Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/652 E. 2021/1123 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/652
KARAR NO : 2021/1123

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – (T.C….)

2- … – (T.C….)

VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/10/2020
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/02/2020 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’a çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkillerinin desteği konumundaki …’ın vefat ettiğini, müvekkili … ‘ın müteveffanın imam nikahlı eşi olduğunu, müvekkili …’ın ise ortak çocukları olduğunu, oluşan zarar nedeniyle davalı … şirketine 07/09/2020 tarihinde başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir sonuç alamadıklarını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 50 TL olmak üzere toplam 100 TL tazminatın temerrüt itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP ARTTIRIM: Davacı vekili 13/09/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile … için istedikleri tazminatı 138.331,00 TL’ ye, … için istedikleri tazminatı ise 5.732,00 TL’ ye yükseltmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ;Davalı vekili herhangi bir beyanda bulunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiştir.
Davanın, 6102 sayılı TTK’ nın 5/A maddesi gereğince; dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu ticari davalardan olduğu, 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibraz edildiği, dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.
12/02/2020 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’a çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacıların desteği konumundaki …’ın vefat ettiği anlaşılmaktadır.
Olay tarihi itibariyle … plakalı araç 19/04/2019-19/04/2020 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde davalı … tarafından ZMSS yapılmıştır. Dava tarihinden önce yapılan başvuru sonucunda herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
SGK tarafından davacı …’a ölüm aylığı bağlandığı bildirilmiştir.
İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/… esas sayılı dosyasında alınan 10/03/2020 tarihli kusura ilişkin bilirkişi raporunda müteveffanın asli kusurlu olduğu diğer araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunun tespit edilmiştir.
İstanbul 40. Asliye Ceza Mahkemesinin 2020/… esas sayılı dosyasında İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Kurulundan alınan 31/08/2021 tarihli raporda; sürücü …’in ve yaya …’ın asli kusurlu oldukları belirtilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak seçilen … 02/05/2020 tarihli raporunda; sürücü …’in %30 oranında, yaya …’ın ise %70 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/08/2021 tarihli raporda; davacılardan …’ın destekten yoksunluktan kaynaklanan zararının 138.331,00 TL, davacı …’ın ise 5.732,00 TL olduğu belirtilmiştir. Rapor davacıların ve desteğin yaşına, gelir durumuna, maluliyet oranlarına ve yöntemine uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
6098 Sayılı TBK’nun 53/3 maddesi gereğince; ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar ölüm halinde talep edilebilecek zararlar arasında sayılmıştır. Paralel bir düzenleme 818 sy. BK.nun 45. maddesinde de bulunmaktadır. 6098 sy. TBK.nun 55. maddesinde ise destekten yoksun kalma zarrlarının belirlenmesinin esasları düzenlenmiştir.
2918 Sayılı KTK’nun 85 /1 maddesinde; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adıaltında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsünsahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü yer almaktadır.
2918 Sayılı KTK’nun 91 /1 maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmü bulunmaktadır. Devam eden maddelerde ise zorunlu trafik sigortasının kapsamı düzenlenmiştir.
ZMSS, motorlu bir aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitlerle sigortalamaktadır.
Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; KTK’nın 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi, İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin, Kanun’un 92. Maddesinin (i) Bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan iptallerine karar vermiştir.
Bu iptal kararından sonra Yargıtay 17. HD.’nin TRH 2010 Yaşam Tablosunun ve Progresif rant tekniğinin esas alınarak tazminat hesabı yapılması gerektiği yönündeki kararları bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD. 2019/3292 E. 2021/1848 K.) Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu bu değişiklik gözetilerek düzenlenmiştir.
Destek kavramının, gerçekleşmiş veya gerçekleşmesi umulan bir bakım ilişkisini ifade ettiği, eylemli ve düzenli olarak bir kimsenin geçimini kısmen veya tamamen sağlayacak biçimde ona yardım eden veya olayların olağan akışına göre eğer ölüm gerçekleşmeseydi az veya çok yakın bir gelecekte de bu yardımı sağlayacak olan kimsenin destek sayılacağı, bir başka kişiye fiilen bakan, onu geçindiren veya ileride bakma, geçindirme ihtimali bulunan kişinin destek sayılacağı, destek kavramının sadece mali olarak yardımı ifade etmeyip bakım ve hizmet etmek suretiyle sağlanacak katkıyı da kapsadığı açıktır.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı sigortacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan aracın sürücüsünün %30 kusuru ile sebebiyet verdiği kazada davacıların desteği …’ın vefat ettiği, davacılardan …’ın müteveffanın imam nikahlı eşi olduğu, dosya içerisinde mevcut diğer davacı …’a ait nüfus kayıt örneği tablosunda davacı …’nin anne adı olarak davacı … baba adı olarak müteveffanın isminin yer aldığı davacı …nin müşterek çocuk olduğu, dosya içerisine sunulan fotoğraflar ile müteveffaya ait ikametgah adresini gösterir doğalgaz ve telefon faturalarından davacı … ile birlikte yaşadıklarının görüldüğü, her ne kadar davacının imam nikahlı eş olsa da kazadan önceki dönemde davacının ve murisin yerleşim yeri adreslerinin aynı olduğu, diğer davacının müşterek çocuk olduğu ve tüm dosya kapsamına göre yine kaza öncesinde davacı ile murisin resmi nikah olmasızın karı-koca hayatı olacak şekilde birlikte yaşamaya devam ettiklerinin anlaşıldığı bu sebeple murisin davacıya eş olarak destek olduğunun kabulünün gerektiği, destekten yoksun kalma tazminatının konusunun, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarar olduğu, buradaki amacın , destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunması olduğu, mahkememizce alınan 02/05/2020 tarihli bilirkişi raporunda; destek …’ın %70 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, alınan raporun ceza dosyasında aldırılan raporlar ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu olduğu anlaşıldığından hükme esas alındığı, desteğin anne ve babasının kendisinden önce ölmüş olduğu dosya içerisinde mevcut nüfus kayıt tablosundan anlaşıldığı, bilirkişi … tarafından düzenlenen 09/08/2021 tarihli raporda; davacılardan …’ın destekten yoksunluktan kaynaklanan zararının 138.331,00 TL, davacı …’ın ise 5.732,00 TL olduğunun tespit edildiği, alınan raporun davacının evlenme ihtimali, müteveffanın kusuru, davacılar dışında desteklik payı ayrılacak kimsenin bulunmadığı ve güncel hesaplama tekniği nazara alınarak düzenlendiği anlaşıldığından hükme esas alındığı, davacı …’ün açıklanan nedenlerle eş olarak, davacı …’ın 18 yaşından küçük olması nedeniyle evlat olarak destek tazminatı talep edebileceği, bilirkişi raporunda asgari ücretin baz alındığı davacılar tarafından bu hususa yönelik bir itirazın bulunmadığı , meydana gelen zarardan davalı …Ş’nin 2918 sayılı KTK’ nun 85 ve 91. Maddeleri gereğince sorumlu olduğu, davacıların destek zararlarının poliçe temitanı kapsamı ve sınırları içinde yer aldığı anlaşıldığından, davacı … yönünden 138.331,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı … yönünden 5.732,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … şirketine 08.09.2020 tarihinde başvuru yapıldığı anlaşıldığından, takip eden 8 iş gününün 19.09.2020 tarihine denk geldiği, bu tarihte temerrüte düştüğü kabul edilerek 19.09.2020 tarihinden itibaren sigortalı aracın hususi kullanıma özgülenmesi nedeniyle işleyecek yasal faizi ile birlikte birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulüne;
Davacı … yönünden 138.331,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 19/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı … yönünden 5.732,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının 19/09/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 9.840,94 TL’den peşin alınan 546,45 TL harcın mahsubu ile kalan 9.294,49 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacıların yapmış olduğu 1.219,15 TL yargılama gideri ile peşin ödenen 546,45 TL harcın davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
4-AAÜT gereğince hesaplanan 17.635,99 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine,
5-T.C. Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenmesine karar verilen 1360TL Arabuluculuk Ücretinin 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. Maddeleri gereğince, 6183 sayılı kanuna göre davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/12/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza