Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/895 E. 2021/760 K. 17.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
ASLİYE TİCARET 2. MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/895
KARAR NO : 2021/760

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : …
Av. … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/06/2015
KARAR TARİHİ : 17/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Davacı tarafından açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 24/04/2010 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın kaza yapması sonucu yaralanıp sakatlandığını belirterek 4,000.00 TL beden gücü kaybı tazminatının, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde, öncelikle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının yolcu olarak bulunduğu motorsikletin sürücüsünün ehliyetsiz olduğunu, dava tarihinden önce müvekkili şirkete herhangi bir başvuruda bulunulmadığını belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklı cismani zarar nedeniyle geçici iş göremezlik ve sürekli maluliyet tazminatı talebine ilişkindir.
Kazaya karışan araçların tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıya ait tedavi evrakı, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiş, davacının ekonomik ve sosyal durumları araştırılmıştır.
SGK tarafından davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Dava konusu kaza sebebiyle davacının tebligat ve yazışmalarda kullanılmak üzere 100,00-TL maluliyet durumunun tespiti için 800,00 TL delil gider avansı gerektiğinden, davacı vekiline 09.02.2015 tarihli celsede gider avansının yatırılması için 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde eksik gider avansının yatırılmaması halinde maluliyet raporu deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacakları ihtar edilmiş olmasına rağmen, kesin süre içerisinde eksik delil gider avansının yatırılmadığı, bunun üzerine davanın usulden reddine karar verildiği, verilen hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ne ait 20.05.2019 tarih, 2016/… esas 2019/… karar sayılı ilamı ile;
“6100 sayılı HMK’nun delil ikamesi için avansla ilgili 324 üncü maddesi hükümleri de gereği gibi uygulanmamıştır. 6100 sayılı HMK’nun 324 üncü maddesinin yukarıda belirtilen hükümleri uyarınca; tarafların her birinin 324. maddesi gereğince delil avansı yatırması hususunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda aynı delile dayanan davalıya ATK bilirkişi delili için avans yatırması hususunda tebligat yapılmamış, bu yönlerle davacı tarafın hak arama hürriyeti ve savunma hakkının kısıtlanmış olduğu görüldüğünden, yasaya ve usule aykırı gerekçeye dayalı karar bozmayı gerektirmişti” şeklinde verilen kararın bozulduğu görüldü.
Dosyanın bozma sonrasında 2019/… Esas sayısını aldığı, bozma sonrasında bozmaya uyularak yapılan yargılamada bilirkişi olarak belirlenen …’ın 19.10.2015 tarihli kusur raporunda; sürücü … idaresinde bulunan … plakalı Adana il Sağlık Müdürlüğüne ait ambulans ile Devlet hastanesi istikametinden Karataş caddesini takiben hiltonsa kavşağı istikametine seyir ettiği, kaza mahalli olan Yüreğir kaymakamlığı yanında bulunun … petrol istasyonuna yakıt almak için dikkatsiz, tedbirsiz ve kontrolsüz bir şekilde sola dönüşe geçtiği, iki yönlü yolun karşı istikametinden gelmekte olan araçların varlığını kontrol etmediği, iki yönlü yolda sola dönüşlerde yapması gereken trafik kurallarını yapmadığı, sağdan gelen ve ilk geçiş hakkına sahip olan motosikletli sürücüye dikkate almadığı ve ilk geçiş hakkı vermediği hasta nakline veya acil hasta çağrılara gitmediği halde trafik kurullarını ambulans olması nedeniyle uygulamadığı anlaşıldığından sürücünün “sürücüler sola dönüşlerde) sola dönüş işareti vermesi, yolun gidişe ayrılmış olan kısmının soluna yaklaşmaya, hızını azalatmaya, dönüşe başlamadan sağdan gelen taşıtlara ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar hükmü ihlal ettiğinden dolayı %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’ın ise idaresinde bulunan … plakalı sepetli motosikleti sürücü belgesiz olarak kullanmışsa da kazanın oluşmasında etken ihlal kurula ihlali yapmadığından anlaşıldığından kusurunun bulunmadığı, yolcu konumunda bulunan …’nin ise kazanın oluşmasında etken kural ihlali yapmadığı anlaşıldığından kusurunun bulunmadığı yönünde görüş bildirmiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 27.03.2020 tarihli maluliyet raporu ile; Kişi hakkında mütalaa düzenlenebilmesi için; Kişinin dava konusu yaralanma nedeniyle 24/04/2010 ve sonraki tarihlerde gördüğü tedaviler sırasında çekilen tüm grafilerin DICOM formatında CD kopyaların teminen gönderilmesi, Kişinin bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi veya Üniversite Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniği’ne sevki sağlanarak; sağ el 1. metakarpal kemik kırığına yönelik yeni yaptırılacak eklem açıklıklarını dereceleri ile belirtir, nötral sıfır metoduna göre, sağ ve sol taraf mukayeseli (sağlam tarafla karşılaştırmalı) ortopedik muayenesi (kısalık-atrofi-pseudoartroz belirtir) ile yeni çekilecek kırık alanını içine alan iki yönlü direk grafılerin dijital ortamda (DİCOM) CD kopyasının ve bu incelemeler sonucu düzenlenecek raporlarının teminen gönderilmesi, Kişinin meslek grup numarasının (11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı resmi gazetede yayımlanan çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği B cetveline göre) veya mesleğinin bildirilmesi” bildirir ön rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizce ön rapor gereğince Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine müzekkere yazıldığı, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 06.11.2020 tarihinde gönderilen 640 sayılı müzekkere ile verdiği cevapta, davacı başvurusu olmadığından rapor düzenlenemediğinin bildirildiği, 09.02.2021 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı gereğince; davacı vekiline Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine ön rapor gereğince müracaat etmesi ve müracaat edip etmediğini belgelendirmesi için süre verildiği, davacı vekilinin 15.02.2021 tarihli beyan dilekçesinde 18.08.2020 tarihinde hastaneye müracaat ettiğini bildirdiği, ancak dilekçe ekinde herhangi bir müracaat belgesinin bulunmadığı, bununla birlikte Mersin Üniversitesi Rektörlüğü tarafından davacı vekilinin müracaat ettiğini bildirdiği tarihten daha sonraki bir tarihte 30.10.2020 tarihinde müzekkereye verilen cevapta, …’nin polikinliğe müracaatı bulunmadığı yönünde cevap verildiği, davacı vekilinin 23.02.2021 ve 16.03.2021 tarihli beyan dilekçeleri ile de müvekkiline ulaşmaya çalıştığı ancak ulaşamadığını beyan ettiği görüldü.
6100 sayılı HMK’nın 90. maddesi gereğince; süreler, kanunda belirtilir veya hâkim tarafından tespit edilir. Kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında, hâkim kanundaki süreleri artıramaz veya eksiltemez. Hâkim, kendisinin tespit ettiği süreleri, haklı sebeplerle artırabilir veya eksiltebilir; gerekli gördüğü takdirde, bu konudaki kararından önce tarafları da dinler.
Aynı Kanunun 94. maddesi gereğince; kanunun belirlediği süreler kesindir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna karar verebilir. Aksi hâlde, belirlenen süreyi geçirmiş olan taraf yeniden süre isteyebilir. Bu şekilde verilecek ikinci süre kesindir ve yeniden süre verilemez. Kesin süre içinde yapılması gereken işlemi, süresinde yapmayan tarafın, o işlemi yapma hakkı ortadan kalkar.
Kanun ya da hakim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır. Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere konan kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.
Bu nedenle de hakim tarafından kesin süre verilirken;
1-Kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması,
2-Verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, duruşma gününe kadar kesin süre nedeniyle yapılacak işlem sonrası başka bir işleme gerek yok ise bu sürenin takip eden duruşma gününe kadar verilmesi,
3-Yapılması gereken iş veya işlemler birer birer, varsa masraflarının da miktarıyla birlikte açıkça gösterilmesi,
4-Sürenin kesin olduğu ve sonuçlarının tarafa açıklanması zorunludur.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; bozma sonrası mahkememizce yapılan tahkikat aşamasında dosyanın maluliyet raporu alınması için ATK’na gönderildiği, ATK tarafından verilen ön raporda bir takım eksikliklerin giderilmesinin istendiği, bu eksiklikler arasında davacının bizzat hastahaneye müracaat ederek çekilmesi gereken filmlerin olduğu, ATK ön raporunun davacı vekiline 06.06.2020 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememizce hastahaneye yazılan müzekkere cevaplarının beklendiği, Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinin 06.11.2020 tarihinde gönderilen … sayılı müzekkere ile verdiği cevapta, davacı başvurusu olmadığından rapor düzenlenemediğinin bildirildiği, 09.02.2021 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı gereğince; davacı vekiline Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine ön rapor gereğince müracaat etmesi ve müracaat edip etmediğini belgelendirmesi için süre verildiği, davacı vekilinin 15.02.2021 tarihli beyan dilekçesinde 18.08.2020 tarihinde hastaneye müracaat ettiğini bildirdiği, ancak dilekçe ekinde herhangi bir müracaat belgesinin bulunmadığı, bununla birlikte Mersin Üniversitesi Rektörlüğü tarafından davacı vekilinin müracaat ettiğini bildirdiği tarihten daha sonraki bir tarihte 30.10.2020 tarihin de müzekkereye verilen cevapta, …’nin polikinliğe müracaatı bulunmadığı yönünde cevap verildiği, davacı vekilinin 23.02.2021 ve 16.03.2021 tarihli beyan dilekçeleri ile de müvekkiline ulaşmaya çalıştığı ancak ulaşamadığını beyan ettiği HMK 90 ve 94 maddeleri gereği davacı vekiline hastahaneye müracaat etmesi ve ettiğine ilişkin belgeleri ibraz etmek üzere 2 haftalık süre verildiği, kesin süre içerisinde hastahaneye müracaatına ilişkin belge ibraz edilmediği, dosyadan daha öncesinde alınan herhangi bir maluliyet raporu bulunmadığı, ön rapordaki eksikliklerin de yerine getirilmediği anlaşılmakla davacının davasını ispat edemediği gerekçesiyle aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 59,30-TL den peşin alınan 27,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 31,60-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-AAÜT gereğince hesaplanan 4.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına ),
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe veya zabıt katibine yapılacak beyanla Adana İstinaf Mahkemesi’nin ilgili dairesine gönderilmek üzere Mahkememize yapılacak olan istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.17/09/2021

Katip …

Hakim …

e- imzalıdır e- imzalıdır