Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/499 Esas – 2022/41
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
ASLİYE TİCARET 2. MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/499 Esas
KARAR NO : 2022/41
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACI : … – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21.08.2020
KARAR TARİHİ : 12.01.2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Davacı tarafından açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25.01.2012 tarihinde …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı minibüsle … istikametinden … istikametine doğru seyir halindeyken D-817 karayolunun 3.kilometresine geldiği safhada aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje geçtiği ve … İli istikametinden … İlçesi istikametine doğru seyir halinde olan …’ün sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araca çarpması sonucu ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen bu trafik kazasında … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan …’ün vefat ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 100,00-TL maddi tazminatın (koltuk sigortasından kaynaklanan) davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde, davanın zamanaşımı ve eksik evrak ile sigorta şirketine başvuru yapılması sebebiyle usulden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazası nedeniyle davalının karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasından destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiş, davacıların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmıştır.
SGK tarafından davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Osmaniye Ağır Ceza 1. Mahkemesince alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine ait 23.10.12 tarihli raporunda; sanık sürücü …’ın asli ve tam kusurlu, müteveffa sürücü …’ün kusursuz olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
Kusur bilirkişisi …’a ait 08.02.2021 tarihli raporunda; … plakalı minibüs sürücüsü …’ın karayolları trafik kanununun 52.maddesi ile yönetmelikte belirtilen 94.maddesini ihlal ettiği, aracında yolcu olarak bulunan müteveffa …’ün bu kazanın oluşumunda her hangi bir kural ihlalinin bulunmadığı, … plakalı otomobil sürücüsü müteveffa …’ün ise bu kazanın oluşumunda her hangi bir kural ihlalinin olmadığı yönünde rapor sunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Dairesine ait 27.10.2021 tarihli ve … sayılı raporunda; 25.01.2012 tarihinde trafik kazası sonucu yaralanarak götürüldüğü hastanede tedavisinin ardından 30.01.2012 tarihinde taburcu edildiği, 20.02.2012 tarihinde öldüğü bildirilen, … hakkında düzenlenmiş adli ve tıbbi belgelerde bulunan veriler birlikte değerlendirildiğinde;
1.Tıbbi belgelerinde zehirlenme bulgusu tanımlanmadığına göre;
Kişinin zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı,
2.Adli dosyada kayıtlı bilgilerde 5 yıldır kronik böbrek yetmezliği nedeniyle diyaliz tedavisi gören kişinin 25.01.2012 tarihinde trafik kazası sonucu yaralanma ifadesi ile Osmaniye Devlet Hastanesi’ne götürüldüğü, yapılan muayene ve tetkiklerinde sağ ve sol alt kotlarda nondeplase fraktür, sağ klavikula ve L1 vertebra korpusunda kırık saptandığı, diyaliz tedavisinin ardından klavikula kırığı için ameliyat edildiği, 30.01.2012 tarihinde şifa ile taburcu edildiği, 18.02.2012 tarihinde Çukurova Üniversitesi Balcalı Tıp Fakültesi Hastanesi’ne başvurduğu, yapılan muayene ve tetkiklerinde akut pankreatit saptanması üzerine yatırılarak tedavisine başlandığı, 20.02.2012 tarihinde bilinç bulanıklığı ve hipotansiyon geliştiği, çekilen EKG’sinde subakut inferior myokardi enfarktüsü saptanması üzerine yapılan koroner anjiyografide RCA ya PCI uygulandığı, koroner yoğun bakımda tedavisi devam ederken durumu giderek kötüleşerek tedaviye rağmen öldüğü dikkate alındığında;
Kronik böbrek yetmezliği bulunan kişinin ölümünün akut pankreatit ve miyokard enfarktüsü sonucu meydana gelmiş olduğu,
3. Kişinin 25/01/2012 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı yaralanmasıyla ölümü arasında illiyet bağı olmadığı yönünde rapor sunulmuştur.
6098 Sayılı TBK’nin 53/3 maddesi gereğince; ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar ölüm halinde talep edilebilecek zararlar arasında sayılmıştır. 6098 sy. TBK.nin 55. maddesinde ise destekten yoksun kalma zararlarının belirlenmesinin esasları düzenlenmiştir. Buna göre destek yoksun kalma zararları ile bedensel zararların bu kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanacağının belirtildiği, TBK’nin 49.maddesinde kusurlu ve hukuka aykırı bir fiile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, TBK’nin 50.maddesinde ise zarar görenin zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu belirtilmiştir.
Bir kişinin ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kalanların uğradıkları zarar nedeniyle tazminat talep edebilmesi için öncelikle desteğin bir başkasının kusuru ile ölmesi, ölüm neticesinde zarar meydana gelmesi gerekmekte olup ayrıca ölüm ile zarar arasında da illiyet bağının bulunması gerekmektedir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; 25.01.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı araçta davacı murisi …’ün yolcu konumundayken yaralandığı, kaldırıldığı hastanede tedavi sonucunda 30.01.2012 tarihinde taburcu edildiği, taburcu edildikten sonra 20.02.2012 tarihinde davacı desteğinin hayatını kaybettiği, Adli Tıp İhtisas 1. Kurulundan alınan raporda davacı desteği müteveffa …’ün ölüm sebebinin kronik böbrek yetmezliği nedeniyle akut pankreatit ve miyokard enfarktüsü sonucu meydana gelmiş olduğunun belirtildiği, diğer bir ifadeyle kişinin 25.01.2012 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı yaralanması ile ölümü arasında illiyet bağının olmadığı şeklinde mütalaa verildiği, davacının desteği …’ün ölümü ile trafik kazası arasında illiyet bağı bulunmadığı, dolayısıyla desteğin ölümüyle davalı sigorta şirketinin sigortalısının meydana gelen zarardan sorumlu olmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 80,70-TL den peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Arabuluculuk Bürosu tarafından T.C. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6183 sayılı kanuna göre davacıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
6-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına ),
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 6763 sayılı yasa ile değişik 6100 sayılı yasanın 341. Maddesi gereğince miktar itibari ile kesin olmak üzere karar verildi. Açıkça okundu, usulen anlatıldı. 12.01.2022
Katip …
e- imzalıdır
Hakim …
e- imzalıdır