Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/925 E. 2022/84 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/925 Esas – 2022/84
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
ASLİYE TİCARET 2. MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/925
KARAR NO : 2022/84

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …

DAVA : İtirazın İptali- (Ticari Nitelikteki Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/12/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Davacı tarafından açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil … Bankası A.Ş. ile müşterisi …. Ltd. Şti. arasında imzalanmış olan genel kredi sözleşmesine bağlı müteselsil kefalet ve hesap rehni sözleşmesi gereğince birikmiş borç olan 100.000,00-TL. 22/06/2017 tarihinde …. Ltd. Şti. ne ait banka hesabından sözleşme kefili olan müvekkil … tarafından ödendiğini, buna ilişkin …. Ltd. Şti. nin … Bankasından kullandığı kredinin krediye kefil olan müvekkil … tarafından ödendiğini, ancak …. Ltd. Şti. 06 Aralık 2017 yılında unvan değişikliğine gittiğini, ünvanı …. Ltd. Şti. olduğunu, bu nedenle müvekkilinin unvan değişikliğine gitmiş olan … Ltd. Şti. ne yapmış olduğu ödemeden dolayı borçlu şirkete rücu etmek üzere Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/ … E. sayılı dosyası ile icra takibi açtığını, ancak borçlu şirket 22/01/2019 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu, yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle takibe konu rücu alacağının zamanaşımına uğradığını, davacının, davalı müvekkili şirketin eski mali müşaviri olduğunu, müvekkili şirket hesaplarından çekmiş olduğu nakit paralarla şirketin kredi borcunu kapatmak yerine uhdesine geçirdiğini, icra takibinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; kefil sıfatıyla kredi sözleşmesi imzalayan davacının, kredi borcunu ödediğini ileri sürerek davalı asıl borçlu aleyhine rücuen tahsil amacıyla başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Adana İcra 2. Müdürlüğüne yazılan müzekkerelere cevap verildiği görüldü.
Adana İcra 2 Müdürlüğüne ait 2018/… esas sayılı dosyası mahkemiz dosyası arasına alındığı, dosyanın incelenmesinde; alacaklının … ve borçlunun …. Ltd. Şti. Olduğu, 100,000,00-TL asıl alacak, 13.463,02-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 113.463,02-TL üzerinden takip başlatıldığı görülmüştür.
…. Ltd. Şti. 06 Aralık 2017 yılında unvan değişikliğine nedeni ile unvanın …. Ltd. Şti. Olduğu görüldü.
Bilirkişiler … ve Prof Dr. …’a ait 30.12.2021 tarihli raporda; davacının maliki olduğu Adana İli, … İlçesi, … mah. … Ada, …, parselde bulunan taşınmazdaki 9 nolu bağımsız bölüm üzerinde …. Ltd. Şti’nin kullandığı kredilerin teminatı olarak … Bankası A.Ş. Lehine 1.600.000,00 TL bedel üzerinden 11.06.2015 tarihinde ipotek tesis edilmiştir. Davacı, 22.06.2017 tarihinde …. Ltd. Şti.(… …. Ltd. Şti.) hesabına ipotek fek ücreti açıklamasıyla 100.000.00- TL. ödeme yapmıştır. Ödenen tutarım iade edilmemesi üzerine Adana 2. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile 100.000,00-TL. asıl alacağın yasal faiziyle birlikte ödenmesi talebiyle 20.12.2018 tarihinde icra takibi başlatılmıştır. Davalı şirket davacıdan olan alacağı sebebiyle takas-mahsup defini kullandığını belirtip davanın reddine karar verilmesini talep etmiş olup, banka hesap hareketleri incelenmiştir. … Ltd.Şti.’nin çeşitli bankalara ait hesaplarından, davacı …’ın elden ve nakit olmak üzere ve imza karşılığında toplam 7.027.319,67 TL tutarı çekmiş olduğu;17.04.2014-31.08.2016 tarihleri arasında davalı şirketin hesaplarından davacının banka hesabına toplam 575.960,00-TL tutarında Havale/EFT yoluyla para gönderildiği, 28.05.2014- 09.08.2016 tarihleri arasında davalı şirketin hesaplarından davacının kullandığı kredi kartına toplam 484,676,66 TL. tutarın ödendiği, böylece davalı şirket tarafından davacıya yapılan ödeme tutarının 8.087.956,33-TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı, davalı şirket hesabına ödediği 100.000,00 TIL.’nin iadesini talep ederken davalı şirket takas beyanında bulunmuş ve davacının davalı şirketten aldığı 8.087.956,33 TL tespit edilmiştir. TBK m. 143 hükmünde takas beyanı ile birlikte karşılıklı borçların, miktarı az olan borç miktarınca ve takas edilebilecekleri andan itibaren sona erdiği yönünde rapor sunulmuştur.
İtirazın iptali davası; takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde borçluya karşı açtığı bir eda davasıdır. Ancak normal bir eda-alacak davasından farklı olarak icra takibi içerisinde açılır ve takip hukukuna özgü bir takım sonuçlar doğurur. İİK 67 maddesi uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın %20’den aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.

Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davacının davalı şirketin eski mali müşaviri olduğu, davalı şirketin … Bankası A.Ş.’den kullandığı finansman için müteselsil kefil olduğu, müteselsil kefaleti yanında ayrıca Adana ili … ilçesi, … Mahallesi … ada, … parselde bulunan 9 nolu taşınmazını … Bankasına 11.06.2015 tarihinde ipotek verdiği, genel kredi sözleşmesindeki kefaleti nedeniyle dava dışı … ticaret limited şirketinden … A.Ş.’nin … şubesinde davalının hesabına 22.06.2017 tarihinde 100.000,00-TL ödemenin kefil …’ın ipotek fek işlemi için ödeme açıklamasıyla ödediği, ayrıca … A.Ş. … şubesi tarafından dekont altına yazılan açıklamada davalı şirketin … Bankasından kullandığı ticari krediye kefil olan …’ın ticari kredi için ipotek verdiği, ipoteğin fekki için 100.000,00-TL’yi davalı şirketin … Bankasındaki hesabına yatırdığı şeklinde açıklama altında banka kaşe ve imzasının bulunduğu, ilgili bankalara bu hususta yazılan müzekkere cevaplarında yapılan ödemenin ve dekont altındaki şerhin teyit edildiği, taraflar arasında çeşitli suçlar nedeniyle savcılığa şikayetlerin bulunduğu, bu şikayetlerin dava konusu takip ve dava ile ilgisinin bulunmadığı, … Bankasından verilen cevabı yazıda; davacının 24.09.2014 tarihli 3.000.000,00-TL limitli müteselsil kefalet ve hesap rehni sözleşmesiyle davalı şirketin müteselsil kefili olduğu, davacı tarafından yapılan ödemenin davalı şirket hesaplarına aktarıldığı, davacının müteselsil kefaleti ve davalı şirket için vermiş olduğu ipotek nedeniyle kefaleten yaptığı ödeme için Adana 4. Noterliğinin 24.12.2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalıya ihtar ettiği ancak ihtarnamenin davalıya ne zaman tebliğ edildiğine ilişkin tebliğ şerhinin bulunmadığı, bilirkişiler tarafından sunulan raporda davacının şirket hesaplarından elden ve nakit olmak üzere çektiği paraların 7.027.319,67-TL tutarında olduğu, bunun dışında davalı banka hesaplarından davacı banka hesaplarına 575.960,00-TL havale-eft yapıldığı, bundan başka davacının davalı şirkete ait kredi kartlarından 484.676,66-TL’lik ödemeler yaptığı, buna göre toplam 8.087.956,33-TL’lik ödemenin bulunduğu, davalının davacıdan bu miktar alacaklı olduğu ve takas mahsup defi ileri sürdüğü, takasın TBK m.139’da düzenlendiği, buna göre iki kişinin karşılıklı olarak bir miktar paraya veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise her biri alacağının borcuyla takas edebileceği, şeklinde düzenlemenin bulunduğu, madde hükmünden her iki borcun da muaccel olması gerektiği, diğer bir ifadeyle karşılıklı borçların ifa zamanın gelmiş bulunması gerektiği, davacı tarafından kefaleten yapılan ödeme için ihtaratın yapıldığı ve davalının temerrüte düştüğü, ayrıca alacak için icra takibi başlatıldığı, ancak davalı tarafından takas defi ileri sürülen alacağın henüz muaccel bir alacak olmadığı ve yargılamayı gerektirdiği süresinde yapılan takas definin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı, takip tarihinden önce davacı tarafça davalıya takip tarihinden önce ihtarname gönderilmiş ise de ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi sunulan belgelerden anlaşılamadığından takipten önce işlemiş faizin talep edilemeyeceği, takibin asıl alacak üzerinden devamı gerektiği ve davalının borca itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile;
1-Adana İcra 2. Müdürlüğünün 2018/… Esas sayılı takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile 100.000,00-TL asıl alacak üzerinden takibin takipteki şartlarla devamına,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20 oranında olmak üzere 20.000,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,

4-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 6.831,00-TL den peşin alınan 1.370,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.460,65-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-AAÜT gereğince hesaplanan 13.450,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
7-Davacının yapmış olduğu 1.662,70-TL yargılama giderinden kabul ve red oranları göz önünde bulundurularak 1.463,17-TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan 1.370,35-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
9-Arabuluculuk Bürosu tarafından T.C.Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 1.161,60-TL’sinin davalıdan, kalan 158,40-TL’nin ise davacıdan 6183 sayılı kanuna tahsil edilerek hazineye irat kaydına,

10- Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına ),
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe veya zabıt katibine yapılacak beyanla Adana İstinaf Mahkemesi’nin ilgili dairesine gönderilmek üzere Mahkememize yapılacak olan istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. di.21/01/2022

Katip …

Hakim …

e- imzalıdır e- imzalıdır