Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/846 E. 2021/1163 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/846 Esas – 2021/1163
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/846 Esas
KARAR NO : 2021/1163

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : …. LTD. ŞTİ.
VEKİLİ : … – …

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile; …. Ltd. Şti. 15.12.2017 Tarih Ve 9474 Ticaret Sicil Gazetesi İlanına Göre Ticaret Ünvanını Değiştirerek … Limited Şirketi şekline dönüştüğü, söz konusu davada Adana 14. İcra Dairesi’nin 2019/… (2016/… E.eski esas ) Sayılı dosyada müvekkilinin ve borçlu … aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ancak 17.04.2015 düzenlenme tarihli senette müvekkilinin hiçbir şekilde imzasının bulunmadığı, davaya konu senette iki adet imzanın olduğu, ikisinin de …’a ait olduğu, davalı tarafın müvekkili tarafından verilmiş çekin olduğu, bununla ilgili Adana 14. İcra Dairesi 2019/… E. Sayılı dosyada takibe bırakıldığı, bu çekte bulunan imza ile müvekkilinin imzasının kolayca kıyaslanabileceği, davalı tarafın açıkça kötü niyetli davrandığı, senette imzası olmayan kişiye karşı icra takibinin yapılmayacağını da pek ala makul, dürüst, orta zekalı bir kimsenin bileceği, ancak davalı tarafın buna rağmen senedi icraya bıraktığı, davalı tarafın eski şirket sahipleri ve çalışanları ile ilgili husumetlerinin olduğunu ve ceza mahkemesinde yargılamaların olduğunu, davalının icra dosyasına 31.03.2017 tarihinde satış avansını yatırdığı ve hiçbir şekilde taşınmazların satışını da istemediği, resmen müvekkilinin elini kolunu bağladıkları, açıklanan bu durumların hepsinin göz önüne alındığında davalının açıkça kötü niyetli olduğu, mal varlığı olmasından dolayı senedin daha kolay yoldan tahsil edilmesi için hiç borçlu olmayan kişinin borçlu yapılmaya çalışıldığının aşikar olduğu, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; davacı tarafın takibin başlangıç tarihinin üzerinden yaklaşık 5 yıl geçtikten sonra huzurda ikame edilen davayı açtığı, bu hususun davacının açıkça kötü niyetli olduğunu gösterriği daavacı … ‘nin, davalı müvekkili şirketin eski ortakları ve çalışanları ile danışıklı hareket ettiği, davalı müvekkili şirket tarafından söz konusu hususlar ile ilgili olarak suç duyurusunda bulunulduğu, söz konusu dosyadaki şüphelilerden …’ın davalı müvekkili şirketin eski mali müşaviri, Derya Ulaşan’ın şirketin eski ortağı ve Tansel Ulaşan’ın da davalı müvekkili şirketin eski çalışanı olduğu, İskender’in, Derya’nın abisi olduğu, Tansel’in ise Derya’nın kocası olduğu, söz konusu dosyadaki bir diğer şüpheli ise Av. … olduğu, …’in davaya konu icra dosyasında da davalı müvekkili şirketin azletmiş olduğu eski vekili olduğu, söz konusu icra ve dava dosyası nedeniyle Tarsus 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/… E. Sayılı dava dosyası ile yargılandığı, Davalı müvekkili şirket tarafından söz konusu dosya için verilen satış avansları, önce icra dosyasına yatırıldığı, akabinde davalı müvekkili şirketten hiçbir talimat alınmadan söz konusu dosyalardaki satış avanslarının iade alındığı ve hacizlerin düşmesine sebebiyet verildiği, davacı ile ortak hareket edilerek davalı müvekkilinin zarara uğratıldığı, davacının takibin durdurulmasına ilişkin tedbir talebi usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Adli Belge İnceleme ve Adli Tıp Uzmanı … tarafından düzenlenen 31/10/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; …’in imzalarını içerir; … tarafınca düzenlenmiş temel bankacılık hizmetleri sözleşmesi, … tarafınca düzenlenmiş imza formu, … … mahallesine aiti 31.03.2019 tarihli sandık seçmen listesi, 07.05.2021 tarihli Elbistan 3. Asliye Hukuk Mahkemesine yazılmış dilekçe, 17.05.2021 tarihli 6(altı) sayfa istiktab tutanağı ve diğer belgeleri içeren dosya olduğunun görüldüğü,İnceleme yöntemi olarak; inceleme konusu imzalar ile mukayese belgelerdeki imzalardaki harf ve gramaların tek tek özellikleri ve birbirleriyle olan ilişkileri, kağıdın kullanımı, kişisel alışkanlıklar, hız, işleklik, baskı derecesi, istif, eğim, doğrultu, ve tersim biçimi gibi yönlerden karşılaştırma yapılmış, dikey ve yatay kuvvetli ışıklar altında, çeşitli büyütme özelliklerinde mercekler ve Forensic Magnifier … adlı cihazın kullanıldığı, ayrıca bilgisayarda çeşitli programlar kullanılarak üst üste çakıştırma ve yan yana getirme yöntemleriyle gramalar arasında benzerlikler ve farklılıklar değerlendirildiği, inceleme konusu belgede … adına atfen atılı imza ile adı geçene ait mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, hız, işleklik, baskı derecesi, istif, eğim, doğrultu, seyir ve kişisel alışkanlıklar bakımından ilgi ve irtibat bulunmadığı sonucuna varıldığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; Davanın, İİKnun 72. Maddesi gereğince, icra takibinden sonra açılmış Menfi Tespit davası olduğu, Adana 14. İcra Müdürlüğü’ne ait 2019/… sayılı dosya ile alacaklı (davalı) tarafından, borçlu (davacı) aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının 17/04/2015 vade tarihli, 100.000,00-TL bedelli bono olduğu, takip devam ettiği sürece menfi tespit davasının açılabileceği, davanın zaman aşımına uğramadığı anlaşıldığından, davacı vekili tarafından, takibe esas teşkil eden bono üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığının, bu çek nedeniyle davalıya herhangi bir borcun bulunmadığının savunulduğu, mahkememizce, Adli Tıp uzmanından alınan raporda, davaya konu olan bonoda, borçlu adına atılı imzaların, davacı …’in imza örnekleriyle karşılaştırılması sonucu, bonoda bulunan imzaların davacının eli ürünü olmadığının belirlendiği, senette asıl borçlunun … olduğu, davacının ise kefil sıfatıyla yer aldığı, senette aynı kişiye ait imzadan iki tane yer aldığı bu imzaların asıl borçluya ait olabileceği konusunda kanaat edinildiği, senet üzerinde başkaca bir imza da bulunmadığı, davaya konu olan bonodaki imzanın davacıya ait olduğunun ispat yükünün HMKnun 190.maddesi gereğince davalıya ait olup, davalı tarafından başkaca bir delilin ileri sürülmediği, bu nedenle bono üzerindeki imzaların davacıya ait olmaması nedeniyle, davacının Adana 7. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… sayılı icra takibi ve takibe dayanak teşkil eden bono nedeniyle davalıya borcunun bulunmadığının tespitine davalı takipte haksız olsa da; kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davacının davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalının Adana 14.İcra Müdürlüğünün 2019/… takip sayılı dosyasına konu 17/04/2015 tanzim tarihli, 15/12/2015 vade tarihli, 100.000,00 TL miktarlı bono nedeniyle borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
Karar tarihi itibariyle alınması gereken 6.831,00 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan toplam 1.740,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.090,12 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davacı vekili tarafından yatırılan toplam 1.740,88 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davacı vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak 13.450,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından sarf edilen 79,00 TL tebligat gideri, 59,00 TL müzekkere gideri, 500,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 638,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK.’nın 333.maddesi uyarınca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Arabuluculuk asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
İlişkin davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar usulen açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
E İmzalıdır

Hakim …
E İmzalıdır