Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/113 E. 2022/88 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/113
KARAR NO : 2022/88

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … -(T.C….)

VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2020
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket …. Ltd. Şti’nin narenciye üreticilerinden ürettikleri narenciyelerin bedeli ödemek suretiyle satın alınması ve satın alınan narenciyelerin kesim ve toplanma zamanı geldiğinde bulundukları yerden toplanarak üçüncü bir kişi yada firmaya satılması işi ile faaliyet gösterdiğini, 23/08/2019 tarihinde davalı ile satım sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre … mevkiinde davalıya ait tarla üzerinde yer alan ürünlerin satışı konusunda anlaştıklarını, müvekkili şirketin banka hesabından davalı …’ın hesabına 60.000,00 TL ön ödeme yaptığını, müvekkili şirketin sözleşme ile satın aldığı ürünlerin bulunduğu tarlaya malları teslim almak üzere gittiklerinde malların yerinde olmadığını, narenciyelerin toplanılmış olduğunu gördüklerini, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, bu nedenle müvekkili şirketin üçüncü kişilere olan yükümlülüğünü yerine getiremediğini, hem dava konusu ana para ile hem de yapamadığı satışın karı ile iki kere zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla 60.000,00 TL ‘nin zararın doğum tarihi olan tarihten işleyecek ticari reeskont faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu 16/03/2020 havale tarihli dilekçesinde; müvekkili … ile davacı arasında satış sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme gereğince müvekkiline ait ürünlerin bedelinin 170.000,00 TL olduğunu, davacının müvekkiline 23/08/2019 tarihinde 70.000 TL ödemesi gerekirken vade tarihinden sonra 04/09/2019 tarihinde sadece 60.000,00 TL ödediğini, davacı tarafın ödeme güçlüğüne düştüğünü, mutabık kalınan 170.000 TL ‘nin kalan kısmını ödeyemeyeceğini müvekkiline bildirdiğini, davacının söz konusu ürünleri … Ltd. Şti’ne sattığını, bakiye kalan bedelin … Ltd. şti. Tarafından ödeneceğinin bildirildiğini, sözleşmede kararlaştırılan 170.000 TL ‘nin kalan kısmından 103.000 TL ‘nin … firması tarafından müvekkiline ödendiğini ve müvekkilinin bahçesindeki ürünlerin teslim alındığını belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayanan alacak davasıdır.
Davanın, 6102 sayılı TTK’ nın 5/A maddesi gereğince; dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu ticari davalardan olduğu, 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibraz edildiği, dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.
Adana Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Esnaf ve Sanatkarlar Odası birliğine ve Vergi Dairesine müzekkere yazılarak davacının tacir olup olmadığı hususlarında araştırma yapılmış ve vergi dairesince verilen cevabi yazıda nakti limit sınırlarını aştığı görülmüş yargılamaya mahkememizde devam edilmiştir.
Tarafların ticari defter ve belgelerinin incelemesine karar verilmiştir. Davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması amacı ile Hatay İskenderun Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat sonucunda görevlendirilen mali müşavir … 21/10/2020 tarihli raporunda;davacının defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğunu, defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresi içinde yapıldığını, 2020 yılı defter beratlarının süresi içerisinde verildiğini, taraflar arasında 60.000 TL tutarlı ön ödeme işlemi dışında herhangi bir işlemin bulunmadığını, taraflar arasında mutad hale gelmiş uygulamanın tespit edilmediğini, davalı tarafa ödenen 60.000 TL tutarlı ön ödemenin davacının defterlerinde kayıtlı olduğunu, bu bakımdan davacı tarafın davalı taraftan dava tarihi itibari ile 60.000 TL alacaklı olduğunu, … şirketi tarafından davacı tarafa 04/09/2019 tarihinde 200.000 TL ve03/10/2019 tarihinde 10.000 TL ödeme yapıldığını, toplam ödeme tutarının 210.000 TL olduğunu, bu tutardan davacı tarafından düzenlenen 2.950,00 TL tutarlı komisyon faturasının düşülmesi ile bakiye tutarın 207.050,00 TL olduğunu ve dava tarihi itibari ile davacı tarafın dava dışı … şirketine 207.050,00 TL borcunun olduğunu, … ile davacı arasında başkaca bir ilişkinin bulunmadığını belirtmiştir.
Dava dışı … şirketinin ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için Mersin Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat sonucunda görevlendirilen mali müşavir …’ın 05/07/2021 tarihli raporunda; dava dışı …’ın davalı …’e ödemesi gereken bakiye 14.600,00 TL ‘nin davacı hesabına mahsup edildiğini, davacı şirketin davalı …’den gönderdiği 60.000,00 TL avans tutarından 14.600,00 TL ‘nin mahsup edilmesi sonucu 45.400,00 TL alacağı bulunduğunu, davacının 45.400,00 TL asıl alacak ve 3.295,85 TL faiz tutarı olmak üzere toplam 48.695,85 TL alacak bakiyesi olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili tarafından davalının defterlerinin bulunmadığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamından: Davacı ile davalı arasında narenciye alım-satımına ilişkin olarak sözleşme yapıldığı, sözleşmede sözleşme tarihinin bulunmadığı, dava dilekçesinde sunulan sözleşmeye göre, küçük dikilide bulunan davalıya ait narenciye tarlasında enter limonların götürü usulü ile 170.000 TL bedel üzerinden davacıya satılacağının bu bedelin 70.000 TL sinin önden davalıya ödeneceği hususunda anlaşıldığı, sözleşme altında davalı ve davacıya ait imzaların bulunduğu, sözleşme ilişkisine ve dosyaya sunulan sözleşmeye tarafların bir itirazının olmadığı, aradaki ilişkinin ve sözleşmenin taraflarca kabul edildiği, davacı tarafından davalı ile yaptıkları satım sözleşmesi gereğince davalıya 60.000,00 TL ödeme yaptığını, satın aldığı ürünlerin bulunduğu davalıya ait tarlaya malları teslim almak üzere gittiklerinde malların yerinde olmadığını gördüklerini, ürünlerin teslim alınamamasından dolayı zarara uğradıklarını iddia ederek 60.000 TL’nin işleyecek faizi ile davalıdan tahsilini talep ettiği, davalının davacı tarafından kendilerine 60.000,00 TL ödendiğini kabul ettiği, ancak anlaşılan 170.000 TL ‘nin kalan kısmını davacının ödeyemeyeceğini bildirdiğini, davacının söz konusu ürünleri … Ltd. Şti’ne sattığını, bakiye kalan bedelin … Ltd. şti. tarafından ödeneceğinin davacı tarafından kendilerine bildirildiğini, sözleşmede kararlaştırılan 170.000 TL ‘nin kalan kısmından 103.000 TL ‘nin … firması tarafından kendilerine ödendiğini iddia ettiği, dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacı ile dava dışı … şirketi ile 11/09/2019 tarihli sözleşme yapıldığı, bu sözleşmede Dikili köyündeki parselde bulunan enter limon için 103.000 TL, kargılıda bulunan parseldeki ürünler için 171.000 TL bedel üzerinden anlaşma sağlandığı, davadışı … şirketi tarafından davalı adına 10/11/2019 tarihli davalıdan alınacak limon için 117.600 TL müstahsil makbuz kesildiği, davacı tarafından düzenlenen 10/12/2019 tarihli dava dışı … şirketine kesilen açıklama kısmında davalı …, …. …, …ndan alınan narenciye alımına karşılık alınan komisyon bedeli açıklamasının bulunduğu, dava dışı … şirketinin defterlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen raporda dava dışı şirket tarafından davalıya 117.600 TL müstahsil makbuz düzenlendiğinin, banka yoluyla davalıya 103.000 TL ödeme yapıldığının, kalan 14.600 TL’nin ise davacı şirketin avans hesabına mahsup edildiğinin tespit edildiği, bir bütün olarak bakıldığında her ne kadar davacı şirket dava dışı şirket ile olan ilişkisinin dava konusu olay ile ilgili olmadığından bahisle sözleşmenin ifa edilememesinden kaynaklı zararın davalıdan tazminini talep etmiş ise de, davacının davalı ile yaptığı dava konusu sözleşme içeriğindeki ürünleri dava dışı şirketin alması için dava dışı … şirketi ile ayrı bir anlaşma yaptığı, sözleşme içerikleri karşılaştırıldığında her iki sözleşmede alımı kararlaştırılan ürünlerin davalıya ait aynı parselde bulunan enter limonlara ait olduğunun sabit olduğu, ayrıca davacının davalının ürünlerini alması için dava dışı şirket ile yaptığı anlaşma gereğince dava dışı şirkete komisyon alacağı kestiği, dava dışı şirket tarafından davalıya, davacı ile aralarında yapılan sözleşmede kararlaştırılan bedel kadar ödeme yapıldığının tespit edildiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıya ait parsele gittiklerinde ürünlerin bulunmadığını, narenciyelerin kendilerinden önce toplanıldığını bu durumdan haberlerinin olmadığına ilişkin iddialarının yersiz ve kötü niyetli olduğu, davalının davacı ile arasındaki sözleşmeyi , davacı ile dava dışı şirket arasındaki sözleşme gereğince dava dışı şirkete ifa ederek edinimlerini yerine getirmiş olduğu kabul edilerek, davacının malın teslim edilmemesi nedeniyle uğradığı zararın tazminine ilişkin taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2- Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 80,70 TL harcın peşin alınan 1.024,65 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 943,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesaplanan 8.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına )
6-T.C. Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00 TL Arabuluculuk Ücretinin 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. Maddeleri gereğince, 6183 sayılı kanuna göre davacıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekilinin, davalı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/01/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza