Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/900 E. 2021/1174 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/900 Esas – 2021/1174
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
ASLİYE TİCARET 2. MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/900
KARAR NO : 2021/1174

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … LİMİTED ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Davacı tarafından açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; satıcı müvekkili şirket ile alıcı firma arasında alım-satım işlemi söz konusu olduğunu, satın alınan mallara ilişkin mal teslimi ve faturanın mevcut olduğunu, borçlu karşı tarafın müvekkili şirkete söz konusu alacağa ilişkin hiç bir ödeme yapmadığını, faiz ve masraflar hariç 10.475,14-TL borç bulunduğunu, bunun üzerine Adana 7. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, borçlunun itiraz ederek takibi durduğunu yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu belirterek borçlu şirketin yapmış olduğu haksız itirazın iptaline, borç miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde, mahkemenin açılan davaya bakmaya yetkisiz olduğuna, mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, yetkili mahkemelerin Mersin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, fatura konusu işin ifa edilmediğini, ayrıca söz konusu malın da teslim edilmediğini belirterek davanın reddine, davacı taraf takibinde haksız ve kötü niyetli olması sebebiyle %20’sinden az olmamak üzere müvekkiline kötü niyet tazminatı ödenmesine hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fatura alacağının tahsili için yapılan icra takibine davalının süresinde yaptığı itirazın iptali talebine ilişkindir.
Adana İcra 7. Müdürlüğüne ait 2019/… esas sayılı dosyası, Seyhan Vergi Dairesi ve Mersin Vergi Dairesi tarafından gönderilen BA/BS formları mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
Adana İcra 7. Müdürlüğüne ait 2019/… esas sayılı dosyası mahkemiz dosyası arasına alındığı, dosyanın incelenmesinde; alacaklının …. Ltd.Şti olduğu ve borçlunun …. Ltd.Şti olduğu, takibin 10.735,35-TL asıl alacak ve asıl alacağa yıllık %9,00 yasal faizi üzerinden başlatıldığı görülmüştür.
Talimat ile alınan …’a ait 31.05.2021tarihli bilirkişi raporunda; dava dosyasına getirtilen Adana 7. İcra Dairesi’nin 2019/… Esas nolu dosyası incelenmiş olup, buna göre davacı vekili tarafından 23.09.2019 tarihli İlamsız Takipte Ödeme Emri (örnek No:7) ile davalı şirket aleyhine, ödenmeyen 5 adet fatura dayanak gösterilerek 10.475.14-TL, asıl alacak + 260,21-TL. İşlemiş faiz olmak üzere toplam 10.735,35-TL üzerinden İcra takibi başlatılmış olduğu, davalı borçlu tarafından yapılan itiraz sonrası icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, huzurdaki davanın itirazın iptali davası olduğu, davalıya ait ticari defter ve belgelerin incelenmesi sonucunda; icra takibine konu edilen faturaların davalı tarafından ticari defterlerine işlenmiş olduğu, yukarıda düzenlenen cari hesap (muavin) dökümünden de görüleceği üzere, davacı tarafından icra takibine konu edilen faturalar dışında ayrıca davalı adına kesilmiş faturaların ve davalı tarafından yapılan ödemelerin de bulunduğu, davacı tarafından kesilen faturaların davalı şirket tarafından ticari defterlerine işlenmiş ve BA bildirim formlarının verilmiş olduğu, takip tarihi itibariyle dayalı şirketin davacıya 10,474,17-TL borç bakiyesinin görünmekte olduğu, davacı şirket tarafından icra takibi yapılan faturaların üzerlerinde ödeme vadesi olarak fatura düzenleme tarihlerinin yazılı olduğu, davacı tarafından icra takibinde fatura tarihleri ile icra tarihine kadar olan yasal faiz hesaplaması yapılmış olduğu, davacı ile davalı arasındaki cari hesap ekstresinin incelenmesinde davalı şirket ödemelerinin peşin ödeme olmadığı, davacı tarafından davalıya ödeme konusunda gönderilen bir ihtarnamenin de bulunmadığı, bu nedenle faiz konusunda takdirin mahkemeye ait olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
Mahkememizce alınan bilirkişi …’ya ait 15.10.2021 tarihli raporunda; davalının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin beratlarının ve tasdiklerinin Türk Ticaret Hükümlerine ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununa uygun olarak yapıldığı, ticari defterlerin usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı taraf ticari defter kayıt bilgilerine göre, davacı ile davalı arasında 2019 yılına ilişkin olarak mal ve hizmet tedarikine ilişkin faturaya dayalı ticari ilişki olduğu, taraflar arasında yazılı cari hesap sözleşmesinin olmadığı, bu sebeple taraflar arasındaki ilişkinin herhangi bir sözleşmeye dayanmayan açık (cari) hesap ilişkisi olduğu, davalı ticari defterler kayıtlarına göre takip tarihi 23.09.20219 itibariyle açık (cari) hesap ilişkisinden kaynaklı davacının davalıdan 10.475,14-TL asıl alacağının olduğu, davacı ile davalı arasında yazılı bir sözleşme (cari hesap sözleşmesi vb) olmaması, fatura konusu fatura bedellerinin ödenmesine veya açık hesap ilişkisine bağlı alacak tutarına ilişkin olarak davacı tarafından davalıya çekilen/yapılan herhangi bir ihtar veya ihbarın bulunmaması sebebiyle davalının takip tarihi 23.09.2019 itibariyle temerrüde düştüğü, taraflar arasındaki ilişkinin ticari nitelikte olması sebebiyle davacı yanın takip tarihinden 23.09.2019 itibaren yıllık %9 yasal ve değişen oranlardaki faizi talep edebileceği yönünde rapor sunulmuştur.
İtirazın iptali davası; takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde borçluya karşı açtığı bir eda davasıdır. Ancak normal bir eda-alacak davasından farklı olarak icra takibi içerisinde açılır ve takip hukukuna özgü bir takım sonuçlar doğurur. İİK 67 maddesi uyarınca, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın %20’den aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili tarafından 5 adet faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibine davalı tarafından yetkiye itiraz edildiği, ayrıca tüm borca itirazda bulunulduğu, süresi içerisinde açılan itirazın iptali davasında tarafların vergi dairelerine bildirmiş olduğu BA/BS formlarını ve tarafların ticari defter ve belgelerinin ibrazının istendiği, davalı vekilinin icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının TBK m.89 ve HMK’nin m.10 gereğince Adana İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu, ayrıca mahkemenin yetkisine yapılan itirazın da yine aynı gerekçelerle reddine karar verildiği, talimat ile alınan bilirkişi raporunda davalıya ait ticari defter ve belgelerin süresinde bildirimlerinin yapıldığı, davalı defterlerindeki muavin dökümüne göre davacının davalıdan 10.474,17-TL alacağının olduğu, davacı tarafından düzenlenen faturaların davalının BA formlarında bildirildiği, davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede bilirkişi tarafından verilen raporda, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanışlarının yapıldığı, takibe konu faturaların muavin defterinde gösterildiği ve ilgili vergi dairesine satış bildirimlerinin yapıldığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmaması nedeni ile açık hesap olduğu, her ne kadar davacı defterlerinde alacak bakiyesi 11.595,14-TL olarak görünmekte ise de davacının icra takip tarihi itibarı ile 10.475,14-TL alacaklı için talepte bulunduğu, takipten önce davalının temerrüte düştüğüne ilişkin herhangi bir ihtarnamenin bulunmadığı, kaldı ki davacının da dava değeri olarak asıl alacak kısmını dava ettiği, davanın asıl alacak olan 10.475,14-TL üzerinden devamına karar verilmesi gerektiği, davacı alacağının likit, davalı itirazının ise haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulü ile;
1-)Adana İcra 7. Müdürlüğü’nün 2019/… esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile; 10.475,14-TL asıl alacak üzerinden takibin takipteki şartlarla devamına,
2-) Hüküm altına alınan alacağın %20 oranında olmak üzere 2.095,03-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-) Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 715,55-TL den peşin alınan 178,89-TL harcın mahsubu ile bakiye 536,66-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-) AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-) Davacının yapmış olduğu 1.929,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-) Davacı tarafından yatırılan 178,89-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-) Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına ),
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe veya zabıt katibine yapılacak beyanla Adana İstinaf Mahkemesi’nin ilgili dairesine gönderilmek üzere Mahkememize yapılacak olan istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/12/2021

Katip …

Hakim …

e- imzalıdır e- imzalıdır