Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/314 E. 2021/848 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/314 Esas – 2021/848
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/314 Esas
KARAR NO : 2021/848
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACILAR:1- …TC. … – …
2- …TC. … – …
3- …TC. … – …
4- … TC. … – …
5- … TC. … – …
VEKİLİ : AV. … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. …
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 06/10/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesi ile; 16.11.2017 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motorsikletin çarpışması sonucu meydana gelen kazada …’in vefat ettiği, müteveffa …’in desteğinden mahrum kalan annesi müvekkili …’un sigorta poliçesinde sabit olan destekten yoksun kalma tazminatının davalı sigorta şirketi tarafından eksik ödenmesi üzerine taraflarınca bakiye miktarın tahsili amacıyla belirsiz alacak davasının açıldığı, Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… E, 2018/… K sayılı dosyası ile incelenen tazminat davasında dosyaya sunulan hesap raporuna göre müvekkiline ödenmesi gereken destekten yoksun kalma tazminatının 59.648,06 olduğu tespit edildiği, bununla birlikte dosyaya sunulan 15.10.2018 tarihli kusur raporunda ise kabul edilmesi mümkün olmayan bir hataya imza atılmış olduğu, müteveffa …’in bulunduğu araç sürücüsü …’ın %25 oranında tali kusurlu olduğundan bahisle ödenmesi gereken tazminat miktarının %75’i üzerinden hesaplama yapıldığı, yapılan hesaplama neticesinde de davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin müvekkilinin zararını karşılamaya yettiğinden davanın reddine karar verildiği, taraflarınca yerel mahkeme tarafından yapılan inceleme aşamasında kusur raporuna ve dolayısıyla da hesap raporuna itiraz edildiği, fakat yapmış oldukları itirazın dikkate alınmayarak davanın reddine karar verilmesi üzerine tarafımızca istinaf kanun yoluna başvurulduğu, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2019/… E, 2019/… K sayılı dosyası ile yapılan istinaf incelemesi neticesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve ödeme tarihi itibariyle 17.799,64 TL bakiye zararın mevcut olduğundan bahisle başvurularının kabulüne ve Yerel Mahkeme tarafından verilen hükmün kaldırılmasına karar verildiği, yerel mahkeme kararının kaldırılması sonrasında Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/… E, 2019/… K sayılı dosyasından davalarının kabulüne karar verildiği, ancak Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… E, 2018/… K sayılı dosyasına sunulan kusur ve hesap raporlarına karşı itirazlarının değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verilmiş olması ve bu sebeple davanın ıslah edilememiş olduğundan müvekkilinin belirlenen zararı doğrultusunda dava bedelinin arttırılamadığı, dolayısıyla dava değeri olan 1.000,00 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi müvekkilinin tespit edilen zararını karşılamadığından taraflarınca Adana 1. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… E sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiği, müvekkilinin bakiye zararının 21.12.2017 tarihinden itibaren faiz işletilmek kaydıyla 17.799,64 TL olduğu, Adana 1. İcra Müdürlüğü 2020/… E sayılı dosyasına konu alacak müvekkilinin destekten yoksun kalma tazminatı ve edinilmiş hakkı olduğu, yerel mahkeme tarafından usule ve yasaya aykırı olan kusur ve hesap raporlarına yapmış olduğumuz itirazlarının değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verilmiş olması sebebiyle davanın ıslah edilememesi edinilmiş olan hakkı ortadan kaldırmayacağı, davalı borçlunun itirazlarının haksız ve tamamen takibi durdurmaya yönelik olması sebebiyle söz konusu itirazın iptali için huzurdaki davayı açma zaruretinin doğduğu, bu nedenlerle öncelikle davanın kabulü ile icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; Sigorta hukukundan doğan tüm hak ve alacakların 2 yıllık zaman aşımına tabi olduğu, somut olayda davacının talebini ve davayı kabul etmemekle birlikte 16.11.2017 tarihinde kaza gerçekleşmiş olmasına rağmen ek dava 16.06.2020 tarihinde açılmış olmakla, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olmakla zaman aşımı defiinde bulundukları, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirkete 31.03.2017/2018 tarihleri arasında … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, işbu poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalılarının kusuru oranında olmak üzere, bedeni zararlarda şahıs başına azami 330.000,00-TL ile sınırlı olduğu, poliçe limitini bildirmelerinin davayı ve iddiaları kabul anlamında olmadığı, manevi tazminatın poliçe teminatı kapsamı dışında olduğu, kaza sonucu üçüncü kişinin ölümü veya yaralanması gerçekleştiği takdirde, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ile yükümlü olduğu, ancak davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı yönünden müvekkili şirkete 07.12.2017 tarihinde başvuru yapılmış olduğu, müvekkili şirket tarafından 9838259 nolu hasar dosyası açıldığı ve yaptırılan aktüer incelemesi sonucu davacı için 21.12.2017 tarihinde 37.398,51 TL , davacının murisi müteveffanın babası dava dışı …’e 31.027,97 TL destekten yoksun kalmaya yönelik tazminat ödemesi yapıldığı, iş bu ödemenin tazminat alacağını karşılamadığından bahisle davacı yan tarafından Adana 2. ATM 2018/… E. , 2018/… K. sayılı dosyasıyla davanın ikame edildiği, davanın reddine yönelik hüküm davacı vekili tarafından istinaf incelemesine esas olmak üzerine Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, Bölge Adliye Mahkemesi’nce yapılan yargılamada, davacının davası 1.000,00 TL üzerinden kabul edilmiş ancak fazlaya ilişkin bir hakkın bulunduğunda dair bir ibareye yer verilmediği, e kaza sonucu üçüncü kişinin ölümü veya yaralanması gerçekleştiği takdirde, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve sigortalının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ile yükümlü olduğu, ancak tazminatın ödenebilmesi için davacıların ölen veya yaralanan kişi ile ilişkileri, davacıların yaşları ve ölüm olayı dolayısıyla destekten yoksun kalıp kalmadıkları, destekten yoksun kalmışlarsa bu zararlarının uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra sonuca göre karar verilmesinin gerektiği, (Yargıtay’ın 26.11.1990 gün ve 1989/7479 Esas ve 1990/7584 Karar) Sonuç olarak sakatlanma ve ölümlerde geçerli olan teminatın her halükarda verilecek bir teminat olmadığı, belirlemelerin sonucunda verilecek bir tazminat olduğu, dava konusu olayda davacıların gerçek zararı müvekkili şirket tarafından ödenmiş olduğundan ve bu konuda kesin hüküm oluştuğundan herhangi bir hukuki ve mali sorumluluğunun kalmadığı, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2019/… E, 2019/… K sayılı dosyası ile yapılan istinaf incelemesi neticesinde davalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu ve ödeme tarihi itibariyle 17.799,64 TL bakiye zararın mevcut olduğundan bahisle başvurularının kabulüne ve Yerel Mahkeme tarafından verilen hükmün kaldırılmasına karar verildiği, yerel mahkeme kararının kaldırılması sonrasında Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/… E, 2019/… K sayılı dosyasından davalarının kabulüne karar verildiği, ancak Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/… E, 2018/… K sayılı dosyasına sunulan kusur ve hesap raporlarına karşı itirazlarının değerlendirilmeksizin davanın reddine karar verilmiş olması ve bu sebeple davanın ıslah edilememiş olduğundan davacının belirlenen zararı doğrultusunda dava bedelinin arttırılamadığı anlaşıldığından davacı vekilinin kesinleşen Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/… E, 2019/… K kararı doğrultusunda bakiye zarar üzerinden takip yapması hukuka uygun olduğundan takibe yapılan itirazın iptali ile , ilgili karar gereğince bakiye zararın miktarı açıkca belirlendiğinden icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davacın KABULÜ İLE,
Davalının Adana 1.İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin takipteki şartlar ile aynen DEVAMINA,
Hükmolunan alacağın %20’si oranında olan 4.215,63 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihi itibariyle alınması gereken 1.439,85 nisbi karar ve ilam harcından peşin olarak alınan toplam 254,58 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.185,27 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davacı vekili tarafından yatırılan toplam 254,58 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca davacı vekilinin sarf ettiği emek ve mesaisi dikkate alınarak 4.080,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı vekili tarafından sarf edilen 41,00 TL tebligat gideri, 2,00 TL müzekkere gideri, olmak üzere toplam 43,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
HMK.’nın 333.maddesi uyarınca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine,
Arabuluculuk asgari ücret tarifesine göre hesaplanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına
İlişkin taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar usulen açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
E İmzalıdır

Hakim …
E İmzalıdır