Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/655 E. 2021/1030 K. 17.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/655
KARAR NO : 2021/1030
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … – (T.C….)
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 17/11/2021
YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18/02/2019 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek duvara çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı … tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, 25/04/2019 tarihinde sigorta şirketine başvuruda bulunduklarını ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, belirterek 100 TL geçici ve 3.200,00 TL kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan toplam 3.300,00 TL tazminatın sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
TALEP ARTIRIM: Davacı vekili 09/10/2021 tarihli bedel artırım dilekçesi ile; 100 TL olan geçici iş göremezlik tazminat taleplerini 1.280,32 TL ‘ye yükselttiklerini belirtmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ; Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu havale tarihli dilekçesinde, davacının müvekkili şirkete yapmış olduğu başvurunun usulüne uygun olmadığını, davacı yanın geçici iş göremezlik tazminat taleplerinin poliçe teminatı dışında olduğunu, davacının kaza sırasında gerekli emniyet tedbirlerini alıp almadığının tespiti ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları,davacıya ait tedavi evrakları, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiş, davacının ekonomik ve sosyal durumu araştırılmıştır.
18/02/2019 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek duvara çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu konumunda bulunan davacı yaralanmıştır.
… plakalı araç 10/01/2019-2020 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde davalı … tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanmıştır. Dava tarihinden önce yapılan başvuru sonucunda herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
SGK tarafından davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
Sivas İl Emniyet Müdürlüğü ‘nün cevabi yazısında … plakalı aracın kullanım amacının hususi olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Sivas CBS’nın 2019/… soruşturma sayılı dosyasında yürütülen soruşturma sonunda; 15/03/2019 tarih ve 2019/2700 karar sayılı karar ile; şüpheli …’nın eyleminin şikayete bağlı suçlardan olduğu şüpheli hakkında şikayet yokluğu nedeniyle kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına kararı verilmiştir.
Mahkemizce bilirkişi olarak tayin edilen bilirkişi … 18/02/2020 tarihli raporunda; … plakalı araç sürücüsü …’nın % 100 oranında kusurlu olduğunu belirtilmiştir. Rapor toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre hükme esas alınmıştır.
İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 03/05/2021 tarihli raporunda; davacının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümlerine göre, tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu ve 3 haftaya kadar uzayabilcek nitelikte geçici işgücü kaybı oluştuğu belirtilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 04/10/2021 tarihli raporda; davacının geçici iş göremezlikten dolayı 1.280,32 TL zararının bulunduğu belirtilmiştir. Rapor dosya kapsamına, toplanan delillere uygun bulunarak hükme esas alınmıştır.
Anayasa Mahkemesi 17/7/2020 Tarih, Esas 2019/40, Karar 2020/40 Sayılı Kararı ile; KTK’nın 90. Maddesinin Birinci Cümlesinin “…bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir.” Bölümünde Yer Alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” İbaresi, İkinci Cümlesinde Yer Alan “…ve genel şartlarda…” İbaresinin, Kanun’un 92. Maddesinin (i) Bendi “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” ibaresinin, Anayasa’nın 5., 13., 17., 35. ve 48. maddelerine aykırı olduğundan iptallerine karar vermiştir.
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. TBK’nın 52.maddesinde; zarar gören taraf, zarara razı olduğu veya kendisinin eylemi zararın doğmasına ya da zararın artmasına yardım ettiği ve zararı yapan kişinin durum ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakimin, zarar ve ziyan tutarını indirebileceği veya zarar ve ziyanı hüküm altına almaktan vazgeçebileceği belirtilmiştir.
818 sayılı B.K. Nun 46. Maddesi (6098 sayılı TBK nın 54. Maddesi ) gereğince cismani zarara uğrayan kişi çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararlarını talep edebilir.
2918 Sayılı KTK’nun 85 /1 maddesinde; ” (Değişik birinci fıkra: 17/10/1996 – 4199/28 md.) Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adıaltında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsünsahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmü yer almaktadır.
Aynı maddenin 5. fıkrasında ise; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” denilmektedir.
2918 Sayılı KTK’nun 91 /1 maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmü bulunmaktadır. Devam eden maddelerde ise zorunlu trafik sigortasının kapsamı düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı sigortacı tarafından zorunlu mali mesuliyet sigortası yapılan aracın sürücüsünün %100 oranındaki kusuru ile sebebiyet verdiği kazada davacının yaralandığı, bu kazada yaralanan davacı da kalıcı maluliyet oluşmadığı, 3 hafta süre ile geçici işgücü kaybına uğradığı, açıklanan iptal kararlarından sonra davalının geçici iş göremezlik zararlarından dolayıda 2918 sayılı Yasanın 85/1 ile 91 ve devamı maddeleri gereğince sorumluluğunun bulunduğu ve sigorta limitleri dahilinde davacının gerçek zararını ödemesi gerektiği, hükme esas alınan 4/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının geçici iş göremezlikten dolayı 1.280,32 TL zararının bulunduğunun tespit edildiği anlaşıldığından davanın 1.280,32 TL geciçi iş göremezlik tazminatı üzerinden kısmen kabulüne, kalıcı maluliyete ilişkin taleplerin kalıcı maluliyet oluşmadığından reddine, sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren 8. İş gününü takip eden 08.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek, davacının emniyet kemeri takıp takmadığının belirsiz olduğu, araçtan fırladığına ve araç sürücüsünün ehliyetsiz olduğuna yönelik bir delil ve tespitin bulunmadığı, kaldı ki kemerin takılı olmadığı kabul edilse dahi yaralanmaların meydana geldiği yerler ilişkin maluliyet raporu dikkate alındığında yaralanmaların yine de oluşacağı anlaşıldığından kazanın oluş şekli nazara alınarak müterafik kusur indirimi yapılmayarak, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne,
1.280,32 TL geçici iş göremezlik tazminatının 08/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
2-Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 87,45 TL’nin peşin alınan 194,40 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 106,95 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacının peşin olarak ödediği 194,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 2.047,75 TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre 585,17 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan masrafın davacının üzerinde bırakılmasına,
5-AAÜT gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.280,32 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
Davanın reddedilen kısmı üzerinden AAÜT 13/3 gereğince hesaplanan 1.280,32 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Arabuluculuk Bürosu tarafından T.C. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesine karar verilen 1.589,39 TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı HUAK ‘ nın 18/A ve HUAK Yönetmeliğinin 25-26. Maddeleri gereğince ve davanın kabul-red oranı gözetilerek 454,19 TL ‘sinin davalıdan, kalan 1.135,20 TL ‘sinin davacıdan 6183 sayılı kanuna göre tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
7-Fazla yatan avans var ise Adalet Bakanlığı HMK Gider Avansı Tarifesi’nin 5. maddesine göre, karar kesinleştikten sonra talep sahibine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden, yok ise PTT aracılığı ile adreste ödemeli gönderilmesine, (gönderme masrafının avanstan karşılanmasına )
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 6763 sayılı yasa ile değişik 6100 sayılı yasanın 341.md gereğince miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 17/11/2021Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA