Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/510 E. 2021/1054 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/510 Esas
KARAR NO : 2021/1054

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2020
KARAR TARİHİ : 25/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Mahkememizde görülen İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı şirket arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ederek müvekkiline belirlenen fiyattan daha yüksek bedelle mal sattığını, davalının sözleşme hükümlerine aykırı hareket etmesi sebebi ile Hatay 6.Noterliği’nden gönderilen 22.06.2019 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile sözleşmenin feshedildiğini, sözleşmenin feshinden önce sözleşme kapsamında müvekkil şirket tarafından davalı şirkete akaryakıt bedeli olarak 21.06.2019 tarihinde 143.767,00 TL ödeme yapıldığını, karşılığında akaryakıt teslim edilmediğini, 143.767,00 TL fazla ödemenin tahsili amacıyla Adana İcra Müdürlüğü’nan 2019/… E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile icra takibinin kaldığı yerden devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla borçlu davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ;Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkette tahakkuk etmiş ve edecek alacağının bulunmadığını, davacının yapmış olduğu tek taraflı feshin haksız olduğunu, sözleşmenin ruhu ile bağdaşmadığını, davacının haksız kazanç elde etmek peşinde olduğunu, müvekkilinin davacı ile hukuki ve ticari bağlarının devam etmesi adına üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, davacı ile çalıştığı dönemlerde bütün ödemeleri eksiksiz olarak yaptığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava İİK’nun 67.maddesi gereğince açılan itirazın iptali davası olup deliller bu çerçevede toplanarak değerlendirilmiştir.
Davanın, 6102 sayılı TTK’ nın 5/A maddesi gereğince; dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu ticari davalardan olduğu, 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibraz edildiği, dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.
Adana 13. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında, davacı tarafından davalı aleyhine 04/07/2019 tarihinde 143.767,00 TL asıl alacak, 998,49 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 144.765,49 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Süresinde yapılan itiraz üzerine takip durmuştur.
Taraflar arasında 5 yıl süreli ve istasyonlu bayilik sözleşmesi imzalandığı konusuna ihtilaf bulunmamaktadır. Bu sözleşmede, bayi olarak tanımlanan davacı firmaya gönderilecek akaryakıt ve ödemelerin detayları düzenlenmiştir. Davacı …. Ltd. Şti. Hatay 6. Noterliği’nden 22/06/2019 tarihinde … yevmiye numaralı ihtarnameyi göndererek, 20/04/2016 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesinin görülen lüzum üzerine feshedildiği bildirilmiştir. Bu ihtarname davalıya 06/07/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; bayilik sözleşmesi gereğince taraflar arasındaki cari hesaptan dolayı davacının fazla ödemesi olup olmadığı, varsa miktarı noktalarında toplanmaktadır. Sözleşmenin feshinin haksız olup olmadığı veya haksız fesihten kaynaklanan talepler bu davanın konusu değildir.
Tarafların mal ve hizmet alımlarına ilişkin BA-BS formları istenmiş, ticari defter ve belgelerinin incelenmesine karar verilmiştir.
Davacının defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmak ve rapor alınmak üzere yazılan talimat sonucu, Hatay 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/… talimat sayılı dosyasında bilirkişi M. Müşavir …’den alınan 07/09/2021 tarihli raporda; yasal defterlerin usulüne uygun olarak noter onaylarının yapılarak tekdüzen hesap planına ve genel kabul görmüş muhasebe standartlarına uygun olarak tutulduğunu, davacı firma tarafından Mayıs 2016 döneminden Haziran 2019 dönemine kadar önce havale göndererek daha sonrasında akaryakıt alımı yaptığı, muhasebe kayıtlarının incelemesinde son olarak 18-19 ve 21 Haziran 2019 tarihinde yapılan ödemeler ile birlikte davacı firmanın davalı firmadan 143.517,42 TL alacaklı olduğunu belirtmiştir.
Davalı kesin süreye rağmen ticari defter ve belgeleri ibraz etmemiştir. Davalının defter ve belgeleri üzerinde incelemek yapmak üzere görevlendirilen M. Müşavir bilirkişi …’ın mahkememize sunmuş olduğu 27/10/2021 havale tarihli raporda; davalı şirketin defter ve belgeleri incelenmek üzere hazır edilmesinin istendiğini, ancak rapor tarihine kadar dava konusu yıllara ait defter ve belgelerin sunulmadığını, her iki tarafın BA-BS formlarının birbirini teyit ettiği, buna göre 2016-2017-2018 ve 2019 yıllarına ait olmak üzere toplam 454 adet fatura karşılığı KDV hariç 28.696.617,00 TL, KDV dahil 33.862.008,06 TL tutarında işlem yapıldığı, tarafların maliliye yapmış oldukları beyanların birbirini teyit ettiğini, davacının defterlerine göre toplam ödemenin 34.005.549,78 TL olduğunu, buna göre 143.517,42 TL fazla ödeme yapıldığını beyan etmiştir.
Ticari uyuşmazlıklarda mahkeme tarafların ticari defterlerinin ibrazına, resen veya taraflardan birinin istemi üzerine karar verebilir (HMK m 222/1, TTK m. 83/1). HMK’nın 222/2. maddesi uyarınca, ticari defterlerin ticari delil olarak kullanılabilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının bir birini doğrulamış olması gerekmektedir. Öte yandan 20/07/2020 tarihli 7251 sayılı kanunun 23. maddesi ile değişik HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca da, ticari defterlerin sahibi lehine delil olarak kabul edilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekmektedir.
Yukarıda açılanan tüm bu nedenlerle; taraflar arasında imzalanan ve itiraz edilmeyen akaryakıt bayilik sözleşmesi gereğince davalı tarafından davacı bayiye akaryakıt gönderildiği, bedellerinin sözleşmede belirtilen şartlarla ödenmesi gerektiği, sözleşmenin davacı tarafından 22/06/2019 tarihinde feshedildiği, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre 143.517,42 TL fazla ödemesinin bulunduğu, bu ödeme karşılığında akaryakıt teslim edildiğinin iddia yada ispat edilmediği, kaldı ki satılan ve teslim edilen akaryakıt için düzenlenen faturalar yönünden her iki tarafın BA ve BS formlarının birbirini teyit ettiği, davalının beyan ettiğinden daha fazla akaryakıt teslim edildiği konusunda her hangi bir iddiasının bulunmadığı, davalının ticari defter ve belgelerini kesin süreye rağmen ibraz etmediği, davacının defterlerinin eksiksiz ve usulüne uygun tutulduğu, tasdiklerinin yapıldığı, HMK’nın 222/3 maddesi gereğince sahibi lehine delil teşkil ettiği, davanın bu maddede 7251 sayılı kanun ile yapılan değişiklikten sonra açıldığı anlaşıldığından davanın 143.517,42 TL üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Takip tarihinden önce temerrüt gerçekleşmediği gözetilerek icra takibine kadar işleyen faiz talebi yerinde görülmemiştir. Hüküm altına alınan alacağın likit ve bu kısma yapılan itiraz haksız olduğundan davacı lehine inkar tazminatına hükmedilmiştir. (HGK 2017/(19)11-2742 esas 2021/853 karar, İstanbul BAM 12. HD 2021/… esas 2021/… karar)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalının Adana 13. İcra Dairesi’nin 2019/… E. Sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazın 143.517,42 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında olmak üzere 28.703,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 9.803,67 TL’den peşin alınan 1.748,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.055,23 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.748,44 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-A.A.Ü.T. Gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 17.584,15 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
4-A.A.Ü.T. Gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.248,07 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
5-Davacı tarafından yapılan 1.840,15 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanan 1.824,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan masrafın davacının üzerinde bırakılmasına,
6-T.C. Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00 TL Arabuluculuk Ücretinin 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. Maddeleri gereğince, 6183 sayılı kanuna göre davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
7-Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek taraf vekillerin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/11/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza