Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/742 E. 2021/1153 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/742 Esas – 2021/1153
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/742
KARAR NO : 2021/1153
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
DAVACI : … A.Ş – …
VEKİLLERİ : … – …

DAVALI : … – …
VEKİLİ : … – …
DAVA : Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan itirazın iptali
DAVA TARİHİ : 19/11/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2021
KARARINYAZILDIĞI
TARİH : …
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile asıl borçlu …. Ltd. Şti., arasında imzalanan kredi sözleşmelerine istinaden kullandırılan kredinin geri ödemesinin sözleşme hükümlerine uygun olarak yapılmadığını, bu nedenle kredi hesabının kesildiğini ve asıl borçlu şirket ve sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalıya İskenderun 1. Noterliği’nin 31/05/2019 tarihli … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi gönderilmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydı ile 1.356.969,97 TL asıl alacak, 8.349,69 TL akti faiz, 276.091,45 TL temerrüt faizi ile 14.222,05 TL BSMV olmak üzere toplam 1.655.600,16 TL alacaklarının bulunduğunu belirterek itirazın bu miktarlar üzerinden iptaline, takibin devamına davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; asıl borçlu şirket ile müteselsil kefil … hakkında İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… E. Sayılı dosyasıyla görülen konkordato davasında, 13/02/2019 tarihinde öncelikle üc aylık geçici konkordato mühleti verildiğini, sonrasında bu mühletin iki ay uzatıldığını, nihayetinde 04/07/2019 tarihinde bir yıllık kesin mühlet verildiğini, davacı tarafın takip talebinde bu mühlete atıfta bulunarak bu aşamada sadece müvekkili hakkında takip başlattığını, İİK 295. Maddenin 7101 sayılı yasanın 23. Maddesiyle yapılan değişiklikle mühlet sırasında rahinle temin alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabileceği veya başlamış olan takiplere devam edilebileceği, ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamayacağı ve rehinli malın satışının gerçekleştirilemeyeceğinin belirtildiğini, asıl borçluya karşı takip başlatma hakkı olmayan davacı alacaklının müvekkiline karşı takip başlatma hakkının bulunmadığını, mühlet içerisinde konkordato projesinde faiz işleyeceği belirtilmediğinden alacağa faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava İİK’nun 67.maddesi gereğince açılan ve genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davası olup deliller bu çerçevede toplanarak değerlendirilmiştir.
Davanın, 7155 S. yasanın 20. md. ile 6102 sy. TTK’na eklenen 5/A md. kapsamına girdiği ve dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olarak düzenlendiği, davacı vekili tarafından arabuluculuk son tutanağının ibraz edildiği, dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.
Davacı banka ile dava dışı asıl borçlu …. Ltd. Şti. arasında, 28/12/2017 tarihli 1.500.000,00 TL limitli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Davalı … bu sözleşmeyi mütesilsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Kefalet sözleşmesi 6098 sayılı kanun 583. Maddesinde belirtilen şekil şartlarını taşımaktadır. Diğer taraftan TBK’nın 584/3 maddesi gereğince, ticaret şirketinin ortağı veya yöneticisi tarafından şirketle ilgili verilecek kefaletler için eş rızası gerekli değildir. Davalı asıl borçlu şirketin yetkilisidir. Bu nedenle davalı gerçek kişilerin eşlerinin rızasına gerek yoktur ve kefaletleri geçerlidir. Borçlu şirkete 28/12/2017 tarihinde 60 ay vadeli 1.500.000,00 TL tutarında taksitli ticari kredi kullandırılmıştır. Kredinin 14. ve devam eden taksitleri ödenmemiştir. Bu nedenle davacı banka 29/05/2019 tarihinde hesapları kat etmiş, İskenderun 1. Noterliği’nden 31/05/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnameyi keşide ederek borcun 1 gün içinde ödenmesini istemiştir. İhtarname davalıya 11/06/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu verilen süre içinde ödeme yapmadığı için 12/06/2019 tarihinde temerrüte düşmüştür.
Davacı-alacaklı, Adana 8.İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasında, borçlular hakkında 09/09/2019 tarihinde 1.356.936,97 TL asıl alacak, 311.521,25 TL işlemiş faiz(29/05/2019-09/10/2019 tarihleri arasında %48 oranda temerrüt faizi işletilerek), 15.576,06 TL BSMV olmak üzere toplam 1.684.034,28 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatmıştır. Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %48 oranında temerrüt faizi işletilmesini istenmiştir. Borçlu davalının süresinde yapmış olduğu itiraz üzerine hakkındaki icra takibi durmuştur.
İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/… E. Sayılı dosyasında asıl borçlu tarafından konkordato talebinde bulunulmuştur. Mahkeme tarafından, Alacaklı …’nın, konkordato projesine onay verdiği konusunda dosyaya her hangi bir bilgi ulaşmadığı belirtilmiştir. Bu nedenle İİK’nın 303/1 maddesi gereğince alacaklı davacının davalı kefili takip edilebileceği kabul edilmiştir.
TTK 8/1 maddesine göre; ticari işlerde faiz oranı sözleşme ile serbestçe belirlenebilir. Kredi sözleşmesinin 10.5 maddesi gereğince; temerrüt halinde … BCH şeklide çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranının 2 katı oranında gecikme faizi uygulanması gerekmektedir.
Alacağın kat tarihi itibariyle kayıtlardan tespit edilmesi, temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz ile BSMV nin ana paraya ilave edilerek kapitalize edilmesi ve bu şekilde oluşan ana paraya takip tarihine kadar temerrüt faizi uygulanması gerekmektedir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19-822 esas 2018/1754 karar , 19 HD. 2016/5391 esas 2017/2354 karar sayılı kararları ) takip talebinde takibe kadar akdi faiz istendiği belirtilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi … 03/09/2021 havale tarihli raporunda özetle; davalının 12/06/2019 tarihinde temerrüte düştüğü kabul edilerek, temerrüt tarihlerine kadar % 17,04 oranında akdi faiz işletilerek akdi faiz ve BSMV ana paraya ilave edilerek kapitalize edilmiş, oluşan ana paraya bu kez takip tarihine kadar %66, %58,80 ve %48 oranlarında kademeli temerrüt faizi uygulanarak 1.305.406,60 TL asıl alacak, 265.606,73 TL işlemiş faiz, 13.280,33 TL BSMV olmak üzere takip tarihi itibariyle 1.584.293,66 TL borç hesaplanmıştır. Ancak takip talebinde hesabın kat edildiği 29/05/2019 tarihinden, icra takibinin başlatıldığı 09/10/2019 tarihine kadar % 48 oranında olmak üzere 311.521,25 TL temerrüt faizi istenmiştir. Asıl alacağa takip tarihinden itibaren aynı oranda temerrüt faizi istenmiştir. Bu nedenle %48 oranında temerrüt faizi hesaplanması gerekmektedir. Ayrıca raporun 6. Sayfasında 29/05/2019-12/06/2019 dönemi için hesaplanan akdi faiz 8.465,57 TL olması gerekirken 8.435,57 TL olarak yazılmış, BSMV ise 423,27 TL olması gerekirken 423,28 TL yazılmıştır. Bu basit yazım hatası düzeltildiğinde 12/06/2019 temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak 1.277.500,22 TL, işlemiş akdi faiz 26.606,07 TL ve BSMV 1.330,30 TL olmaktadır. Kapitalize işlemi yapıldığında temerrüt tarihindeki ana para 1.305.436,59 TL olmaktadır. Bu miktar ana paraya takibin başlatıldığı 09/10/2019 tarihine kadar 119 günlük süre için %48 oranında temerrüt faizi uygulandığında;
1.305.436,59/100×48/360×119= 207.129,27 TL temerrüt faizi , temerrüt faizinin %5’i oranında olmak üzere 10.356,46 TL BSMV hesaplanmıştır. Davacı vekil sözleşmenin 10.5. Maddesi gereğince, bankanın fiilen uyguladığı ve BCH şeklinde çalışan kredilere ait listeyi ibraz etmiş, talep edilen %48 oranının sözleşmeye uygun olduğu görülmüştür. Davacı vekilinin faizin başlangıç tarihinin 28/02/2019 olması gerektiği konusundaki itirazı, dosyaya ibraz ettikleri ekstreye göre yerinde görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen tüm bu nedenlerle; davacı ile dava dışı asıl borçlu …. Ltd. Şti. arasında imzalanan ve davalının kefil olarak katıldığı kredi sözleşmesi gereğince kullandırılan taksitli kredinin 14. ve devam eden taksitlerinin ödenmediği, hesabın kat edilerek borçlulara gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kalması üzerine icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, kefaletin TBK.’nın 583 ve 584.maddeleri gereğince geçerli olduğu,nedenleri bilirkişi raporunun tartışıldığı paragrafta anlatıldığı üzere; takip tarihi itibariyle davalının 1.305.436,59 TL asıl alacak, 207.129,27 TL temerrüt faizi, 10.356,46 TL BSMV olmak üzere toplam 1.522.922…. TL’den sorumlu tutulması gerektiğinden, davanın kısmen kabulü ile, davalının itirazının belirtilen miktarlar üzerinden iptaline kanar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
HÜKÜM: Nedenleri gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne,
Davalının Adana 8. İcra Müd.nün 2019/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın;
1.305.436,59 TL asıl alacak, 207.129,27 TL temerrüt faizi, 10.356,46 TL BSMV olmak üzere toplam 1.522.922,… TL üzerinden iptali ile, takibin bu miktarlar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren %48 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle devamına,
Hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında hesaplanan 304.584,46 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Davanın kabul edilen kısmı üzerinden karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 104.030,82 TL’den peşin alınan 19.853,35 TL harcın mahsubu ile bakiye 84.177,47 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
Davacının peşin ödediği 19.853,35 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine
3-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden kararın verildiği tarihte yürürlükte olan AAÜT’ne hesaplanan 86.102,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davanın reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 16.554,39 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yaptığı 928,90 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 854,46 TL sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-T.C. Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenmesi gereken 1.320,00 TL Arabuluculuk Ücretinin 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. Maddeleri gereğince, 6183 sayılı kanuna göre davalılardan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
6-Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …