Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/545 E. 2021/856 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/545 Esas – 2021/856
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/545 Esas
KARAR NO : 2021/856

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … TC… – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 1- … TC. … – …
DAVALI : 2- … TC. … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/09/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile;14.12.2019 günü, saat 19:30 sıralarında, Adana ili Seyhan ilçesinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile Tellidere sokağını takiben Ali Bozdoğanoğlu Bulvarı istikametine seyri sırasında Pınar Mahallesi … sokak kavşağına geldiğinde, yolun solundan sağına geçmek için seyir halindeki araçların arasından çıkan müvekkili …’in kızı yaya konumundaki …’e çarpması sonucu müteveffanın ölmesi ile sonuçlanan ölümlü trafik kazası meydana geldiği, söz konusu kazanın oluşumunda; … plakalı araç sürücüsü …’ın kusurlu oldğunun tespit edildiği, müteveffa …’in yukarıda anlatımı yapılan kazanın akabinde hastaneye kaldırıldığı ve orada vefat ettiği, müteveffa …’in annesi …, ölen kızının gelecekteki maddi desteğinden yoksun kaldığı, bu nedenlerle öncelikle davanın kabulü ile 100,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; davacı tarafından açılmış olan işbu dava öncesinde, müvekkili kuruma başvurusu neticesinde müteveffanın ölümü neticesinde meydana gelen zararın hesaplandığı, davacının kusuruna isabet eden kısmın düşüldüğü ve 12.141,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının müvekkili kurum tarafından 09.07.2020 tarihinde ödendiği, 14.12.2019 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı sigortasız aracın Tellidere Sokak ile … Sokak kesişiminde …’in karşıdan karşıya geçtiği esnada, …’e çarparak …’in ölümüne neden olduğu, … sigortası bulunmayan aracın sürücüsünün kusuru oranında ödeme yapmakla yükümlü olduğu, müvekkili kurumun kaza sonrası tazminat hesaplamalarında uzman bilirkişiler tarafından yapılan aktüeryal hesaba göre ödemelerini gerçekleştirdiği, … tarafından, … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası olmaması sebebi ile müteveffa …’in annesi davacıya 12.141,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiği, kurum tarafından yapılan ödemenin güncellenerek hesaplanan tazminattan düşülmesinin gerektiği, mahkemenin, iddia edildiği üzere dava konusu trafik kazasına sebebiyet veren araçlar için kusur incelemesi yaptırmasının gerektiği, yapılacak yargılama sonunda aleyhlerine karar verilmesi halinde; sosyal güvenlik kurumunun ödemiş olduğu tazminat varsa tespit edilerek ödenecek tazminattan düşürülmesinin gerektiği, öncelikle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; … tarafından …’in ailesine daha önceden ölüm tazminatı adı altında zaten bir ödeme yapıldığı, Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.02.2020 tarihli ve 2020 / … D.İş. Kararında … tarafından … ‘in eşi … ile çocukları …, … ve … ‘e 12.02.2020 tarihinde toplamda 87.096,00 TL ölüm tazminatı ödendiği, rücu şartları gerçekleştiğinden, borçludan rücuen alınan 87.096,00 TL miktarlı alacağın ödeme tarihi olan 12.02.2020 ‘den itibaren işleyen faiz ve ferileriyle karşılayacak taşınır ve taşınmaz mallar ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasına ” şeklinde karar verilmiş olup, … tarafından … ‘in ailesine daha önceden ödeme yapıldığının devam eden süreçte söz konusu rücu nedeniyle müvekkiline karşı Adana 6. İcra Dairesi ‘nin 2020 / … E. dosyasında icra takibinin başlatıldığı, kazazede … ‘in eşi ve çocuklarına daha önceden müvekkilİNE rücu edilip icra takibine konulan miktar kadar zaten ödemenin yapıldığı, bu nedenle kazazede …’in, annesi …’e herhangi bir maddi desteği olmadığı halde davacının, …’in in maddi desteğinden yoksun kalma gerekçesiyle iş bu davayı açması tamamen hukuka ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı … vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; arabuluculuk tutanığında görüldüğü üzere davalı müvekkil …’ın, arabulucu tarafından davet edilmediği gibi tutanakta taraf sıfatına bile yer verilmediği, bu sebeple arabuluculuk tutanağı hukuka ve usule aykırı olarak düzenlendiği ve sonradan tamamlanamayan bir aykırılık olduğu için davacı tarafından açılmış maddi ve manevi tazminata ilişkin iş bu davanın zorunlu dava şartı eksiliği nedeniyle usulden reddinin gerektiği,
şuan da kesinleşmiş bir cezanın söz konusu olmadığı, bu çerçevede hukuki sonuç doğurmayan bir hükmün hukuk mahkemesini de bağlamayacağı, müvekkili aleyhine açılan ceza yargılamasının devam ettiği, Adana 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020 / … D.İŞ. dosyasının 25.02.2020 tarihli kararında … tarafından … ‘in eşi … ile çocukları …, … ve … ‘e 12.02.2020 tarihinde toplamda 87.096,00 TL ölüm tazminatı ödenip nedenle rücu şartları gerçekleştiğinden, borçludan rücuen alınan 87.096,00 TL miktarlı alacağın ödeme tarihi olan 12.02.2020 ‘den itibaren işleyen faiz ve ferileriyle karşılayacak taşınır ve taşınmaz mallar ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasına ” şeklinde karar verildiği, … … ‘in ailesine daha önceden ödeme yapıldığı açık bir şekilde ifade edildiği, devam eden süreçte söz konusu rücu nedeniyle müvekkiline karşı Adana 6. İcra Dairesi ‘nin 2020 / … E. dosyasında icra takibinin başlatıldığı, …’in eşi ve çocuklarına daha önceden müvekkiline rücu edilip icra takibine konulan miktar kadar ödeme yapıldığı, davacı tarafın kazazede … ‘in annesi olduğu, …’in evli olup 3 çocuğu bulunduğu ve evlendiği günden beri annesiyle ortak bir konutta birlikte yaşama eylemini sona erdirdiği, … ‘in söz konusu tazminat talebi hakkaniyetli olmayıp, usul ve yasaya aykırı olduğu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Trafik bilirkişisi … tarafından düzenlenen 11/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ile; yaya …’ in %75 oranında kusurlu olduğu, … Plakalı Otomobil Sürücüsü …’ın ise %25 oranında tali kusurlu olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Aktüer hesap bilirkişisi … Taşkesen tarafından düzenlenen 24/05/2021 tarihli hesap raporu ile; 25.12.2019 tarihli kazada vefat eden …’in geride kalan hak sahiplerinden Anne …’in bakiye destekten yoksun kalma zararının 6.845,95 TL olduğu kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Davacı vekili tarafından verilen 01/06/2021 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; dava açılırken talep ettikleri 100,00 TL’yi 6.745,95 arttırarak toplam 6.845,95 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; KTK’nın 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi, İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin, Kanun’un 92. Maddesinin (i) Bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan iptallerine karar vermiştir.
Bu iptal kararından sonra Yargıtay 17. HD.’nin TRH 2010 Yaşam Tablosunun ve Progresif rant tekniğinin esas alınarak tazminat hesabı yapılması gerektiği yönündeki kararları bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD. 2019/3292 E. 2021/1848 K.)
6098 Sayılı TBK’nun 53/3 maddesi gereğince; ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar ölüm halinde talep edilebilecek zararlar arasında sayılmıştır. Paralel bir düzenleme 818 sy. BK.nun 45. maddesinde de bulunmaktadır. 6098 sy. TBK.nun 55. maddesinde ise destekten yoksun kalma zarrlarının belirlenmesinin esasları düzenlenmiştir.
2918 Sayılı KTK’nun 85-1 maddesinde işletenin sorumluluğu düzenlenmiştir. İşletenin bu maddeden kaynaklanan sorumluluklarını karşılamak üzere ZMMS’ı yaptırmaları gerekmektedir. (KTK 91 vd. Maddeleri)
ZMMS Genel Şartlarının (01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren) A.6/D maddesi gereğince, Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri,
2918 sayılı KTK’nun 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.”
Manevi tazminat yönünden; hakimin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği, murisin, hak sahiplerinin ve davalıların kaza tarihindeki yaşı, geliri, sosyal ve ekonomik durumları, destek süreleri, kusur durumu, paranın satın alma gücü, kaza tarihi dikkate alınarak tazminat belirlenmesi gerektiği kabul edilmektedir (HGK 23/06/2004, 13/291-370).
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; 14/12/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacı murisi …’in kaza nedeniyle vefat ettiği, mahkememizce alınan kusur bilirkişi raporundan davacılar murisi yaya …’in %75, sigortalı davalı sürücü Hasan Delibaş’ın %25 oranında kusurlu olduğu, aktüer bilirkişi tarafından sunulan raporların davacı annenin için 6.845,95 TL destek tazminatı hesaplandığı, fakat bilirkişi tarafından hesaplamada toplama hesabının yanlış yapılması nedeniyle işleyecek dönem gelir kazancının 16.439,96 olması gerekirken 18.197,58 olarak hesapladığı, hesap hatasının mahkememizce düzeltilerek davalı tarafın ödemesi düşülmek suretiyle 5.088,34 TL tazminat belirlendiği, davacıların sosyal ve ekonomik durumları, müteveffanın kazadaki kusuru, kaza tarihi, destek süreleri hak sahiplerinin yaşı ve paranın satın alma gücü dikkate alınarak davacı için yönünden manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 12.000,00-TL manevi tazminatın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
5.088,34 TL destekten yoksun kalma tazminatının 09/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminat yönünden; Karar tarihi itibariyle alınması gereken 347,58 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 195,12 TL harcın mahsubu ile bakiye 152,46 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
Manevi tazminat yönünden; Karar tarihi itibariyle alınması gereken 819,72 TL nisbi karar ve ilam harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
Maddi tazminat yönünden; davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davacı vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak 4.080,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat yönünden; davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davacı vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak 4.080,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminat yönünden; davalılar vekillerle temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davalı vekillerinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.757,61 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak davalı vekillerine verilmesine,
Manevi tazminat yönünden; davalılar vekillerle temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davalı vekillerinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak red edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
Davacı vekili tarafından sarf edilen 115,00 TL tebligat gideri, 36,00 TL müzekkere gideri, 1.000,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.151,00 TL yargılama giderinin davada haklılık oranına göre takdiren 855,49 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
HMK.’nın 333.maddesi uyarınca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Arabuluculuk asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalı Güvence Hesabın’dan alınarak hazineye irad kaydına,
İlişkin taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar usulen açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
E İmzalıdır

Hakim …
E İmzalıdır