Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/358 E. 2021/907 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/358 Esas – 2021/907
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/358 Esas
KARAR NO : 2021/907

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

DAVACI : … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALILAR : 1- … – …
2- …. LTD. ŞTİ – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/07/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı asıl borçlu …. Ltd. Şti arasında akdedilen 03/06/2014 tarihli genel kredi ve gayrinakdi kredi sözleşmesini davalı …’nun müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bu sözleşme gereğince kullandırılan kredilerin ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kalması nedeniyle Adana 8. İcra Müd.nün 2019/… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalıların yetkiye ve borca itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek, borçlular tarafından Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasına yapılan itirazların 516.329,08 TL asıl alacak, 3.073,88 TL toplam faiz, 153,69 TL BSMV olmak üzere toplam 519.556,65 TL üzerinden iptaline, duran icra takibinin bu tutar üzerinden devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ;Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikametgahının … ili … ilçesi olduğunu, kredi işlemlerin … … Ticari Şubesinden yapıldığını, tarafların … ili … ilçesinde yer almasına rağmen davanın Adana ilinde açıldığını, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğunu belirterek öncelikle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, kredi borcunun muaccel olmadığını, ihtarname ile 3 gün süre verilmesinin kötü niyetli bir davranış olduğunu, yapılandırma teklifinde bulunulmadığını, talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu, icra inkar tazminatı taleplerini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava İİK’nun 67.maddesi gereğince açılan itirazın iptali davası olup deliller bu çerçevede toplanarak değerlendirilmiştir.
Davanın, 6102 sayılı TTK’ nın 5/A maddesi gereğince; dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu ticari davalardan olduğu, 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibraz edildiği, dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.
Davacı banka ile davalılardan … Ltd. Şti arasında 03/06/2014 tarihinde 2.250.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Diğer davalı bu sözleşmeye kefil olarak katılmıştır. Sözleşmenin düzenlendiği tarihte davalı … şirketin ortağıdır. Kefalet sözleşmesi TBK’nın 583.maddesindeki şekil şartlarını taşımaktadır. Diğer taraftan TBK’nın 584/3 maddesi gereğince, ticaret şirketinin ortağı veya yöneticisi tarafından şirketle ilgili verilecek kefaletler için eş rızası gerekli değildir.
Bu kredi sözleşmesi gereğince, davalı şirkete 29/04/2019 tarihinde 36 ay vadeli 500.000,00 TL tutarında taksitli ticari kredi kullandırılmıştır. Taksitlerin ödenmesinde yaşanan gecikmeden dolayı hesap 29/09/2019 tarihinde kat edilerek … 2. Noterliği’nden 30/09/2019 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek borcun 3 gün içinde ödenmesi istenmiştir. İhtarname asıl borçluya 02/10/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, kefil …’na gönderilen ihtarname ise iade edilmiştir. Verilen 3 günlük sürede ödeme yapılmadığı için asıl borçlu … Ltd. Şti. 08/10/2019 tarihinde, kefil … ise takip tarihinde temerrüte düşmüştür.
Davacı-alacaklı, Adana 8. İcra Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasında, davalı-borçlular hakkında 09/10/2019 tarihinde, 516.329,08 TL asıl alacak, 7.535,15 TL işlemiş temerrüt faizi ve 376,76 TL BSMV olmak üzere toplam 524.240,99 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatmıştır. Borçluların süresinde yapmış oldukları itiraz üzerine icra takibi durmuştur.
TTK 8/1 maddesine göre; ticari işlerde faiz oranı sözleşme ile serbestçe belirlenebilir. Kredi sözleşmesinin 10/5 maddesinde; kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi veya borcun sözleşme kapsamında muaccel hale gelmesi halinde, borcun hangi tür krediden doğduğuna ve kredinin vadesine bakılmaksızın alacağın muaccel hale geldiği tarihten itibaren borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uygulanan en yüksek cari faiz oranın 2 kat oranında gecikme faizi uygulanacağı belirtilmiştir. Bankanın, borçlu cari hesap şeklinde çalıştırılan kredilere uyguladığı cari faiz oranının %24 olduğu, buna göre uygulanması gereken temerrüt faizi oranının ise %48 olduğu tespit edilmiştir.
Alacağın kat tarihi itibariyle kayıtlardan tespit edilmesi, temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faiz ile BSMV nin ana paraya ilave edilerek kapitalize edilmesi ve bu şekilde oluşan ana paraya takip tarihine kadar temerrüt faizi uygulanması gerekmektedir.(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/19-822 esas 2018/1754 karar, 19 HD. 2016/5391 esas 2017/2354 karar sayılı kararları )
Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi Neslihan Gönlüşen 29/06/2021 havale tarihli raporunda ; asıl borçlunun 08/10/2019 tarihinde, kefilin takip tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek temerrüt tarihine kadar akdi faiz, temerrüt tarihinden sonra ise %48 oranında temerrüt faizi uygulanarak hesaplama yoluna gidilmiş, asıl borçlu yönünden takip tarihi itibariyle 516.329,08 TL asıl alacak, 688,44 TL temerrüt faizi, 34,42 TL BSMV olmak üzere 517.051,94 TL borç bulunduğu belirtilmiştir. Asıl borçlu yönünden yapılan hesaplama dosya kapsamına ve yöntemine uygun bulunarak hükme esas alınmıştır. Kefil yönünden ise, takip tarihine kadar akdi faiz uygulanmıştır. Ancak 08/10/2019 (asıl borçlunun temerrüde düştüğü tarih) tarihine kadar hesaplanan akdi faiz ile BSMV tutarları asıl alacak ile toplanarak kapitalize işlemi yapılmış ve toplam tutar üzerinden akdi faiz yürütülmüştür. Ancak kefil … icra takibi ile birlikte temerrüde düştüğü için takip tarihine kadar herhangi bir kapitalize işlemi yapılmaksızın akdi faiz yürütülmesi gerekmektedir. Bu husus ek rapor alınmasını gerektirmediğinden ve raporda 08/10/2019 tarihine kadar işlemiş akdi faiz ile BSMV hesaplandığı için bu tarihten icra takibinin başlatıldığı 09/10/2019 tarihine kadar 1 günlük süre için 483.372,65 TL anaparanın %18,48 oranı üzerinden akdi faizi 248,13 TL, faiz üzerinden %5 oranında BSMV si ise 12,40 TL olarak hesaplanmıştır. Buna göre; kefil yönünden, takip tarihi itibariyle borç miktarı; 483.372,65 TL asıl alacak, 33.001,46 TL işlemiş akdi faiz ve 1.273,04 TL BSMV olmak üzere toplam:517.647,32 TL olmaktadır. Ancak taleple bağlı kalındığında kefil için: 483.372,65 TL asıl alacak, 2.385,44 TL akdi faiz ve 119,27TL BSMV olmak üzere 485.877,36 TL üzerinden itirazın iptaline karar verilmelidir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davacı banka ile davalı … Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine diğer davalının müteselsil kefil olarak katıldığı, kefaletinin TBK’nın 583 ve 584 maddelerine uygun olduğu, kendisini bağladığı, sözleşme gereğince kullandırılan taksitli ticari kredinin ödemelerinin durdurulduğu, bu nedenle hesabın kat edilerek gönderilen ihtarnamenin sonuçsuz kaldığı, alacaklı bankanın başlattığı ilamsız icra takibine davalıların itiraz ettiği ve haklarındaki takibin durduğu, kredi sözleşmesindeki imzaların inkar edilmediği, borcun ödendiği yönünde bir savunma ve delil getirilmediği, Asıl borçlu yönünden hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, … Ltd. Şti.’nin itirazının 516.329,08 TL asıl alacak, 688,44 TL temerrüt faizi, 34,42 TL BSMV olmak üzere 517.051,94 TL üzerinden iptaline, davalı kefil …’nun itirazının ise sebepleri yukarıda açıklandığı üzere bilirkişi raporundan farklı olarak 483.372,65 TL asıl alacak, 2.385,44 TL akdi faiz ve 119,27TL BSMV olmak üzere 485.877,36 TL üzerinden iptaline, hüküm altına alınan alacakların likit ve bu kısma yönelik itirazın haksız olduğu gözeltilerek davacı lehine inkar tazminatına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davalıların Adana 8. İcra Dairesi’nin 2019/… E sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın;
A)Asıl borçlu …. Ltd. Şti yönünden, 516.329,08 TL asıl alacak, 688,44 TL temerrüt faizi, 34,42 TL BSMV olmak üzere 517.051,94 TL üzerinden,
B)… yönünden ise; 483.372,65 TL asıl alacak, 2.385,44 TL akdi faiz ve 119,27TL BSMV olmak üzere 485.877,36 TL üzerinden,
İptali ile, takibin bu miktarlar üzerinden ve asıl alacaklara takip tarihinden itibaren %48 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle devamına,
Hüküm altına alınan alacağın %20 si oranında olmak üzere 103.410,38 TL inkar tazminatının davalı …. Ltd. Şti tamamından, diğer davalı … ise 97.175,47 TL lik kısmından sorumlu olacak şekilde davalılardan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 35.319,81-TL karar harcından, peşin alınan 6.251,53-TL harcın mahsubu ile bakiye 29.068,28-TL harcın, davalı …. Ltd. Şti tamamından, davalı … ise 26.938,75 TL’lik kısmından diğer davalı ile birlikte sorumlu olacak şekilde davalılardan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
Davacının peşin olarak ödediği 6.251,53 TL harcın davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, kararın verildiği tarihte yürürlükte olan AAÜT’ne göre davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 42.902,60 TL vekalet ücretinin, davalı …. Ltd. Şti tamamından, davalı … ise 41.343,87 TLsinden diğer davalı ile birlikte sorumlu olacak şekilde davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Her iki davalı hakkındaki talebin reddedilen kısımları gözetilerek hesaplanan 5.052,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 975,00 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre hesaplanan 970,00 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, kalan masrafın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-T.C. Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00 TL Arabuluculuk Ücretinin 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. Maddeleri gereğince, 6183 sayılı kanuna göre davalılardan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine, Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/10/2021

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza