Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/612 E. 2022/44 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/612 Esas
KARAR NO : 2022/44

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACILAR :1- … (T.C. No: …)
2- … (T.C. No: …)
3- …. ŞTİ.
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALILAR :1-… A.Ş.
2-… … CAD. ŞUBESİ
VEKİLİ :Av. … – …

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/09/2007
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
KARAR YAZIM TARİH : …
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin eski çalışanı …’ın resmi hiçbir yetki ve vekaleti olmaksızın şirket yetkililerinin imzasını taklit edip kaşesini kullanarak davalı bankadan çek karnesi aldığını ve tedavüle çıkardığını, tespit edebildikleri kadarıyla … seri numaralı 45.000,00 TL, … seri numaralı 47.000,00 TL tutarındaki çekler için Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2007/… E. Sayılı dosyasında menfi tespit davası açıldığını ve çeklerin takibe konulmaması için tedbir kararı verildiğini, … seri numaralı 19.480,00 TL, … nolu 47.000,00 TL, … seri numaralı 31.720,00 TL tutarındaki çekler için Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2007/… E. Sayılı dosyasında, … seri numaralı 25.000,00 TL tutarındaki çek için Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2007/… E. Sayılı dosyasında, … seri numaralı çek için mahkememizin 2007/… E. Sayılı dosyasında menfi tespit davası açılarak tedbir kararları alındığını, davalı bankanın müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, müvekkilleri ile ilgisi bulunmayan bir kişiye çek karnesi teslim edildiğini, davacıların uğradığı maddi ve manevi zararlardan davalının sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00 YTL maddi tazminat ve 125.000,00 YTL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet yönünden davanın reddi gerektiğini, ayrıca davacı tarafından şirketin banka hesaplarından ödemede bulunulması veya şirkete ait internet bankacılığı şifresinin teslim edilmesi ya da şirkete ait olan çek karnesinin teslim edilmesine yönelik şirket kaşesi ve imzasını içeren yazılı talimatlar çerçevesinde, birçok bankacılık işlemlerinin yapıldığını, taraflar arasında bahse konu bankacılık işlemleri yönünden bir teamül oluştuğunu ve bunun neticesinde de çek karnesinin verildiğini, müvekkilin yaptığı işlemde herhangi bir kusurunun bulunmadığını, alınan çeklerin bankaya ibrazında ödenmediğini, davacının zarara uğramasının söz konusu olmadığını belirterek, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Davacı … …. Şti. çalışanı … tarafından şirket temsilcisinin imzası taklit edilerek bankadan çek karnesi alınarak kullanıldığı, bu şekilde davacı şirket hakkında karşılıksız çekten dolayı haciz işlemlerinin yapılması sonucu davacı şirketin maddi ve manevi zarara uğradığı belirtilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000,00.TL maddi, 125.000,00.TL tazminatın tahsili talebiyle dava açılmıştır.
Mahkememizin 10/06/2008 tarih ve 2007/… esas 2008/… karar sayılı ilamı ile; “davalı bankanın her hangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı, ayrıca … Caddesi Şube Müdürlüğü’ne husumet yöneltilemeyeceğinden bahisle davanın reddine” karar verildiği, iş bu kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 31/05/2011 tarih ve 2009/… esas 2011/… karar sayılı ilamı ile; “taraflar arasında düzenlenen genel hizmet sözleşmesinin çekle ilgili hesapla uygulanacak hükümler başlığı altında 6.maddenin 2.bendinde; çekler yalnız müşteriye veya banka uygun bulursa vekiline verilecektir, düzenlemesi getirmiş olup, çek karnesinin kime verileceğine ilişkin bu düzenleme ile bu konudaki davalı bankanın iç uygulamasının ne olduğu, fax ile alınan talimatın ve bu talimatta belirtilen kişiye çek karnesinin teslim edilmesinin bankacılık uygulamasına göre mümkün bulunup bulunmadığının değerlendirilmediği, bu itibarla taraflar arasında düzenlenen genel hizmet sözleşmesindeki düzenleme ve yukarıda yapılan açıklamalardaki hususlar araştırılıp, değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisinin doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulduğu anlaşılmıştır. Mahkememizce Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 31/05/2011 tarih ve 2009/… esas 2011/… karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına uyulmasından sonra davacı vekili tarafından, … tarafından tedavüle çıkarılan çekler nedeniyle dava dilekçesinde bildirilen dosyalar dışında Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2007/… E, 2007/…, 2007/… E, Mahkememizin 2007/… E., Adana 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2007/… E., 2007/… E., Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2007/… E. , 2007/… E., 2007/… E., 2007/… E. sayılı davaların da açıldığını, ayrıca … seri numaralı 47.000,00 TL ve … seri numaralı 45.000,00 TL tutarındaki çeklerin ödenmemesi nedeniyle hamil tarafından müvekkiline karşı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/… E. sayılı dosyasında tazminat davası açıldığını, bu dosyadan dolayıda ödeme yapılma ihtimali bulunduğunu beyan etmiştir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda önceki bilirkişi kurulundan ek raporlar alınmış, bilirkişiler tarafından sunulan rapor ve ek raporlarda; davacı şirketin davalı bankanın müşterisi olduğu, kredi kullanma, para çekme ve çek tahsilatı yapma gibi birçok bankacılık işleminin sürekli bir şekilde gerçekleştirildiği, bankacılık uygulamalarında bu tür işlemlerin yönetici sekreteri pozisyonlarındaki çalışanları aracılığıyla yürütülmesinin yaygın bir uygulama olduğu, davacı şirkete ait birçok işlemin de bu kişi aracılığıyla gerçekleştirildiği, davalı bankanın gelen talimat faxı üzerine davacı şirkete ulaşsa dahi bu telefona o sırada şirket çalışanı …’ ın çıkacağı ve çek karnesinin yazıda belirtilen kişiye verilmesi gerektiğini ifade edeceği, davacı şirketin daha önceden verdiği talimatlarla muhasebe müdürü …’in şirket adına İnternet bankacılığı işlemlerini yapmasına, 02/03/2007 tarihli talimat yazısıyla aynı kişiye hesaptan 1.000,00.YTL ödeme yapılmasına, 21/09/2006 tarihli talimat yazısıyla da … adlı kişiye 1 adet çek karnesi verilmesine muvafakat ettiği, davalı bankanın bu talimatları gereğini yerine getirdiği, ayrıca davalı bankanın davacı şirketin 30/07/2007 tarihli fax talimatı üzerine adı geçen çekleri ödemekten imtina ettiği, bunun sonucu olarak şirket yetkilisi dışındaki kişilerce işlem yapılması hususunda taraflar arasında süregelen bir uygulamanın mevcut olduğu, banka üzerinde oluşturulan bu güven ortamı içinde talimat üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisi …’ un imzası ile benzerlikler göstermesi, yazının davacı şirket çalışanı tarafından düzenlenmesi, şirket kaşesi ile şirkete ait başlıklı kağıdın kullanılması, yazının davacı şirkete ait fax numarasından gönderilmiş olması gibi hususlar gözününe alındığında, davalı bankanın davacı şirkete telefon açıp, fax talimatını teğet etmesi gerekirken, sadece talimat ile yetinmesinden dolayı %25 oranında kusurlu olduğu, dava konusu olay nedeniyle davacıların toplam; 39.503,20.TL zararının oluştuğu, kusur oranına göre bu zararın 9.875,80.TL’ sinden davalı bankanın sorumlu olduğu belirtilmiştir. Zararın miktarı hesaplanırken davacı vekili tarafından bildirilen dosyalardaki vekalet ücretleri, harçlar ve yargılama giderleri dikkate alınmıştır. Bu raporda, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/… E. sayılı dosyasına değinilmemiştir.
Mahkememizin 2011/… E. 2017/… K. Sayılı ve 06/04/2017 tarihli kararı ile;G “gerek çek kanununda gerekse taraflar arasında düzenlenen genel hizmet sözleşmesinde, çeklerin yalnızca müşteriye veya bankanın uygun bulması halinde vekiline teslim edileceği belirtilmiş olmakla birlikte, daha önce de şirket sekreterinin talimatı üzerine banka tarafından çek karnesi düzenlenerek, şirket yetkilisi dışında … isimli şahsa teslim edildiği, talimat doğrultusunda şirket yetkilisi dışında muhasebeciye şirket hesabından ödeme yapıldığı, yine davacı şirketin 30/07/2007 tarihli faks talimatı üzerine davalı banka tarafından çekleri ödemekten imtina ettiği, bunun sonucu olarak şirket yetkilisi dışında kişilerce işlem yapılması hususunda taraflar arasında süregelen bir uygulamanın mevcut olduğu, dolayısıyla taraflar arasında bu tür uygulamanın teamül haline geldiği, ancak davalı banka tarafından faksın alınması üzerine davacı şirket aranmak suretiyle talebin teyit edilmesi gerekirken, faksla yetinildiği hususları göz önüne alındığında bilirkişiler tarafından bankanın %25 oranında kusurlu olduğu, davacı şirket zararının toplam; 39.503,20.TL olarak tespit edildiği, davalı bankanın kusur oranı gözününe alındığında, bu zararın 9.875,80.TL’ sinden sorumlu olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davalı … A.Ş. (… A.Ş.) aleyhine açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 9.875,80.TL’ nin dava tarihi olan 11/09/2007 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, … A.Ş. (… A.Ş.) … Caddesi Şubesi Müdürlüğü’ nün tüzel kişiliği bulunmadığından, bu davalı aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, yine meydana gelen olayda TMK’nun 24. maddesi anlamında davacıların doğrudan kişilik haklarına tecavüz söz konusu olmadığı gibi, BK’nun 49. maddesinde belirtilen manevi tazminat isteme koşullarının da oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davacılar tarafından açılan manevi tazminat davasının reddine karar verilmiştir.
Bu karar davacılar vekili ile katılma yoluyla davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 11 HD’nin 2018/… E. 2019/… K. Sayılı ilamı ile; “zarar iddiasına konu yargılama dosyalarında dosya davacısının taraf sıfatı, yargılama konusu, leh ya da aleyhe vekalet ücreti veya yargılama masrafı verilmiş olup olmadığı raporda değerlendirilmediği, bazı dava dosyalarında davacı lehine hüküm altına alınan vekalet ücretlerinin de huzurdaki dava yönünden zarar kalemi olarak değerlendirildiği, yazılı şekilde karar verilmişse de, davacının zarar iddiasına konu ilgili yargılama dosyalarından verilen kararlarda yargılama masraf ve vekalet ücretlerinin karşı taraftan tahsiline yönelik hüküm bulunup bulunmadığı, karşı taraftan tahsiline ilişkin hüküm bulunmakta ise bunlara yönelik alacak taleplerinin davacı yönünden sebepsiz zenginleşme oluşturup oluşturmayacağı, leh ve aleyhe hüküm altına alınan meblağların ödenip ödenmediği yönünde inceleme yapılmadığı ve bu yönde ek rapor da alınmadığı, mahkemece bilirkişilerden hüküm kurmaya ve hükmü denetlemeye elverişli, davalı bankanın somut itirazlarını da karşılayan bir ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin tüm, davalı banka vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı banka vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin kabulü ile kararın davalı banka yararına bozulmasına ” karar verilmiştir. Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Mali müşavir bilirkişi … , bankacı bilirkişi … ve Öğretim Üyesi bilirkişi … tarafından düzenlenen 12/07/2021 havale tarihli ek raporda özetle ; davacı vekili tarafından bildirilen tüm dava dosyalarında davacı lehine ve aleyhine hükmedilen vekalet ücretleri ve yargılama giderleri gösterilmiş, Adana 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/… E ( 2014/… E. ) sayılı dosyası dışında davacı tarafından her hangi bir ödeme belgesi ibraz edilmediği, Adana 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… E. Sayılı dosyasından dolayı davacının 343.531,15 TL ödemesi göründüğü, ancak bu ödemeye ilişkin 300.000,00 TL tutarında makbuz ibraz edildiği belirtilmiştir.
Davacılar vekili bu rapora yalnızca İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… E. Sayılı dosyasından dolayı yapılan ödeme nedeniyle itirazda bulunmuştur.
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/… E. Sayılı dosyasında (sonraki esası 2014/… olmuştur) davacı … A.Ş , …. Ltd. Şti.’ne ait 45.000,00 TL ve 47.000,00 TL tutarındaki çekler karşılığı mal satılmak istediğini, çeklerin bankadan ve ayrıca şirketin sekreteri olan …’tan teyit edilerek mal satıldığını, ancak günü geldiğinde çekler hakkında ödemeden men talimatı verildiğini, bu çeklerin … tarafından sahte imzayla alınarak tedavüle çıkarıldığının ortaya çıktığını, …’ın haksız fiil faili olarak, davalı … …. Ltd. Şti.’nin adam çalıştıran sıfatıyla, bankanın ise özen yükümlülüğüne aykırı davranışından dolayı müvekkiline karşı sorumlu olduklarından bahisle 92.000,00 TL’nin avans faiz ile birlikte tahsili istenmiş, Mahkemenin 28/03/2018 tarihli 2018/… K. Sayılı kararı ile; ” … A.Ş hakkındaki davanın reddine ilişkin önceki karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, …. Ltd. Şti ve … hakkındaki davanın kabulüne, 92.000,00 TL’nin 21/08/2007 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte bu davalılardan tahsiline” karar verilmiştir. İlamın icraya konulduğu İstanbul 35. İcra Dairesi’nin 2018/… E. Sayılı dosyasına 21/12/2020 tarihinde 300.000,00 TL, 23/12/2020 tarihinde de 39.951,15 TL ödemeye ilişkin makbuz ibraz edilmiştir.
Mahkememizin 2011/… E. 2017/… K. Sayılı ve 06/04/2017 tarihli kararı davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının temyiz dilekçesinde, diğer temyiz nedenleri dışında ayrıca ve açıkça İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… E. Sayılı dosyasından dolayı ödenmek zorunda kalınacak tazminatlarda temyiz nedeni yapılmıştır. Yargıtay 11 HD ‘ nin 2018/… E. 2019/… K. Sayılı bozma ilamında; davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, davalının temyiz itirazlarının ise; yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın banka yararına bozulmasına karar verilmiştir. Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur. Bu nedenle bozma ilamı lehine olan davalı yararına usulü kazanılmış hak meydana gelmiştir. Diğer taraftan Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen kısımlar yönünden yeniden inceleme yaparak karar veremez. Keza bu kısımlar yönünden lehine olan taraf için usulü kazanılmış hak meydana gelmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalı firma çalışanı … tarafından, şirket yetkilisinin imzası taklit edilerek alınan çek karnelerinin tedavüle çıkarılmasından dolayı açılan davalar nedeniyle davacı tarafından yapılan ödemeye ilişkin ( İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… E. Sayılı dosyası hariç) her hangi bir makbuz ve belge ibraz edilmediği, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/… E. Sayılı dosyasının ise davacı tarafından temyiz nedeni yapıldığı, Yargıtay tarafından davacının tüm temyiz itirazlarının reddine karar verildiği, mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verildiği, bozma kararı lehine olan taraf için ve ayrıca bozma kapsamı dışında kalan hususlar yönünden davalı lehine usulü kazanılmış hak meydana geldiği, bu dava dışında davacının ödeme yaparak zarara uğradığının ispatlanamadığı anlaşıldığından … A.Ş (… A.Ş) hakkındaki davanın esastan, … A.Ş. … Caddesi Şubesi (… A.Ş … Caddesi Şubesi) hakkındaki davanın ise husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle maddi tazminat talebi yönünden alınması gereken 80,70 TL ile manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 80,70 TL maktu red karar ve ilam harcının peşin olarak alınan 2.362,50 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 2.201,10 TL harcın istem halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Davalılar tarafından yapılan 678,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalılara ödenmesine,
4-… A.Ş. … Caddesi Şubesi (… A.Ş … Caddesi Şubesi) hakkındaki dava yönünden A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5- … A.Ş hakkındaki maddi tazminat davası yönünden A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 7.300,00 TL vekalet ücreti ile manevi tazminat davası yönünden A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak bu davalıya ödenmesine,
6-Hüküm kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
Dair, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile YARGITAY TEMYİZ YOLU açık olmak üzere taraflar vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça ve usulen okunup anlatıldı. 13/01/2022

Katip …

Hakim …