Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/891 E. 2021/1129 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/891 Esas – 2021/1129
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ADANA
ASLİYE TİCARET 2. MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/891 Esas
KARAR NO : 2021/1129
HAKİM : …
KATİP : …
DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : 1- … ANONİM ŞİRKETİ – …
VEKİLİ : … – …
DAVALI : 2- … – …
VEKİLİ : … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03.12.2019
KARAR TARİHİ : 08.12.2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …
Davacı tarafından açılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVANIN ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 05.03.2018 tarihinde dikkat ve özen yükümlülüğünü ve hız kurallarını ihlal eden … plakalı araç kullanıcısı …’ın karşıdan karşıya geçmeye çalışan …’ya baş kısmına çarptığını ve hastane tarafından yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığını 23.03.2018 tarihinde hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla her bir davacı için tüm davalılar yönünden 500,00-TL olmak üzere toplam 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ve her bir davacı için 30.000,00-TL olmak üzere toplam 90.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacılara ödenmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalılardan … A.Ş vekili mahkememize sunmuş olduğu dilekçesinde, haksız açılan davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Diğer davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiş, davacıların ve davalının ekonomik ve sosyal durumları araştırılmıştır.
SGK tarafından davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Kusur bilirkişi …’ya ait 12.03.2020 havale tarihli raporunda; yaya …’nın asli ve kusur oranının %75, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın ise tali ve %25 oranında kusurlu olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/… soruşturma numaralı dosyasından talimat ile alınan 14.02.2019 tarihli kusur bilirkişi raporuna göre ölen yaya …’nın asli, diğer sürücünün tali kusurlu olduğu yönünde rapor verildiği görüldü.
Adana Asliye Ceza 16. Mahkemesince alınan kaza anını gösterir cd’nin çözümünün yapıldığı, cd çözümü yapan bilirkişi …’ın 02.01.2020 tarihli raporunda; görüntüleri içerir CD incelemisinde seyir halindeki araçların arasından geçerek orta refüje geldiği ve orta refüje çıkmak istediği esnada ayağı takılarak düştüğü, bir müddet yerde yattığı, sonrasında zorlanarak yerden doğrulup refüj kenarında oturur pozisyona geçtiği, yaklaşık 25, 30 saniye kadar sonra oturduğu yerden zorlukla ayağa kalktığı ve sendeleyerek orta refüjün üzerine çıktığı, bir müddet orta refüj üzerinde karşıya geçmek için araçları beklediği, beklerken yine ayakta durmakta zorlandığı ve ileri geri sendelediğinin gözlemlendiği, akabinde seyir halindeki araçların arasından yolun karşısına geçmek için hamle yaptığı, yürüyerek yolun karşı yol kenarına geldiği esnada birden olduğu yerde dönerek tekrar orta refüje doğru koşmaya başladığı, yolun orta kısmına geldiği esnada ayağındaki ayakkabının çıktığı ve şahsın yere düştüğü, bu esnada çift gidişli yolun sağ kısmından gelen aracın şahsı görerek yavaşladığı esnada hemen yan tarafında seyir halinde olan beyan renkli aracın duramayarak şahsa çarptığı aracın çarptıktan sonra 4 – 5 metre kadar ileride durabildiği yönünde rapor sunulmuş olup bu rapor sonrasında Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine ait 11.02.2020 tarihli kusur raporunda; sürücü …’ın kusursuz olduğunu, yaya …’nın asli kusuru olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
Mahkememizce talimat ile Karayolları Fen Heyetinden alınan 29.06.2021 tarihli raporunda; yaya …’nın meydana gelen olayda %100 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın meydana gelen olayda kusursuz olduğu yönünde rapor sunulmuştur.
6098 Sayılı TBK’nun 53/3 maddesi gereğince; ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar ölüm halinde talep edilebilecek zararlar arasında sayılmıştır. Paralel bir düzenleme 818 sy. BK.nun 45. maddesinde de bulunmaktadır. 6098 sy. TBK.nun 55. maddesinde ise destekten yoksun kalma zarrlarının belirlenmesinin esasları düzenlenmiştir.
2918 Sayılı KTK’nun 85-1 maddesinde işletenin sorumluluğu düzenlenmiştir. İşletenin bu maddeden kaynaklanan sorumluluklarını karşılamak üzere ZMMS’ı yaptırmaları gerekmektedir. (KTK 91 vd. Maddeleri)
ZMMS Genel Şartlarının (01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren) A.6/D maddesi gereğince, Destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmayan destek tazminatı talepleri ile destekten yoksun kalan hak sahibinin, sigortalının sorumluluk riski kapsamında olmakla beraber destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı talepleri,
2918 sayılı KTK’nun 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.”
Manevi tazminat yönünden; hakimin takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği, murisin, hak sahiplerinin ve davalıların kaza tarihindeki yaşı, geliri, sosyal ve ekonomik durumları, destek süreleri, kusur durumu, paranın satın alma gücü, kaza tarihi dikkate alınarak tazminat belirlenmesi gerektiği kabul edilmektedir (HGK 23/06/2004, 13/291-370).
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; 05.03.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacılar murisi …’nın kaldırıldığı hastanede 23.03.2018 tarihinde vefat ettiği, vefatı nedeniyle mirasçıların desten yoksun kalma tazminatı talep ettiği, soruşturma aşamasında alınan kusur raporunda, müteveffanın asli kusurlu olduğu, ceza mahkemesinde alınan Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın raporuna göre, davacılar murisinin asli kusurlu olduğu, mahkememizce alınan kusur raporunda sigortalı araç sürücüsünün % 25 kusurlu olduğunun belirtildiği, raporlar arasındaki çelişki nedeniyle Karayolları Fen Heyetinden kusur raporu alındığı, bu raporda davacılar murisinin %100 kusurlu olduğunun tespit edildiği, Adana Asliye Ceza 16. Mahkemesince yapılan yargılamada sigortalı araç sürücüsü sanık …’ın hakkında açılan taksirle ölüme neden olma olayından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 04.06.2020 tarihli rapor hükme dayanak kabul edilerek sanığın beratine karar verildiği, TBK m.74 gereğince hakimin, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hakimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı olmadığı, aynı şekilde ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararının da hukuk hakimini bağlamayacağının belirtildiği, buna göre ceza mahkemesi kararının maddi olgu yönüyle kesinleşmiş olması halinde hukuk hakimini bağlayacağı, bununla birlikte kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararı bulunmuyorsa, hukuk hâkimini bağlayacak bir ceza mahkemesi kararından da söz etmek mümkün olmayacağı, bu hususun Hukuk Genel Kurulunun 31.01.2019 tarihli ve 2017/… E., 2019/… K. sayılı kararında da ele alındığı, Adana Asliye Ceza 16. Mahkemesinin 13.10.2020 tarihli kesinleşmemiş gerekçeli kararında Adli Tıp Kurumunun 04.06.2020 tarihli raporuna itibar edildiği, söz konusu raporun olay başlıklı kısmında 05.03.2018 günü saat 13.30 sıralarında sanık sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile Çatalan Caddesi Kavşağı İstikametinden Kazan Caddesini takiben Kabaktepe İstikametine seyir halindeyken olay mahalline gelindiğinde orta refüjden karşıdan karşıya geçmeye çalışan geçtikten sonra geri dönüp refüj yönüne geçmek isterken dengesini kaybederek yola düşen müteveffanın tam kusurlu olduğunun belirtildiği, kaza tespit tutanağında da olayın oluş şekli ile ilgili aynı ifadelere yer verildiği, ceza yargılaması sırasında olay anını gösteren cd kaydının çözümlendiği, buna göre seyir halindeki araçların arasından geçerek orta refüje geldiği ve orta refüje çıkmak istediği esnada ayağının takılarak düştüğü, bir müddet yerde yattığı, sonrasında zorlanarak yerden doğrulup refüj kenarına oturur pozisyonuna geçtiği, yaklaşık 25-30 saniye sonra oturduğu yerden zorlukla ayağa kalkarak ve sendeleyerek orta refüjün üzerine çıktığı, bir müddet orta refüj üzerinde karşıya geçmek için araçları beklediği, beklerken yine ayakta durmakta zorlandığı ve ileri geri sendelediğinin gözlemlendiği, akabinde seyir halindeki araçların arasından yolun karşısına geçmek için hamle yaptığı, yürüyerek yolun karşı kenarına geldiği esnada birden olduğu yerden dönerek tekrar orta refüje doğru koşmaya başladığı, yolun orta kısmına geldiği esnada ayağındaki ayakkabının çıktığı ve şahsın yere düştüğü, çift gidişli yolun sağ kısmından gelen aracın şahsı görerek yavaşladığı esnada yan tarafında seyir halinde olan beyaz renkli aracın duramayarak şahsa çarptığı, aracın çarptıktan 4-5 metre sonra durabildiği yönünde video kaydının deşifre edildiği, olayın meydana gelmesinde davacılar murisinin tam kusurlu olduğu,
Kazanın 6704 sayılı kanun ile yapılan değişiklik sonrası yürürlüğe giren Yeni Sigorta Genel Şartlarının yürürlük tarihinden sonra, 05.03.2018 tarihinde meydana geldiği, KTK’nin 91. maddesine göre sigortacı, işletenin KTK’nin 85/1. maddesindeki motorlu aracın işletilmesi sırasında üçüncü kişilere vermiş olduğu zararlardan sorumluluğunu üstlendiği, bir başka deyişle sigortacının motorlu bir aracın işletilmesinden doğan zarardan sorumlu tutulabilmesi için öncelikle o zarardan işleten sigortalının sorumlu olması gerektiği, işleten sigortalının sorumlu olmadığı bir zarardan sigortacıyı sorumlu tutma imkânı bulunmadığı,
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Genel Şartların A.6. maddesi (d) bendine göre, destekten yoksun kalan hak sahibinin, destek şahsının kusuruna denk gelen destek tazminatı taleplerinin teminat kapsamı dışında tutulması nedeniyle asli kusuru ile kendi ölümüne neden olan davacılar murisinin tam kusuruna isabet eden destek tazminatının sigorta teminatı kapsamında bulunmadığı, meydana gelen kazada müteveffa …’nın tam kusurlu olduğu anlaşılmakla davacıların murisin trafik kazasında vefatı nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-) Maddi tazminat yönünden:
Davanın reddine,
B-) Manevi tazminat yönünden:
Davanın reddine,
1-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 59,30-TL den peşin alınan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90-TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Maddi tazminat yönünden AAÜT gereğince hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine,
3-Manevi tazminatın reddedilen kısmı yönünden AAÜT m.10/3 gereğince hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılardan …’a ödenmesine,
4-Davacıların yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Ara buluculuk Bürosu tarafından T.C. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6183 sayılı kanuna göre davacılardan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
6-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına ),

Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe veya zabıt katibine yapılacak beyanla Adana İstinaf Mahkemesi’nin ilgili dairesine gönderilmek üzere Mahkememize yapılacak olan istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08.12.2021

Katip …
e- imzalıdır

Hakim …
e- imzalıdır