Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/948 E. 2021/798 K. 24.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/948 Esas – 2021/798
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/948
KARAR NO : 2021/798

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – (T.C. …)

VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … AŞ – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/12/2019
KARAR TARİHİ : 24/09/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/07/2013 tarihinde sürücü… idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’e çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir ödemenin yapılmadığını, meydana gelen kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını belirterek fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli iş göremezlikten dolayı 1.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ;Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 17/01/2020 havale tarihli dilekçesinde; … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 20/09/2012-20/09/2013 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, tarafların kusur oranlarının ve davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, davacının kaza tarihinden itibaren işleyecek faiz talebinin hukuku aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davanın, 6102 sayılı TTK’ nın 5/A maddesi gereğince; dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu ticari davalardan olduğu, 6325 sayılı HUAK’nın 18/A maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibraz edildiği, dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıya ait tedavi evrakları, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiş, davacıların ekonomik ve sosyal durumları araştırılmıştır.
30/07/2013 tarihinde sürücü… idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaya …’e çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı yaralanmıştır.
… plakalı araç 20/09/2012-20/09/2013 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanmıştır. Dava tarihinden önce başvuru yapılmış ancak herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
SGK tarafından davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
Adana İl Emniyet Müdürlüğüne yazılan yazıya cevap verildiği aracın kullanım amacının hususi olduğu bildirilmiştir.
Kozan CBS’ nın 2013/… soruşturma sayılı dosyasında yürütülen soruşturma sonunda; 25/09/2013 tarih, 2013/… K. Sayılı karar ile şikayet yokluğundan dolayı kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen Bayram Yıldırım 25/06/2020 tarihli raporunda … plakalı araç sürücüsü…’ın %25 oranında, yaya …’in ise %75 oranında kusurlu olduğunu belirtmiştir.
ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 17/08/2020 tarih, … sayılı raporunda, davacı …’in yaralanmasının sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı belirtilmiştir.
Rapora yapılan itiraz üzerine alınan İstanbul ATK 2. Üst Kurulunun 08/04/2021 tarihli raporunda; davacı …’in yaralanmasının sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı belirtilmiştir.
818 sayılı B.K. Nun 46. Maddesi (6098 sayılı TBK nın 54. Maddesi ) gereğince cismani zarara uğrayan kişi çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararlarını talep edebilir.
2918 Sayılı KTK’nun 85 /1 maddesinde; ” (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996 – 4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adıaltında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsünsahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü yer almaktadır.
Aynı maddenin 5. fıkrasında ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” denilmektedir.
2918 Sayılı KTK’nun 91 /1 maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmü bulunmaktadır. Devam eden maddelerde ise zorunlu trafik sigortasının kapsamı düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davacının %75 oranındaki kusuru ile sebebiyet verdiği trafik kazasında yaralandığı, gerçekleşen kazada, davalı sigorta şirketinin ZMMS poliçesi ile sigortaladığı … plakalı araç sürücüsü…’ın %25 oranında kusurlu olduğu, 2918 sayılı Yasanın 85/1 ile 91 ve devamı maddeleri gereğince oluşan zarardan davalının sigortacı olarak ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu ancak dosya kapsamına alınan tüm raporlar ile davacıda oluşan zararın tespiti için ATK 2 ihtisas kurula gönderildiği, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığının bildirildiği, davacıya ait daha önce üniversite hastanesinden alınan rapor ile ATK dan alınan rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın ATK Üst Kurula gönderildiği bu raporda da sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığının bildirildiği, har iki raporun birbiri ile uyumlu olduğu davacıda kalıcı iş gücü kaybının bulunmadığı, taleplerinin kalıcı iş gücü kaybına yönelik olduğu anlaşıldığından açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2- Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesaplanan 1000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … AŞ.’ ye ödenmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-T.C. Adalet Bakanlığı Bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00 TL Arabuluculuk Ücretinin 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. Maddeleri gereğince, 6183 sayılı kanuna göre davacıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/09/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA