Emsal Mahkeme Kararı Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/549 E. 2022/52 K. 14.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ADANA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/549 Esas – 2022/52
T.C.
ADANA
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/549
KARAR NO : 2022/52

HAKİM : …
KATİP : …

DAVACI : … – (T.C…)
VEKİLİ : … – …
DAVALI : … ANONİM ŞİRKETİ –
VEKİLİ : … – …

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/08/2019
KARAR TARİHİ : 14/01/2022
YAZIM TARİHİ : …

Mahkememizde görülen Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/04/2017 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken yaya …’na çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan başvuru sonucunda 25/05/2017 tarihinde 41.147,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin gerçek zararı karşılamadığını, kaza nedeniyle meydana gelen sakatlanma neticesinde oluşan maddi zararın yapılan ödemeden mahsup edilerek davalı şirketten karşılanması amacıyla 18/02/2019 tarihinde başvuruda bulunulduğunu, ancak herhangi bir cevap verilmediğini belirterek fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla kalıcı iş göremezlikten kaynaklanan 3.200,00 TL ve geçici iş göremezlikten kaynaklanan 100 TL olmak üzere toplam 3.300,00 TL tazminatın davalı sigorta şirketinin ilk ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ;Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 24/09/2019 havale tarihli dilekçesinde; davacı tarafından müvekkili şirkete usulüne uygun şekilde bir başvurunun yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından 07/07/2017 tarihinde davacıya 41.147,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan ödeme sonucunda müvekkilinin sorumluluğunu yerine getirmiş olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, kusur durumunun ve davacının maluliyetinin tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, davacı yanın geçici iş göremezlik tazminat talepleri açısından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Kazaya karışan aracın tescil kayıtları, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, davacıya ait tedavi evrakları, kaza nedeniyle başlatılan soruşturmaya ilişkin dosya getirtilmiş, davacının ekonomik ve sosyal durumu araştırılmıştır.
26/04/2017 tarihinde sürücü … idaresindeki … plakalı araç ile geri geri manevra yaptığı sırada yaya …’na çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı yaralanmıştır.
… plakalı araç 12/05/2016-12/05/2017 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde … AŞ. Tarafından sigortalanmıştır. Dava tarihinden önce yapılan başvuru sonucunda 41.147,00 TL ödeme yapılmıştır.
SGK tarafından davacıya rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmamıştır.
Demre İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından verilen cevabi yazıda … plakalı aracın kullanım amacının hususi olduğu bildirilmiştir.
Demre CBS’ nın 2017/… soruşturma sayılı dosyasında yürütülen soruşturma sonunda 11/10/2017 tarih, 2017/… K. Sayılı karar ile şikayet yokluğundan dolayı kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına kararı verilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen Prof. Dr. … 31/03/2020 tarihli raporunda; … plakalı araç sürücüsü …’nın asli ve %100 oranında kusurlu olduğunu, yaya …’nun ise kusurunun bulunmadığını belirtmiştir.
Bu rapora yapılan itiraz üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan 17/09/2020 tarihli raporda; sürücü …’nın %90, yaya …’nun ise %10 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 28/06/2021 tarih, … sayılı raporunda, davacı da %8 oranında kalıcı ve 9 aya kadar uzayabilecek nitelikte geçici işgücü kaybı oluştuğu belirtilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak tayin edilen … 09/09/2021 tarihli raporunda; olayın meydana geliş şekli, kazazedenin yaşı, gelir durumu, %8 maluliyet oranı ve sigortalı araç sürücüsünün %90 kusur oranı değerlendirilerek TRH-2010 yaşam tablosu-progresif rant yöntemi hesaplamasına göre, tespit edilen tavan tazminat tutarının davalı sigorta şirketi ödemesi ile karşılandığını, davacının iş göremezlik bakiye tazminat alacağının bulunmadığını belirtmiştir.
818 sayılı B.K. Nun 46. Maddesi (6098 sayılı TBK nın 54. Maddesi ) gereğince cismani zarara uğrayan kişi çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan zararlarını talep edebilir.
2918 Sayılı KTK’nun 91 /1 maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmü bulunmaktadır. Devam eden maddelerde ise zorunlu trafik sigortasının kapsamı düzenlenmiştir.
Yukarıda açıklanan tüm bu nedenlerle; davalının ZMMS poliçesi ile sigortaladığı aracın sürücüsünün sebebiyet verdiği trafik kazasında davacının yaralandığı, davacının bedensel zararlarından davalının 2918 sayılı Yasanın 85/1, 88 ile 91. vd. maddeleri gereğince sorumlu olduğu, İstanbul ATK 2. İhtisas Kurulu’nun 28/06/2021 tarih, … sayılı raporunda, davacı da %8 oranında kalıcı ve 9 aya kadar uzayabilecek nitelikte geçici işgücü kaybı oluştuğunun tespit edildiği, ceza soruşturmasında şikayet yokluğundan kyok kararı verildiği, bu bakımdan soruşturma aşamasında kusura ilişkin rapor alınmadığı, mahkememizce kusur oranının tespiti için dosyanın bilirkişiye tevdii edildiği, 31/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı araç sürücüsü …’nın asli ve %100 oranında kusurlu olduğunu, yaya …’nun ise kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, rapora yapılan itiraz üzerine dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderildiği, hazırlanan 17/09/2020 tarihli raporda; sürücü …’nın %90, yaya …’nun ise %10 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, kusur oranlarına ilişkin raporlar arasındaki çelişki giderilmeden dosyanın tazminat hesabı için aktüerya bilirkişiye tevdii edildiği, 09/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda; olayın meydana geliş şekli, kazazedenin yaşı, gelir durumu, %8 maluliyet oranı ve sigortalı araç sürücüsünün %90 kusur oranı gözetilerek TRH-2010 yaşam tablosu-progresif rant yöntemi kullanılarak yapılan hesaplamasına göre, tespit edilen tavan tazminat tutarının davalı sigorta şirketi ödemesi ile karşılandığının, davacının iş göremezlik bakiye tazminat alacağının bulunmadığının tespit edildiği, davalı vekilinin 14/01/2021 tarihli duruşmada kusura yönelik bilirkişi raporuna itirazlarından vazgeçtiklerini 09/09/2021 tarihli hesap bilirkişi raporuna göre karar verilmesini beyan ettiği, mahkememizce alınan her iki kusur raporu dikkate alınarak ( davacının tamamen kusursuz olduğu ve %10 kusurlu olduğu kabul edilerek) yapılan hesaplamada davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin ( davacının tamamen kusursuz olduğu kabul edilir ise toplam zararın 28.435,42 olduğu) davacının zararını tamamen karşıladığının görüldüğü, davalı vekilinin kusura yönelik itirazlarından vazgeçmiş olması ve davacının her iki rapora göre de zararının yapılan ödeme neticesinde karşılanmış olduğu makul sürede yargılanma ve usul ekonomisi ilkeleri gereğince raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosyanın yeniden bilirkişiye gönderilmediği, maluliyet ve hesap raporlarının usule ve denetime uygun olduğu değerlendirilerek hükme esas alındığı, dosya kapsamından davacının zararının yapılan ödeme neticesinde tamamen karşılanmış olduğu, bakiye alacağı bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2- Karar ve ilam harcı olarak hesaplanan 80,70 TL harçtan peşin ödenen 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 36,30 TL harcın davacı taraftan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesaplanan 3.300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı … AŞ.’ ne ödenmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
6-Arabuluculuk Bürosu tarafından T.C. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenmesine karar verilen 1320TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, HMK.’nun 341/1 ve 345.maddesi gereğince; kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde, aynı yasanın 343.maddesi gereğince mahkememize yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile İSTİNAF YOLUNA başvurulabileceği belirtilerek taraf vekillerin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/01/2022

Katip …
E-İMZA

Hakim …
E-İMZA