Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/462 E. 2021/899 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/462
KARAR NO : 2021/899

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C….)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – (T.C….)

VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2020
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin 2013 yılından 2019 yılına kadar … A.Ş.’de sekreter olarak çalıştığını, davalının ise bu şirketin arada sigorta ilişkisi, işçi işveren ilişkisi olmaksızın dışarıdan emlak işlerini yürüttüğünü, müvekkilinin çalıştığı işyerine ara sıra gelen davalıyı bu sebepten dolayı gördüğünü, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir alacak verecek ilişkisi olmadığını, söz konusu kambiyo senedinden müvekkilinin haberi dahi olmadığını, davaya konu icra takibine temel kambiyo senedindeki imza ve yazının müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin işverenine karşı Adana 4. İş Mahkemesinin 2019/… esas sayılı dosyası ile işçilik alacakları için dava açtığını, bu davadan 4 ay kadar sonra davaya konu takibin başlatıldığını, iş davası öncesinde müvekkilinin işverenine ihtarname düzenlemiş olduğunu, senedin düzenleme tarihine bakıldığında bu ihtarnamenin akabinde düzenlenmiş olduğunun anlaşılacağını belirterek teminatsız olarak icra takibinin durdurulmasına yada icra dosyasınca tahsil edilen paranın alacaklıya ödenmemesine aksi halde teminat karşılığında icra dosyasının durdurulmasına, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibe konu senedin iptaline, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ;Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 08/09/2020 tarihli cevap dilekçesinde; müvekkili ile … A.Ş. Arasında herhangi bir fiili ve organik bağın bulunmadığını, Adana 12. İcra Dairesinin 2019/… esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibin kesinleştiğini, davacıya usulüne uygun şekilde tebligatın yapıldığını, davacının tebligatın usulsüzlüğünü iddia etmesinin gerçek dışı olduğunu, davacının hiç tanımadığı, konuşmadığı kişiye karşı bu meblağda alternatif ve zorunlu şekil unsurlarını taşıyan yüksek bedelli senedi vermesinin olağan hayatın akışına aykırı olduğunu, söz konusu senetteki imzanın davacıya ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Adana 12. İcra Müdürlüğünün 2019/… esas sayılı dosyasında alacaklı … tarafından borçlu … hakkında 20.000,00 TL bedelli senetten dolayı 20.000,00 TL asıl alacak 2.681,92 TL işlemiş faiz olmak üzere 22.681,92 TL üzerinden 01/08/2019 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatılmıştır.
Dava İİK’nın 72.md gereğince açılan Menfi Tespit davası niteliğinde olup deliller bu çerçevede toplanıp değerlendirilmiştir.
Senet aslı temin edilerek davacının uygulamaya elverişli imza ve yazı örnekleri tespit edilerek, ilgili kurumlardan belge asılları getirtilmiştir.

Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 25/06/2021 tarihli raporunda, söz konusu senette … adına atılı borçlu imzaları ile …(…)’ın mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu bildirilmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davacının aleyhine başlatılan icra takibine konu senetteki imza ve yazıya itiraz edilerek menfi tespit davası açıldığı, yapılan imza incelemesi sonucunda imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, her ne kadar davacı tarafça Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 25/06/2021 tarihli raporunda yazıya ilişkin bir değerlendirmede bulunulmadığından bahisle rapora itiraz edilmiş ise de, imzanın davacıya ait olduğunun tespit edildiği, boşa imza atılarak senedin başkası tarafından doldurulmasının mümkün olduğu, davacının senedin aradaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğuna yönelik itirazı var ise bunun başka bir davanın konusunu oluşturacağı, ayrıca imzanın kendisine ait olmadığına yönelik raporun aksini gösterir yazılı bir delil de sunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilerek, icra takibinin durdurulması yada kasaya girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünden verilmiş bir tedbir kararı bulunmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 59,30 TL’nin peşin alınan 341,55 TL’den mahsubu ile fazla alınan 282,25 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davanın harcı ikmal edilerek gösterilen değeri üzerinden AAÜT gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek taraf vekillerin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/10/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA