellemesidir. Tapuya davalıdır şerhi düşülmesi talebi, dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devrinin engellenmesine yönelik bir irade barındırıyor sa da, bu irade tam olarak yasal dayanağını bulamadığı için uygulamada da birçok sorun doğmasına yol açmaktadır.
Her ne kadar bilirkişi kurulunun raporunda, davalı şerhlerinin devre engel olmadığından bahisle taşınmazın ayni sermaye olarak konulabileceği belirtilmiş ise de, taşınmazın kaydında bulunan hacizler de devre engel teşkil etmez. Üzerinde sınırlı ayni hak, haciz yada tedbir bulunan taşınmazın ayni sermaye olarak konulamamasının nedeni, icradan satılması, ayni hak veya tedbir gibi nedenlerle tasarruf edilememesi ve mülkiyetin kaybedilmesi gibi risklerin bulunmasıdır. Bu risklerin gerçekleşmesi, korunmak istenen sermayaye zarar verecek yada tamamen kaybedilmesine neden olabilecektir. Mülkiyeti çekişmeli bir taşınmazın anonim şirkete sermaye olarak konulması halinde, taşınmazın mülkiyetinin şirketten çıkması durumunda diğer ortakların, şirketin, alacaklıların vs. zarar görme ihtimali bulunmaktadır.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; mülkiyeti çekişmeli ve dava konusu olan, bu nedenle kaydına davalı şerhi işlenen taşınmazın anonim şirkete ayni sermaye olarak konulmasının TTK’nın 342. maddesinin amacına ve sermayenin korunması ilkesine aykırı olduğu gözetilerek davanın reddine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı KESİN olarak oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/09/2021

Başkan …
E-İmza

Üye …
E-İmza

Üye …
E-İmza

Katip …
E-İmza