Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/445 Esas
KARAR NO : 2021/822

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … TC…. – …
VEKİLİ : Av. … E Tebligat adresi mevcut
DAVALI :…- …
VEKİLİ : Av. … – …
İHBAR OLUNAN : … A.Ş. – E Tebligat adresi mevcut
VEKİLİ : AV…. E Tebligat adresi mevcut

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
YAZIM TARİHİ : ….

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile; vekil eden davacının ve dava dışı olan kardeşi … aleyhine Adana 4. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı icra takip dosyası ile ilamsız icra takibine başlanıldığı, dava dışı …’ın takibe süresi içerisinde itiraz ettiği ve fakat vekil eden davacı adına çıkarılan tebligatın muhtara yapılmış olduğu, vekil eden davacının tebligatı muhtardan teslim aldığı tarihte borca itiraz etmiş İse de süresi içerisinde itiraz edilmediğinden takibin vekil eden davacı yönünden kesinleştiği, vekil eden davacı aleyhine 09.03.2018 tarihinde takip başlatılmış ise de aradan geçen 2 yıldan fazla zaman zarfında dosyada herhangi bir işlem yapılmadığı, takibin müracaata bırakılmasının ardından yenilenen takip dosyası 2020/… esas numarası almış ve yenileme emrinin usule aykırı bir şekilde tebliğ edildiği, vekil eden davacının çalıştığı işyerine gelen maaş haczi ile takibin devam ettiğinden ve yenilendiğinden haberdar olmuş olduğu, iş bu dava dilekçesi ile davalıya borçlu olmadığının tespitini istemek gereği hasıl olduğu, vekil eden davacı ve dava dışı kardeşi …’ya ait olan tarım arazileri davalı/alacaklı tarafından sigorta ettirilmediği, takip dosyasındaki alacağın sebebi olarak gösterilen sigorta poliçelerinin ne vekil eden tarafından ne de kardeşi tarafından imzalanmadığı, Hal böyle iken davalının ilamsız icra takibine konu ettiği poliçelere dayanan bir alacağı da bulunmadığı, bu nedenlerle öncelikle davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; davacı yanın arabulucuya başvurmadan iş bu davayı ikame ettiği, arabuluculuk son tutanağının aslı yada arabulucu tarafından onaylanmış suretinin de dosyaya sunulmadığı, bu bakımdan dava şartı yerinde getirilmediğinden, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini talep ettikleri, Türk Ticaret Kanunun sigorta hukuku kitabının tarafların borç ve yükümlükleri başlığı altındaki madde 1421’de “sigortacının sorumluluğu primin veya ilk taksidinin ödenmesi ile başlar” hükmünün bulunduğu, ayrıca sigorta ettirenin borç ve yükümlülükleri ve prim ödeme borcu başlıkları altında madde 1430’da “sigorta ettiren, sözleşmeyle kararlaştırılan primi ödemekle yükümlüdür. Aksine sözleşme yoksa sigorta primi peşin ödenir. Özel kanunlardaki hükümler saklıdır. Sigorta primi nakden ödenir. İlk taksidin nakden ödenmesi şartıyla, sonraki primler için kambiyo senedi verilebilir; bu hâlde, ödeme kambiyo senedinin tahsili ile gerçekleşir.” hükmünün bulunduğu, buna göre, sigorta priminin sigorta ettiren müşteri tarafından ödenmesinin gerektiği, davacı yanın prim borcunu ödemediği, dava konusu … ve … nolu tarsim sigorta poliçeleri, … A.Ş. … (… Bölge Müdürlüğü) Bölge Müdürlüğü’nde müvekkili davalı şirketin partajından, kodundan kesilmiş poliçeler olduğu, … Aş. … (… Bölge Müdürlüğü) Bölge Müdürlüğü’nün portföyünden kesilmiş poliçeler olduğu, bu poliçelerin … Aş. ve Tarsim Sisteminde (Tarım Sigortaları Havuzunda) kayıtlı poliçeler olduğu, açık kesilen poliçelerde, bölge portföyünden kesilen poliçelerde genellikle … müvekkil şirkete ödeyeceği komisyonlardan poliçe prim bedellerinin kesildiği, bazende sistemden müvekkil şirket kredi kartından ödendiği, yani sigorta poliçe primlerinin müvekkili şirket tarafından ödenmiş olduğu, ancak müşteri tarafından yapılmış bir ödeme olmadığı, müşteri sigorta poliçe primlerini ödemediği. davanın … A.Ş.ye ihbarını talep ettikleri, öncelikle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
İhbar olunan vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; Dava dilekçesinde belirtilen delillerin tamamı HMK. 121.madde gereğince tarafımıza tebliğ edilmediğinden bu belgelere ve davanın esasına ilişkin cevap haklarını saklı tuttukları, davacının, acente tarafından kesilen poliçelerin bilgisi dahilinde olmadığı gerekçesiyle işbu davayı ikame ettiği, bu iddiaları kabul etmedikleri, davacı tarafın bilgisi dahilinde olmadan poliçe kesilmesi sigortacılık hukuku anlamında ve mantıken mümkün olmadığı, düzenlenen icra takibine davacının abisi tarafından itiraz edilmişken davacı tarafından itiraz süresinin kaçırılması sebebiyle takip tarihinden iyi niyet sınırlarını aşacak uzunca bir süre sonra (3 yıl) bir takım yanıltıcı ve yanlış beyanlarla işbu dava ikame edildiği, açılan dava haksız ve mesnetsiz olduğu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Sigorta Hukukçusu Bilirkişisi … tarafından düzenlenen 05/07/2021 tarihli bilirkişi raporu ile: Davalı tarafından sigorta aktinin varlığı HMK md.200 uyarınca kesin delillerle ispat edilemediğinden davacının dava konusu Adana 4.İcra Müd.nün 2018/… E.sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığı kanaatini bildirir rapor düzenlenmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; sigorta sözleşmesi şekle bağlı değil ise de taraflardan birinin inkarı halinde varlığının HMK 200. maddesince kesin delille ispatlanması gerektiği; davaya konu sözleşmenin prim ödemelerinin davacı tarafından değil, davalı acentenin komisyon alacaklarından mahsup edilerek tahsil edildiği, bunun dışında dosyaya kesin nitelikte bir delil ibraz edemediği; bu haliyle TTK’nın 20. maddesi uyarınca, davacının basiretli bir iş adamı gibi hareket ederek sigorta sözleşmesi ön görüşmeleri, icap ve kabulün alınıp verilmesi, teklifnamenin hazırlanması ve sözleşmenin düzenlenmesi, poliçenin teslimi ile dolaylı prim tahsilatı hususunda uyuşmazlık çıkması halinde karşılaşabilecek ispat sorunlarını aşmak için, bir belgeler dizisi (belgeler zinciri) oluşturmadığı, kural olarak hiç kimse kendi kusuruna dayanarak hak elde edemeyeceğinden bu konuda ortaya çıkan belirsizliğin yarattığı yükümlülüklere de bu konuda imkanı bulunduğu sırada yeterli özeni göstermeyen davacının katlanması gerektiği; davacının, taraflar arasındaki sözleşmesel bir ilişki olduğunu HMK m. 200 ve devamı uyarınca ispatlayamadığından iddia olunan sigorta sözleşmesi kapsamında davalıya karşı bakiye prim alacağına yönelik talepte bulunamayacağı gerekçeleriyle davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın sübut bulmadığından reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
Davacının Adana 4.İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine,
Davacının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.329,27 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan toplam 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.274,87 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davacı vekili tarafından yatırılan toplam 54,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davacı vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak 4.080,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından sarf edilen 125,50 TL tebligat gideri, 11,00 TL müzekkere gideri, 600,00 TL bilirkişi gideri olmak üzere toplam 736,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK.’nın 333.maddesi uyarınca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
İlişkin taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar usulen açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
E İmzalıdır

Hakim …
E İmzalıdır