Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/744 E. 2021/820 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/744 Esas – 2021/820
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/744
KARAR NO : 2021/820

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – (T.C….)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : Av. … – …
İHBAR OLUNAN : … (T.C. …)

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/10/2019
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/04/2018 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken sürücü … idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine 02/11/2018 tarihinde başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla kalıcı iş gücü kaybından dolayı 500 TL, geçici iş gücü kaybından dolayı da 500 TL olmak üzere toplam 1.000 TL maddi tazminatın ihbar tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 08/09/2021 tarihli ıslah dilekçesinde; 500 TL olan geçici iş göremezlik tazminat taleplerini 12.169,58 TL’ye, 500 TL olan kalıcı iş göremezlik tazminat taleplerini ise 191.540,00 TL ‘ye yükselttiklerini beyan etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu 03/11/2019 havale tarihli dilekçesinde, … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, tarafların kusur oranlarının ve davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, davacının motosiklete binerken gerekli emniyet tedbirlerini almamasından dolayı müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacının faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın, 6102 sayılı TTK’ nın 5/A maddesi gereğince; dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu ticari davalardan olduğu, 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın ibraz edildiği, dava şartının yerine getirildiği görülmüştür.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Kazaya karışan araçların tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıya ait tedavi evrakları, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiş, davacının ekonomik ve sosyal durumları araştırılmıştır.
09/04/2018 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken sürücü … idaresindeki … plakalı motosiklet ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı yaralanmıştır.
Adana 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/… esas sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 11/12/2020 tarihli raporda;sürücü …’ın asli sürücü …’ın ise tali kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak tayin edilen Bayram Yıldırım 25/03/2021 tarihli raporunda: sürücü …’ın %100 oranında kusurlu, sürücü …’ın ise kusursuz olduğu belirtilmiştir.
Bu rapora yapılan itiraz üzerine mahkememizce alınan kusur raporu ile Adana 4 ACM’den alınan kusur raporlarının birbiri ile çeliştiği anlaşıldığından çelişkinin giderilmesi için dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesine gönderildiği. Düzenlenen 07/07/2021 tarihli raporda taraf dilekçeleri kaza tespit tutanağı, bilirkişi raporları dosya kapsamında alınan ifadeler, bir bütün olarak değerlendirilerek sürücü …’ın %90, sürücü …’ın ise %10 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir. Rapor usule ve denetime elverişli olduğu çelişkiyi giderdiği değerlendirilerek hükme esas alınmıştır.
… plakalı araç kaza tarihi itibari ile davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalanmıştır. Davacı tarafından dava tarihinde önce başvuruda bulunulduğu, herhangi bir ödeme yapılmadığı belirtilmiştir.
SGK tarafından davacıya 5.439,33 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapılmıştır.
Adana İl Emniyet Müdürlüğünce verilen cevabi yazıda aracın kullanım amacının hususi olduğu bildirilmiştir.
İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 30/12/2020 tarihli raporunda; davacı da % 12 oranında kalıcı ve 9 aya kadar uzayabilcek nitelikte geçici işgücü kaybı oluştuğu, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi … 08/09/2021 tarihli raporunda; davacının davalı sigorta şirketinden talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatının 12.169,58 TL, sürekli sakatlık tazminatının 191.540,00 TL olduğu belirtilmiştir.
Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/…, Karar 2020/… Sayılı Kararı ile; KTK’nın 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi, İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin, Kanun’un 92. Maddesinin (i) Bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan iptallerine karar vermiştir.
Bu iptal kararından sonra Yargıtay 17. HD.’nin TRH 2010 Yaşam Tablosunun ve Progresif rant tekniğinin esas alınarak tazminat hesabı yapılması gerektiği yönündeki kararları bulunmaktadır. (Yargıtay 17. HD. 2019/3292 E. 2021/1848 K.)
Dosya kapsamından, davacının sunulan maluliyet ölçüsünü belirtir raporun incelenmesinde yaralanmanın kalça ve diz bölgesinden olduğu, Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 150/1-a bendi gereğince motosiklet sürücülerinin koruyucu kıyafet olarak kask takması mecburi iken yönetmelikte dizlik takılması gerektiğine ilişkin olarak herhangi bir hüküm bulunmadığı, davacının kask takıp takmadığı hususunun belirsiz olduğu, kaldı ki bu ekipmanlar tam olsa dahi yaralamanın meydana gediği yer dikkate alınarak maluliyetin yine de oluşacağı, davacının yaralanmasının kafa bölgesinde oluşmadığı, bu itibarla davacının kask takmamış olması ile maluliyeti arasında herhangi bir illiyet bağının bulunmadığı anlaşılmakla, zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisinin değerlendirilmesi gerektiği göz önüne alınarak açıklanan nedenlerle müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektirir bir durum olmadığı tespit edilmiştir.
818 sayılı B.K. Nun 46. Maddesi (6098 sayılı TBK nın 54. Maddesi ) gereğince cismani zarara uğrayan kişi çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararlarını talep edebilir.
2918 Sayılı KTK’nun 91 /1 maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmü bulunmaktadır. Devam eden maddelerde ise zorunlu trafik sigortasının kapsamı düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı sigortacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan aracın sürücüsünün %90 oranındaki kusuru ile sebebiyet verdiği kazada davacının yaralandığı, geçici ve sürekli iş gücü kaybına uğradığı, 2918 sayılı Yasanın 85/1 ile 91 ve devamı maddeleri gereğince oluşan zarardan davalının sigortacı olarak ve poliçe limiti dahilinde sorumlu olduğu, 08/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının geçici iş göremezlik zararının 12.169,58 TL, kalıcı iş göremezlikten dolayı zararının ise 191.540,00 TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporlarının açıklanan nedenlerle hükme esas alındığı, toplam 203.709,58 TL tazminat alacağından yukarıda bahsedilen nedenlerle müterafik kusur indirimi yapılmasını gerektiren bir durumun mevcut olmadığı değerlendirilerek, sigorta şirketini başvuru yapıldığı tarihi takip eden 8. İş günü sonu olan 15.11.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulüne;
12.169,58 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 191.540,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 203.709,58 TL maddi tazminatın 15/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 13.915,40 TL den peşin alınan 744,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13.171,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AAÜT gereğince hesaplanan 22.709,67 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 2.774,30 TL yargılama gideri ile peşin olarak ödenen 744,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Arabuluculuk Bürosu tarafından T.C. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. Maddeleri gereğince, 6183 sayılı kanuna göre davalıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek taraf vekillerin yüzüne karşı, ihbar olunanın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2021

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA