Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/783 E. 2021/769 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/783 Esas
KARAR NO : 2021/769

HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI :… LİMİTED ŞİRKETİ V.N. … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : … T.C. … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/12/2020
KARAR TARİHİ : 17/09/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … Ltd. Şti. ile davalı arasında konusu … … marka … model, … şase numaralı hususi aracını 72.000,00 TL bedelle satın aldığını, müvekkil şirket yetkilisi …’ın, satış sözleşmesinin akdedilmesinin hemen akabinde aynı gün satın aldığı araç ile Adana iline doğru yola çıktığını, ancak henüz 200 km yol katedebilmişken aracın bir anda durduğunu ve motorundan dumanlar çıktığını, müvekkilinin ne yaparsa yapsın aracın motorunu çalıştırmayı başaramadığını, aracı Oto Çekici ile Adana’ya getirmek zorunda kaldığını, satın alınan aracın Adana’ya getirildiğinde yetkili bir özel servise götürüldüğünü, yapılan kontroller sonucunda aracın komple boyalı olduğu ve motor arızasının olduğunu, ağır hasar kayıtlı olduğunun ortaya çıktığını, müvekkil şirketin alacağının Adana 7. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce yaptırılmış delil tespitine dayalı, likit bir para alacağı olması ile davalının mal kaçırma ihtimalinin olması sebebiyle davalının malvarlığı üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Müvekkilinin … plakalı … Marka aracını … e-ticaret sitesinde ilana koyduğunu ve davacının araması üzerine yapılan pazarlıklar sonucuda aracı davacıya sattığını, davacının dava dilekçesinde aracı satın aldıktan sonra Adana’ya götürürken arıza yapması üzerine servise götürüldüğünde serviste aracın komple boyalı olduğunu ve ağır hasarlı olduğunu öğrendiğine ilişkin beyanlarının hukuki dayanaktan yoksun ve gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin aracın satış ilanını yayınladığı … e-ticaret sitesinde, ilan sayfasında aracın kusurlarını, ağır hasar kayıtlı olduğunu belirttiğini, alıcı satışa konulan aracın satılık olduğunu bu satış sitesinden öğrendiğini, bu nedenle aracın ağır hasarlı olduğuna dair ilandaki açıklamayı görmemiş olmasının mümkün olmadığını, davacının müvekkilinden böyle bir alacağının söz konusu olamayacağından müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, davacının hukuki dayanaktan yoksun haksız ve yersiz davasının reddine, davacı kötüniyetli olduğundan %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasında, alacaklı davacı borçlu davalı hakkında 19/08/2020 tarihinde toplam 27.382,12 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış, süresinde yapılan itiraz üzerine takip durmuştur.
İstanbul Vergi Dairesinin 09/12/2020 tarihli yazı cevabında; davalının potansiyel mükellefiyet kaydına rastlanmadığı, herhangi bir şirkette ortaklık ve yöneticiliği bulunmadığı belirtilmiştir. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 12/01/2021 tarihli yazı cevabında …’nın 2020 yılı itibariyle ve halen gerçek kişi ticari işletme kaydının olmadığı bildirmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da Ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Aksine düzenleme bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalara bakmakla görevlidir. (TTK’nın 5/1.)
TTK’nun 3. maddesi ise, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” hükmünü içermektedir.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın sırf dava konusunun TTK’da düzenlenmesi nedeniyle ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bu gruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar ise, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, Adana Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün müzekkeremize cevaben gönderdiği 09/12/2020 tarihli cevabi yazısı ile Adana Ticaret Sicil Müdürlüğünün 12/01/2021 tarihli yazısında davalının sicil kayıtlarında olmadığının bildirildiği, davanın davalının internet aracılığı ile ilana koyduğu aracı satın alan davacının araçta meydana gelen ayıptan kaynaklı hasara ilişkin taleplerine yönelik olduğu, davalının tacir olmadığı ve 6102 sayılı TTK’nın 4, 5 ve 11.maddesinin 2.fıkrasındaki düzenlemelere göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olmadığı anlaşılmakla 6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine, görevli ve yetkili mahkemenin Adana Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK.nun 114/1-c maddesi delaletiyle 6100 sayılı HMK.nın 115/2 maddesi gereğince davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USULDEN REDDİNE,
2-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi halinde dosyanın görevli ADANA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK.nın 20/1 maddesi gereğince taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde, mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına (tebliğ ile beraber),
4-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi hâlinde, yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-6100 sayılı HMK.nın 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise, talep halinde mahkememizce verilecek ek kararla dosya üzerinden bu durumun tespiti ile davacıların yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesine,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343. maddesi gereğince mahkememize ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek tarafların yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/09/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza